|
| 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. Ders | |
|
+3Elina Lora Dark Lisa Wanders Tatyana Johnson 7 posters | Yazar | Mesaj |
---|
Tatyana Johnson Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 569 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12416 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 23/11/07
| Konu: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. Ders Paz 14 Eyl. 2008, 15:28 | |
| Uyarı:Kış aylarının getirdiği soğuk ve rüzgarlı hava, Hogwarts'a hakim.
Ders Saati/Günü: Pazartesi-6. Ders
Derse Girecek Öğrenciler; VI. Sınıflar Stéfania Valéria Bécaud Beverly Joanne Dore Elizabeth Clara Murtle Karyn Mia Silethe Elina Lora Dark Paula Lilth Do'urden
VII. Sınıflar John Stewen Peterson Charlie Adolph Monoghan Elizabéth Adrianna Malfoy Marveille Lydia Wisténd Dayrnt Bill Black Daphne GreenGrass Emily Dawn Schneider Lisa Gaunt | |
| | | Tatyana Johnson Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 569 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12416 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 23/11/07
| Konu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. Ders Paz 14 Eyl. 2008, 16:55 | |
| Şöminenin önünde ki rahat sallanan sandalyeye oturmuş, kitap okuyordu. Yanan odunların çıkardığı çıtırtı sesi ve yaydığı koku; ortama bir huzur havası veriyordu. Odaya sadece yanan odunların alevinin, verdiği loş ışık hakimdi. Normalde; hep pencerenin önünde olurdu bu tahta sandalye. En sevdiği köşeydi Tatyana'nın. Bulunduğu yerden tüm Hogwarts arazisini görebiliyordu. Fakat havaların soğuması ile birlikte artık yeri şöminenin karşısı olmuştu. Normalde de çok üşüyen bir yapısı olduğu için; pencerenin önüne oturarak, kendisini hasta etmek istemiyordu. Hasta olması, tüm işlerinin aksaması demekti.
Okuduğu kitap; neredeyse bitmek üzereydi. O kadar sürükleyiciydi ki bir solukta okumuştu kitabı. Kolundaki gümüş saatin çalmasıyla; başını kitaptan kaldırdı ve saate çevirdi gözlerini. Öğle vakti gelmişti bile. Odasında geçirdiği saatlerin farkında bile olmamıştı kitap okurken. Yavaşça yerinden kalktı ve kitabı rafa kaldırdı. Yazın sipariş ettiği kitabın sonuncusunu okuyordu. Yaz boyunca hepsini bitirebilmişti. O kadar işinin arasında; buna vakit ayırabildiğine şaşırıyordu aslında. Yaz boyunca evde olduğu saatler çok fazla değildi. Kuzeninin de geri dönmesiyle; sürekli dışarda vakit geçirmişlerdi. Üzerine kalın cüppesini geçirerek, odadan çıktı.
Koridorlar boş sayılırdı. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun; Büyük salonda olduğunu tahmin ediyordu. Mermer basamakları sakin bir şekilde indi ve Büyük Salondan içeriye girdi. Yanılmamıştı, öğrencilerin birçoğu öğle yemeklerini yiyorlardı. Karnı açıkmış olsada, canı her zaman ki gibi birşey yemek istemiyordu. Yinede önünde ki biftekten birkaç lokma aldı ve acelesi olduğunu söyleterek; kimseyle konuşmadan masadan kalktı. Aslında dersine daha vardı fakat; nedense bu aralar yalnız kalmak istiyor ve kalabalık ortamlarda bulunmuyordu. Lily her ne kadar; içine kapanmaması gerektiğini söylese de o her zaman ki gibi kafasının dikine gidiyordu. Baykuşhaneye çıkasıya kadar; birkaç tane profesör gördü. Hepsi büyük salona gidiyorlardı. Kısa bir selamlaşmanın ardından yoluna devam ediyordu Tatyana.
Baykuşhaneye vardığında; nefesi kesilmiş gibiydi. Baykuşhanenin aralık olan penceresinden; içeriye soğuk rüzgarlı hava giriyor, pelerinini dalgalandırıyordu. Uçuşan saçlarını eliyle düzeltmeye çalışsa da rüzgar, buna izin vermiyordu. Baykuşların şaşkın bakışları arasında; pelerini ve saçlarıyla cebelleşiyordu. Bu soğuk havada; pekte uçmak istiyor gibi bir halleri yoktu zaten. Hepsi tünedikleri, sıcak yerden ayrılmak istemiyor gibi gözüküyorlardı. Ama ne yazıkki biraz sonra içlerinden bir tanesi; bu göevi üstlenmek zorunda kalacaktı.Bir an önce işini bitirmek için; parşömeni çantasından çıkardı ve yazmaya koyuldu.
Michael, Sana verdiğim görevi eğer yerine getirdiysen; bu hafta sonu üç süpürgede görüşelim ve konuyu konuşalım. Vakit gittikçe daralıyor ve artık bir sonuca ulaşmamız gerekiyor. En kısa zaman da bana cevap göndermeni bekliyorum...
Parşömeni eline alıp, katlamaya başladı. Baykuşun ayağına bağlanabilecek duruma geldiğinde; gözlerini kısarak, baykuşlara bakmaya başladı. En sonda, tünemiş olan bir baykuşu gözüne kestirmişti. Hayvan; başına gelcek olanı anlamış olacak ki, gelmiyordu. Tatyana bu konuda tecrübeli olduğu için çantasından ufak bir baykuş ikramı çıkardı ve uzattı. En sonunda ikna edebilmişti kuşu. Uzattığı ayağına; parşömeni sıkıca bağladı ve ok gibi fırlayan baykuşun arkasından, gökyüzünde bir nokta olasıya kadar baktı. İşini bitirmenin huzuru içerisinde, baykuşhaneden çıktı. Elleri buz gibi olmuştu ama Michael'in en kısa zamanda cevap gönderip, ona iyi haberler vereceğinden emindi.
Derse az bir zaman kalmıştı. Bunun için direk adımlarını Muggle Araştırmaları sınıfına doğru yönlendirdi. Kapının soğuk koluna dokunduğunda; içi ürpersede yavaşça kolu çevirdi ve içeriye girdi. Sınıfa oldukça soğuk bir hava hakimdi. İlk önce bu havayı dağıttı. Daha sonrada o günkü görecekleri konu ile alakalı resimleri, duvarlara büyüterek yapıştırdı. Sıra gelmişti öğrencilere konu hakkında bilgi vermeye. Asasını cüppenin iç cebinden çıkardı ve temizlenmiş tahtaya;
Geçen dönem tekrarı Bilgisayar
yazılarını yazdı. İlk önce öğrencilerin geçen dönem işlediklerini unutup, unutmadıklarını kontrol edecekti. Bakalım yaz tatilinde hiç kitap açmışlar mıydı? Sınıfla ilgili işleri bittiğine göre rahatlıkla, kitap okuyabilirdi. Masanın üzerinde ki ''Teknolojik icatlar'' başlıklı kitabı eline alarak, okumaya başladı. Ders başlasıya kadar, vaktini böyle değerlendirmekten başka çaresi yoktu. | |
| | | Lisa Wanders Uluslararası Sihirsel Hukuk Bürosu Çalışanı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 654 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12221 Ekspresso Puanı : 2 Kayıt tarihi : 15/03/08
| Konu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. Ders Paz 14 Eyl. 2008, 18:25 | |
| Öğle yemeğine gitmek yerine ödevlerini yapmak için kütüphaneye gitmeyi seçmişti Lisa. Bu yüzden de 5. dersin sonunda koridora yürürken feci şekilde acıktığını hissediyordu. Haftanın ilk günüydü ve müthiş bir soğuk vardı. Lisa koridorda yürürken burnunun ucunun iyiden iyiye üşümeye başladığını hissetti. Hatta neredeyse kızarmaya başlamıştı. Adımlarını biraz daha hızlandıraradak ilerlemeye devam etti. Dönemin ilk Muggle Araştırmaları dersine girecekti. Ders profesörü 2 dönem önceye kadar binadaşıydı. Şimdi ise en sevdiği profesörler arasındaydı. Muggle'lara karşı hiçbir zaman ilgisi olmamıştı Lisa'nın. Ama Muggle eşyalarını seviyordu. Ütelik araştırma yapmakta onun en büyük ilgi alanıydı. Herkesden biraz daha fazla bilmeyi isterdi hep. Bu yüzden bu dersi kaçırmamaya özellikle ödevleri eksiksiz yapmaya özen gösterirdi. İyice üşümeye başladığını hissetti. Elleriyle kollarını sıvazlamaya başlamıştı ancak bu yeterli değildi. Koşar adımlarla ilerlemeye devam etti. Hızla ilerleken biranda kendini yerde buldu. Ne olduğunu anlayamamıştı ama ayak bileiğinde bir acı hissediyordu. "Lanet olsun!" Kısık bir sesle söylenirken ne olduğunu anlamak için etrafına bakmaya devam etti. Kendinden birkaç santim daha kısa yüzü soğuktan olsa gerek bembeyaz kesilmiş bir kız vardı karşısında. "Çok afedersin! Seni görmedim. Dur sana yardım edeyim." Lisa yavaşça doğruldu. "Hayır! Hayır gerek yok. Ben hallederim. Sen işine bak." Sert bir ses tonuyla konuşuyordu. Kız onun kızmış olduğunu anlamış olacaktı ki hiç ses çıkarmadan koşarak gözden kaybolmuştu. Lisa kızın arkasından sert bir bakış attıktan sonra yere dağılan parşömen rulolarını ve kitaplarını toplamaya koyuldu. Mürekkep şişesi yere düşmüş ve kırılmıştı. Üstelik oda ne? Bir parşömen rulosu tamamen mürekkebe bulanmıştı. Lisa hemen simsiyah olan parşömeni eline aldı. Gözleri parşömenin başında yazan yazıya ilişti. "1. İksir Ödevi" Biranda beyninin zonkladığını hissetti. Uğruna öğle yemeğinden vazgeçtiği ve zar zor hazırlamış olduğu İksir Ödevi miydi yani bu? "Merlin aşkına lanet olsun. Umarım birdaha karşıma çıkmazsın seni salak kız yoksa çok kötü olacak!" Çok sinirlenmişti. Söve söve yerdeki eşyalarını okumaya devam etti. Eğer derse yetişmek zorunda olmasaydı çoktan kızın peşine düşmüştü. Derin derin nefes alıp veriyordu. Sakin olmayı çalışıyordu ancak aklına geldikçe deliye dönüyordu. Hızla dersliğin yolunu tuttu...
Dersliğin kapısı açıktı. Biraz daha sakinleşmiş bir şekilde içeri girdi Lisa. İçerisi dışarıya oranla daha sıcaktı. Duvarlarda bir takım resimler vardı. Biran durakayıp resimlere baktı Lisa. Daha sonra gözleri masasında kitap okuyan profesöre ilişti ve hemen arkasında duran tahtada ki yazıya. Profesör kitaba dalmış olacaktı ki Lisa'nın geldiğini farketmemişti. Ses çıkarmadan ön sıralardan birine oturdu ve tahtadaki yazıyı incelemeye başladı.
"Geçen dönem tekrarı Bilgisayar"
Geçen dönem işledikleri dersleri biraz biraz hatırlıyordu Lisa. Nilgisayar denen şeyide daha önce duymuştu. Muggle'ların en büyük icatlarından biri olarak biliniyordu ve doğrusu Lisa'nın dikkatinide çekmemiş değildi. Bu konuda detaylı bir araştırma yapmaya vakti olmamıştı fakat yinede azda olsa bir bilgiye sahipti. Ders kitabını yavaşça araladı. Sayfalar üzerinde göz gezidirirken aklına yine İksir Ödevi gelmişti. Biran yine sinirlendiğini hissetti. Kitabı kapatarak geriye yaslandı. Yine içten içe söylenmeye başlamıştı. O sırada kapıdan gelen ayak seslerini işitti ve tekrar sakin olmaya çalıştı. Belki derse odaklanırsa kafası dağılırdı ve sinirini biraz olsun unutabilirdi... | |
| | | Elina Lora Dark
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 405 Yaş : 32 Kan statüsü : Melez Galleon : 11956 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 11/07/08
| Konu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. Ders Salı 16 Eyl. 2008, 18:21 | |
| Uzun zaman sonra ilk kez gözlerini soğuk bir sabaha açmıştı Elina. Yaz aylarını fazla kasvaetli buluyor, Kışı seviyordu. Yavaşça yatağından doğruldu. Bir kırgınlık vardı üzerinde; kesin hasta olucaktı. Yatağın o sıcak kollarından ayrılmak üşütmüştü onu hemen elini uzattı ve hırkasını üzerine geçirdi. Duş alıcak bile hali yoktu. Saçlarını arkada alttan bağladı. Saçının bir tutamını sol taraftan öne getirdi ve aynaya baktı. Daha pijamalarını çıkarmadan saçlarına yöneldiğini fark etti ''Her şeyden önce saçlarına önem veriyorsun.'' dedi içindeki ses. Elina dolabını açtı ve cüppesini üzerine giydi. Kış icin tasarlanmış kalın pelerininide bağladı ve büyük salonun yolunu tuttu. Merdivenlerin hemen yan taraftaki pencereden kırağılaşmış bitkileri gördü. ''Kısa bir yürüyüş'' dedi içinden ve büyük salona uğramadan bahçeye çıktı. Bugün pazartesiydi gök yüzünden süzülen baykuşları gördü, ''Acaba bana mektup varmı?'' diye merak etti. Abisi he hafta bir tane göndermeyi adet edilmişti; Elina bir çıkarı olduğuna emindi ama şimdilik ses etmiyordu. Nelkide ön yargılıydı abisi biraz olmuş büyümüştü. Göl kenarına giden yolu yarılamıştı ki abisi hakkındaki son düşüncesi ile bir an durdu ve yüzünü buruşturdu, daha sonra yoluna devam etti. Abisinin büyümüş olma düşüncesi komik gelmişti. Ağaçların üzeri noeldeki çam ağaçları gibi beyaz kaplanmıştı. Elina bu görüntü karşısında büyülendi işte böyle anlarda bir fotoğraf makinası olmasını veya güzel resim becerisi olmasını diliyordu. Bir ağaca yaklaştı ve elini yukarıya doğru kaldırıp ağaca sürerek aşşağı indirdi. Beyaz kırağıdan eser kalmamıştı bunun çok eğlenceli olduğunu düşündü ve indirdiği düz çizgiden çıka üç çizgi daha çizerek ''E'' harfi oluşturdu.
Göl kenarında kimsecikler yoktu beş dakika gibi bir süre oturduktan sonra sessizlikten sıkıldı ve okula geri döndü daha bitmemiş olan kahvaltıdan zar zor birşeyler atıştırdı. Paula hastalandığını anlamış olucak koca bir bardak sıcak çayı ve abisinden geldiği anlaşılan bir mektubu ve bir paketi, Elina'ya uzattı. Bir yandan çayını yudumluyor bir yandan da paketi açıyordu, paketten bir Qudditch cüppesi çıkmıştı normal bir cüppeye göre daha kalındı. Anlaşılan paket annesindendi. Elina cğüppeyi Paula'ya gösterip katladıktan sonra abisinin mektubunu çantasına tıkıştırdı mektubu okuyacak kadar iyi hissetmiyordu kendini. Çay çok iyi gelmişti, artık kendini daha iyi hissediyordu. Yoğun bir ders programından sonra son olarak muggle araştırmaları dersi vardı. Dersliğe girdi ve sesini en normal hale getirmeye çalışarak ''İyi günler profesör.'' dedi. Arkalardan bir sıra seçerek oturduğu, tahtadaki yazıları okumak için boynunu uzattı. Tahtada;
Geçen dönem tekrarı Bilgisayar
yazıyordu. İçinde birden bir canlanma hissetti. Küçük çocuklar gibi eliyle tahtayı gösterip ''He he he'' diye gülmek istiyordu ama bu kadar kişinin önünde çok saçma olurdu. Profesörün hala kitap okuduğunu gördü ve kafasını sıraya koyup gözlerini kapadı. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. Ders Perş. 18 Eyl. 2008, 00:43 | |
| Gece yerini sabaha bırakırken Paula özlediği soğuk havalara kavuştuğunu anladı. Eski pervazların altından giren ufak soğuk esintilerle, yorganına sarılmak daha bir cazip geliyordu şimdi. Bu havada yataktan kalkmaktan daha zor birşey olamazdı. Yavaş yavaş yatağın içinde gerindi. Elina çoktan kalkmış ve dışarı çıkmış olmalıydı. Yatağının boş olduğunu gördüğünde ''Büyük olasılık baykuşhaneye gitmiştir. '' diye düşündü. Derse geç kalmamak için yavaş yavaş kalkıp hazırlandı. Canı bugün hiç ders dinlemek istemiyor gibiydi. Henüz açılmamış kaslarını biraz gerdirerek, kollarını iki yana açıp esnedi. O sırada içeri giren binadaşlarından biriyle birbirlerine ''Günaydın. '' dedikten sonra, kendisinden başka herkesin uyanmış olduğunu düşünerek kendine çeki düzen verdi.
Büyük salona inmek üzere yatakhaneden çıkmadan, birlikte kahvaltıya gidebileceği kimse var mı diye bakmak için ortak salona girdi. İçerisi bomboştu. Paula'nın gözüne masa üzerindeki paketle bir mektup ilişti. Bu paketin baykuşhanede kalmamasının sebebi, bu paket olmasıydı. Elina'yı büyük salonda görme ihtimalini düşünerek paketle mektubu yanına aldı. Eli kolu dolu şekilde yavaş yavaş kahvaltısını yapmak için büyük salona doğru yola koyuldu.
Kışın etkisini azaltmak için tavanda resmedilen açık gökyüzü, Paula'nın içini açmış, iştahını kabartmıştı. Hufflepuff binasına ait sıralarda oturduğunu gördüğü Elina'nın yanına gidip '' Al bakalım, bunlar sana. '' derken, kendisi de masaya oturdu. Elina her zaman gülümseyerek aldığı paketler ve mektuba bu sefer pek bir tepki göstermemişti. '' Hediye almayı sevdiğini sanıyordum. '' dedi arkadaşına Paula. Oldukça solgun görünen arkadaşına '' Sen yine sabah dışarıda mı gezindin bu soğuk havada? '' diye sordu. Vereceği cevabı beklemeden de ona koca bir bardak çay doldurdu. İçine de minik bir limon dilimi attıktan sonra ''Hadi bakalım, bunun hepsi bitecek. '' diyerek bardağı Elina' ya uzattı. Yorgun bakışlarıyla oldukça masum görünen arkadaşı bardağı alırken, Paula günün sonunda büyük olasılık hastalanmış şekilde yatağa yapışacak arkadaşı için, hastane kanadına uğrayıp bir ilaç almayı aklıona not etti.
Kahvaltıdan sonra yorucu bir gün için başlangıcı yaptılar. Dersler ardı ardına geçerken Hogwarts yine klasik bir gün yaşıyordu. Koridorlarda Gryffindor Slytherin kavgaları. Birbirleriyle şakalaşan öğrenciler. Profesörlerle konuşanlar. Koşuşturan evcil hayvanlar ve peşlerinde birinci sınıflar. Her zamanki huzurlu havayı biraz içine çekip, son derse gelmiş olmanın hazzıyla, Elina'nın koluna girip onunla birlikte dersliğe girdi. Arkadaşından sonra Paula da profesöre '' İyi günler. '' diyerek Hufflepuff sıralarındaki yerini aldı. Tahtada yazılanlara bakılırsa bu derste bilgisayarı öğreneceklerdi. Paula, Elina'yı, evlerindeki bu makinaden söz ederken birkaç kez dinlemişti fakat hatırladıkları çok kayda değer değildi. Ders başlamadan bu makina hakkında birşeyler öğrense iyi olacaktı. Elina'ya döndüğünde onun sırıttığını görünce '' Of, bu derste seninle oturmak da sinir bozucu Ell. '' diye onu kızdırmak istedi fakat; arkadaşının yüzünde daha da büyüyen sırıtma ile asıl siniri bozulan Paula oldu. Sesini kısık tutmaya çalışarak Elina'ya yaklaşıp '' Anlat bakalım neyin nesi bu makina? '' diye sordu. |
| | | Daphne GreenGrass
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 103 Yaş : 34 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12130 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 16/04/08
| Konu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. Ders Perş. 18 Eyl. 2008, 13:32 | |
| İnatçı güneş ışınlarının göz kapağından ısrarla gözlerine dolmasıyla, sinirle açtı gözlerini. Açmasıyla tekrar kapası bir olmuştu. Işınlar tekrar ısrarla dolmuştu gözlerine. Sinirle kendini yataktan attı. Yatakhane henüz sessizdi. Kızların hepsi uyuyordu! İnanılmazdı; Daphne herkesten önce uyanmıştı. Güneş o kadar ısrarcı olmasaydı uyanmazdı belki ama iş işten geçmişti. Ranzanın yanında öylesine dikilmekten vazgeçip, giyinmeye başladı. En son cüppesini üzerine geçirip, dışarıya bir göz attıktan sonra, günün güzel olmasına sevinerek saçlarını atkuyruğu biçiminde topladı. Topladıktan sonra aynada uzun uzun kendisini süzdü... Beğeniyordu kendisini; özellikle de saçlarını. Ayna da kendine göz kırpıp, sandığının içinden ders programını aldı. Listeyi güzelce inceledi ve ders kitaplarını çantasına yerleştirdi. Eline aldığı çantasıyla, aynada kendine son kez göz attı ve yatakhaneye de bakıp, Büyük Salon'un yolunu tuttu…
Henüz kalabalık olmayan Büyük Salon da, Slytherin masasında bir o dikkat çekiyordu. Diğer binaların masalarında tek tük öğrenciler vardı, ama Slytherin, Daphne hariç boştu. Yerinde rahatsızca kıpırdanıp, çayından bir yudum aldı. Fincanını elinde tutmaya devam etti. Sıcaktı ve ellerini ısıtıyordu. Hoşuna gitmişti. Çayını tekrar ve tekrar yudumladıktan sonra bitirdiğini farketti. Zarifçe fincanı masaya bıraktığı sırada gözüne çikolatalı bisküviler ilişti. Yaramaz bir çocuk gibi gülümseyip, bisküvilerden birkaç tane alıp cebine attı. Biraz da eline aldıktan sonra masadan kalkıp, dolmaya başlayan Büyük Salon'u terk etti.
Boş ve soğuk koridorlarda boş boş dolanıyordu. Amacı vakit geçirmekti, ancak böyle hiç geçmiyordu. Aniden Muggle Araştırmaları dersliğine gitmeye karar verdi. Boş boş dolanmaktansa sınıfta oturmayı tercih ederdi. Kararına uygun olarak merdivenin önüne gelmesiyle yoluna devam etti. Uzun koridorda yürürken, annesini hiç aklına getirmiyordu. Kendine göre en iyisini yaptığını düşünüyordu. Günlerce ağlamak ona her şeyi zorlaştırıyordu. Derslerden bile kopmaya başladığı sırada, bir kurtarıcısı olmuştu. Onunla moral bulduğunu düşünüyordu, gülüyordu ve mutlu oluyordu. Kimsenin ondan haberi yoktu. Sınıfa geldiğinde sınıfta pek az kişi vardı. Çantasını ayaklarının dibine bıkkınmışçasına bırakıp, içinden gerekli ders malzemelerini ve kitabını çıkardı. Aslında bu derse girmeyi gayet gereksiz buluyordu. Aslında dersi seviyordu. Ancak Muggeler’dan nefret ediyordu. Onların bu okulda okumalarını ve ders konusu olmalarından gıcık alıyordu. Aslında bu ders önemliydi bir taraftan, çünkü yaşadığı ortamda da varlardı ve onların her şeyini bilmende güzeldi. Profesör sınıfa gelmiş önce duvarlara konuyla ilgili resimleri yapıştırmış ve ardından tahtaya genel tekrar yapacağıyla ilgili yazı yazmıştı. | |
| | | Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12730 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. Ders Salı 30 Eyl. 2008, 18:50 | |
| Zorlukla açık tutmayı başardığı göz kapakları hacimli kirpikleri taşımakta zorluk çekmeye başladığında önünde açık duran, eski olduğunu ilk bakışta herkesin anlayabileceği kalın kitabı öyle sert bir şekilde kapattı ki çok da uzağında olmayan Madam Pince'in gözlüklerinin üzerinden her zamanki suçluluk duygusu uyandıran bakışlarıyla karşılaştı. Özür dilermişçesine kaşlarını yukarı kaldırırken oturduğu ve sağlamlığından şüphe ettiği eski masadaki tonlarca parşömeni kıvırmaya başladı. Bu yıl gereken ortalamayı alamadığı için Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersine giremiyordu, bu sebeple boş olan bu saati daha ilk haftadan biriken ödevlerini azaltmak için kullanmayı tercih etmişti. Bir saat boyunca kütüphaneye kapanıp kitaplar arasında kendini kaybetmek, çoğu kitabın eski ve yıllardır açılmamış olması yüzünden çıkan tozlardan ikide bir hapşırmak zorunda kalmak Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersine girip de yaşlı bunağın ekşi suratını görmekten çok daha eğlenceli geliyordu ona. Üstelik yıllarca o dersi kayıp kuzeninden almıştı, şimdi yaşlı büyücü sadece deneyimli diye ona ve saçmalıklarına katlanacak değildi ya. Yine de her ne olursa olsun bu yıl o derse giremediği için son derece mutluydu. İleride eksikliklerini hissedebilirdi ama sonuçta zaten karanlık sanatlarda son derece usta olan bir aileden geliyordu, savunmayı öğrenmese ne kaybederdi ki? Her zamanki olağanüstü kibri mantıklı düşünmesini engelliyor olsa da omuzlarını silkerek son parşömeni kıvırıp çantasına attı. Biraz daha oyalanırsa Muggle Araştırmaları dersine geç kalacak, daha ilk dersten o sınıftan da atılacaktı.
Zaten pek fazla ders alamıyordu, bu yıl sınavlarını nasıl vereceği de ayrı bir sorundu. Kahverengi buklelerini buğulu bakışlara ev sahipliği yapan gözlerinin önünden çekti ve omzuna astığı çantasının beraberinde attığı her adımda daha da bitkin bir hale bürünen Marvi sıkıntılı bir sıkıntılı bir tavırla sessizliğin hüküm sürdüğü ve uykusunu getiren kütüphaneden uzaklaştı. Koridora adım attığında yüzüne çarpan soğuk hava onu şaşırtmış olsa da midesinden gelen seslerle beraber onu da göz ardı ederek Muggle Araştırmaları dersliğine giden yolda ilerlemeyi sürdürdü. Derse sepebsiz bir şekilde ilgi duyuyordu ancak dersin eski profesörünün, idolu olan bir başka profesörün katili olması bu ilgiyi söndürüyor, sadece ileride seçeceği mesleği için buna katlanmasını sağlıyordu.
Büyükbabasının on yedinci yaş gününde armağan ettiği gümüşten saate bakarak adımlarını birden hızlandırdı. Bir kaç dakika içerisinde derslikte olmazsa zaten kötü olan okul hayatı iyice berbat bir hal alacaktı. Zaten dersleri bu denli kötüyken nasıl bu yıl da Sınıf Başkanı olarak kaldı, anlamıyordu. Bu görevi hak eden kendi binasından çok fazla 'inek' vardı. Neden onun gibi tembelin teki bu görevi üstlenmişti ki? Rozete kayan düşünceli bakışları ne kadar hak etmediğini iddia etse de rütbesinden son derece memnun olduğunun bir kanıtıydı adeta. Annesinden sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını biliyordu, eskisi gibi başarılı bir öğrenci olamayacaktı ki zaten yedinci yılında gösterdiği büyük düşüş pek çok profesörün ilgisini çekmişti. Ama tuhaf bir şekilde Marv artık ne geleceğini ne de olacakları önemsiyordu. Ona bu günlerde destek olabilecek tek kişi olan Lucy'nin ölümü, kız kardeşinin ani ortadan kayboluşları, Ell'in sürekli olarak ondan kaçması ve ne zaman konuşmaya kalksa oradan uzaklaşması, erkek arkadaşının onu terk etmesi ve daha pek çoğu aklını meşgul ederken nasıl derslerine konsantre olabilirdi ki? Birden aklına dönem başından beri konuşamadığı Ell geldi. Bir şekilde onunla olanları açıklığa kavuşturmalı, onu yeniden kazanmalıydı. Göl kenarındaki davranışı son derece düşüncesizceydi ve bunu telafi etmeyi öylesine çok istiyordu ki...
Dersliğin kapısına vardığında düşüncelerden sıyrıldı ve ince parmaklarıyla hafif dağılmış saçlarını geriye attı. Cübbesinin yeşil işlemeli yakasını da düzelttikten sonra sağ eliyle kapının kolunu hafifçe itti ve içeriye adımını attı. Profesörün masasında kitap okuduğunu gördüğünde geç kalmadığını görerek rahatladı ve duvarlardaki resimlere bir kez bile bakmadan en arkadaki sıraya bıraktı yorgun bedenini. Haftanın ilk gününün son dersiydi ve o artık tek bir derse bile katlanamayacağını düşünürken bir kaç dakika sonra yeni bir derse daha yoğunlaşmaya çalışacak, tahmin edilebileceği gibi başarısız olacaktı. İsteksizce kuru kafa armalarının her tarafına saplandığı çantasından Muggle Araştırmaları kitabını çıkardı ve sırada geriye doğru yaslandı. Bir yandan parmaklarıyla sırada hafifçe bir ritim tutarken diğer yandan öğrencilerinin tamamının gelmesini ve olabildiğince çabuk bir şekilde bu dersi de bitirip kendini zindanların kasvetli soğuğuna bırakmayı istiyordu...
En son Marveille Lydia Wisténd tarafından Cuma 03 Ekim 2008, 13:11 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Elizabéth Adrianna Malfoy Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1443 Yaş : 36 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12569 Ekspresso Puanı : 41 Kayıt tarihi : 15/02/08
| Konu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. Ders Perş. 02 Ekim 2008, 22:25 | |
| Altın sarısı rengine bürünmüş güneşin aynı tonda ki saç tellerine yansımasıydı sarışın kızda dikkatleri üzerine çeken ilk şey. Geçen seneye göre fazlasıyla uzattığı ipek misali dümdüz saçlarını özgürce bırakmış, Slytherin üzerine Malfoy işlemeli okul cüppesinin yakalarından dökülmesine izin veriyor ve herkesi şaşırtan, çehresine oturttuğu aydınlık bir eda ile yürüyordu Hogwarts bahçesinden şatonun girişine doğru. Geçirdiği uzun ve yalnız bir yaz tatili onu kendine getirmiş olmalıydı ki, her zaman ki soğuk tavrından eser vermese de geçen sene olduğu gibi üzerinde kara bulutlarla dolaşan Slytherin'li asi kız değildi o artık. Üst üste gelen onlarca olayın ardından hassaslaşan duygularını belki de en çok sarsan Marv konusunu bile kapatmıştı zihninde, zor da olsa. Okul içerisinde ne yapardı bilemiyordu fakat dışarısı için bulduğu çözüm; hiçbir şekilde görüşmemek olmuştu onunla. Yaz boyunca Ales ile birkaç kez de olsa mektuplaşmışlardı ama Marv'ın yazdığı mektuplara kesinlikle cevap vermemişti Ell ve bunu özellikle yaptığını anlaması umrunda bile değildi çünkü bilmesini istiyordu. Ales'e yazıpta ona neden karşılık vermediğini anlamasını ve az da olsa kalbinin ne kadar kırılmış olduğunu kavrayabilmesini diliyordu çünkü hiçbir zaman olacak gözüyle bakmadığı fakat incinmesinden korktuğu hislerini öylesine basit bir şekilde yıkmıştı ki Marv.. Hayır, affetmeyecekti onu. Affetmemeliydi de zaten..
Uzunca adımlarla ilerlediği giriş katına vardığını bile fark edemeden, duyduğu sesle birlikte irkilerek kendine geldi; "Hey Elizabéth! Seninle tanışmak isteyen birisi var." Her adımında mimikleri biraz daha belirginleşen esmer çocuğa doğru uzattığı eli, ona dur(!) işareti yapar gibiydi ve yüzüne yerleşmeye başlayan agresif ifadesinden anlamış olacak ki, yavaşça tökezleyen Ravenclaw'lı yeni yetme, bulunduğu yerde kendini sabitleyerek devam etti; "Üst sınıflardan bir kız, seni çok beğenmişte. Tanıştırmamı rica etti." Canon denen çocuğun cümlesini bitirdiği anda patlattığı kahkaha tüm koridorda yankılanacak ve gözleri grimsi bir tona bürünen Ell'i de fazlasıyla kızdırabilecek türdendi fakat daha siftahını bile yapmamış olan ve uzunca bir süre de yapmak istemeyen kız hızlı adımlarla birinci kata yönelerek yok olduğunda, ardından şaşkınca bakınan gözleri arkasına dahi bakmadan bile olsa, hissedebiliyordu. Anlaşılan Elizabéth'in Marv'ı öptüğü gün sandıkları gibi bomboş değildi Göl Kenarı ve bu olayı sadece ikizlerin bildiği, onlarınsa böyle bir şeyi asla söylemeyecekleri varsayılırsa - ki LS'e ihanet edilirse dövme bunu ona bildirirdi - birileri mutlaka görmüş olmalıydı.. Sonunda, Muggle Araştırmaları dersliğinin bulunduğu koridora varmış olmanın verdiği rahatlıkla derince bir nefes alırken, zihninde ki düşüncelerinden de arınmak ister gibiydi. Artık hiçbir şeyi dert etmeyecekti... Geçen sene yaşadığı o olayın okulda fazlasıyla patlak vereceğini biliyor olsa da, içinde bir yerlerde buna fazlasıyla sevinen bir taraf vardı çünkü ne kim olduğunu saklamasına gerek kalacaktı artık, ne de neden Marv'dan köşe bucak kaçtığını açıklamaya çalışmasına..
Dersliğin kapısına varır varmaz nazikçe araladığı kapıdan uzatmıştı çehresini. Kalp atışlarının ani bir şekilde hızlanmasına sebep olabilecek tek kişinin içeride olduğunu gördüğü anda yavaşça kapadığı göz kapakları eşliğinde, derin bir nefes aldı tekrar. İçeri girerken hiçbir şekilde, kimse ile göz teması kurmamaya ve sadece oturacağı yere odaklanmaya çalışıyor, bunu yıllarca yapmış olmanın verdiği ustalıkla da gayet iyi beceriyordu. Eninde sonunda birileri onu anlamaya başlayacaktı fakat o zaman gelene dek ne kadar dayanabileceğini bilmeyen ama eskisi kadar da güçsüz olmadığından emin olan bu kız, sessizce bekleyecekti sadece. Kim bilir, belki Marv bile anlardı onu o zaman..
En son Elizabéth Adrianna Malfoy tarafından Çarş. 05 Kas. 2008, 21:04 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Eurydice Black Slytherin Bina Sorumlusu, İksir Profesörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2206 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12424 Ekspresso Puanı : 89 Kayıt tarihi : 05/06/08
| Konu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. Ders Çarş. 05 Kas. 2008, 19:07 | |
| Kan çanağına dönmüş gözlerini önündeki, sararmış parşömenlere yazılmış, düzensiz bir el yazısından ayırmaya çalışıyordu. Her kim yazdıysa (!) okunmayacak haldeydi. Uzun süre gözlerini kırpmadan beklemişti. Kırptığı anda gözünden süzülen yaş uykunun bedenini ele geçirmiş olduğunun kanıtıydı. Parşömeni bir kenara bırakıp çantasına daldırdığı minik buz dağına dönmüş elleri bir şeyler arıyor gibiydi. Kan çanaklarını bir süreliğine ahşap sıranın üzerinden çekip çantasına doğrulttu. Tez zamanda eline geçirdiği kalın parşömen yığınını masanın üzerine yığdı ve az önce sıraya bıraktığı sarı parçayı diğerlerinin arasına katıştırdı. Bu sırada çalan zil ile ayaklanan topluluk diğer dersliklere gidebilmek için koridorlara akın ediyorlardı. Toparladığı çantasını omzuna asarak yürümeye koyulduğu koridor, dersliklerini bulamamış birinci sınıflar ile doluydu. Birkaç kişiyi iteleyerek ulaştığı merdivenleri aheste adımlarla tırmandıktan sonra gördüğü öğrenciler ile yüzünü astı ve koridorun neresinde olduğunu tam olarak anımsayamadığı Muggle Araştırmaları Dersliği’ne doğru ilerlemeye başladı.
Büyük bir kitlenin koridorun ortalarındaki mekâna doğru ilerlediği fark ettiğinde ders başlangıcının habercisi; lanet olası zil çalmaya başlamıştı yine. İyice ağırlaşan adımlarını hızlandırdı ve ahşap kapının önüne geldiğinde durdu. Başını hafifçe kaldırdı ve üzerinde herhangi bir tabelanın bulunmadığı sınıf kapısını gözden geçirdi. Süpürge teline benzeyen saçlarından tanıdığı Profesör Johnson, kapının açık kısmından görünen tek şeydi. Minik buz dağlarını ahşaba dayadı ve kapıyı biraz daha araladıktan sonra içeri girdi.
Ayaklarını sürüyerek yanından geçtiği profesör masasını kısa süre inceledikten sonra boş bulduğu bir yere çantasını bıraktı ve iyice ağırlaşmış bedenini taşıyamamanın verdiği sinirle boşalan bacakları onu sıraya oturmaya çabalama zahmetinden kurtarmıştı. Kollarına dayadığı başı hafiften kayıyordu. Göz kapakları kapanmak için adeta birbirleriyle yarışıyorlardı. Kim var kim yok diye sınıfı kısa bir göz hapsine almıştı. Arka sırada oturan Marv’i ve biraz daha ilerilerde oturan Ell’i gördüğünde başıyla hafifçe selam verdi. Kendisine epey uzak oturan diğer kızların simalarını hatırlıyor gibiydi ama o kafayla isimlerini anımsayacağını sanmıyordu. Tek istediği şu lanet olası derslerin bitmesi ve yorgunluktan düşünemez olmuş beyninin bir an önce dinlenmesiydi… | |
| | | Tatyana Johnson Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 569 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12416 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 23/11/07
| Konu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. Ders Çarş. 26 Kas. 2008, 22:53 | |
| Okuduğu kitaptan başını kaldırmadan göz ucuyla içeriye girenleri inceliyordu. Lisa’nın hemen ardından içeriye Elina ve Paula girmişlerdi. Lisa’nın biraz gergin olduğu gözünden kaçmamıştı Tatyana’nın. Ravenclaw bina sorumlusu olduğundan beri, binasındaki öğrencileri daha bir dikkatle inceliyordu. Ummadıkları bir zaman da bile hareketlerini gözlemliyordu. Elina ve Paula ise; konuşmaya dalmışlardı. Tatyana tekrar dikkatini kitaba verdi. Bu kitabı bu hafta bitirmesi gerekiyordu fakat okumak için hiç vakit bulamıyordu. Yoldaşlık zamanının büyük bir çoğunluğunu alıyordu. Bazen Lily’yi bile görmediği oluyordu. Onun için dersten önceki bu vakitler kurtarıcı oluyordu.
Daldığı düşüncelerden, zilin çalması ile sıyrıldı. Çalan zilin hemen ardından sınıfa koşarcasına bir öğrenci girmişti. Tatyana onun da yerleşmesini bekledikten sonra oturduğu sandalyeden kalktı ve sınıfa göz gezdirdi. Sınıf oldukça az gözüküyordu. Öğrencilerin gelmemesini geç kalmış olmalarına bağlayamıyordu çünkü ders altıncı saatteydi. Sabah olsa yine anlayışlı olabilirdi fakat altıncı saatte ki bir ders için anlayışlı olması beklenemezdi. Sınıfın ortalarına doğru ilerleyerek konuşmaya başladı. “Evet arkadaşlar. İlk dersimizde yeni konumuza başlamadan önce, mikroskop ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Mikroskobun kullanım alanları nelerdir?’’ Soruyu sorduktan sonra, sınıfta bir uğultu oluşmuştu. Bazı öğrenciler geçen senenin defterlerini yanlarından taşımanın avantajı içerisinde, defterlerinin yapraklarını karıştırıyorlardı. Bazıları ise hiç umursamayıp, gözlerini tavana dikmişlerdi. Tatyana sınıfa göz gezdirdikten sonra, parmak kaldıran bir öğrenciye söz verdi. Öğrencinin söyledikleri doğruydu fakat biraz eksik kalmıştı. “Evet arkadaşınızın söylediği doğru fakat biraz eksik. Muggle’lar mikroskobu; sanayi, jeoloji, genetik, biyokimya, kriminoloji gibi alanlarda kullanırlar. Mikroskop muggle’lar için çok önemli bir icattır.’’
Bu kısa hatırlatmanın ardından, sıra yeni konularına gelmişti. Tatyana masasına doğru yürüyerek, kalın deri ciltli bir kitabı eline aldı. Öğrencilerin sıkıntıları bakışları içerisinde, birkaç sayfaya baktıktan sonra kitabı bıraktı ve konuşmaya başladı. “Bu hatırlatmanın ardından yeni konumuza geçebiliriz. Yeni konumuz Bilgisayar.’’ Bunu söylerken öğrencilerin dikkatini çekmek için asasıyla, tahtada yazılı olan bilgisayar sözcüğünün altını çizmişti. “Bilgisayar; uzun ve çok karmaşık hesapları bile büyük bir hızla yapabilen, mantıksal bağlantılara dayalı karar verip, işlem yürüten makinedir. Kısacası bilgisayar; bilgi işleyen elektronik bir makinedir.’’ Öğrencilerin yazmaları için bir süre bekledi ve devam etti. “Bilgisayarın oldukça uzun bir geçmişi var. Biz kısaca bahsedersek eğer; Muggle’lar da paralı alışverişin başlaması ile, sayma işlemine ihtiyaç duyulmuştur. Bu işlemlerde kullanmak için de abaküs adı verilen hesaplayıcılar icat edilmiştir. Fakat abaküs bir bilgisayar değildir.” Öğrencilerin soruları var mı diye sınıfa göz gezdirdi fakat hepsi yazmakla meşguldüler.
“Charles Bubbage adında bir Matematikçi 1812 yılında analatik makine üzerinde çalışmaya başlamıştır. Fakat öldüğü için çalışması yarım kalmıştır. Onun yaptığı hesaplar bilgisayarın temelini oluşturduğu için kendisine bilgisayarın babası denmiştir.’’ Tatyana tahtaya dönerek cüppesinden çıkardığı asasıyla;
1-Monitör 2-Klavye 3-Mause 4-Mainboard
Yazdı ve öğrencilere dönerek “Aslında bilgisayarın çok daha fazla bölümü vardır. Fakat bizim bu kadarını bilmemiz yeterli. Şimdi kısaca bunları açıklayalım. Monitör; görüntüleri oluşturan, sunan ekrandır. Klavye;Bilgisayara bilgi girişi yapmamızı sağlayan alettir. Mause: Klavyeden sonra en çok kullanılan, bilgisayara bilgi girişi yapmamıza yarayan alettir. Mainboard; Tüm sistemin temelidir. Diğer adı da anakarttır.’’ Açıklaması bittiğinde boğazı kurumuştu. Havanın soğuk olması nedeniyle zaten üşüyordu. Omzunda duran şala sıkıca sarındı ve masasında duran ılık sudan biraz içti. Tekrar öğrencilere dönerek “Evet arkadaşlar, dersimiz bitmiştir. Lütfen ödevlerinizi yapınız! Hepinize iyi günler” dedi ve masasının üzerinde ki kitapları toplamaya başladı. Dersin bitmesiyle sınıfta oluşan gürültü onu hiç rahatsız etmiyordu. Bunda öğrencilikten yeni çıkmasının etkisi oldukça fazlaydı. Öğrencilerin sınıfı boşaltmasını bekledikten sonra, kapıyı kilitleyerek sınıftan ayrıldı.
~~~
Önemli ~ Ödeviniz bilgisayarın kullanım alanları ile ilgili açıklamadır. Dönem bitiyor da olsa ödev notları bina puanlarına eklenecektir. Sihirli Günler. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. Ders Cuma 28 Kas. 2008, 20:05 | |
| Kısa bir bilgilendirmeden sonra bu konuda daha fazla bilgi edinmesi gerektiğine karar veren Paula, Elina ile başladığı ufak ve bilimsel sohbeti bitirdi. Profesörün derin ve narin ses tonu zaten boş sayılan sınıfı dolduruyordu. Genç kadının yüzünde her zaman hüzünlü bir ifade var gibiydi. Mavi gözlerinde birikmiş bulutlar var gibiydi. Konuşması sırasında, bu soğuk havada, yumuşak sıcak bir battaniyeye bürünüyor gibi hissediyordu insan. Bu yüzden yumuşak ses tonunun anlattıklarını dinlerken, son ders olmasının verdiği huzurla bilgileri beynine ve hemen ardından da parşömenine not etti.
Elina not bile almıyordu. Çoğu zaman Muggle bir aile bireyiyle yaşamanın zorluklarını duyardı diğer melez arkadaşlarından. Kendi ailesinde hiç Muggle olmadığından ve annesi bu konuda oldukça burnu havada olduğundan, bazı bilgileri ancak hizmetlileri ile konuşarak öğrenebilmişti. Elinden geldiğince saklana saklana konuştuğu kadın da, evin hanımına yakalanmamak için yarım yamalak bilgiler veriyor ve Paula’nın bilgiye aç halini görmezden geliyordu. Hogwarts’ a geldiği günden beri Elina ile olan arkadaşlığı, Paula’ya çok şey öğretmişti. Fakat her Muggle araştırmaları dersinde aslında öğrenmesi gereken çok fazla şey olduğunu fark ediyordu. Elina’nın sırıtmaya devam eden yüzüne bakıp belli etmeden arkadaşını muzurca çimdikledi. Hafif bir çığlık atan binadaşına pis pis sırıtırken, kendisi de bu dersin ödevinin altından nasıl kalkabileceğini düşünüyordu.
Profesör tahtaya yazdıkları hakkında bilgiler veriyordu. Mouse, klavye, mainboard… Bütün bunlar bir büyünün ya da bir insanın yardımı olmadan bir makinanın işlem yapmasına yarıyordu. Bir Muggle’ın beynindeki kıvrım sayısından hiç de şüphesi olmayan Paula için, bilgisayar oldukça tatmin edici bir örnekti. Çoğu zaman matematiği iyi olmasına rağmen bazı hesaplamalarda zorlanıyordu. Fakat bir makineyi bir insandan daha iyi işlem yapabilecek hale getirmek… ‘’ Ne tür bir zeka bu böyle?! ‘’ diye düşünürken, Elina Paula’nın hayretini anlamış olacak ki ‘’ Yaa, ne sandın?! ‘’ diyerek dalga geçti. Not almak zorunda hissetmediği parşömenini çantasına geri tıkarken sinsi sinsi Paula’ya gülüyordu.
Profesör açıklamalarını bitirmiş, derse son vermeden önce son uyarılarını yapıyordu. Paula az evvel yaptığı yaramazlığa rağmen kendisini affedeceğine emin olduğu ekürisine baktı. Fısıltıyla ‘’ Bak sana yalvaran yavru köpek bakışımı yapıyorum ama.’’ Derken profesör çoktan öğrencileri serbest bırakmıştı. Toparlanırken bir yandan da Elina’ya bakıyordu. ‘’ Tamam, tamam. Bakarız şımarık Paula. ‘’ diyen binadaşının omzuna kolunu atarak, son dersin de verdiği neşeyle sınıftan çıkmak üzere kapıya yöneldiler.
‘’ Hem bu gece sürekli öksüreceğini bildiğimden şimdi sana ufak tefek bir şeyler almak için, bu soğukta hastane kanadına gideceğim ben.’’ ‘’ Hımm, bak bu işleri değiştirir Paulacım. ‘’ ‘’ Bunu biliyordum seni çilli fırsatçı şey. Git de ortak salonda biraz dinlen. Ben hemen gelirim. ‘’ ‘’ Görüşürüz.’’
|
| | | | 6. ve 7. Sınıflar İçin 1. Ders | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |