Katherina Lessie Deborah

Karakterin Adı: Katherina Lessie DEBORAH
Takma Adları:Less, Deb, Keth
Cinsiyeti: Bayan
Sihirsel Soy: Melez(Annesi Muggle Doğumlu)
Asa: 11,5 İnç, Yarasa Tüyü, Sarmaşık
Doğum Tarihi: 24 Eylül
Doğum Yeri: Atina/Yunanistan
Burcu: Terazi
Ana Dili: Yunanca
Okul: Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu
Mücadele Tarafı: Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Bildiği Ek Dil: Fransızca, İngilizce

Saç Rengi: Sarı
Saç Şekli: Dalgalı, uzun
Göz Rengi: Mavi
Ten Rengi: Beyaz
Boy: 1.61
Kilo: 43

Fiziksel Betimleme:

Omuzlarına dek uzanan, sarı, dalgalı saçlara sahip olan boyuna göre zayıfça bir kız. Gözleri odaklandığı gözleri uzun süre inceledikten sonra beyinde oluşan sinyaller gözlerindeki maviliğin hafifçe parlamasına neden olmaktadır. Küçük, kıvrık burnu, ince kaşları ve düzgün fiziğiyle zarif bir genç cadı olduğunu göstermektedir. İnce bileğine taktığı, genelde pembe olan saatler aksesuarlarının bir kısmını oluşturur. Kendiliğinden dalgalı saçlarına iliştirdiği minik tokalar aksesuar kutusunun ayrılmaz bir bütünüdür.

Ruhsal Betimleme:

Yardımlaşmayı seven, haksızlığa göz yumamayan fakat cesur olamayan bir genç kız... Arkadaşları için elinden geldiğinin en iyisini yapmaya çalışır hep. Bazen işleri yüzüne gözüne bulaştırsa da içindeki sevecen ruh onun tüm iyi niyetinin farkındadır. Gördüğü en ufak şeyleri dahi unutmaz. Zekasına güvenir fakat o zeka derslere geldiğinde birden yok olup gider. Derslerinde hiçbir zaman yüksek notlar alamamış, orta seviyelerde dolanmıştır. Ders çalışmayı ve kitap okumayı sevmediği; bir kitabı okumak için aldığında defalarca başlayacağım deyip bir türlü başlamadığından belli olmaktadır. Haşarı bir kız oluşu nedeniyle profesörler tarafından defalarca uyarılmıştır. Bu kadar hiperaktif bir çocuktan yakınan babası onun bu huyunu değiştirmek için elinden geleni yapmıştır. Sonuç ise kocaman bir sıfır...

Aile Tanıtımı:

İngiliz bir anne ile Yunan bir babanın en küçük kızları... Kendinden büyük iki ağabeyi ve bir ablası vardır. Diğer büyücülere oranla geliri düşük olan aile Atina'nın küçük bir büyücü köyünde yaşamaktadır. En büyük kardeş Beauxbatons'dan mezun olmuş ve seherbazlığa atılmıştır. Diğer iki ağabeyi ise eğitimlerini halen Durmstrang'da sürdürmektedir. Less'e mektup geldiğinde ailesi onun ablası gibi Beauxbatons'a gitmesini istemiş fakat kararı Less'e vermişlerdir. Less diğer kardeşlerinden farklı olmak amacıyla Hogwarts'ı tercih etmiş ve ailesi de bu kararına saygı göstermiştir. Babasının kazancı az olduğu için Less ve annesi tek katlı, tahta evlerinin bahçesinde çeşitli bitkiler yetiştirerek büyücü okullarına, aktarlara vb. yerlere malzeme satmış ve bütçeye küçük de olsa bir katkıda bulunmuştur. Diagon Yolu'na çıktıklarında tüm öğrencilerin sıfır asa alışını hasretle izleyen Less, içini derince çekip kendi ikinci ellik asasına bakmıştır...

Basit Rp Örneği:

Kalın perdeleri aralayarak indiği çıplak zeminin soğuğuyla ürperdi bir an. O anlık titreme ile gözlerini bir müddet kapadıktan sonra odanın soğuğuna alışmak için saldı vücudunu. Geçen altı yıl boyunca her sabah aynı soğuklukla burun buruna geliyordu. Gözlerini açıp odaya bir göz attı. Arkadaşları mışıl mışıl uyuyordu. Başucundaki ahşap masanın üzerindeki kol saatini almak için minik adımlarla yürümeye başladı. Ayağının altındaki soğuk zemin tüylerinin diken diken olmasını sağlıyordu. Saatini alıp baktığında saatin altıya yaklaştığını gördü. Geldiği gibi usul adımlarla banyoya doğru ilerledi. Vücudunu bıraktığı sıcak su tüm hücrelerine dek işliyordu. Çiçek kokuları yerini mayhoş bir kokuya bırakmıştı. Ne olursa olsun kristal askılıkları, motifli camları ve parlak karoları ile banyo eşsiz bir alandı...

Başındaki çeşitli tılsımlarla ısıtılmış olan havluyu yatağının üzerine atıp kapılarının gıcırtısı bir gaydayı andıran ahşap zemin üzerine işlenmiş Slytherin motifli dolabı, kimseyi uyandırmamak adına hızlıca açtı. Tahmin ettiğinden daha çok ses çıkmıştı. Askılarda asılı duran cüppeleri eliyle bir kenara iterek okul cüppesini dışarı çıkardı. Son yıllarda boyu kısalan ve darlaşan eteği ayağına geçirene dek epey uğraştı. Seneye Diagon'a gittiklerinde yeni bir etek almalıydı. Etek gibi darlaşmış, fakat etek kadar sıkı olmayan gömleği üzerine geçirdikten sonra düğmelerini birer birer kapattı. Ağabeyine bağlattığı yeşil-siyah kravatı boynuna geçirdikten sonra kendisini boğmayacak şekilde yukarı çekti. Çıplak ayakları ahşap zemine alışmıştı. Dolabın altındaki çekmecelerden birini açtı ve içinden gri çoraplarını çıkardı. Ayağına geçirdikten sonra zar zor oturduğu yataktan nefes nefese kalktı. Omuzlarında biten saçlarını küçük bir asa hareketiyle düzleştirdi ve minik, gümüş tokayı hemencecik taktı.

Bir teki yatağın ucunda diğer teki ise kapının yanında olan Converselerini alarak zarif ayaklarını içine soktu. Eğilirse eteğinin yırtılmasından korktuğu için iplerini bağlamadan yatağa doğru yürümeye başladı. İplerini bağlayıp işini bitirdiğinde hala kapısı açık olan dolaba doğru yürüdü. Siyah ve yeşilin bütünleştiği pelerini üzerine geçirip hızlıca dışarı çıktı. Aşağıya indiğinde uyuduklarını sandığı arkadaşlarını görmesiyle ağzının ani bir şekilde açılması bir oldu. Demek ki uzun zamandır hazırlanıyordu. Nasıl olmuştu da odadayken onların olmadığını fark etmişti. Hepsi sözleşmiş gibi Elizabeth'i bekliyorlardı. "Hele şükür prensesimize kavuştuk.". Elizabeth'in dudağının kenarında oluşan küçük bir kıvrımdan sonra az önce konuşan kız, kıs kıs gülmeye başladı. Elizabeth bir an önce eski ifadesiz yüzüne döndü ve kahvaltıya çıkmak için yürümeye başladı.

Son merdivenleri atlayıp yukarı çıktığında gözüne ilişen güneş ışıklarından hemen kurtulmak amacıyla adımlarını sıklaştırarak yürümeye devam etti. Tahta kapının ardına kadar açıldığı Büyük Salon'a girip Slytherin masasına doğru ilerledi. Cüppesini toparlayıp oturdu ve masayı bir gözden geçirdi. Gözüne ilişen ağabeyine hafif bir gülücük atıp "Günaydın Dayrnt... Günaydın Ales... Hepinize günaydın çocuklar..." dedi ve masadakilere gülüp önüne döndü.

Kemirdiği ekmek dilimini bir kenara bırakıp önünde duran balkabağı suyuna uzandı. Bir dikişte bardağın neredeyse yarısı bitmişti. Anlaşılan epey susamıştı. Fakat içeceklere gösterdiği özlemi yiyeceklere göstermiyordu. Zaten eteğine sığamıyordu bir de yemek yiyip kilo alırsa bu seneyi idare etmesi zor olacaktı.

Dersin başlayacağını haberdar eden zilin melodisini duyduğunda yemeye çalıştıklarını oracıkta bırakıp masadan kalktı. Az önce çıktığı merdivenleri tekrar inmek ona zevkli gelmişti. Zihinbend derslerinin yapıldığı zindana doğru ilerliyordu. Zindanlar onun ve Slytherin'lilerin avuçlarının içi gibi bildikleri bir yerdi. Taş duvarlar, tahta pencereler, pencereyle bir bütün oluşturmuş masalar ve kapı, kara tahta ve taştan yerler ile mistik bir güce ulaşmış sınıf hafif esen rüzgâr ile ideal bir ortam oluşturuyordu. Sıraya geçip oturduğunda tahta masaların henüz sahiplerine kavuşmadığını görünce hafifçe gülümsedi.

Dolan sınıfla beraber konuşmaya başlayan Profesör kendini tanıttıktan sonra ders hakkında ön bilgiler verdi. Profesör anlatıyor, Elizabeth kendi düşler âleminde kaybolup gidiyordu. Profesörün öğrencilerden kendilerini tanıtmalarını istemesiyle diğer yandan da sıra arkadaşının onu dürtüklemesiyle düşler âleminden pat diye yeryüzüne inmiş olan Elizabeth suratındaki aptal ifadeyi bir kenara atıp derse girmeden önceki ciddi ifadeyi takınmaya başladı. Birkaç kişinin ardından ayağa kalkarak "Adım Elizabeth Clara Black. Slytherin 6. Sınıf öğrencisiyim." dedi ve yerine oturdu. Bir yandan anlatılanları dinlemeye çalışıyor bir yandan da çenesini kapatmayan küçüklere tıslıyordu...

Out: Ben Elizabeth Clara. Zamanım olmadığından bu rp'yi koymak zorunda kaldım. Ama eğer olmaz yeni yaz diyorsanız yazmaya çalışırım.

Hufflepuff 4. Sınıf

- Büyücü Konseyi -