Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Sfenks

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Mathilda Mythill
Slug & Jiggers Sahibesi
Mathilda Mythill


Kadın
Ruh hali : Sfenks Yeasj3
Mesaj Sayısı : 210
Yaş : 34
Kan statüsü : safkan
Galleon : 11995
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 19/06/08

Sfenks Empty
MesajKonu: Sfenks   Sfenks Icon_minitimeSalı 30 Eyl. 2008, 15:42

Rp dışı: Sfenks bekçi kulübesine bağlı, sfenksle alakalı ya da alakasız istediğiniz gibi rp yapabilirsiniz bu alanda. İyi eğlenceler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164/mat
Elina Lora Dark

Elina Lora Dark


Kadın
Ruh hali : Sfenks 10811077vl2
Mesaj Sayısı : 405
Yaş : 32
Kan statüsü : Melez
Galleon : 11956
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 11/07/08

Sfenks Empty
MesajKonu: Geri: Sfenks   Sfenks Icon_minitimeCuma 10 Ekim 2008, 20:23

Elina gözlerini yağmurlu bir cumartesi sabahına açtı gözlerini. Uzun mu uzun geçen bir hafta boyunca bir sürü ödevi olmuş hepsini bitirmeyi başarmıştı. Şimdilerde tek hayali tüm cumartesiyi ortak salonda kurularak geçirmekti; Tabii bir de sürekli kabuslarına giren aslan vücutlu insan başlı garip yaratık Sfenks olmasa. Bugüne yapması gereken tek ödev di, ama Elina hiç mi hiç yanına gitmek istemiyor, bir yandan da hediyeyi merak ediyordu. Uzun süre hediye hakkında yorumlar yaptı; büyük ihtimal çoğu öğretmenin yaptığı gibi kitap hediye edicekti. Ama sihirli yaratıklar profesörü çoğu öğretmene benzemezdi - kim deli taklidi yaparak ders işler ki? - acaba ne hediye vericekti. Düşüncelerin arasında Paula'nın kıpırdandığını duydu hemen yatağından kalktı; pantolon ve kazağını üzerine geçirdi. Paula'ya yakalanmamalıydı. Eğer yakalanırsa kahvaltı bile yapmadan Sfenks'in yanında bulurdu kendini. Huzlı adımlarla yatakhaneden çıktı. Koridorlar hiç olağan olmayan şekilde bomboştu. Büyük salona girdi bir kaç kişi dışında boştu masalar. Birleşler atıştırır atıştırmaz, kütüphanenin yolunu tuttu. Tüm gününü orada geçirecekti. Kütüphaneye girer girmez sihirli yaratıklarla ilgili kitap raflarının arasına attı kendini. Kitaplıktan bir kitap aldı ve yere bağdaş kurarak oturdu. Uzun bir süre kitap okumuştu. Saatina baktı öğle yemeği vakti gelmişti işte. Kütüphaneden dışarıya çıktı. Büyük salonun kapısına geldiğinde duraksadı; ''Ya Paula içerideyse.'' diye düşündü ve kafasını kapıdan içeriye doğru uzatarak masaları taramaya başladı. Tam bu sırada arkasında gelen sesle irkildi. ''İşte burdasın.''. Paula'ya yakalanmıştı. Paula ondan uzun olduğu için omzundan kavradı ve bütün gün onu aradoğıyle ilgili birşeyler söyledi.

Öğle yemeğinden sonra sürüklene sürüklene bahçeye çıkarıldı. Yağmur durmuş onun yerini tatlı bir toprak kokusu almıştı. Elina, Paula'nın kaçmasın diye sıkı sıkı tuttuğu bileğini geriye doğru çekerek Paula'yı durdurdu. ''Bak hava açtı hadi bırak şü garip yaratığı benim hediyeyi almak istediğim falan yok, gel yürüyüş yapalım.'' Dedi. Paula yürümeye devam ederken sert bir sessle ''Hayır küçük hanım bu hediyeyi alabileceğini biliyorum. hem yaratık çirkin gözüküyor olması kötü olduğu anlamına gelmez. Ayrıca bu yaratığı epeydir araştırıyoruz. Hiç insan yediklerini gördün mü? Hayır.'' demiş, ve Elina'yı rahatlatacağı yere daha da heyecanlandırmıştı. Şimdi beynine üşüşen yaratığın onu yediği rüyalarla uğraşmak zorunda kalacaktı. En sonunda bekçi klübesinin oraya gelmişlerdi. Sfenks klübeye bağlanmıştı. Paula onu Sfenks'e doğru iktirdi. Yaratık buruşmuş hüyü ardından ona derin derin baktı. Elina bu bakışmadan çok rahatsız olmuştu ne yapacağını ne diyeceğini bilmiyordu. Yaratığın, ela gözlerini yarıp geçen bakışları; ''İki korkulu ela göz...'' diye sözlerine başlamsı ile son buldu. ''... ne istiyorsun bakalım ufaklık.''. Elina kendi gibi titreyen bir sesle ''HEDİYE!!'' Dedi. Yaratık patisini kaldırarak kulağına bastırdı; ''Heyy sakin ol eğer böyle bağırmaya devam edersen kulaklarım sağır olucak.'' dedi. Bir süre daha Elina'yı süzdükten sonra ayağa kalktı. Elina bir adım gerileken elini kotunun arka cebine götürdü ve asasını kavradı. Eğer yaratık üzerine atlamaya kalkarsa ne gibi bir sühür yapacağını bilmesede asasını kavramak ona güven veriyordu. Sfenks bir süre daha Elina'ya baktıktan sonra konuşmaya başladı;

'' Gel sesime kulak ver,
Elini uzatıver,
Korkunun ardında yatan sır,
İşaret parmağın ile dokunduğunda,
ortadan kaybolacak olna şey.
Ilıkla ıslığın ortak yanını bul cevabını ver.
Ve unutma cevap o ela gözlerin ardında.''

dedi. Elina hemen arkasını döndü ve Paula'ya baktı. Paula ne yapacağını bilmez bir şekilde ona baktı. Arkadan hırıltılı bir ses ''Kopya yok. Cevabı kendin bulacaksın.'' dedi. Elina nefesini tuttu. Cevap ne olabilridi. Kısık mı kısık bir sesle ''Tekrarlar mısınız?.'' dedi. Sfenk tekrarladı.

'' Gel sesime kulak ver,
Elini uzatıver,
Korkunun ardında yatan sır,
İşaret parmağın ile dokunduğunda,
ortadan kaybolacak olan şey.
Ilıkla ıslığın ortak yanını bul cevabını ver.
Ve unutma cevap o ela gözlerin ardında.''


Elina kendi kendine konuşmaya başladı. ''Korkunun ardında yatan sır. Korkum neyden korkarım böceklerden. Ama bu çok saçma cevap bu olamaz. Peki o zaman Ruh emiciler. İşaret parmağı ile korkunun ortadan kalkacağı...'' Elina işaret parmağını kaldırdı ve bir süre onu inceli bir ruh emici asla ve asla bir işaret parmağı ile yok edilemezdi. ''... yok buda olmadı son iki cümleyi tekrarlarmısınız?'' dedi ve Sfenks tekrarlardı. ''Ilık ve ıslık. Çok saçma aralarında en ufak bir benzerlik yok. Düşün düşün ne olabilir.''. Hava kararıyordu bir cevap vermesi lazımdı srtık Sfenks'in sesi duyuldu; ''Bence sen bu sevdadan boşver. Cevabı bilemeyeceksin.'' dedi. Elina tam tüm umutlarını yitirmişken ''Buldum -lık ikisi arasındaki benzerlik. Peki ben neden korkarım tabi ya KARANLIK!!'' Dedi yaratığa bakarak Sfenks ilk önce kötü kötü baktı ona. Yanlış mı bilmişti. Ama daha sonra Sfenks'in sesi duyuldu; ''Doğru gelde al bakalım hediyeni. Kırmızı poşette olan.'' dedi Sfenk. Elina cevabı doğru bilsede yaratığa yaklaşmaktan hoşlanmıyordu. Bir kaç adım attı ve bir eli asasında eğildi ve yerdeki poşeti alıp arkada bekleyen arkadaşına koştu ve boynuna atladı doğru bilmişti şimdi sıra poşeti açmaktı. Hemen poşeti açmaya koyulduç İçinden küçük bir iksir şişesi çıkmıştı. Elina tuhaf bir hediye olacağını biliyordu. Hemen kapağına bağlanmış bir kağıtta şu not yazıyordu; ''Bir kaç saatlik mükemmel bir cilt.''. Elina notu okur okumaz Paula'nın yüzü aydınlandı. Hemen Sfenk'e doğru bir adım attı. Elina onun da hediyesini çok merak ettiğini anladı. Hava kararıyordu ama Elina, Paula'ya ortak salona dönmeyi teklif etmedi hediyesi bugün almazsa tüm gece uyuyamazdı. Hemen sfenks'e uzak bir köşe seçti ve kuru bir taş parçasının üzerine oturup Paula'nın bilmecisini dinledi. Galiba bu yaratığı sevmeye başlamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Sfenks Empty
MesajKonu: Geri: Sfenks   Sfenks Icon_minitimeSalı 14 Ekim 2008, 21:57


Koca bir haftanın ardından cuma gecesi olmuştu. Gecenin git gide koyulaşan lacivert karanlığında, sıcak yatağında, dışarıdaki soğuk havadan uzak uykuya daldı. Garip rüyalar ve arada bir öksürük sesleriyle uyanmaların dışında, iyi bir uyku çekmişti. Cumartesi, Hogwarts’ın etrafındaki yağmur bulutlarının kuşatmasıyla geçeceğe benziyordu. Havadaki huzur, yüzüne yansımış şekilde gözlerini açtı. Odayı dolduran sıcaklık sayesinde yorganını rahatça üzerinden attı. Saat neredeyse öğlene geliyordu. Bir saat sonra dışarıdaki çan çalıp, güneşin, dünyanın bir yerlerinde tepe noktasına çıkıp, bütün sıcaklığını hissettirebildiği o saatleri haber verecekti. Yattığı yerden yavaşça doğrulan Paula, Elina’nın yatağına baktı göz ucuyla. ‘’ Kaç bakalım nereye kadar?! ‘’ diye söylenerek, öğle yemeğinden önceki bir saatini banyoda geçirmeye karar verdi. Sıcak suları başından aşağı şarkılar eşliğinde akıtmaya başladığında, bütün haftanın yorgunluğunun yarattığı gerginlik, çoktan kendini huzura terk etmişti. Kurulanıp çıktıktan sonra yaptığı kurutma büyüsünün ardından saçlarını taradı. Öğle yemeğine inip, geç kalmış kahvaltısını yapacaktı. Büyük salona inmeden önce, asasını cübbesinin cebine sıkıştırıp, yanına da atkısını ve eldivenlerini aldı.

Karnındaki gurultular iyiden iyiye artmıştı ki, yavaş yavaş yaklaşmakta olduğu büyük salonun kapısında Elina’yı gördü. Adımlarını, avını yakalamak üzere son hız harekete geçen bir şahin gibi hızlandırdı. İyice yaklaştığında ise elini arkadaşının omzuna koyup ona kızgın kızgın bakarak ‘’ İşte buradasın! ‘’ dedi. Elina’nın, Paula’ dan kaçtığı belli oluyordu. Yüzündeki şaşkınlık ve korku ifadesi her şeyi anlatıyordu. ‘’ Gitmeden önce bir şeyler yiyelim bari. ‘’ dedikten sonra, Elina’nın soru sormasına fırsat vermeden içeri daldı. Keyifle, Elina’yı rahatsız ettiği çok açık olan neşeli ve rahat tavrıyla bitirdi yemeğini ve hemen ardından, kaçmasına müsaade etmeden onu tuttuğu gibi kolundan bahçeye sürüklemeye başladı. Büyük kapıların açıldığı ıslak toprak kokusuyla kutsanmış gibi görünen bahçede, Elina ve Paula birlikte zorlukla yürüyorlardı. Zorlukla yürüyorlardı; çünkü Elina Paula’yı sürekli kolundan çekiştirip duruyordu. Arkadaşının ısrarlarının faydasız olduğunu anlatması pek uzun sürmemişti ki Sfenks’in yanına vardılar. Hiçbir zarara sebebiyet vermeyeceği kesin görünen yaratık heybetli bir biçimde bekçi kulübesinin önünde oturuyordu. İtaatkar ama gururlu tavrıyla yanına yaklaşan iki genç Hufflepufflının niyetlerini anlamış olmalıydı ki, gülümsedi. Paula, iyice yaklaştıklarında Elina’yı yaratığa doğru ittirip, korkusuyla daha yakın olup, yüzleşmesini sağladı. Sfenks yaşlı ve cızırtılı sesiyle konuşmaya başladı ve gelmelerinin sebebini Elina’ya sordu. Günlerdir korkularını kabusa dönüştüren yaratıkla bizzat konuştuğu için olsa gerek, Elina kontrolsüz şekilde ‘’ Hediye! ‘’ diye bağırmıştı. Şefkatli fakat biraz da şaşkın bir sesle Elina’yı azarlayan Sfenks, kendine özgü oyununun hamlesini yaptı ve tekerlemesine başladı.

Uzun tekerleme bittiğinde Paula yüzünde anlamsız ifadeyle yaratıkla Elina’ya bakıyordu. Elina da bir cevap aracasına kendisine doğru döndüğünde Sfenksin kızgın sesi duyuldu. Keyifle cevabı beklerken arada bir salladığı kuyruğu, Elina’nın cevap süresinin uzaması ile tekrar aslan bacaklarının yanına kıvrıldı. Yüzünü iki Hufflepufflıdan başka bir yana çevirip, kibirli tavrı ile Elina’yı küçümsedi. Paula da yanıtı düşünüyordu ama bir türlü bulamıyordu. Eninde sonunda aklında şimşekler çakan Elina bir cevap vermek için konuşmaya başlayıp cümlelerini ‘’ Karanlık! ‘’ diyerek tamamladı. Uzun tekerlemesinin ardında yatan sırrın bu kadar çabuk çözülmesi, Sfenks’i sinirlendirmişti. Hediyesini vermek üzere ayağa kalktı ve kızın boynundaki kırmızı hediye paketini çözmesini bekledi. Hediye paketinden çıkan minik şişede ‘’ Birkaç saatliğine mükemmel bir cilt. ‘’ yazıyordu. Paula da Elina da bunun gibi bir hediyenin ne kadar cezbedici olduğunu biliyorlardı. Bu yüzden iyice heveslenen Paula da, hediyesini almak üzere Sfenks’ e doğru yaklaşmaya başladı. Tekerlemeyi dinlemek için sabırsızlanıyordu. Elina bir taşın üzerine oturmuş kararan havaya rağmen sesini çıkarmadan onları dinliyordu. Paula iyice yaklaştığında Sfenks’in kendisine Elina’nınki kadar kolay bir soru sormayacağını düşündü. Zira gözlerinde zeka parıltıları yanıp sönüyordu garip yaratığın.

‘’ Demek sen de hediye isteyeceksin. ‘’
‘’ Sanıyorum öyle, doğrusu güzel hediyeler saklıyormuşsunuz o paketlerde. ‘’
‘’ Bilmecenin arkadaşınınki kadar kolay olacağını sanıyorsan aldanıyorsun, çok düşünmen gerekecek, e vakit de geç oldu. ‘’
‘’ Umurumda değil, duymak istiyorum, lütfen…’’
‘’ Sihirli kelime! Lütfen… Öyleyse dinle küçük çocuğum.’’

Paula gözlerini Sfenks’in ağzına dikmiş, kulaklarını da iyice açmış, kıpırdamadan yaratığı dinliyordu.

Uzaklarda bir yerde
Aslında çok yakında
Düşünceler dopdolu
Gözünü kapadığında
En etkili tılsımı
Bir belirsiz yansıma
Ne aynada ne camda
Her sabah tam karşında

Paula, şimdiye kadar hiç olmadığı şekilde düşüncelere büründü. Aklından geçenleri birleştirmek için dakikalar harcadı. Sfenks’in yaşlı sesi ‘’ Hadi artık, bütün gece seni bekleyemem. ‘’ diye cızırdadığında Paula uzun süredir düşündüklerini birleştirip, pek inanmayarak da olsa ‘’ Güneş mi? ‘’ diye sordu. Sfenks ‘’ Burada soruları ben sorarım küçük hanım. Şimdi biraz daha düşün. ‘’ diyerek tekrar ümitsiz şekilde az evvel oturarak yer yaptığı alana yerleşti. Paula, güneşin bütün ışıklarının yok olduğu ana kadar düşündü. Birkaç tahmin daha yaptı fakat Sfenks hepsini reddetti. Elina’nın ısrarlarından sonra her ne kadar belli etmese de, üzülmüş bir şekilde okula doğru yol almaya başladılar. Dönüş yolunda, Paula’nın beyninde çakan bir şimşek, duraksamasına yol açtı. Bütün vücudu sinirden kaskatı kesilmiş bir halde ‘’ Elina, çabuk, profesörü bulmalıyız! ‘’ diye bağırdı. İlk bakacakları yer olan profesörün odasına çıkarken, Paula, Elina’nın sorularını duymuyordu bile. Bu olabilir miydi? Bir Sfenks, düşünce okuyabilir miydi? Yoksa bu yaratık, Hogwarts bahçesinde bağlı duran bu insan başlı aslan gövdeli varlık, neydi bu?

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elina Lora Dark

Elina Lora Dark


Kadın
Ruh hali : Sfenks 10811077vl2
Mesaj Sayısı : 405
Yaş : 32
Kan statüsü : Melez
Galleon : 11956
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 11/07/08

Sfenks Empty
MesajKonu: Geri: Sfenks   Sfenks Icon_minitimeC.tesi 18 Ekim 2008, 20:38

Elina oturduğu kayada Sfenks'in hiç bitmeyecekmiş gibi söylediği Paula'nın bilmecesini dinliyordu. En sonunda bitmişti bilmece. Elina şaşkın şaşkın Sfenks'e bakıyordu. Ne garip bir bilmeceydi bu. Paula uzun bir süre düşündükten sonra ''Güneş mi?'' diye sordu. Elina Sfenks'in bakışlarında bir parıltı gördü sanki Paula'yı yemek istemişcesine doğruldu, Elina kayadan fırladı ve asasını çekti.Ne sfenk nede Paula ona görmüştü. Asasını yerine koyarken kafasını gökyüzüne kaldırdı. Güneşin sabah ki pırıltısı gitmiş onun yerine hafif bir burukluk kaplamıştı üzerini. Elina tam sağına düşen karanlık ormana baktı. Ormana bu kadar yakın olmak onu korkutuyordu. Artık gitmeleri gerekiyordu. Elina Paula'ya baktı, onu da kendine bakarken buldu bir an için göz göze geldiler ve Elina ona okula geri dönme teklifini yapmaktan vaz geçti. Kızın hediyeyi almak istediği kesindi. Gözlerinden bu olayın onu çok üzdüğü kesindi. Elina da çok üzülüyordu. Karanlık ormana döndü ve bir anda kendine bakan bir çift göz gördü. Çığlığı basarken yerinden fırladı ve Paula'nın koluna yapıştı; ''O.. orda bişi var.''. Paula, Elina'nın yanından kafasını uzatmış ama hiç birşey görememişti. ''Elina çocuklaşma, orda hiçbir şey yok. Biraz daha bekle gidicez. Tamam mı? Şimdi git ve yerine otur.'' dedi Paula. Elina oyuncağını kırdığı için fırçalanmış bir çocuk gibi kayanın üzerine oturdu. Bir süre gelen seslere hiç aldırmadan Paula'ya dikti gözlerini. Artık bulutlar üzerlerine çökmüş, zifiri karanlık sarmıştı dört bir yanlarını. Elina biraz korkarak. ''Paula hadi gitmeliyiz. Bak biri bizi burda yakalarsa yanarız. Zaten hufflepuff'un durumu pek parlak değil hadi!.''. Paula ona aldırış etmeden tahmin etmeye devam etti. Sfenks küstahça esnedi, beklemek istemediği kesindi. Elina'nın ısrarları üzerine Paula istemeye istemeye okula dönmeyi kabul etmişti.

Okula doğru yürürken Elina ''Hadi gül artık. Bak yarın bir daha gelir buluruz cevabı.'' dedi. Bir süre hiç durmadan konuşmaya devam etti. Ama Paula'nın üzgün ifadesinde hiç bir değişiklik olmuyordu. Elina bir süre sonra Paula'yı güldürme çalışmasından vazgeçti. Okula giden uzun toprak yolda yarıya gelmişlerdi ki Paula bir anda durdu. Paula hiç takınmadı bir ifade takınmış gözlerini kocaman açmış kaşlarını da çatmıştı. Elina bir an için kusacağına düşünmüştü. Bir süre sonra değişen ifadeden bayılacağını karar vermiş öne atılıp onu tutmak istemişti. Paula ellerinde arasında kaçıp koşmaya başlamış, ve bahçede yankılanacak kadar sesli bir şekilde ‘’ Elina, çabuk, profesörü bulmalıyız! ‘’ diye bağırmıştı. Elina asasını eline almış Paula'nın peşinden koşmaya başlamıştı. Okula girdiklerinde seslendi ''Paula dur biraz ne oldu. Ya anlatsana.''. Paula sanki kimse ona seslenmemiş gibi yoluna devam etti hatta Elina ağrıyan kasığını tutarken Paula'nın daha da hızlandığını düşünmeye başlamıştı. ''Acaba bayılma taklidi mi yapsam?'' diye düşünmeye başlamıştı Elina. Bu rol her zaman işe yarardı. Öndekine yetişmek istiyorsan; bırak o sana gelsin. Paula Profesör Mythill'in odasının kapısına gelince zınk diye durdu. Elina hızına hakim olamıyarak Paula'ya çarpttı. Paula sanki bir büyünün etkisinden yeni kurtulmuş gibi ''Ne oluyor!'' dedi. Elina iki eli ile Paula'nın omuzlarını tutarak ''Asıl sana ne oluyor. yaklaşık on dakikadır koşuyoruz. Ve sen bana bir açıklama bile yapmıyorsun.'' dedi. Paula bir sineği kovalar gibi ''Birazdan duyarsın.'' dedi ve saate aldırmadan profesörün kapısını çaldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Sfenks Empty
MesajKonu: Geri: Sfenks   Sfenks Icon_minitimePaz 26 Ekim 2008, 22:29


Paula, tutturduğu hızlı koşuyu, gitgide daha da hızlandırıyordu. Arkasında her adımında sorular soran Elina’yı duymuyordu bile. Arada bir belli belirsiz ‘’ Olamaz, mümkün değil bu. ‘’ diyerek söyleniyordu. Fakat çok hızlı koştuğundan kelimelerinin arasına derin nefesler girdiğinden, söyledikleri anlaşılmıyordu. Hogwarts’ın bahçesinden binasına girdiklerinde, koşan bacakları biraz daha hızlandı. Cevabını merak ettiği soru çok önemliydi. Merdivenleri içer beşer tırmanıp profesörün odasının kapısına ulaşmayı başardığında, birden bire durdu. Ani duruşunun etkisiyle kendisine çarpan Elina’ya dönüp ‘’ Ne oluyor? ‘’ diye sorduğunda, Elina’nın yüzündeki sinirli ifade görülmeye değerdi. Nefes nefese kalmış kız birden Paula’yı azarlamaya başladı. İçinden geldiği gibi bağırarak konuşmasını tamamladığında, Paula bir an için onunla baş edemeyeceğini düşündü ve savuşturur gibi cevap verdi. Ne de olsa kendisi de Elina gibi öğrenecekti sorularının cevaplarını. Elina’nın bilmediği şimdilik sorulardı. Birazdan her ikisini de öğrenecek olduğundan Paula üzerinde durmadı ve iki öğrencinin dışarı çıkması için geç olmasına rağmen, profesörün kapısını üç kez tıklattı. Kısa süre sonra içerden gelen hafif tıkırtının ardından, bir mırıltı Paula’yı heyecanlandırdı.

‘’ Kim var orda? ‘’
‘’ Profesör Paula ve Elina. Lütfen açın efendim. Çok önemli. ‘’

Bir saniye geçmeden kapı hızla ardına kadar aralanmıştı. Profesör Mythill, yatağından kalkmış olmasına rağmen oldukça iyi görünüyordu. Erken yatmış olmasının sebebi büyük olasılık yorgun olmasıydı fakat; gösterdiği anlayıştan sonra Paula bunu umursamadan içeri daldı. Elina da arkasından geliyordu. Paula içeri ilk girdiğinde hemen konuya girmek istese de başaramadı. Etrafta gezinen birkaç sihirli yaratıktan çekinmeden ilerledi. Profesörün çalışma masasına doğru yaklaşırken duvarlardaki raflarda duran yaratık yiyeceklerine baktı. Elina tepkisini ‘’ Iyy! ‘’ diyerek sesli bir şekilde belli etse de, Paula’nın, onun bu patavatsızlığını kapatacak hali yoktu. Semenderin hayal gücüne sığmayan görüntüsüne baktıktan sonra profesöre döndü. Profesör odayı incelemelerine izin vermiş ve bu süre içinde ne olduğunu sormadan sabırla beklemişti. Paula profesörün bir şikayetle onları okuldan attırabileceğini bildiğinden, genç kadının yeşil gözlerinin en derinlerine bakarak anlatmaya başladı. Sfenksin yanına gidişlerini ve sorduğu bilmeceyi anlattı. Tahmin ettiği yanıt eğer doğruysa, ki Paula henüz bundan emin olamadığını da söyledi, Sfenks ya düşünce okuyordu ya da buna benzer bir şey yapıyordu. Aksi takdirde bir sihirli yaratığın Maglor’u bilmesi mümkün değildi.


Paula sözlerini bitirirken heyecandan elleri titriyordu.

‘’ İşte böyle profesör, ben bir Sfenks’in düşünce okuyabileceğini sanmıyorum, eğer yanıtım doğruysa, ki büyük olasılıkla öyle, o zaman bu ne anlama geliyor olacak? Bunu nasıl öğreneceğiz? Merlin aşkına! ‘’

‘’ Sakin ol Paula ve biraz da sessiz. Bence bu işte bir bit yeniği var. Ben bunu yarın öğrenmiş olurum. Sen ve Elina da yarın daha erken bir saatte beni bulup konuşabilirsiniz. Şimdi yatakhanelerinize dönün. Bu seferlik anlayış gösteriyorum. ‘’

Paula, Elina ile birlikte yatakhaneye giderken tamamen düzelmiş nefesi ile konuşmaya başladı. ‘’ İşte duydun. Umarım şüphelerimde haklı değilimdir. Eğer düşündüğüm gibiyse, Sfenks nasıl oluyor da… Bilmiyorum Elina. ‘’
‘’ Boşver şimdi bunları Paula, gidip uyuyalım. Bir an evvel yarın olsun. Cevabı duymak için sabırsızlanıyorum. ‘’

Paula, profesörün odasının bulunduğu yerden, Hufflepuff yatakhanelerine doğru ilerlerken hala düşünüyordu. ‘’ Nasıl ?! Nasıl? Nasıl? ‘’

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elina Lora Dark

Elina Lora Dark


Kadın
Ruh hali : Sfenks 10811077vl2
Mesaj Sayısı : 405
Yaş : 32
Kan statüsü : Melez
Galleon : 11956
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 11/07/08

Sfenks Empty
MesajKonu: Geri: Sfenks   Sfenks Icon_minitimePaz 26 Ekim 2008, 23:25

Kapı ardına kadar açılırken karşılarında ilk kez pijamaları ile gördükleri profesör çıktı. Çok da kötü gözükmüyordu. Elina yatağından kalktığında genelde çok korkunç olurdu. Profesör çatılmış kaşlarla onları içeriye davet etti. Odada bir kaç yaratık ve sümüğe benzer yaratık yiyecekleri vardı Elina yaklaşık on dakikadır mantıklı düşünemediği için ''Iyy'' diye düşüncelerini sesli olarak dile getirdi. Paula hemen konuya girerken Elina en yakındaki koltuğa oturdu. Paula anlatıyorda anlatıyordu. ''Ne yani cevap Maglor mu?'' dedi Elina içinden. Bu çok saçmaydı sfenkslerin düşünce okumak gibi bir özelliği olsa Elina kesin bilirdi. elina bir kaç defa konuşacak gibi oldu ama sonra vazgeçti. Profesörün cevabını gerçekten merak ediyordu. Ya sorunun cevabı maglor değilse. Bilmeceyi aklından geçirdi. Bu kadar uzun bilmeceden Paula bunu nasıl çıkarmıştı. Paula anlatmayı bitirince profesör konuşmaya başladı;

'’ Sakin ol Paula ve biraz da sessiz. Bence bu işte bir bit yeniği var. Ben bunu yarın öğrenmiş olurum. Sen ve Elina da yarın daha erken bir saatte beni bulup konuşabilirsiniz. Şimdi yatakhanelerinize dönün. Bu seferlik anlayış gösteriyorum. ‘’ dedi.

Elina içinden ''Hele şükür biri benim burada olduğumun farkına vardı.'' diye düşündü. Paula'nın umarsamazca davranışı biraz kalbini kırmıştı. Profesörü onları kibarca kovması üzerine odadan çıktılar. Elina binalarından puan düşmediği için mutluydu ama Paula'nın dediği olabilirmiydi. Yatakhaneye doğru yürürken ikiside düşüncelere dalmış, ve etrafı bir sessizlik bürümüştü. Sessizliği Paula bozdu.

‘’ İşte duydun. Umarım şüphelerimde haklı değilimdir. Eğer düşündüğüm gibiyse, Sfenks nasıl oluyor da… Bilmiyorum Elina. ‘’ dedi. Elina ona baktı, böyle bir şey mümkün değildi Paula saçmalıyordu, ama bunu kibar bir şekilde söylemek öyle zordu ki.

''Bir tanem. Eğer böyle bir şey olsa şimdiye kadar farkedilirdi bence. Off bilmiyorum. Gidip uyuyalım. Bir an evvel yarın olsun. Cevabı duymak için sabırsızlanıyorum. ‘’ dedi Eina. Uzun bir gece onları bekliyordu. Uzun uzun döndüler yataklarında. Elina sabaha doğru uykuya dalmıştı. Paula ise sabaha kadar dönüp durmuştu yatağında. Sabahın yedisinden Paula tarafından uyandırıldı. ''Hadi kalk.'' dedi Paula. Elina iki üç saatlik uyku uyumuştu ve ilk iki derleri boştu, doğal olarak bu iki saattede uyumak istiyordu ama Paula'nın buna izin vermeyeceğine emindi. ''Paula, profesör daha gitmemiştir sfenks'in yanına azcık daha uyuyalım. Öğle yemeğinde gider görürüz hem etrafta boş olur.'' dedi ve arkasını dönüp uyumaya devam etti. Rahat bırakılmayacağını biliyordu. Yarım saat sonra ''Sence profesör gitmişmidir.'' sözleri ile bir kez daha uyandırıldı. Elina yatağından doğruldu. ''Derse gitmeliyiz. Hadi ama Paula öğle yemeği sırasında gider ilk profesörü görürüz sonra da sfenks'i.'' dedi Elina. Dersleri sihir tarihiydi. İkiside dinleyemiyodu dersi. Bir saatlik aritmansi dersleri daha vardı. Yine derse girdiler ama konsantre olamıyorlardı. Uzun uzun bahçeyi gözlüyor öğle yemeğinin gelmesini bekliyorlardı. Bir saatlik ders sanki dört saatmiş gibi uzadıkça uzamıştı. Zil çaldığında ikiside yerlerinden fırladı ve sınıftan ilk çıkan oldular.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sfenks
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG İçi Sayfalar-
Buraya geçin: