Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Karargahta Tek Başına

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Emily L. Black

Emily L. Black


Kadın
Ruh hali : Karargahta Tek Başına Hmbl7
Mesaj Sayısı : 90
Yaş : 69
Kan statüsü : Melez(Half-Blood)
Galleon : 11998
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 21/06/08

Karargahta Tek Başına Empty
MesajKonu: Karargahta Tek Başına   Karargahta Tek Başına Icon_minitimePerş. 04 Eyl. 2008, 16:09

Tarih: 13 Haziran 1950 ~ Saat 9.30
Mevsim: Yaz
Hava Durumu: Güneşli, havada hafif rüzgar var

Not: Rp en kısa zamanda eklenecektir. Kimse gelmesin. NPC karakterlerle yapılacaktır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/index.htm
Emily L. Black

Emily L. Black


Kadın
Ruh hali : Karargahta Tek Başına Hmbl7
Mesaj Sayısı : 90
Yaş : 69
Kan statüsü : Melez(Half-Blood)
Galleon : 11998
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 21/06/08

Karargahta Tek Başına Empty
MesajKonu: Geri: Karargahta Tek Başına   Karargahta Tek Başına Icon_minitimePerş. 04 Eyl. 2008, 16:41

İlk defa karargahı bomboş görmüştü. Beklediği bir kişi vardı burada. Havada hafif bir rüzgar ve rüzgarı tamamiyle bastıran, kızıl ışıklarını her tarafa yayan güneş vardı. Rocio Azkaban Hapishanesindeydi. Belki de en zor günlerini geçiriyordu burada. Diğer ölüm yiyenlerin nerede olduğu konusunda herhangi bir fikri yoktu Emily’nin. Ama çağırdığı ve kendisi için kadim bir kişi olan Roviér ile çok önemli şeyler konuşacaklardı. Rahatsız edici bir sandalyenin üzerine yaydı kendini. Baskında kullandığı maske ve pelerin yanında değildi. Her zamanki kıyafetlerini giymişti yine. İri iri gözlükler tamamlıyordu onu. Boynundaki şalının üstünde amansızca sallanıp duran ve takırtılar çıkaran takıları oldukça güzeldi ona göre. Bol kazağı, pantalonu ve rahat ayakkabıları, kabarık saçları ve sade yüzü ile her zamanki halindeydi. Sandalyeden hafifçe doğruldu. Az da olsun içinde minik bir heyecan vardı. Roviér’in ayak sesleri büyük, elf benzeri kulaklarına ulaşınca sandalyeden kalktı ve adamın yüzünü görmek için gözlüğünü düzeltti. Tam da karşısında duruyordu adam. Boynunda atkısı vardı. Jilet gibi bir pantolon ve siyah pelerinle karşılamıştı onu. Her zaman giyindiği gibi giyinmemişti bu sefer. Daha farklıydı sanki.

“Buraya seni çağırma sebebimi biliyorsun Roviér.” Dedi titrek bir sesle. Roviér oldukça düşünceli gibiydi. Emily’nin karşısındaki sandalyeye oturdu. Roviér’i beklerken yaratmıştı bu iki rahatsız edici sandalyeyi. Roviér hızlı bir şekilde konuştu. “Tabiî ki de biliyorum Emily, birkaç zırvalık anlatacağın kesin.” Ani bir şekilde omurlarını dikleştirdi ve sandalyeden kalktı. Volta atmaya başlamıştı. Çok önemli bir konu için çağırmıştı onu buraya. Ama Roviér her zamanki bencilliğini kullanmıştı. Konuşmaya başladı: “Hayır Roviér. Her zamanki küstahlığını kullanması beklemiyordum.” Karargahın girişine doğru göz gezdirdi. “Çok önemli bir konu için çağırdım seni buraya. Kardeşim hakkında konuşmak için. Zırvalık olduğunu düşünüyorsan, o zaman çeker gidersin Roviér.”

Biraz sert konuşmuştu belki de. Ama karşısındaki kişi bu sertliği kesinlikle hak ediyordu. “O zaman anlatmaya başlayabilirsin Emily, o kadar yol geldim. Bir daha geri dönemem.” Dedi Roviér, Emily gibi sandalyeden hızla doğrularak. Kavga eden iki çift gibi burun buruna gelmişlerdi. Ruhunda, onu rahatsız eden bir sürü parazit vardı. Bir bölümünü açacaktı Roviér’e. Küçük bir kısmını… Anlayışlı karşılamasını beklemiyordu. “Kardeşim Roviér. Onun hakkında rahatsız edici şüphelerim var.” Rahatsızlığını dile getirmek amacıyla sağa sola sallanmaya başladı. Kabarık, kıvırcık saçlarını ritmiksel bir şekilde havalandıran rüzgar, aynı etkiyi Roviér’in pelerinine yapıyordu. Tekrar kıpırdandı olduğu yerde ve devam etti:

“Kardeşim Roviér. Onun böyle bir hainlik yapacağını tahmin etmiyordum. Bana yardım etmelisin. Hem de hemen. Kardeşim Roviér.” Bu lafı tekrarlamasından rahatsız olduğunu belli eden bakışlar attı Roviér. “Karşı taraf için çalışıyor olabilir. Bilmiyorum, çok şüpheleniyorum.” Dudakları oldukça titremişti konuşurken en az sesi kadar. Nemli gözlerini Roviér’in düşünceli yüzüne odakladı. “Emily, bu şüphelerinin sebebini bana söylersen çok sevinirim. Neye bağlı olduğunu bilmezsem sana yardım edemem.” Dedi Roviér kısık bir sesle. Nasıl söyleyebilirdi ona, bilemiyordu. Ama yardım almak için kesinlikle söylemeliydi. Yoksa yardım alamazdı.

“Çok şüpheciyim belki Roviér. Kelimeleri toparlamakta bile zorlanıyorum. Yüce Merlin aşkına en kötü şeyler neden benim başıma gelmek zorunda. Çok büyük bir ihtimalle karşı taraf için çalışıyor. Şüphelerimin nedeni geçen gün onu bir ZümrüdüAnka Yoldaşlığı üyesi ile birlikte görmem. Yanındakiyle oldukça koyu bir sohbet içindeydi. Umarım şüphelerim yanlış çıkar.” Dedi aynı titrek sese devam ederek. Roviér’in gözleri olduğundan daha çok açılmıştı. Yüzüne korku ifadesi oturtturan Roviér düşünmeye başlamıştı anlaşıldığı kadarıyla. Yüzü buruşmuş ve göz damarları şişmişti. Emily’nin gözleri hala nemli nemli bakıyordu etrafa. “Emily, benim ayrılmam lazım. En kısa zamanda sana en iyi haberlerimi ulaştırmaya çalışacağım. İyi günler.” Dedi Roviér şüpheci ve sorgucu bir tavırla. Tok ayak sesleri eşliğinde kapıdan çıkar çıkmaz cisimlendi. Nereye gittiği konusunda herhangi bir fikri yoktu. Ama Emily’nin konusuyla ilgileneceğinden emindi. Roviér’den yaklaşık beş dakika sonra kapıdan çıktı ve evine cisimlendi. Biraz dinlenmek onun hakkıydı. Belki de uyumak…

Not: Rp sona ermiştir. Kilitleyebilirsiniz ^.^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/index.htm
 
Karargahta Tek Başına
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG İçi Sayfalar-
Buraya geçin: