Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Casandra Cho I. Jince

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Casandra Cho I. Jince

Casandra Cho I. Jince


Kadın
Ruh hali : Casandra Cho I. Jince Utangga7
Mesaj Sayısı : 2
Yaş : 34
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11876
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 20/08/08

Casandra Cho I. Jince Empty
MesajKonu: Casandra Cho I. Jince   Casandra Cho I. Jince Icon_minitimePtsi 25 Ağus. 2008, 10:29

Ad & Soyad: Casandra Cho I. Jince
Cinsiyet:
Bayan
Sihirsel Soy: Safkan

Fiziksel betimleme:Kahverenginin, kestane tonlarına hakim uzun saçlara sahiptir. Kumral teninin hassas cildiyle uyumu göz kamaştırıcıdır, bununla beraber al yanaklarında çok belirin olmayan gamzesiyle neşe kaynağıdır. Yumuşak cildindeki pürüzsüzlüğü övündükçe güzelleşen yüzünde henüz en ufak bir kusur meydana gelmemiştir. İpeksi saçlarının hafif dalgalarıyla, saçlarının arasından parıldayan sarımsı tonlarla tanınır. Mavi ve pembe rengine olan düşkünlüğünü giydiği kıyafetlerinde de sergilemektedir Cho. Minik burnunun biraz yukarda olduğunu kafaya takarak bir japon olduğunu hep unutur. Gülümseyişiyle kulaklarına varan ufak ağzının ardında, inci kadar beyaz dişleri dizilidir. İnce kaşlarını havaya diktiğinde komik olduğunu söyleyenlere pek aldırış etmemektedir.

Kişiliği: Yaramazlığından ödün vermese de, suçunu üstlenmeyi de pek beceremez. Adaletli cezaların, paylaşımların ardından yürüdüğü gibi haksızlığa da asla göz yummaz, yumdurmaz. Sevecen kişiliğiyle kalpleri altüst etse de sevildiğini bilmek ona güven verir. Olaylara yönelirken, bedeniyle hareket ettiğinden, duyguları hızlı değişkendir. Gülebildiği zamanlar başkalarını da hep mutlu etmeyi başarmış ve sinirlendiğinde de gülmeyi bilen bir kişiliğe sahiptir. Elinde olanların ve öncelikle dostlarının değeri onun kalbinde paha biçilemezdir. Başına buyrukluğu başına bin bir türlü dert açsa da, o bu huyunu benimsemiş kafasına estiğinde de uygulamaya koymuştur. Kötü düşüncelerin üstüne geldiğinde bile gülümseyişinden asla vazgeçmemiştir.

Ailesi ve yaşamı: Lince ailesi, Japonya’nın pek asil olmayan aileleri arasındadır. Cho, terzi babasının yanında vakit geçirmekten zevk duyar, fakat annesi bu ikilinin görüşmesine pek sıcak bakmamaktadır. Annesi Scea ve babası Moeshu’nun ayrılığının adından, Cho ve üç yaşındaki kardeşi Chrie teyzelerinin yanına kaçmışlardır. Fakat aile bunu öğrenir öğrenmez soluğu çocuklarının teyzensin evinde almıştırlar. Zor olsada kalplerini çalmayı başarıp her hafta sonu babasının yanına götüreceğine söz vermiştir annesi.
Basit RP örneği:
Onun için kâbuslarla dolu bir geceydi, sarhoş gibi bir o yana bir bu yana yığılırken. Gözlerini açıp kaparken bile farksızdı, uyuyor ya da uyumuyor olması. Sabah ya da gece bile sadece renkleriyle, sesleriyle anlaşılıyordu. Baş dönmesiyle en son Denisse ile geçirdikleri içki dolu gizli günde tanışmıştı, ya bu neyin nesiydi hiç içmemişken. Yatağından kafasını kaldırmakta güçlük çekse de, bu gün Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersliğinin olduğunu bilmek içini karamsarlaştırıyordu. Gidebileceğine inanırken, bir yandan da dolabından cübbesini çıkaracakken etrafı ne kadar dağıttığına ilişiyordu gözü. Yanlışlıkla sözünü kullandığı ve parçalamayı başardığı aynalarını gördükçe, bu sabahın en lanetli sabah olduğunu düşünmemek elinde değildi. Bu gün, Ksks'nin son dersine yetişmek için ki çabası hiç bir şeyle ölçülemezdi. En sonunda yarım yamalak giyindiği cübbesiyle, yerde kırılmış paramparça bir kaç aynaya bakıp kendisine bir göz attıktan sonra, savrularak çıkabildi odasından. Hufflepuff binasından zar zor atabilmişti kendisini, Hogwarts'a doğru hızlı adımlar atarken bir yandan da deprem oluyormuşcasına sarsıntılar yaşıyordu beyninde. Dengede durmasına yardım edecek kimse yokken, kendi başına dik durmak o kadar da basit gelmiyordu şimdi. "Lanet Olsun...!! Bunlar hep benim başıma gelmek zorunda mı? Ahh... Başım, nasıl da dönüyor..." Hogwarts kapısından içeriye daldığında, duyuru panosundaki yazılar düşüyordu her bir geçişinde. Oysaki dengesizliğin böylesi sadece hal ve tavırlarda bellilik gösterirdi, ama Casandra'nın bedeni huzursuzdu bu gün.

"Cho... Ne olmuş sana böyle? Aman Tanrım... ! Yardım edin... Kimse yok mu, Cho... " Tiz bir sesle uyandığı Hogwarts merdiveninin başında, kendisini tokatlayarak uyandırmaya çalışan Heyixsk'yi gördüğünde, saatini araklamıştı kolunda. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersliğine geç kalmış olmalıydı ki yerde baygınca yatıyorken kendisini o uyandırıyordu. Cho, olan bitenden habersiz yattığı yerden sadece geç kaldığı son dersini düşünerek kalkıyordu. Çaresiz başının ağrısı halen devam ederken, üstüne üstün eliyle acıyan noktaya dokunduğunda büyük bir şişlik hissediyordu. Basit bir baş dönmesi yüzünden başına bunların gelebileceğini hiç düşünmezken, bir de Heyixsk'nin Casandra'yı hastahane kanadına kadar taşıması koyuyordu Samara'ya. Her ne kadar dirense de gitmemek için, Heyixsk onu belli ki şifacılara gösterip tedavisinin yapılması konusunda ısrarcıydı. "Emin ol bir şeyim yok, sadece başım şişmiş o kadar... Hadi artık, sen de geç kalıyorsun dersine. Ben zaten geç kaldım, biraz daha geç kalırsam binamız dibi boylayacak Kate. Mezun olamamamı mı istiyorsun yoksa? " Bunu söylemek bile, hastahane kanadının kapısından hızlı bir U dönüşü yaptırmayı başarmıştı. Cho, kendisini Heyixsk'nin kollarına bırakıp, onunla beraber Hogwarts'ın boş koridorlarını yürürken, adımlarını olabildiğince hızlı atmaya gerek duyuyordu. Bu hasta haliyle çaktırmadan gireceği Ksks dersliğinde, not düşümünden önce belki not kazanımı yaparak telafi etmek iyi olabilirdi.

Kate'yi dersliğine uğurladıktan sonra ufak bir teşekkürü de eksik etmemişti tabii. Ve ardından kapıda dizilmiş David, Bill ve ikizi Daffodil'i görünce profesörün geç gelenleri dışarıya atıp kapıda beklettiği konusunda bir hisse kapılmıştı. Ki... onlarda dersliğe geç kaldıkları için kapıyı tıklatmaya hazır bekliyorlardı, emindi ki hepsinin geç kalma nedeni kendisinin ki kadar önemliydi. Yoksa asla Ksks gibi bir dersi kaçırmazlardı, hele de son sınıf olduklarından bu onlar ve kendi için çok önemliydi. "Tık... tık... " Kapının çalınmasının ardından beraberce içeriye girdiklerinde profesörün sert bakışlarıyla ve de içeride bir sıraya oturmuş Hayley'le karşılaştıklarında şaşkınca yutkundu Cho. Profesör şimdi, hiç kimsenin itirazlarına aldırmadan teker teker geç kalanların binasından puan yiyordu. Cho öyle çıldırmıştı ki "Lince adına -2 puan... " derken ellerini sıkıştırmış derlirmişcesine sinirden köpürüyordu. Sadece geç kalmışlardı, bir kaç dakikalık bile olsa. Profesör anlaşılan öyle disiplinistti ki affetme duygusu sadece ders çıkışı işliyordu sanki. Profesör, eliyle oturmalarını işaret ettikten sonra, çaresiz Samara ve diğerleri de boş buldukları sıralara yavaşça yerleştiler. Sınıf sessizliğini bozmadan dakikaları kovalarken, profesörün ani sesiyle herkes kafasını o yöne çevirmişti. Anlaşılan dersin başlaması için engeller kalmamıştı, sadece karamsarlıkları ortadan kalkmasını emretmişti. Dersin başladığı belli ederken, bu gün sadece bir büyü çalışacaklarını ve de bu büyünün zor bir büyü olduğunu söylüyordu.

Profesör, asasının kıvrak hareketiyle ortamı karartmak adına perdeleri örttü, dışarıdaki sisli ve soğuk hava bir yaz ayında öyle bunaltıcıydı ki ders havasında bir ortamla birleştiğinde çekinilmez bir hal alıyordu. Bir patronus yaratacaklardı bu derste, son ders olduğundan Cho binasına kaybettirdiği puanları geri almak adına parmağını havaya diktiğinde, profesörün Hayley'i kaldırdığını görür görmez sinirine bir sinir daha eklemişti. Tutam tutam çoğalan siniri, yakında içindeki küpü doldurmadan bir kaç damla huzur istiyordu şimdi. Bu büyüyü yapabilmesi için gerekli olan mutlu anı hayal etmek bile şu an mutlu olması gibi bir şeydi, imkansızdı yani. Profesör büyünün tanımını tekrarladıktan sonra, Cho yapmak istediği fakat, sevdiği bir hayvan olmadığından bu büyüyü başaramayacağını düşünmüştü. Profesör, mutlu olduğunu belli edip büyülü sözcüklerini mırıldandığında, asasından bir anka kuşu çıkıvermişti. Sınıfı beyaz kanatlarını hızla çırparak dolanırken, havalandırma penceresinden dışarıya çıkıp gökyüzüyle birleşti. Şimdi sıra öğrencilerdeydi, bu büyünün zor olduğunu söyleyen profesör ilk denemelerde başarılı olamayacaklarını söyleyip, umutlarını yitirmemeleri gerektiğini öğütlüyordu. Ve Samara ile birlikte beş büyücü öğrenci ayaklandılar bir arada, hepsi de büyük bir azimle büyülerini denerken Samara'da yaratmak istediği hayvanı ve de mutlu anını düşünüyordu. Onu en çok mutlu eden an, Stefan'la beraber olduğu zamandı. Bir an olsun onu düşünmeye başladı, bir tavşanın her zaman onu sevindirebileceğini düşünüp asasını doğrulttu. "Expecto Patronum!” Sihirli sözcükleri mırıldandıktan sonra asasının ucundan çıkmasını bekleyen tavşanı gözlüyordu.

Bir tavşan yerine sadece parıldayan gümüşümsü bir ışık çıkıyordu asasının ucundan. Ne yazık ki ilk denemesinde başaramamıştı. Ama halen kulağında profesörün "Çoğu yetişkin büyücünün bile yapamadığı bir büyü.” sözü çınlıyor ve bu sözü hatırladıkça güven duygusu artıyordu. Şimdi sıra tekrar o mutlu olduğu anı düşünüp, bir tavşana odaklanmasıydı. Asasını ikinci kez havaya doğrultup büyülü sözcükleri söyleyecekti. "Expecto Patronum!” İkinci denemesinde yapmayı umarak asasını tekrar kulaçan etti Cho, bu sefer olmuştu. Gümüş ışığın büyük parıltısıyla, asasının ucundan kendisini salıveren tavşanın tüylerine dokunuyordu şimdi. Beyaz tüylerini okşamak onu şu an mutlu eden tek şeydi, ilk başlarda her ne kadar da zararsız bir hayvandan korksa bile. Evet, hayvanları sevmezdi, ama bu hiçbir zaman sevmeyeceği anlamına gelmezdi tabii. İşte şimdiden bir tane bile olsa sevebilmişti, bir tavşan... Profesör teker teker büyüyü deneyenleri izlerken kapının ardından duyulan zil sesiyle gayretlerinde dolayı tebrik edip çıkmalarını söylediğinde, Cho son Ksks dersinde binasına puan kazandıramayıp kaybettirdiği için hala üzgündü. Profesörün yanına yanaşıp "Profesör ben... Yani başım çok fazla, baygın... Önemi yok, iyi günler profesör. " diyebilmişti sadece. Bir bahane sanacaktı belki ve profesör Johnson'un gözünde değeri kimbilir ne kadar da düşecekti. Bu yüzden son anda sözünden dönüp sadece iyi günler diyebilmişti. Şiş başını tutarak sınıftan hızla çıktı...

Out: Binam Hufflepuff'a kazandırmam gereken puanları düşünerek 2. bir üyelik aldım... *Samara*
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Charlie von Diederich
Seherbaz Karargahı & UBBP Genel Başkanı
Charlie von Diederich


Erkek
Ruh hali : Casandra Cho I. Jince Boupi3
Mesaj Sayısı : 2101
Yaş : 29
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12547
Ekspresso Puanı : 49
Kayıt tarihi : 05/05/08

Casandra Cho I. Jince Empty
MesajKonu: Geri: Casandra Cho I. Jince   Casandra Cho I. Jince Icon_minitimeÇarş. 24 Eyl. 2008, 16:05

4. Sınıf Hufflepuff

- Büyücü Konseyi -
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164
 
Casandra Cho I. Jince
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG Dışı Sayfalar-
Buraya geçin: