Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 7. Sınıflar için İlk Ders (offline)

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Mathilda Mythill
Slug & Jiggers Sahibesi
Mathilda Mythill


Kadın
Ruh hali : 7. Sınıflar için İlk Ders (offline) Yeasj3
Mesaj Sayısı : 210
Yaş : 34
Kan statüsü : safkan
Galleon : 11995
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 19/06/08

7. Sınıflar için İlk Ders (offline) Empty
MesajKonu: 7. Sınıflar için İlk Ders (offline)   7. Sınıflar için İlk Ders (offline) Icon_minitimeC.tesi 13 Eyl. 2008, 23:06

Sonunda durmuştu sert esen rüzgâr. Güzel geçen ilk günün ardından ikincisi başlamıştı. Mathilda fark edebiliyordu zamanın ne kadar hızlı geçtiğini. Mutlu olduğu için mutluydu. Memnundu zamanı bildiği için. Saatine bakıyordu dersin yapılacağı alana inerken. Yine erkenciydi. Ama ondan erken davranan biri vardı belli ki. Bir öğrencisi çoktan dersin yapılacağı alanda bekliyordu. Mathilda gülümsedi öğrenciye ve “Günaydın.” dedi. Ardından havadan sudan konuşmaya başladılar. Sınıfın diğer üyeleri geldikçe konuşmaları azaldı. Avucunda sıkıca tuttuğu saate baktı Mathilda ve başladı derse. Ilık esintinin verdiği mayışıklıkla yavaş ve uykulu konuşuyordu:

“Merhaba ve hoş geldiniz son yılınıza.” Diye kısa ve aslında birçokları için o yılı özetleyen bir giriş yaptı. Karşısındaki öğrenciler bir çeşit misafirdiler artık. Bir sene sonra mesleklerini edinip uzaklaşacaklardı Hogwarts’tan. Mathilda gülümsedi. FYBS’lerin ağırlıklarını daha ikinci günden taşıyorlardı belli ki üstlerinde. Mathilda da kendi son yılını ve ağır dersleri hatırladı.

“Artık vedaya hazırlanıyorsunuz.” Dedi. Suratlar düşmüştü bu sözler üzerine. “Somurtmayın. İşte size bulduğunuz her fırsatta çılgınlar gibi eğlenmek için bir sebep. İyi değerlendirin.” Somurtmalar pek de bozulmamıştı. Mathilda bu konuda pek de iç açıcı şeyler söyleyemediğine karar verince derse döndü.

“Evet, artık ciddi işlere bulaşmanın zamanı geldi. Sizler, yetişkin bir grup meslek sahibi genç, artık diğer sihirli yaratıklarla ortak yaşamı nasıl sürdürmeniz gerektiğini öğrenmelisiniz.” Dedi ciddiyetle. Sonunda büyüzoolojinin asıl önemli kısmına gelmişlerdi. “Bu sene özellikle koloni halinde yaşayan ve bakanlığın birincil önem verdiği yaratıkları tanıyacağız. Onları mümkün olduğunca doğal ortamlarında inceleyeceğiz. Bu sebeple bu arazide pek sık bulunmayacağız. Küçük gezilerimiz olabilir sene içinde, bunlara katılmanızı öneririm. Bunun yanında çok tehlikeli, bakanlık sınıflandırmasında beş çarpıya sahip yaratıkları da tanıyacağız. Önceki senelerde öğrendiğiniz her bilgiyi bu sene yoğun şekilde kullanacaksınız ve kesinlikle dikkatli olmalısınız derslerde.”

Öğrenciler bu senenin getireceği ağırlığın üstüne bir de bu tehlike uyarısını alınca daha da çökertmişlerdi omuzlarını. Yasak Orman, Göl gibi yaşam ortamlarını hayal ettiklerini anlayabiliyordu Mathilda. Onlara düşünmeleri için biraz zaman verdi. Kendi de kafasında evirip çeviriyordu ileriki dersleri. Hazırlaması zor dersler olacaktı. Koloniler halinde yaşayan yaratıklar pek de sevecen değillerdi büyücü halkına karşı. Onları incelemek bir hayli tehlikeli olacaktı. Ama ileride bu tür yaratıklarla ilgilenmeleri büyük olasılık olan gençlerin en azından ilk deneyimlerini kendi denetiminde yaşamalarını istiyordu. Bahçenin sessizliği o gün, önceki güne kıyasla daha gürültülü olan Yasak Orman’ın çıtırtılarıyla bozuluyordu. Mathilda bu çıtırtılara alışkın olan her Hogwarts sakini gibi umursamadı ve öğrencilere verdiği zamanın yeterli olduğuna kanaat getirip devam etti:

“Bu haftaki ödeviniz koloniler hakkında. Koloni yaşamının neden gerekli olduğunu ve hangi canlıların koloni halinde yaşadığını açıklamanızı istiyorum. Yani bildiğiniz her şeyi yazacaksınız koloniler hakkında. Bir de beş çarpılı tehlike düzeyine sahip canavarların genel özelliklerini araştırıp yazarsanız sevinirim. Bu günlük kısa kesiyorum. Gidebilirsiniz.” Dedi. Sözlerinin bitişiyle sert rüzgâr başladı yeniden. Öğrenciler bir anda esen rüzgârla titrediler. Kurtulmak için hızla dönmüşlerdi ki Hogwarts’a doğru Mathilda arkalarından bağırdı. Sanki rüzgâr Mathilda’ya unuttuklarını getirmişti aniden. “Az kalsın unutuyordum! Durun! Ödevlerinize Hogwarts’tan sonra yapmak istediğiniz mesleği de ekleyin. Bilmem hem sizin için hem de benim için yararlı olur. Tamam! Koşun haydi!”

Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164/mat
Lily L. Black
Sihirli Oyunlar ve Sporlar Dairesi Başkanı
Lily L. Black


Kadın
Ruh hali : 7. Sınıflar için İlk Ders (offline) 44692542ju9
Mesaj Sayısı : 2960
Yaş : 29
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12324
Ekspresso Puanı : 1
Kayıt tarihi : 07/02/08

7. Sınıflar için İlk Ders (offline) Empty
MesajKonu: Geri: 7. Sınıflar için İlk Ders (offline)   7. Sınıflar için İlk Ders (offline) Icon_minitimeSalı 30 Eyl. 2008, 23:32

Belki doğmaya başlayan güneşin ışıklarıyla belki de içine doğan bir huzursuzluk nedeniyle aniden uyandı Lily. Sabahın köründe aniden ayılmış bir şekilde uyanması garipti ama ne kadar uğraşsa da bir kaç saat için tekrar uykuya dalamadı. Acayip derecede huzursuzdu. ‘Garip.&#8217 Bunun üzerine yatağından sessiz bir şekilde kalktı ve aynı şekilde giyindi. O gün işleyecekleri derslerin kitaplarını çantasına doldururken birinin yere düşmesi dışında sessizdi zaten o da kimseyi rahatsız etmemişti… Eee, galiba. Parmak uçlarında yatakhaneyi terk etti. Ortak salon, koridorlar büyük salon… Alışılmadık bir sessizlik hâkimdi etrafa. Sadece büyük salondan muhteşem kokular geliyordu. Bir de ortak salonda neredeyse takılıp düşmesine sebep olan bembeyaz iri kedi. Her ne kadar vakti olsa da büyük salona giderken hılı yürüyordu. Sabahın erken saatlerinde şaka yapmak için pusu kuran Peeves bile yoktu ortalarda. Şatoya karşı yabancı hissetmesine neden olmuştu bunlar. Boş koridorlarda adımları yankılanıyordu, hoşuna gitmemişti bu.

Nihayet taze balkabağı poğaçası kokuları yükselen salona girdi. Kendisi gibi aşırı erkenci bir iki kişi vardı Slytherin masasında. Bir kişi de Gryffindor’da. Başıyla umursamaz bir selam verip Ravenclaw masasına oturdu. Mısır gevreği ve balkabağı poğaçaları yığın halindeydi.
‘ Birileri sıkı çalışmış.’ Acele etmeden kahvaltısına başladı. Bol bol zamanı vardı ve daha profesörler bile yoktu ortada. Bir eline çantasından çıkardığı gelecek postasının son sayısını alıp şöyle bir göz atarken sıcak balkabağı poğaçasıyla haşlanana kadar sorun çıkmamıştı kahvaltıda. O gelmeden kaç dakika önce konduklarını düşünerek kahvaltısına devam etti salon dolmaya başlarken. Binasından birkaç kişi geldiğinde büyük salonda işi bitmişti.

Hava biraz serin sayılabileceğinden cüppesinin üzerine siyah pelerinini geçirip bahçeye çıktı. Sihirli Yaratıkların Bakımı dersinin yapıldığı alana yavaş adımlarla ilerlerken düşüncelerine dalmıştı. Hogwarts’ta son senesinde olmak çok garip bir duyguydu. Yazın başlarında gideceği ve bir daha dönmeyeceği fikrini kabul etmek zordu. Gerçi profesör olarak kalmayı istiyordu, ona 7 sene yuva olan ve artık başka bir yere gitmek istememesine neden olan okuldan ayrılmak istemiyordu ama profesör olacak bilgiye sahip değildi henüz. Profesörlüğün onun için fazla olduğunu düşünüyordu. Zaten düşündüğü ders doluydu ve gelecekle ilgili tek düşüncesi yok edilecek Sayelle olmuştu. Ders alanına geldiğinde saat erken olduğundan biraz tereddüt ettikten sonra pelerinini ıslak çimenlere serdi ve üzerine oturdu. Hala düşünüyordu ama düşünceleri Sayelle’e yönelmişti şimdi. Öldüğünü izlemeyi isteyecek kadar nefret ettiği, daha önce hiçbir insana duymadığı nefreti duyduğu Sayelle’e. Güneş giderek yükselirken okulun kapısına diktiği gözleri aslında hiçbir şeyi görmeden Sayelle’in görüntüsüne odaklanmış halde bir süre oturdu. Gerçekten nefret ettiği tek kişiydi. Nefret, kin, acımazsızlık. Bu özelliklere sahip olduğunu önceden bilmezdi. Ama şimdi kadını gördüğünde boğazına sarılabilecek olduğunu hissediyordu. Kesinlikle yabancı duygular… Okuldan çıkan bir karartı gördüğünde artık patlamak üzereydi sıkıntıdan. Biraz erkenci kişi ona yaklaştığında Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü olduğunu anladı ve hızla ayağa kalkıp pelerinini çantasına tıkıştırdı. Bir süre oturmaktan uyuşmuş bacaklarını düzeltmek için birkaç adım atmıştı ki profesör yanına geldi. Kadının
“Günaydın.” Demesi üzerine kendini zorlayarak birkaç kelime söyleyebildi. “ Günaydın profesör…” Kaşlarını çattı, adını hatırlamıyordu. “ …Mythill.” Ardından gelen karşılık ve aralarında geçen havadan sudan konularla düşünmeyi gerektirmeyen konuşma kendisini biraz daha iyi hissetmesini sağlamıştı. Ancak kısa sürede sınıf arkadaşları birer ikişer gelmiş ve konuşmaları bitmişti. Neredeyse herkes geldiğinde Lily öğrenci gurubunda Ravenclaw’lı birilerini arayarak arkalara gitti ve en sonunda Johnny’yi bulduğunda yüzüne biraz zor yerleştirdiği bir gülümsemeyle yanına gitti. "Merhaba.”


Ders ona düşüncelerini anımsatan ve karamsar gelen bir sözle başlamıştı. Artık vedaya hazırlanıyorsunuz. Somurtmayın. İşte size bulduğunuz her fırsatta çılgınlar gibi eğlenmek için bir sebep. İyi değerlendirin.” Eğlenmek? FYBS’ler varken mi? Şaşkın bir ifadeyle profesöre baktı. Sonuçta Hogwarts mezunu olmalıydı, son senede çılgınlar gibi eğlenme fırsatı olmuş muydu acaba? “Evet, artık ciddi işlere bulaşmanın zamanı geldi. Sizler, yetişkin bir grup meslek sahibi genç, artık diğer sihirli yaratıklarla ortak yaşamı nasıl sürdürmeniz gerektiğini öğrenmelisiniz. Bu sene özellikle koloni halinde yaşayan ve bakanlığın birincil önem verdiği yaratıkları tanıyacağız. Onları mümkün olduğunca doğal ortamlarında inceleyeceğiz. Bu sebeple bu arazide pek sık bulunmayacağız. Küçük gezilerimiz olabilir sene içinde, bunlara katılmanızı öneririm. Bunun yanında çok tehlikeli, bakanlık sınıflandırmasında beş çarpıya sahip yaratıkları da tanıyacağız. Önceki senelerde öğrendiğiniz her bilgiyi bu sene yoğun şekilde kullanacaksınız ve kesinlikle dikkatli olmalısınız derslerde.”

Koloni halinde yaşayan yaratıklar ve daha tehlikeli yaratıklar kulağa hoş geliyordu. Beş çarpıya sahip olan yaratıklar pek tercihi olmazdı gerçi. Basilisk veya Akramantula gibi. Yine de, Ejderhalar da bu guruptaydı yanılmıyorsa. Eğlenceli olabilirdi. İlginç. Sihirli Yaratıkların Bakımına biraz ağırlık vermeliydi son senesinde. Yasak ormana bir gezi veya ejderha çiftliğine ufak bir ziyaret hayaliyle gülümsedi. İmkânsız olmalıydı. Sınıfın alışılmadık sessizliğinde yasak ormandan gelen seslerle düşünmeye başladı. At adamlar, Akramantula’lar… Belki de yasak orman gezisi kötü fikirdi. Bir süre sihirli yaratıkları ve dersleri düşündü. ‘İlginç bir sene olabilir Sihirli Yaratıkların Bakımı’nda.’

En sonunda ders bitmiş gibiydi. Koloni yaşamının neden gerekli olduğu ve hangi canlıların koloni halinde yaşadığı. Beş çarpılı canavarların genel özellikleri. İlk ödev kolay ikincisi biraz zordu. Kütüphaneye bir ziyaret yapması gerekiyordu anlaşılan. Elinde tuttuğu çantasını tekrar sırtına atarken düşünceliydi yine, ama bu sefer ödevlere yönelmişti düşünceleri. Sert esmeye başlayan rüzgar yüzünden hızlandırdığı adımlarla şatoya yöneldiğinde Profesörün arkalarından seslendiğini duydu.

“Az kalsın unutuyordum! Durun! Ödevlerinize Hogwarts’tan sonra yapmak istediğiniz mesleği de ekleyin. Bilmem hem sizin için hem de benim için yararlı olur. Tamam! Koşun haydi!”

Ekstra ödev. Hızlı adımlarla okula doğru yürürken bu yeni ödvin konusu yüzünden oldukça bozuk bir moralle düşünüyordu. ‘ Ne yapabilirim ki ileride.’ Profesör iyi bir noktaya parmak basmıştı ödev verirken. Karamsar bir şekilde başını salladı. Eksik bir ödev vermek daha kolay olabilirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164
Johnny Amoux Malfoy
Tılsım Profesörü
Johnny Amoux Malfoy


Erkek
Ruh hali : 7. Sınıflar için İlk Ders (offline) Heyup7
Mesaj Sayısı : 1643
Yaş : 29
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12199
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 12/03/08

7. Sınıflar için İlk Ders (offline) Empty
MesajKonu: Geri: 7. Sınıflar için İlk Ders (offline)   7. Sınıflar için İlk Ders (offline) Icon_minitimeÇarş. 01 Ekim 2008, 15:35

Daha uyuyor olmalıydı ki bu onun tercihi de değildi. Yatağında sağa sola dönüp duruyordu. Sağ ayağı sol ayağının üstüne binmiş üzerine örttüğü pikeyi bacaklarını örtmek için kullanmıştı. Terden ölecekmiş gibi hissediyordu. Oldukça garipti asında bu durumu. Uykusunda bile düşünüyor muydu yoksa? Ani bir şekilde fırladı yatağından. Yanağına bir öpücük konmuş gibi hissediyordu kendini. Lily’nin tatlı öpücüğü…Burnuna kokular gelmeye başlamıştı bile. Ev cinlerinin ellerinden sunulan müthiş yemeklerin mükemmel kokusu. Özlemişti o yemeklere. Uzun bir süredir yemiyordu onlardan. Kim bilir kaç sabahtır sabah kahvaltısı yapmıyordu. Ama bugün yapacaktı, çünkü içinde küçük bir umut vardı. Sessizce kalktı yatağından ve cüppesini giydi. Tam kapıdan çıkacakken beyninde aniden bir şimşek çaktı. * Nasıl da unuturum? * Sınıf başkanının o muhteşem rozetini cüppesine büyük bir zevkle tutturarak değişen merdivenlerden büyük salona inmeye başladı. Herkes ona bakıyordu sanki, parlak rozete bakıyordu. Oldukça hoş bir duyguydu bu, sınıf başkanı olmak. Her an herkese hükmedebilirdi. Bu sınıf başkanlığını iyiye de kullanabilirdi kötüye de. Geçen sene de başkandı Lily bu sene de. * Tıpkı David ve Hayley vakası gibi… * diye içinden geçirirken burnuna gelen kokular ani bir tepkiye sebep olmuş ve sendeleyerek kapıyı açmıştı.

Nihayet balkabağı suyunun kokuları burnuna ilişmişti. Nefis poğaçalar, pastalar, pudingler.. Hepsini özlemişti teker teker. Ravenclaw masasına şöyle bir göz gezdirdi. Oldukça doluydu. Simsiyah gözleri bulmak istediği kişiyi aramaya başlamıştı. * Ahh, lanet olsun gitmiş. * Büyük bir buruklukla Ravenclaw masasında yerini aldı ve tabağına istemsizce aldığı birkaç parça yemeği zar zor yedi. ‘O’ olsaydı belki de dolduracaktı tabağını. Her şeyi tıkabasa yiyecekti. * Neyse * Kısa bir yemeğin ardından koşar adımlarla serin araziye çıktı ve dersliğe ilerledi.

Serin havaya çıktıktan sonra biraz olsun rahatlamıştı içi. Dua etmesi gereken tek şey vardı, Lily’nin orada olması. Ancak düşüncelerinden sıyrılmasına sebep olan tek şey ince ve titiz bir sesti. “Merhaba.” Kim olduğunu anlayabilmesi için kafasını çevirmesi lazımdı, çünkü sesten tanıyamamıştı. “Merhaba.” Dedi sorar bir tavırla ve uzaklaşmak için geri geri çekildi. “Err, ben Itamı.” Olduğu yere çakılıp kalmıştı Johnny. Her an bayılıp aniden yere düşebilirdi. Ama bu Itamı olmamalıydı. “Tabiî ki de o Itamı değil şapşal. Herkese yapıyorum bu şakayı.” Uzaklaşıp giden uzun boylu kızın arkasından şapşal şapşal baktı ve hiçbir şey olmamış gibi ilerledi. Kara Göl kenarına yaklaştıkça içini bir rahatlık kaplamıştı. Dersliğin olduğu yeşillik alana yaklaştıkça Lily’i görme umudu biraz daha büyüyor alev oluyordu. Profesörün gelmiş olduğunu ve en ön sırada Lily’nin olduğunu gördüğünde oldukça heyecanlanmıştı. Kibar bir şekilde izin isteyerek içeri sıraların serpiştirildiği yeşillik alana giriş yaptı. “Günaydın.” Dedi profesörün yanına yaklaşarak. “Günaydın Profesör Mathilda.” Dedi ve Lily’nin yanına oturdu heyecanla.

“Günaydın Lily.” Belki de burada sevgilim gibi bir kelime söylemesi lazımdı ama söylememişti utancından. Parşömenini, simsiyah mürekkebini ve yaz tatilinde Tüy Kalem dükkanından aldığı yeni tüy kalemi çıkardı. Çantasında bir Tez-Tekrar tüy kalemi vardı, ama onu kullanması belki de biraz garip kaçardı. Nihayet amacına ulaşmış ve Lily’i görebilmişti. Dersten sonra eğer onun da dersi yoksa buluşup konuşmak isterdi. *Belki de * Ders onun ağlamasına bile sebep olacak bir sözle başlamıştı. * Elveda * Gitmek isteimyordu buradan. Ömrünün sonuna kadar burada kalmak istiyordu. * Zor gibi, garip * Profesör neyden bahsediyordu böyle. * Kendi dersinde eğlenildiğini sanıyor * Gayet sıkıcı olan – ona göre - bu ders, bu sene daha da ağırlaşacaktı anlaşılan:

“Evet, artık ciddi işlere bulaşmanın zamanı geldi. Sizler, yetişkin bir grup meslek sahibi genç, artık diğer sihirli yaratıklarla ortak yaşamı nasıl sürdürmeniz gerektiğini öğrenmelisiniz. Bu sene özellikle koloni halinde yaşayan ve bakanlığın birincil önem verdiği yaratıkları tanıyacağız. Onları mümkün olduğunca doğal ortamlarında inceleyeceğiz. Bu sebeple bu arazide pek sık bulunmayacağız. Küçük gezilerimiz olabilir sene içinde, bunlara katılmanızı öneririm. Bunun yanında çok tehlikeli, bakanlık sınıflandırmasında beş çarpıya sahip yaratıkları da tanıyacağız. Önceki senelerde öğrendiğiniz her bilgiyi bu sene yoğun şekilde kullanacaksınız ve kesinlikle dikkatli olmalısınız derslerde.”

Tehlikeli yaratıklarla oynamayı oldukça hoş buluyordu. Ancak çok tehlikeli yaratıklarla oynamak onu bile korkutabilirdi. İleride olmak istediği mesleklerden biriydi Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörlüğü. Ancak öğrencilerini bu kadar sıkmayacağına şimdiden yemin etmişti. Koloni halinde yaşayan canlıları ilk defa duymuştu. * Kütüphaneye gitme zamanı * Kütüphanede zaman geçirmek onun hobilerinden biri olmuştu artık. Derste öğrendiği her bilgiyi pekiştirmek amacıyla kütüphaneye giderdi. Ancak bu son cümleleri duyunca kütüphaneye gitmesi kesinleşmişti.

“Ödevlerinize Hogwarts’dan sonra yapmak istediğiniz mesleği de ekleyin.”

Bu kilit söz onu oldukça etkilemişti. Çok düşünmüştü Hogwarts’dan sonrasını. Sürekli kafasında kurguladığı bir şeydi aslında ve gerçekleşmesini de istemiyor değildi. Tıpkı Mythill gibi o da Sihirli Yaratıkların Bakımı profesörü olmak istiyordu. * Zor gibi, dersleri salmazsam belki * Ama ikinci bir ödev onları daha sonra yoracaktı. Lily’nin çıkmasının ardından o da sınıftan ayrıldı. Ödevleri yapmayı düşünmüyordu daha. Ancak ilk defa duyduğu ‘koloni’ kelimesine şöyle bir göz atabilirdi. “İyi günler profesör.” Dedi profesörün önünden kaçamak bakışlar ata ata geçerken ve kütüphaneye doğru ilerledi. Her ne kadar Madam Pince’nin soluk suratını ve karga gibi sesini çekmesi gerekse de kimse onu kitaplardan alamazdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164
 
7. Sınıflar için İlk Ders (offline)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG İçi Sayfalar-
Buraya geçin: