Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi

Aşağa gitmek 
+4
Lisa Wanders
Daphne GreenGrass
Delora Lucien Nobés
Sawyer Raul Johnson
8 posters
YazarMesaj
Sawyer Raul Johnson
Muggle
Sawyer Raul Johnson


Erkek
Ruh hali : 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 85
Yaş : 34
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12004
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 18/06/08

6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi   6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Icon_minitimeSalı 09 Eyl. 2008, 16:51

Rp Out: Rp'lerinizi profesör sınıfta yokmuş gibi yapın, belirtilen zamanda rp yapamayan geç kalmış sayılacaktır.

Gerekli Uyarılar: Sonbahar yağmurları, Hogwarts'a hakimdir.

Ders Günü/Saati: Salı/5. Saat


Derse Girecek Öğrenciler:
VI. Sınıflar
Genevieve T. Malfoy

Miracle Liliane Sullivan
Stefania Valérie Bécaud
Beverly Joanne Dore
Karyn Mia Silethe

VII. Sınıflar
John Stewen Peterson
Brooke Alliandre Larisen
Charlie Adolph Monaghan
Angelina V. Anderson
Dayrnt Bill Black
Daphne GreenGrass
Johnny Amoux Malfoy
Lisa Gaunt
Paula Lilith Do'urden


En son Sawyer Raul Johnson tarafından Paz 21 Eyl. 2008, 14:45 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Delora Lucien Nobés

Delora Lucien Nobés


Kadın
Ruh hali : 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi 14lb7
Mesaj Sayısı : 129
Yaş : 31
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11993
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 23/06/08

6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi   6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Icon_minitimeÇarş. 10 Eyl. 2008, 18:31

YATAKHANE

Mira gece okumaya başladığı kitabı bitirmekte diretmesinin cezasını çekiyordu. Yatakhanedeki hemen herkes kahvaltıya inmiş olmasına rağmen o henüz gözünü açamamıştı. Uykusuzluğa fazla dayanabilen biri değildi üstüne üstlük birde bu uykusuzluk bir kaç gecedir sürüyordu.. Şimdi de yataktan kalkması biraz zor olacaktı. Yine de iç çekerek Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersini düşündü. Daha ilk dersten geç kalmak, ya da dersi kaçırmak istemiyordu. Zaten Slytherin puan bakımında çok parlak sayılmazdı, onun yüzünden de puan düşürülmesi çok kötü olurdu. Bunları düşünürken sorumluluk duygusu ağır bastı yattığı yerden kalkarak yüzünü yıkadı. Aynada kendine baktı çökmüş gözaltlarıyla hala uyuduğunu belirten ölü bakışlı gözlerini gördü. Fazla oyalanmadan üzerini değiştirdi ve gözüne siyah kalem sürdü. En azından bu onun ölü bakışlarını kamufule edebilirdi. Hızlıca önüne düşen bir ikiş tutam saçı da arkada topladıktan sonra uçar adımlarla kahvaltıya indi..

KAHVALTI // KORDİDORLAR

Mira yavaş yavaş boşaltılmaya başlanmış büyük salona hızla daldı. Normalde kahvaltı edemeyeceği kadar iştahsız olduğu günler olmasına rağmen, bugün onlardan biri değildi.. " Zaten benim işim ne zaman rast gitti ki? " diye homurdandı asık suratla.. Anlaşılan bugün ters günlerinden biri olacakatı. Çabucak bitmesini dileyerek Slytherin masasına oturdu ve kızarmış ekmeğe biraz reçel sürdü. Bir yandan yerken bir yandan da ders programını çıkarıyordu. Bugün sevdiği derslerin ağırklı olmasıyla keyfi biraz yerine gelir gibi oldu..

Kahvaltısını bitirdikten sonra kalkmak üzereyken üzerine reçel damlattığını görüp " Lanet olsun!! " diye homurdandı. Ardından önce peçeteyle silip sonra da asasıyla hızlı bir aklapakla yaptı. Temizlenmiş gibi görünüyordu ama iyice geç kaldığını fark edip hızlandı. Koridorları uçarcasına geçiyordu ve bu arada omzunun üstünden arkasına bakan bir Gryffindorlu'ya çarptı. " Önüne baksana! Sersem.. " dedi ama hızını kesmedi. Gryffindorlu cevap verdiyse de duymamıştı ve zaten duymak da istemiyordu. Nihayet sınıfa vardığında oldukça dolu olduğunu gördü. Ortalarda boş bulduğu bir yere oturdu ve nefesini düzenledi. Eşyalarını çıkardı ve saçını tekrar topladı. Nihayet rahatladığında saate baktı. Dersin başlamasına bir iki dakika kalmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com/profile.forum?mode=register&agre
Daphne GreenGrass

Daphne GreenGrass


Kadın
Ruh hali : 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Snrrn8
Mesaj Sayısı : 103
Yaş : 34
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12130
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 16/04/08

6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi   6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Icon_minitimePerş. 11 Eyl. 2008, 18:49

Kızlar yatakhanesinin ihtişamlı tavanını izlemekten sıkılan Daphne yatağında doğrulup oturdu. Şu birkaç gün ne de çabuk geçmişti. Dersten derse giderken zamanın nasıl geçtiğini fark edememişti. Birden anlamsız bir korku sardı Daphne’ i. Ya o fark edemeden yıllar geçerse? Böyle bir şey olmayacaktı, buna asla izin vermezdi Daphne. Hogwarts’ da ki yıllarının sadece derste elde ettiği başarılarla geçmeyeceğini çok iyi biliyordu. Hem daha trendeyken başlamıştı boş yıllar geçirmeyeceğini göstermeye, başlamışlardı; Daphne, Kate ve Mike… Tabi diğer iki gölgeyi de unutmamak lazımdı. Onlar daha bu yaşlarında bir şeyler başarabileceklerine inanıyorlardı. Kim bilir ileride neler yapacaklardı? Derin bir nefes alan Daphne usulca ayağa kalktı. Yatakhanede çok kişi yoktu. Olanlarda eşyalarını hazırlıyorlardı derse gitmek için. Daphne de aynı şeyi yapsa çok iyi olacaktı. Komodinin üstünde duran, kargacık burgacık yazısıyla bir şeyler yazmış olduğu kâğıdı eline aldı. Sıradaki ders Karanlık Sanatlara Karşı Savunma’ ydı. Birden gözleri parladı Daphne’ nin. Karanlık sanatlar onun her zaman ilgisini çekmişti. Gerçi bu ders karanlık sanatlara karşı savunmayı öğretecekti onlara ama savunmayı öğrenen saldıradabilirdi. Yüzünde sinsi bir gülümseme oluştu. Daha düzeltmediği sandığının başına geldi. Düzeltmek için vakti olmuştu ama bunu yapmayı hiç düşünmemişti Daphne, düşünmeyecekti de. Vakit kaybından başka bir şey olmazdı bu. Ne de olsa ikisi de aynı şeydi; ha sandıkta dağınık durmuş ha dolaba dizilmiş… Ne fark ederdi? İkisinde de eşyalarını kullanmayacak mıydı?

Karanlık Sanatlara Karşı Savunma kitabı olan en kalın kitaplardan birini aldı eline. Sonra kısa eteğini eliyle düzeltti ve cübbesini giydi. Asasını cebine koyarken eline bir şeyler geldiğini hissetti. Kate’den aldığı çikolatalardandı bu. Hemen kâğıdını açıp kocaman bir ısırık aldı çikolatadan. O an yüzüne yerleşen gülümseme başka hiçbir şeyin sağlayamayacağı bir şeydi. Çikolataya olan aşkı gün geçtikçe artıyordu Daphne’ nin. Bir elinde çikolata bir elinde kitabı yatakhaneden çıktı. Ortak salon da boş gibiydi. Kitap okuyan bir kişi ve sohbet eden iki kişi… Başka kimsecikler yoktu. Onların suratına bile bakmadan büyük heykelin olduğu yerden dışarı süzüldü Daphne. Bir köşeyi dönüp, geniş koridorlardan birine geldiğinde etrafın kalabalıklaştığını gördü. Bununla beraber yüzü asıldı. Kalabalıktan nefret ederdi. Elindeki çikolatadan kocaman bir ısırık daha aldı ve ona bakan şaşkın gözlere aldırmadan bir o yana bir bu yana sallana sallana yürümeye başladı. Çevredekilere bakınca gerçekten de ilginç ve ilgi çekici biri gibi duruyordu. Aykırıydı, ne yapabilirdi?

Çoğu kişiyi eze eze merdivenlere geldiğinde çikolatası da bitmişti. Çöpünü cebine tıkadıktan sonra merdivenleri hızlıca indi. Her zamanki gibi ona bakan tablolara dil çıkardıktan sonra koridorda hızla yürümeye başlamıştı. Okula geleli daha bir hafta bile olmamıştı ama Daphne kendine gıcık olan birilerini kazanmıştı bile. Başta tablolar… Onların neredeyse hepsinden nefret ediyordu Daphne. İşleri güçleri boş boş dedikodu yapmak ve o çerçeveden bu çerçeveye dolaşmaktı. Gerçi tablolara hapsolmuş ölülerden başka bir şey değillerdi ama… Uzun siyah saçları ve siyah cübbesi arkasında hızının etkisiyle dalgalanıyordu. Buğulu mavi gözlerini ise koridorun ucuna çevirmişti. Sonunda dersliğin önüne vardığında derin bir nefes aldı.

Havasız dersliği yavaş yavaş içine alan tozlu ve sıcak hava dalgası Daphne’ yi çoktan esir etmişti bile. Elleriyle saçlarını boynuna değmemesi için kaldırdı, omuzlarında topladı ama yeterli olmuyordu. Sonunda dayanamayarak cebinden çıkardığı küçük bir lastikle topladı. Bu arada da sınıfı süzüyordu. Bu derste başarılı olacağına iyice inanmaya başlayan Daphne dirseklerini önündeki masaya dayayarak yüzünü avuçlarının arasına aldı. Bu haliyle tatlı bir çocuktu ama gerçekte… İçi çocuk muydu? Çok erken olgunlaşmış bir meyve gibiydi. Ne çocuk ne büyük… Ne fırtınalar yaşamıştı o küçücük bedeninde ve kim bilir ne hortumlar kopacaktı ileride. Bu küçük ve masum görünen yüze bakınca kim onun içindekileri tahmin edebilirdi ki?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com
Lisa Wanders
Uluslararası Sihirsel Hukuk Bürosu Çalışanı
Lisa Wanders


Kadın
Ruh hali : 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi 14lb7
Mesaj Sayısı : 654
Yaş : 30
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12221
Ekspresso Puanı : 2
Kayıt tarihi : 15/03/08

6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi   6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Icon_minitimeCuma 12 Eyl. 2008, 18:54

Gün usul usul karanlığa teslim olmaya başlarken toprağı delercesine düşüyordu yağmur damlaları. Yavaş yavaş bastıran açlığın etkisi ve artık son derse yaklaşmış olmanın da verdiği yorgunlukla koridorda ilerliyordu Lisa. Son senesi olduğu için herşey çok daha yoğun geliyordu ona. Dersleri bir yana hala hangi mesleği istediği konusunda tereddütlüydü. Çocukluğundan beri iksirleri çok sevdiği için hep İksir Profesörü ya da Şifacı olmak istemişti. Fakat bu konuda ki düşünceleri ufak değişikliklere uğramış ve bakanlıkta görev almayada istek duymaya başlamıştı. Özellikle annesininde bu konuda üzerine gelmesi onun kafasını iyiden iyiye karıştırıyordu. Annesini hep sevmişti ve her zaman kendisi için doğru olan şeyi söyldiğini biliyordu. Bu yüzden bakanlık ona cazip gelmeye başlamıştı. Ama biryandan da çocukluk hayalleri onu şifacılığa doğru itiyordu. Bu konuda yardıma ihtiyacı olacağı kesindi. Belki bu konuları dönem sonuna kadar bir arkadaşına açardı. Ya da sevdiği bir profesöre! "Lisa! Sonunda seni buldum." Nefese nefese zar zor anlaşılan bir sesle yanında beliren kız 6. sınıflardan *Melissa'ydı. Her zaman dedikoducu ve geveze bir kız olmuştu Melissa. Fakat bunun yanısıra oldukça zeki bir kızdı ki buda neden Ravenclaw'da olduğunu açıklıyordu. Lisa hafifçe gülümseyerek soluklanan Melissa'ya döndü. "N'oldu? Neden beni arıyordun?" Nihayet nefes alıp verişini düzene koyan kız elinde tuttuğu parşömen parçasını Lisa'ya uzattı."Sihir Tarihi Ödevin! Kütüphanede unutmuşsunda görünce getirmek istedim. Fakat seni bulana kadar canım çıktı diyebilirim... Ah! Lanet olsun derse geç kalıcam. Sonra görüşürüz..."
Lisa elindeki kağıda bakmayı kestiğinde kız çoktan gözden kaybolmuştu. Bir teşekkür bile edememişti halbuki. Fakat bunu sonraya ertelemeliydi çünkü oda derse geç kalmak üzereydi. Hemen kağıdı çantasına sıkıştırdı ve ardından hızla dersliğin yolunu tuttu. Neyse ki derslik yakınındaydı ve çabucak içeri girmişti. Sınıf fazla kalabalık değildi. Gelen öğrenciler ön sıraları kaplamıştı. Lisa ortalarda bir sıraya oturdu ve sınıfta ki gürültüye aldırmadan az önce Melissa'nın verdiği kağıdı çıkarıp incelemeye başladı. Kütüphaneye sabah erkenden uğramıştı ve bu ödevi yazmak için neredeyse 10 tane parşömen harcamıştı. Güzel olması için elinden geleni yapmıştı ve nihayet ortaya güzel birşeyler çıkmıştı. Fakat bu kezde ödevini kaybetmişti. Sabahtan beri heryeri alt üst etmişti fakat bulamamıştı. Neyse ki onu bulan biri çıkmıştı ve Lisa'ya teslim etmişti. Morali biraz daha düzelmiş bir şekilde rahat bir nefes alarak geriye yaslandı. Karnındaki açlık hisside onu sabırsızlandırıyordu. Dersin başlamasına birkaç dakika kalmıştı sadece. Fakat yinede derslik kısmen boştu ve profesör hala ortalarda yoktu. Neyse ki fazla geçmeden öğrenciler gruplar halinde dersliğe doluşmaya başlamışlardı. Peki ya profesör neredeydi?...

*Melissa NPC Karakterdir..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://hogwartsekspresi.editboard.com/bio-lar-f164/lisa-wanders-
Johnny Amoux Malfoy
Tılsım Profesörü
Johnny Amoux Malfoy


Erkek
Ruh hali : 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Heyup7
Mesaj Sayısı : 1643
Yaş : 29
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12199
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 12/03/08

6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi   6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Icon_minitimePtsi 15 Eyl. 2008, 19:30

Geçen seneyi canlandırıyordu kafasında. Ne maceralar yaşamıştı, neler geçirmişti küçük bedeni. Hala sapasağlam duruyordu ve geçmişe baktıkça pürüzsüz yanaklarında parlayan elmas misali birkaç yaş parçası çene hatlarına doğru akıyordu. Yeni maceraların yaşanacağı bir seneye bu şekilde girmek istemezdi. Belki altı yılını Hogwarts’da geçirmişti, ancak buradan daha soğuyamamıştı. Düzgün bir ev ortamı yoktu onun. Düzgün bir yaşamı, ona sahip çıkan tek kişi ablasıydı. Peki o neredeydi? Yoktu… Azkaban’daydı. Saçma geliyordu ona bu hayat. Bu durumunun içinde Hogwarts ona sıcacık bir ev gibi gelmişti. Kol kanat germişti ona. Soğuyamama nedeni buydu onun. En iyi arkadaşlarını edinmişti burada. Evet, onun için en değerli olan arkadaşlarını kaybetmişti. Bu yüzden zor bir sene geçirmişti. Bir Ravenclaw olmasına rağmen derslerine tutunamamış, ödevlerini yarım yamalak yapmıştı – tıpkı diğer bina arkadaşları gibi. Ama soğumuyordu bu kaleden. Bu yüzden ağlamıştı trende. Solmuştu gözleri, şişmişti. Son senesini geçirmek istemiyordu. Buradan ayrılmak istemiyordu.

İlk günü oldukça sorunsuz geçmişti bu büyük kaleden. İkinci günün sabahına yavaş yavaş göz bebeklerini aralarken hala, ekspreste yaşadığı burukluk vardı. Unutması gerekiyordu bu saçmalığı. Belki de profesör olacaktı burada. *Kim bilir, hayat bizi nerelere sürükler. Bir o yana bir bu yana. Tıpkı bir beşik. Ummamız gereken şey hortumuna sallandırmamasıdır.* Havanın sıcak olması nedeniyle üstüne herhangi bir şey örtmemişti. Sağ ayağının sol taraftan sarktığını fark edene kadar, yaklaşık beş dakika geçmişti. Gözlerinden hala uyku akıyordu. Çapaklar yüzünden gözlerini kapatmakta epey bir zorlanıyordu. Hızlıca yerinden doğruldu ve elini yüzünü temizleyip kuzgun armalı asil Ravenclaw cüppesini giydi. Ağır adımlarla ortak salona yürüdü. Bedenini, ortak salonun en rahat koltuğuna yaydığında kafasında ani bir şimşek çaktı. Bu da – ne yazık ki – düşüncelere daldığının göstergesiydi. Yine hatırlıyordu geçen seneyi. Ne mutluydu o zamanlar. Son senesi de değildi. Bu gizemli kalede çok macera yaşamıştı. Hayat, bu kalede gülmüştü ona. İlk defa bu koca kalede, öpmüştü birisini. Sonu gelmez zincirlerle bağlanmıştı ona. Her zaman onu, Lily’i düşünüyordu. Kalbinin hepsini ona ayırmıştı adeta.

Düşünceleri, yatakhaneye çıkan taş merdivenlerden çıkan ve kulaklara hoş bir ses taşımayan tok bir sesle bölündü. Aşağıya doğru inen Stefania’ydı. Öylesine karışıktı ki ruhu, en yakın arkadaşlarından birine selam bile verememişti. Ondan kaçarmışçasına ince, tahta kapıyı iri elleriyle aralayarak göl kenarına ilerledi. Bu sene onun için haddinden de uzun sürecekti anlaşılan. Saniyeler birbirini – ona göre – ağır ağır kovalarken yasak ormana doğru yaklaştığını öğrendi. Ormanın içinden gelen çalı sesleri ve ulumalar içinin ürpermesine sebep olmuştu. Onun bu hallini gören birinci sınıflar arasında ezik bir duruma düşeceğinden emindi. Bu nedenle hemen oradan ayrılıp soğuk bir rüzgarın estiği kara göle ilerledi. Oraya biraz daha yaklaşınca garkenezlerin tiksindirici seslerini ve deniz halkının gıcırtılarını duyabiliyordu. Dumbledore’un da deniz halkı dilini konuşabildiğini biliyordu. Aklına Dumbledore’u getirmesi ile birlikte ruhunda yatan esrar perdesi biraz daha örtülmüştü. Sahiden, neredeydi Dumbledore. Adını hep duyuyordu. Ama kendisini bir türlü görememişti.

“Hey bakın, oraya bakın.” Cüppesinden ve konuşmalarından anlaşılacağı üzere bir Slytherin son sınıf olan güzel bir kız kara gölü işaret ederek bağırmaya başlamıştı. Korkmuş olabilirdi ya da heyecanlanmış. Johnny, bu sinir kıza cevap veremeden rahat edemeyeceğini anlamıştı. “Oradaki ne biliyor musun küçük (!) hanım. Ya mürekkep balığı, ya da garkenez. Telaşlanacak bir şey yok yani ya da milleti telaşlandıracak bir şey.” Dedi ve hızlı adımlarla oradan uzaklaştı. Hoş bir şey yaptığını düşünüyordu. Laf sokmak, sivridillik tam da ona göreydi aslında. Ağzının payını vermişti ona. Yüzüne acı bir tebessüm kondurarak ilk dersine doğru ilerlemeye başladı. Zihinbend olmalıydı.

5 Saat Sonra

Tılsım dersinden çıkarak kısa bir ara nedeniyle ortak salona çıktı. Tahta kapıyı ani bir şekilde aralayınca karşısına Stef’in çıkmasıyla ürktü. Bildiği kadarıyla o da Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersini alıyordu. Belki de sabahın telafisi olarak onunla beraber gitmeliydi derse. Hey Stef. Err… Ben şey diyecektim. Hani, derse beraber gitsek, senin için de uygunsa.”
Stef kısa bir düşünmenin ardından olumlu bir yanıt verince beraber dersliğe doğru ilerlediler. Bu sırada da kafasındaki düşünceleri bastırmaya çalışıyordu. Birinci sınıfta olmalıydı o zamanlar. Daha Quidditch takımına bile seçilmemişti. Ravenclaw’lılarla Gryffindor’luların kavgası… Keiran vardı o zamanlar yanında. Bu antremanda ondan yüklü bir azar işitmişti. Ancak yine de kalbinde büyük bir yere sahipti o. Çok seviyordu onu. Sonra bırakıp gitmişti Johnny’i. Sadece bir kulüp heyecanı yüzünden. Her zaman akıllı olan ve keskin sözler söyleyen bir insan nasıl olur da saçmasapan maceralar yüzünden hayatından vazgeçer? Bu soru o öldükten sonra her zaman aklına geliyordu ve ağlıyordu.

Düşünce dünyasından sıyrılarak cüppesinin yenine – Stef’e belli etmeden – gözyaşlarını sildi ve ondan biraz daha uzaklaşarak dersliğin kapısının önüne geldi. Zevkli bir ders olmayacağı kanaatindeydi. Zaten bu asık suratlı hoca ile olan hiçbir ders onun için olumlu olmuyordu. Dersliğin kapısını yavaşça açtı. Tıklamayı ihmal etmemişti. Beyaz saçlı, asık suratlı profesörün olmayışı onun resmen rahatlamasına sebep olmuştu. Derslikte Stef ile ayrıldı. En arka sıralardan birine kendini yaydı. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma kitabını sırt çantasından çıkararak masanın üstüne koydu. Profesörü beklerken yine düşünce alemine çekilmişti. Düşünceler hiçbir zaman terk etmiyordu onu. Yine çekmişti onu karanlığına. Kendi köşesinde kıvrılıyordu yine.


En son Johnny Amoux Malfoy tarafından Perş. 30 Ekim 2008, 14:12 tarihinde değiştirildi, toplamda 9 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164
Misafir
Misafir




6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi   6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Icon_minitimePerş. 18 Eyl. 2008, 00:07


‘’ Saat sabahın körü! Git başımdan Ell. ’’
‘’ İyi de Paula, bu sana gelmiş. Kalk da bir bak. Ne soğuksun sen ya böyle. ‘’Elina, o sabah Paula’ya gelen bir paket için, arkadaşını uyandırmaya çalışıyordu. Paula, bütün gece saçma sapan rüyalar gördüğünü söyleyip uykuya devam etmekte ısrar etse de; Elina kararlı bir şekilde, çoğu zaman yaptığı gibi yorganını çekerek Paula’yı yataktan aşağıya düşürmüştü bile. Ne olduğuna anlam verip, Elina’nın üzerine bir yastık fırlatmak üzere olan Paula, paketin büyüklüğünü görünce birden sustu.
‘’ Kim göndermiş? ‘’
‘’ Bilmiyorum,aç da öğrenelim. ‘’
Elina’nın meraklı hali Paula’ya da yansımıştı. Bu yüzden yerde yorgana sarmalanmış halinden kurtulup, geceliğini düzeltip kutunun yanına gitti. Kutunun üzerinde ‘’ Yalnızca Paula için! ‘’ yazıyordu. Alaycı ama şakacı bir sırıtışla Elina’ya dönüp ‘’ Yoksa kesin açardın sen zaten. ‘’ dedi. Elina’nın omzuna attığı minik yumruğu umursamadan paketi açmak üzere sağına soluna geçmeye başladı. Katlama yerleri büyük olasılık paketin altında kalmış olacağından, yaldızlı kağıdı yırtarak, ortaya çıkan kahverengi koliye baktı. Kolinin kapakları bantlanmıştı. Paula iksir derslerinde kullandığı bıçağa almak üzere dolabına doğru yönelmişti; Elina asasıyla yaptığı basit bir büyüyle hemen kapakları açmıştı. Arkadaşına ‘’Teşekkür ederim. ‘’ der gibi bakarken, kutunun başında diz çöktü. Yavaş yavaş kapakları araladığında, aralanan kapaklarla birlikte ağzı da açıldı.

‘’Bir teleskop! ‘’ dedi bağırarak. Elina’nın yüzüne bakarak söylediği bu cümleden sonra ayağa kalkıp birlikte teleskobu kutudan çıkardılar. Paula kimden geldiğini anlamak için, kutunun dibinde kalan ufak mektubu aldı. Zarfı açıp içinden mektubu çıkardığında, gördüğü yazı karakteri üzerine yüzü buruştu. ‘’Lanet olasıca! ‘’ derken mektubu Elina’ya uzattı. Kendisi okumamıştı, yazıyı görmeye tahammülü yoktu. Bu yüzden Elina mektubu okumaya başladı.

‘’ Sevgili kızım, uzun zamandır bir teleskop istediğini annenden henüz öğrendim. Öğrenir öğrenmez de sana gidip bir tane aldım. Bunu erken gelmiş bir doğum günü hediyesi olarak say. E tabi bu sana bir doğum günü hediyesi almayacağım anlamına gelmez. Sevgiler … ‘’

Paula Elina’ya dönüp ‘’ Servet avcısı adam, ondan nefret ediyorum. ‘’ diye söylenmeye başlayınca, Elina hiç değilse teleskobu severek kullanabileceğinden bahsediyordu. Haklıydı da aslında. Ona hediyeler için sevgi duymak zorunda değildi. Fakat sevmediği birinden hediye kabul etmek. En az onun kadar kötü biri olmak demek değil miydi? Paula bunları fazla düşünmeden üzerini giyinmek üzere oturduğu yerden kalktı. Teleskopa bakarak hınçla çantasını da hazırladı. Odadan çıktıktan sonra biraz dolaşacağını söyleyip Elina’nın yanından ayrıldı. Kahvaltı yerine gölün taze kokusunu içine çekmeyi tercih etmişti. Birkaç eski dost ile selamlaşıp, yalnız kalamayacağına karar verip erkenden sınıfa gitti. Dersler son derslere yaklaşıyordu yavaş yavaş. Dördüncü dersten çıktıklarında Paula oldukça yorgun hissediyordu. Tüm gün boyunca kafasında düşüncelerle gezdiğinden, derslere çok iyi konsantre olamamıştı. Fakat sıradaki ders karanlık sanatlara karşı savunma dersiydi. Ve bu derste öğrendikleri çoğu zaman hayati önem taşıyabiliyordu. Bu yüzden yenilenmek üzere çantasından çıkardığı birkaç naneli şekeri ağzında döndürmeye başladı.

Yavaş yavaş dersliğe doğru giderlken kafasındaki düşünceleri de eriyen şeker gibi yok etmeyi planlıyordu. Ağzında eridikten sonra bıraktığı tada benzemese de, kendini biraz daha iyi hissetmişti düşüncelerden sıyrıldığında. Dersliğe geldiğinde kapının kapalı olması üzerine endişelenen Paula yavaşça tıklattığı kapıyı aynı zamanda ittirdi. İçerde profesörün olmaması üzerine derin bir soluk aldı. İçeri girip Hufflepuff için ayrılan sıralara oturduğunda, geceyi düşünmeye başladı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Beverly Joanne Dore
Muggle
Beverly Joanne Dore


Kadın
Ruh hali : 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Hmbl7
Mesaj Sayısı : 110
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11970
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 05/07/08

6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi   6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Icon_minitimeC.tesi 20 Eyl. 2008, 23:54

Sıkıntılı bir iç çekişle; Ravenclaw bina masasına oturdu Bev. Öğle vakti gelip, çatmış; yemek yeme vakti gelmişti. Ama canı hiç birşey yemek istemiyordu. Önündeki onca leziz yemeğe bakması bile iştahını açamıyordu ne yazıkki. Başını sihirle oluşturulmuş olan saydam gökyüzüne çevirdi. İri yağmur damlaları, Hogwarts'ın yüksek pencerelerinden aşağı düşüyordu. Gökyüzü bulutlu, hava kasvetliydi. ''Tıpkı benim ruh halim gibi'' diye düşündü Bev. Bina masasına göz gezdirdi. Tanıdık bir kaç yüz ile karşılaşma umudu içerisinde. Ama tek bir kimse bile yoktu tanıdığı. İleride kendisi gibi tek başına oturan, ufak tefek bir çocuk ilişti gözüne. Fakat boyunun masaya zor iliştiği göz önüne alınırsa; birinci sınıf olmalıydı.

Sırt çantasından ders programını çıkardı. Yaz dönüşü en sevdiği derslerden bir tanesine girecekti. Bu biraz olsun neşelenmesine neden olmuştu. Önünde ki balkabağı suyundan biraz içti ve ders programını çantasına tıkarak, masadan kalktı. Koşar adımlarla, koridorda yürüyordu. Etrafından geçtiği kişilere pek dikkat ettiği söylenemezdi. Öğle vaktinin bitmesine az bir zaman kalmıştı ama yinede kütüphanede geçirecek vakti vardı. Ahşap kolu çevirip, içeriye sessizce girdi. İçeride; çok fazla öğrenci olmamakla birlikte, daha çok SBD ve FYBS öğrencileri vardı. Bev; Madam Pince'nin sert bakışlarını üzerinde hissettiğinde dikilip durmaktan vazgeçti ve hızlı bir şekilde cam kenarına doğru yürüdü. Bir süre raftaki kitaplara göz gezdirdi ve uygun olanlarını aldıktan sonra; masaya oturup, göz gezdirmeye başladı.

Kitap okurken; zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı her zamanki gibi. Kolundaki gümüş saate baktığında; öğle vaktinin bitmek üzere olduğunu gördü. Etrafında ki masada oturanların çoğu gitmişti bile. Hızlı bir şekilde toparlandı. Masanın üzerinde ki parşömenleri koltuğunun altına sıkıştırdı ve kütüphaneden çıktı. Koridorda hızlı bir şekilde ilerlerken; çalan zilin keskin sesini duydu. Derse geç kalacaktı! Bunun korkusu ile koşmaya başladı. Koştukça kolunda ki parşömenlerin dengesi bozuluyor, aşağıya doğru kayıyorlardı. Fakat; durupta onu düzeltecek vakti yoktu. Zaten dersliğe az kalmıştı, koridorun sonundaki sınıf gözükmüştü bile. O bunları düşünürken; karşıdan hızlı adımlarla yürümekte olan kızı farketmemişti. O da Bev'i farketmemiş olacak ki; üzerine doğru gelmeye devam etti. Ve en sonunda olan oldu, dersliğe kısa bir mesafe kala çarpıştılar. Bev; elinde zaten düşmeye hazır durumda olan parşömenlerini yerde gördüğünde omzunda hissettiği acıyı unutmuştu. Ayrıca; parşömenleri kızın elinde ki mürekkep şişesinin düşmesi sonucu mavi bir renge bürünmüşlerdi. Sinir içerisinde; bir yere bir kıza bakıyordu hipnotize olmuşçasına. Kızın ''Özür dilerim, yanlışlıkla oldu.'' cümlelerini duymazdan gelerek '' Gider misin lütfen! '' diye biraz yüksek sesle bağırdı. Kız şaşırmış bir şekilde; parşömenleri toplamak için uzattığı elini geri çekti ve ''Tekrar özür dilerim '' sözleri ile uzaklaştı. Son sözleri; Bev'in sert bakışları ile oldukça sönük çıkmıştı. Ne yani şimdi öğle tatili boyunca çalıştığı şeyler, boşa mı gitmişti. İnanamıyordu! Hemde aptal bir kız yüzünden! Sinirli bir şekilde dersliğin kapısını çaldı ve içeriye girdi.

O sinirli hali ile sınıfa girmek ve profesöre gözükmek istemezdi doğrusu. Kimbilir yüzü ne haldeydi? Kesin sinirden gözleri çakmak çakmak olmuş, yanakları kızarmıştı. Fakat; şansına profesör sınıfta gözükmüyordu. Eh bu duruma bir parça olsun sevinebilirdi. Sınıfta fazla dolmamıştı. Tanıdığı öğrencilere selam vererek; Önde boş bulduğu masalardan birisine oturdu. Derin derin nefes alarak; sakinleşmeye çalışıyordu. Az önce ki olay aklına geldikçe, bunu gerçekleştirmek zor oluyordu fakat; dikkatini olaya değil önünde açık olan karanlık sanatlara karşı savunma kitabına verince, bunun o kadar da zor olmadığını anladı. Nitekimde az sonra tüm düşünceler beyninden gitmiş; Sınıfın sessizliğinden yararlanarak kitabı okumaya dalmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsexpresi.com
Sawyer Raul Johnson
Muggle
Sawyer Raul Johnson


Erkek
Ruh hali : 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 85
Yaş : 34
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12004
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 18/06/08

6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi   6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Icon_minitimeC.tesi 27 Eyl. 2008, 09:09

Geçen günkü cılız güneş, bulutların arkasında kaybolup giderken yerini şiddetli sonbahar yağmurlarına bırakmıştı. Hogwarts’ın ikinci günündeki yoğun yağmurun pencere pervazına vurmasıyla sıçrayarak uyandı. Eli otomatik bir şekilde asasını kavradı; bunun sadece bir yağmur olduğunu anlaması için ise sadece birkaç saniye yeterli olmuştu. Bir of çekip yatağına tekrar uzandı, uyumak bundan sonra kolay olmayacaktı; fakat saat… Sol kolundaki saatini görebilmek için kolunu gözünün oldukça yakınına getirdi. Saat henüz dördü on geçiyordu ve vücudundaki hücreler bile yorgunluktan isyan etmişçesine eklem yerlerini ağrıtıyordu. Gözlerini yumdu, yağmurun pencereyi dövmesini dinledi ve karanlık bir sis içinde benliğini kaybetti.

Bir kez daha uyandığında sabah olduğunu anlaması için birkaç saniye gerekti; çünkü hava, yağmurlu olmakla beraber sisli ve oldukça kapanıktı. Yatağından doğrulup kalktığında, yatağının başucundaki pencereden bakmak, yaptığı ilk iş olmuştu. Sis, öyle yoğundu ki, Hogwarts arazisine yakın olan odasından bile Hogwarts’ın muhtemelen şuan ıslak olan zemini görülmüyordu. Pencere sapını kavradı ve yukarıya doğru çekip, pencereyi açtı. İçeriye akın eden soğuk hava dalgası, yağmur nedeniyle ortaya çıkan toprak kokusunu odaya doldururken, soğuktan üşümüş eliyle pencereyi bir kez daha kapadı. İçeriye hâkim olan toprak kokusu ve soğuk, kısa bir sürede odanın havasına karışıp, odayı bir kez daha sıcak hale getirmişti. Birkaç saniye daha sadece gri sisi görerek pencereden baktı; daha sonra dolabına yönelip bugünkü dersleri için hazırlanmaya koyuldu.

Beş dakika sonra tam anlamıyla hazırken saatini bir kez daha kontrol etti: sekiz yirmi beş. Odasından çıkıp Büyük Salon’a yöneldi. Birkaç koridor geçtikten sonra Büyük Salon’un bulunduğu giriş katına varmış, loş olan giriş koridorunu aydınlatan meşalelerin gösterdiği yoldan Büyük Salon’a varmıştı. Büyük Salon’un sihirli tavanı, yoğun sis ve yağmurla dışarıdaki havayı gösteriyor, sihirli tavanın altında büyülenmiş; havada asılı bırakılmış binlerce mum ise meşalelerle birlikte Büyük Salon’unu aydınlatıyordu. Profesörlerin yemek masasında Profesör Derwent’in yanındaki yerini alıp, solundaki yeğeni Tatyana ile koyu bir sohbete girdi. Bir yandan kahvaltı yapıyor, bir yandan da aile işleriyle ilgili konuşuyorlardı.

Kahvaltının ardından dördüncü sınıflara olan ilk dersini işlemek üzere dersliğine doğru yol alırken, boş durduğu zamanlarda kafasını kurcalayan o düşünce bir kez daha belirmişti: Albus nerdeydi? Her ne kadar onun fevkalade bir büyücü olduğunu bizzat bilse de, her ne kadar onun her şeyin üstesinden geleceğinin farkın olsa da, bir yılı aşkın süredir kayboluşunda neler yaptığını, başına ne dertler açtığını ve neye ulaştığını merak ediyordu. İkinci ve üçüncü saatinde ikinci sınıflara iki ders verecekti; fakat ondan sonraki dördüncü ders saati boştu. Bu sürede Albus’a baykuş yollamayı kafasının bir köşesine not etti ve varmış olduğu dersliğine girdi.

~İlk Üç Dersten Sonra~

Sisin sardığı sınıfını tamamen aydınlatmasının verdiği rahatlılık, üç dersten sonra kendini yorgunluğa dönüştürmüştü. Dördüncü sınıfların dersi oldukça rahat geçmişti; fakat ikinci sınıflara cadalozlar, vampirleri anlatmak ve onların korkulu yüzlerine şahit olmak onu yormuştu. İkinci sınıfların dersinde düşlediği boş saati nihayet gelmişti ve şimdi, hiçbir yerde oyalamandan doğu kulesindeki Baykuşhane’ye gidiyordu. Yaklaşık on dakika sonra baykuşlarla dolu kuleye varmıştı. Bazı yerlerinde kare şekilde delikler açılmış Baykuşhane’de, en yakındaki beyaz baykuşa uzandı. Albus’a baykuş yollamak tehlikeliydi belki; fakat bu siste, hem de bembeyaz baykuşla bu işin tehlikeli olabileceğini sanmıyordu. Tabi yine de şifreli yazacaktı Albus’a. Yanında getirdiği parşömen kâğıdını ve uzun, siyah kartal tüyünden kalemini, Baykuşhane’nin ortasındaki masaya koyup yazmaya başladı. Yaklaşık on beş dakika sonra yazıp bitirdiği mektubunu bir kez okuyacağı sırada içeriye giren iki öğrencinin mektubu görmesini engellemek amacıyla, mektubunu hiç okumadan baykuşun ayağına bağladı. “Sen nereye gideceğini biliyorsun.” Fısıltıyla baykuşun kulağına eğilip söylediği dört kelimenin ardından, baykuş süzülerek kare şeklindeki deliklerin en yakınından çıkıp sisin içinde kayboldu. Sawyer ise öğrencilere gülümseyip, beşinci saatteki dersinin başlamasını beklemek için ofisinin yolunu tuttu.

Derse beş dakika kala dinlenmiş vaziyette bir üst kattaki dersliğine çıktı ve içeriyi dolduran öğrencilere gülümsedi. Hepsi tanıdığı yüzlerdi. Altıncı ve yedinci sınıflarla ortak olan bu ders, oldukça zor geçecekti, kuşkusuz. Sözsüz büyüye yeni başlayacak altıncı sınıflara karşın, sözsüz büyü yapmaya geçen yılki son derslerinde başlamış olan şimdiki yedinci sınıflar daha şanslıydı. Sınıftaki kapının tam karşısındaki masasını yürürken asasını bir kez salladı ve kara tahtada, bir anda yazılar belirdi.

'Sawyer Raul Johnson, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü & Gryffindor Bina Sorumlusu
Altıncı ve Yedinci Sınıflar İçin Ortak Ders – Sözsüz Büyü Becerisi'

Tahtada oluşturduğu yazıya bakmaksızın masasına oturdu; yaklaşık üç dakika sonra çalan zille bir kez daha ayağa kalkıp, asasıyla kapıyı kapattı ve sınıfa döndü. “Dersimize vakit kaybetmeden başlıyoruz. Konumuz sözsüz büyü yapma. Şimdi kim bana sözsüz büyünün yararını söyleyebilir?”

Out: Geç kalanlar tahtada profesörün cevabını beklesinler, bu sırada profesörün sorduğu soruyu duymuş gibi cevap verebilirler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi   6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Icon_minitimeSalı 30 Eyl. 2008, 03:06


Zaman her günkünden daha yavaş geçiyordu sanki. Oturduğu sırada ellerini ovuşturmaya başlamıştı. Bir an evvel gece olmasını istiyordu. Gökyüzü ile arasındaki mesafe teleskopun merceği sayesinde azaldığında artan hayranlığına rağmen hala o adamı düşünecekti. ‘’ Kullanmasam mı? ‘’ diye düşünürken iç geçirdi. Oturduğu sırada rahatsız bir şekilde kıvranırken profesör sınıftan içeriye adımını atmıştı. Güler yüzü ile insanın içi ısınıyordu. Yılların yorgunluğu gözlerindeki ışıktan en ufak bir şey alıp götürmemişti. İçeri girmesi ile tahtada beliren yazıların ardından, sınıftaki öğrencilerin yüzünde bir memnuniyet ifadesi belirdi. Sözsüz büyüyü öğrenmek için atacakları ilk adım elbette ki düellolarda kullanmak için öğrenecekleri etkili bir hamle idi. Derse başlamadan önce, Paula’nın kokusunu oturduğu yerden bile duyabildiği tahta masanın, sandalyesine oturdu. Yıllardan nasibini alan bu eşyalar ile profesör güzel bir tablo oluşturuyorlardı. Üzerinde desen desen tahta oluk geçişler olan masa da, bu ihtiyar delikanlı kadar dayanıklıydı.

Profesör oturduğu yerde, öğrenciler de sıralarında hazırlanıyorlardı. Paula, çantasından çıkardığı ufak bir parça parşömeni önüne koydu. Arada bir ufak ipuçlarını unutmamak için not alması gerekebiliyordu. Zira son zamanlarda laçka olmuş sinirleri yüzünden hafızası oldukça zayıflamıştı. bir şeyleri hatırlamak konusunda başarısız olduğunu fark etmesi çok zamanını almamıştı doğrusu. Aksayan işleri, yetişmeyen ödevleri, unuttuğu ufak tefek ayrıntılarla birleşince altından kalkılmaz sorunlara altyapı oluşturuyordu. Elinden geldiğince küçük notlar alıp, bozulan hayat düzenini yeniden yoluna koymaya çalışan Paula da, parşömenlerden yardım alıyordu. Hatırladığı bir Muggle sözünü aklına kazımıştı. ‘’ Söz uçar, yazı kalır. ‘’

Kısa bir sürenin ardından, yaklaşık kırk dakikalık bir ders süresine giriyor olduklarını haber veren zilin sesi duyuldu. Kulaklarında yankı yapan melodiyi bitene kadar dinledikten sonra dikkatini ayağa kalkan profesöre çevirdi. Tekdüze bir asa hareketiyle kapıyı kapattıktan sonra, çehresini sınıfa dönüp, yılların oluşturduğu çizgilerin etrafını sarmış olduğu ağzından dökülen kelimelerin sesi sınıfı sardı. Düello ve benzeri meydan okumalarla yakından ilgilenen Paula hiç düşünmeden elini kaldırıp yerini belli etti ve ardından soruya cevap verdi.’’ Profesör, sözsüz büyü, düşmanınızın ne tür bir büyü kullanacağınızı fark etmemesini sağlar. Böylece sözsüz büyü kullanan taraf da avantaja sahip olur. Bir çeşit sürpriz gibi. Tabi karşı taraf için kötü bir sürpriz. Böylece savunması zorlaşır, hatta belki de imkansız olur. ‘’

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Angelina Voleta Anderson

Angelina Voleta Anderson


Kadın
Ruh hali : 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi 11mt8
Mesaj Sayısı : 590
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12206
Ekspresso Puanı : 1
Kayıt tarihi : 08/03/08

6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi   6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Icon_minitimeSalı 30 Eyl. 2008, 13:33

Geç kaldın uyan..!

Rüya da mıydı ne? Mışıl mışıl uyurken bu kelimeler beyninde yankılanınca iri gözlerini bir çırpıda açıverdi. Koyu saçları birbirine karışmıştı yine her zaman ki gibi. Gözleri hemen yanında duran saate ilişti ve bir de ne görsün! O anda içinden –olamaz- diye geçirdi.. Ve elleri ile yüzünü kaptı. Fakat daha fazla kaybedecek vakti olmadığından dolayı yerinden hemen kalkıp yüzün yıkadıktan sonra üstüne Gryffindor Cüppesini geçirdi. O kadar çok korkuyordu ki.. O adamın dersine geç kalmayı doğrusu hiç istemezdi. Saçlarını hızlıca arkadan toplayıp kitaplarını aldıktan sonra koşar adımlar ile oradan ayrıldı. Durmaksızın koşuyordu; tek istediği bir an önce dersliğe yetişmekti, zaten başka ne isteyebilirdi ki şu durumda? Hızlıca koşarken tam o sırada bir çocuk ile çarpıştı.. “ Önüne baksana be sersem şey.! “ kelimeleri ilk olarak dökülmüştü ağzından. Sinirden son damlasına kadar gerinen Angelina , çocuğun cevabını bekleme zahmetine bile girmeden yoluna devam etmeye koyuldu. Sonunda dersliğe varmıştı.. İlk önce açmaya tereddüt etse de ; cesurluluğunu koruyup kapıyı iki kez tıklattı ve içeri girdi. Girdiğinde; Profesör Johnson şu kelimeleri söylüyordu, “Sawyer Paul Johnson , Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü & Gryffindor Bina Sorumlusu Altıncı ve Yedinci sınıfları için ortak ders-Sözsüz Büyü Becerisi

Angelina ; Profesör’ e bakıp –pardon- anlamında bir bakış attıktan sonra boş bir sıraya hızlıca yerleşti. Profesör Johnson’ un gözüne girebilmek için hemen , inek bir öğrenci tablosuna bürünüp dersi dinlemeye başlamıştı .. Profesör Johson hemen ardından sözsüz büyü hakkında onlardan küçük bir bilgi istediğini dile getirdi. Angelina tam parmağını kaldıracaktı ki, ne var ki Hufflepufflı bir kız ondan önce davranmıştı. Kız; konuşmasını bitirdikten sonra Angelina hızlı davranıp parmağını kaldırdı ve hemen ardından ayağa kalkıp ciddileşerek konuşmasına başladı, “ Benim fikrime göre sözsüz büyü gerçekten çok dikkat isteyen bir şeydir.. Bunda aslında biraz zekamızı da kullanabiliriz.. Yani kontrolü çok dikkatli sağlamamız gerekiyor en başta.. En avantajlı yönümüzde Lilith arkadaşımın dediği gibi karşımızdakinin ne yapacağımızı tahmin edemeyecek olmasıdır. “ Konuşmasını bitirdikten sonra düzenli bir şekilde yerine oturup Profesör’ ün söyleyeceklerini beklemeye koyuldu. O anda ise aklına parşömenini çıkarıp ders ile ilgili küçük bir not almak geldi. Her zaman ki gibi düşündüğünü yerine getirmek istercesine; tüy kalemini eline alıp derste ne işlediklerine ve kendi fikirlerinin bulunduğu notu yazmaya başladı.. Arkadan toplanmış saçları ona ayrı bir hava katıyordu her zaman ki gibi. Ayrıca gözünün önüne gelen saç katları ise sinir bozduğu için durmadan diğer eliyle düzeltmeye çalışıyordu. Bu dönem hiç olmadığı kadar derslerine çalışıp başarılı olmak, onun tek isteği idi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164/mol
Lily L. Black
Sihirli Oyunlar ve Sporlar Dairesi Başkanı
Lily L. Black


Kadın
Ruh hali : 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi 44692542ju9
Mesaj Sayısı : 2960
Yaş : 29
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12324
Ekspresso Puanı : 1
Kayıt tarihi : 07/02/08

6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Empty
MesajKonu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi   6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi Icon_minitimeC.tesi 11 Ekim 2008, 22:54

Yağmurlu ve kapalı havada geç saatlere kadar uyumak ve sadece boş boş oturmak gibi bir hayali olsa da hiç bir zaman rahat rahat uyumasına izin vermeyecek zil sesiyle istemeden kalktığı, derslerle dolu yeni bir sıkıcı güne başlamıştı. Bir süredir ilk defa ona o kadar zor gelmişti kalkmak. Ders programı da pek uyumasına elverişli sihir tarihini içermediğinden profesörlerin puan kırmasına izin vermemeye çalışarak elinden geldiğince derse katıldı ilk iki ders. Yapılanları anladığı ve biraz katıldığı ders ise üçüncü dersti. Bir sonraki dersi de aynı tempoda geçirmiş ama yine de pencereden dışarı baktıkça hiç kalkmamış olmayı ve o gün hiç bir derse girmemiş olmayı dilemişti. Şatoda boğucu bir hava varmış gibi geliyordu ona. Ne yaparsa yapsın zil çalana kadar rahatlayamamıştı. Herkesle birlikte büyük Salona yemeğe indiğinde son zamanlardaki düşünceli ifadesine bürünmüştü yine. Uyku sersemliğini üzerinden atana kadar ki ilk iki dersi özlediğini düşündü. Ravenclaw masasına gittiğinde Sihirli Yaratıkların Bakımı ve Bitkibilim’den gelen ıslanmış öğrencilerin arasında oturmakla konuşup duran bir gurup kız arasında seçim yapmak zorunda kaldı. Lanet okuyarak kızların arasına geçtiğinde nasıl baktıysa konuşmaları azalmış ve ses tonları belirgin bir alçalma göstermişti. Kaşlarını çattı. Kim bilir nasıl baktım da böyle bir mucize oldu. Ev cinlerinin marifetlerini sonuna kadar kullandığını düşündüğü yemeklere bir göz atıp tabağını doldurdu. Uzun uzun yemek yemek istemiyordu. Biraz azalan yağmurda yürümenin kendisine iyi geleceğini düşünmüştü büyük salondaki gürültüden sonra. Hızlıca yemeğini yedikten sonra çatalını altın tabağa bırakıp masadan kalktı. Genelin aksine ilk kalkanlardandı.

Pelerininin başlığına rağmen ıslanmıştı. Bahçeye çıkmanın o kadar da parlak bir fikir olmadığını düşünüyordu artık. Dersini çok sevdiği ama profesöründen hoşlanmadığı Karanlık Sanatlara Karşı Savunma vardı iki ders sırada ve son ihtiyacı olan şey geç kalmaktı. Profesörün Gryffindor bina sorumlusu olması nedense garip geliyordu. Sanki bina sorumlularının profesör olmaması gerekiyormuş gibi geliyordu bazen. Ne olursa olsun kimse 7 yıl okuduğu binadan isteyerek puan kırmazdı. En azından pek olumlu olarak böyle düşünüyordu. Okuldan uzaklaşıp göl kenarına yaklaşırken neredeyse duyulmayacak şekilde sevdiği şarkılardan birinin sözlerini mırıldandı. Son senesiydi ve giderek sinir bozucu geliyordu Karanlık Sanatlara Karşı Savunma. Bunun bir nedeni de uzun süre düşündükten sonra son birkaç yılda yaşadıklarından dolayı ilerisi için düşünceleri değişmiş, bu dersin profesörlüğünü giderek daha çok istemeye başlamıştı. Ama deneyimli birine karşı şansı yoktu.

Oldukça fazla yürümüştü ki aklına saate bakmak geldi. Ders olduğunu unutmuştu. Su damlalarının bulanıklaştırdığı saate şaşkın bir şekilde baktı. Ders başlamıştı bile, gerçi profesör biraz geç gelirdi ama. Çevrede kimse olmadığı halde sesini alçak tutarak küfretti. Son ihtiyacı olan şeydi Ravenclaw için, son ihtiyacı olan. Bir süredir elinde taşıdığı sırt çantasını omzuna atıp koşmaya başladı. Çok kolay bir şey de değildi yağmur sayesinde yumuşamış topraktan ötürü. Yine de yedi yılın verdiği deneyim ve alışkanlıkla koşarak okula girdi. Koridorlar yemek saatine kıyasla daha sessizdi bu da içinden kendine tekrar lanet okumasına neden olmuştu. Koridorlarda hızla ilerledi. Uzun bir yoldu ama bildiği bir iki kestirmeyle yetişme şansı vardı hala. Öyle umuyordu en azından. Arkasında yol olan bir gobleni itip oldukça dar bir koridora girdi. Yokuş yukarı gidiyordu ve biraz dikti genele göre. Hiçbir zaman sevmemişti bu yolu. Şimdiye kadar. Koyu bir sarı, sert kumaş parçasını ittiğinde Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersliğinin bir alt katındaydı. Merdivenleri ikişer, üçer çıkarak dersin olduğu kata geldiğinde profesörün beş, altı adım önünde sınıfa yürüdüğünü gördü. Aslında yanından hızla geçebilirdi ama uzun koşmuştu ve nefes almak bile zor geliyordu şu anda. Tekrar gücüne(!) kavuşup adamın arkasından koşar adımlarla gitmeye başladığında kapıdan girmişti bile. Hemen ardından sınıfa girmeden önce pelerinini çantasına tıkıştırmış ve koşmasından kaynaklanan dağınık görüntüsünü mümkün olduğunca düzeltmişti.

Sınıfa girdiğinde profesöre bir özür mırıldanıp yerine oturmasının mümkün olmadığını gördü. Kendisi gibi geç kalan bir iki kişiyle beraber profesörün fırçalamasını bekleyecekti anlaşılan. ‘ Bir bu eksikti.’ O düşünürken profesör sınıfa bir soru sormuştu. Geç kalışını puan kırdırtmadan atlatmak umuduyla gereğinden fazla bir dikkatle dinledi.
“Dersimize vakit kaybetmeden başlıyoruz. Konumuz sözsüz büyü yapma. Şimdi kim bana sözsüz büyünün yararını söyleyebilir?” Sınıftan bir iki kişi kalkmıştı yine de şansını denemek istiyordu Lily. Ne fark eder ki diye düşündü. En azından bizim binadan biri kalkmış olur. Profesörün kendisine söz hakkı vermesiyle mümkün olduğunca fazla şey söyledi. Çok az şey hatırlıyordu geçen yılın son derslerinden. “ Sözsüz büyüler karşınızdaki Zihnefandar değilse – ki bir düelloda zihninize girecek vakit bulması çok zor olur – yapacağınız büyüyü bilip ona göre kendisini hazırlamasını ve karşılık vermesini güçleştirir ve çoğunlukla engeller. Sözsüz büyü ilk yapıldığında sözle yapılan büyüye göre daha az etki eder ama genelde çoğu kişide zamanla alışıldıkça aradaki fark kapanır.”Ekleyecek bir şeyler bulmaya çalışsa da bildikleri daha doğrusu hatırladıkları bu kadardı. Binası ve geç kaldığı düşünülürse kendisi için yararlı olmasını umarak profesöre baktı. Sert bir ifadesi vardı, bundan hoşlanmamıştı Lily.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164
 
6. ve 7. Sınıflar İçin 1. KSKS Dersi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG İçi Sayfalar-
Buraya geçin: