Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Antremandan Sonra

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Disbel Molaco
Hufflepuff Bina Sorumlusu, SYB Profesörü
Disbel Molaco


Erkek
Ruh hali : Antremandan Sonra Hahadb3
Mesaj Sayısı : 398
Yaş : 30
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11942
Ekspresso Puanı : 1
Kayıt tarihi : 19/08/08

Antremandan Sonra Empty
MesajKonu: Antremandan Sonra   Antremandan Sonra Icon_minitimeSalı 07 Ekim 2008, 23:56

Kutuya koyduğu quaffleın kayışlarını bağlayıp ayağa kalktı yavaşça. Gülümseyerek yoruldukları besbelli olan takıma baktı. Eksiklerdi ve maçlar başlamadan takıma birilerinin alınması gerekecekti ancak şimdiden bütün takımlara karşı koyabilecek güçleri olduğunu düşünüyordu Disbel. Eksik olmalarının bir etkisi olacağından şüpheliydi. Gülümsemesinin ardından yorgun ses tonuyla konuşama başladı.

“Evet arkadaşlar. Oldukça ilerleme kaydettiğimizi düşünüyorum. Şimdi gidebilirsiniz. Haftaya çalışma yapmayacağız. Ama yine de izinliyiz. Gelir bir iki tur atarız.”

Önündeki grup kısa bir gülüşmenin ardından birbirine veda ederken Disbel de onlara katıldı. Bir süre süren bu vedalaşmanın ardından onların ayrılışını izledi bir süre. Ardından arkasını dönüp süpürgesine doğru ilerledi. Onu eline alıp iki bacağının arasına yerleştirirken sahanın ortasında duran top çantasının açık olan kapağını kapadı. Hafifçe ayaklarını yere vurarak yükseldi ardından. Ağır bir şekilde Hufflepuff tribününe doğru süzüldü. Tribünü tutan dört kolondan diğerlerinden daha uzun olan ve sağ ön tarafta bulunana hafifçe dokunarak yukarıya doğru süzüldü. Tepesine ayaklarını koyarak eğilip bir süre oraya da dokunduktan sonra derin bir nefes alıp süpürgesinin sapına asılarak kendini kolondan aşağıya doğru bıraktı dimdik bir şekilde. Yüzüne vuran havayla beraber yaklaşan çimlere dikti gözünü. Gözünü sert bir biçimde kıstı ve bir an sonra süpürgesini düzeltti. Neredeyse bir olduğu süpürgesinin kuyruklarına değen çimlerin sesiyle birlikte bir daha yükseldi ve yüzüne vuran hafif esintiyle beraber bir süre havada asılı kalmasının ardından küçük daireler atmaya başladı.

Bir süre takip ettiği yörüngeden bir anda ayrılarak doğruca profesör tribününe doğru uçtu. Oldukça hızlı gitmesinin de etkisiyle erkenden yönünü değiştirip tribünlere paralel bir yol buldu kendine ve hızla uçmaya devam etti. Tribün korkuluklarına oldukça yakın bir yerden gitmekteydi şu anda. Bir anda kafasını sağa çevirerek ne olduğunu anladığı gibi hızlandırdı süpürgesini biraz daha. Biraz önce yanından hızla bir süpürge geçmişti ve şimdi önündeydi. Kim olduğunu ise çok iyi bilse de yüzünü dönmesi üzerine daha da emin olmuştu. Onun yetişmesi için süpürgesini yavaşlatınca hızla yanına yaklaştı Paula’nın. Ona yetişemeden tekrardan hızlanınca küçük bir kahkaha atıp gidebildiği kadar hızlı bir biçimde gitti duvarın dibinden. Sahanın etrafında yarım tutu tamamlamışlardı neredeyse. Elini ileri doğru uzattı Disbel gözlerini Paula’ya dikerek. Süpürgenin kuyruğuna dokunmakta olan parmaklarını, o ince dalların üzerine kenetledi ve tüm gücüyle asıldı onlara. Tam olarak yanına gelmekteydi şu anda. Gülümseyerek baktı büyük ihtimalle süpürgesine uygulanan güç yüzünden kafasını çevirmiş olan Paula’ya. Onun da kendisine gülümsemesi üzerine nedenini anlamaya çalıştı bir an. Süpürgesinin sapına sımsıkı sarılmış olan elleriyle sağa döndü yanındaki Paula’yla beraber. Doğruca sahanın ortasındaki top çantasına gidiyorlardı. Çantayı tutmak için yarıştıkları besbelliydi aslında. Hızla yere olabildiğince yaklaşıp çantaya doğru ilerlediler yan yana. Gitgide daha da yaklaşırken Paula’nın uzanan elini görerek gülümsedi. “Çok erken!” diye bağırdı ve birkaç saniye daha bekleyip olabildiğince uzattı elini. Eline değen çantaya parmaklarını kenetlediği gibi yukarı doğru uçmaya başladı.

Çantanın bir anlık sallantısına aldırmadan aşağıda süpürgesini yere bırakıp oturmuş olan Paula’nın yanına doğru gidip oraya indi. Çantayı yanına koyarak yere attı o da kendini. Yeşil çimler üzerinde ellerini bir kez gezdirdikten sonra tribünlere bir kez bakıp bakışlarını çantaya çevirdi. Kafasını ani bir şekilde Paula’ya ve sonra havaya çevirerek oturduğu yerden kalkıp Paula’nın ayaklarının üzerinden atlayarak onu yana çekti. Paula’nın kendine bakan sözlerine yanıt vermeksizin ayağa kalktı. Biraz önce Paula’nın oturduğu yerde düşündüğü gibi bir bludger durmaktaydı. Küçük topun üzerine atlayıp onu göğsüne doğru bastırdı. Çantayı alırken açılmış ve bu top kurtulmuş olmalıydı. Göğsüyle kollarının arasında çırpınan o küçük topla savaşarak onu çantaya doğru ilerletti. Ardından dirseklerini yerden kaldırıp bir sağa bir sola hareket ederken topu çantadaki yerine vurarak kayışını bağladı o anda. Topun verdiği küçük çırpınışın ardından durmasıyla birlikte çantanın kapağını kapayarak yere attı kendini. Göğsü ve kolları ağrıyordu ve yarışın üzerine verdiği bu mücadele sonrası çok yorulmuştu. Başını Paula’ya çevirerek onun gülümsemesine karşılık verdi.

“Teşekkür ederim. Eğer… Ayrıca çok güzel bir yarıştı.”

Kızın konuşmasına gülerek karşılık verdi Disbel. Çoktan oturmuş olan kız ona yukardan bakarken kendini rahatsız hissetmekteydi. Kendini zorlayarak doğrulttu ve oturduğu yerde biraz hareket etti rahat bir yer bulmak için. Ardından ellerini iki yana koyup kendini biraz geriye vermesinin ardından derin bir enfes aldı ve konuşmaya başladı.

“Evet. Güzel bir yarıştı. Ama ben kazandım.” Kısa bir gülüşmenin ardından konuşmaya başlayan Paula’yı dinledi Disbel.

“Normal olan senin kazanman. Ne de olsa arayıcı sensin.”
Gülümseyerek çantayı kendine biraz daha yaklaştırdı ve süpürgesini dizlerinin üzerine yatırdı. Nefes nefese kaldığını hissediyordu. Gülümseyerek elini süpürgenin sapı üzerinde gezdirip bakışlarını Paula’ya yönlendirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://hogwartsekspresi.editboard.com/lejantlar-biolar-f164/disb
Misafir
Misafir




Antremandan Sonra Empty
MesajKonu: Geri: Antremandan Sonra   Antremandan Sonra Icon_minitimeÇarş. 15 Ekim 2008, 21:57


‘’ Hey Elina, bilekliğim sende mi? ‘’
‘’ Evet Po. ‘’
‘’ Bana Po demeyi keser misin? Oyuncak ayı mıyım ben? ‘’
‘’ Benim için pek bir farkın yok. ‘’
‘’ Yakaladığımda görürsün çilli şey. ‘’

Quidditch sahasına giderlerken iki Hufflepufflı kız gruptan ayrılmış koşturuyorlardı. Paula uzun bacakları sayesinde arkadaşını yarı yolda yakalamayı başarmıştı. Herkesin dalga geçen, samimi cümleleri arasında, birbirlerini itekleyip duran iki kız da, antrenmandan önce yorulmamak adına şakalaşmayı kestiler. Takım kaptanı Disbel, herkesle konuşup taktikleri anlattıktan sonra, başarılı ama yorucu geçen bir antrenmanı yönetmeyi başarmıştı. Süpürgeler üzerinde genç büyücüleri ile yere indiklerinde, herkes uzun ama eğlenceli bir antrenmanın yarattığı keyifli yüzlerle yatakhanelere dağılmıştı. Yolda ilerlerken Elina ile birlikte Disbel’in yaşına göre oldukça sıkı bir kaptan olduğunu konuşuyorlardı. Dedikodu için en uygun ikililerden biriydi Paula ve Elina.

‘’ Disbel iyi iş çıkarıyor, takımdaki eksiğin yerini tamamen doldurduk sanki. ‘’
‘’ Evet hatta seni bile çıkarabiliriz, zaten sayemde sana top mop yaklaşmıyor.’’
‘’ Elina hatırlatırım, bütün gece aynı yatakhanedeyiz, kısacası başına yastık basıp seni boğabilmem için fazla uzakta değilsin. ‘’
‘’ Demek takımdaki yerin uğruna beni öldüreceksin Poooo.! ‘’
‘’ Görürsün sen Poo’yu Elina!.’’

Paula tam yine Elina’nın peşinden koşturmaya başlamıştı ki; antrenmandan önce taktığı bilekliğin yerinde olmadığını fark etti. Büyük olasılık sadece spor yaparken kullandığı ısıtıcı bilekliğini çıkarmıştı süpürgesinden indiğinde. Yanındaki ufak çantayı da kontrol ettiğinde bir şey bulamadı. Sahaya doğru çevirdiği adımlarını hızlanırırken Elina’nın sorusuna yanıt verdi:

‘’ Bilekliğimi alıp geleceğim, sen git, geliyorum ben. ‘’
‘’ Ne bileklikmiş bu da Poooo. ‘’
‘’ Döndüğümde görüşeceğiz çilli. ‘’

Elina hala bağırmaya devam edip bir yandan da yürürken, Paula iyice yaklaştığı sahanın üstündeki gökyüzünde bir leke gördü. Aşağıya doğru bir kamikaze uçağı gibi dalış yapan bu cesur süpürge Disbel’inkinden başkası değildi. Paula aklındaki muzur fikirle elindeki süpürgeyi sıktı. Sonradan görme üvey babasının gösterişli cömertliğini yansıtan süpürgesine baktı. Kendini göstermeden sahaya girip hızla süpürgesini sapını yere vurarak yükseldi. Sessizce ilerleyen süpürgesinin vızıltısı, tribün korkuluklarına çok yakın olan Disbel’İn hemen sağından geçip gittiğinde, yüzü gülüyordu. Disbel’in tepki vermekte gecikmeyeceğini bildiğinden süpürgesine sıkı sıkı tutundu. Tahmin ettiği gibi saniyeler sonra süpürgesinin ucundan tutup çeken, Disbel’den başkası değildi. Yüzünü dönüp muzur bir gülümsemeyle ona karşılık vermesinin ardından, yönünü topların olduğu çantaya doğru çevirdi. Kelimesiz bir oyun oynayan ikili, hızla çantaya yaklaşıyorlardı. Paula keyifle elini uzattığında Disbel’in sesini duydu rüzgarın fısıltısı arasında. ‘’ Çok erken. ‘’ Takımın arayıcısı yine doğru söylemişti. Paula, çantayı alan Disbel’i yere oturmuş şekilde izlemeye başladı ve onun da yere inmesini bekledi. Yere inip çantayı da bırakan Disbel’e gülümseyerek bakan Paula nefesini henüz düzenlemeye başlamıştı ki; Disbel’in algılarındaki kusursuzluk belki de büyük bir kazadan kurtarmıştı Paula’yı.

Ayaklarının üzerinden atlayan Disbel, Paula’yı kendinden tarafa çekmişti. Paula az evvel oturduğu yere on ikiden isabet eden Bludger’a dehşetle baktı. Fakat, o anda başı dertte olmadığından hemen rahatladı. Disbel’ e gülen bakışlarının arasında teşekkür etmeyi unutmadı.

“Teşekkür ederim. Eğer beni çekmeseydin büyük olasılık bir sonraki maç bensiz olacaktı. Ayrıca çok güzel bir yarıştı.”
“Evet. Güzel bir yarıştı. Ama ben kazandım.”
“Normal olan senin kazanman. Ne de olsa arayıcı sensin.”

Paula, Disbel’in bugünkü antrenmanla ilgili performansını değerlendirecekti ki, o sırada süpürgesinin sapı üzerinde gezen ellerinin bir şeye dokunduğunu fark etti. Süpürgenin ucundaki, garip bir taş parçası, ilginç şekilde Paula’ya sempatik gelmişti. O taşın orada bulunma sebebini merak ederek Disbel’e sordu:

‘’ O da nesi öyle, ağırlık yapsın diye koymadın herhalde. ‘’

Gülümserken bir yandan da Disbel’in vereceği yanıtı merak ediyordu. O taşı oraya nasıl ve neden yerleştirmişti?

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Antremandan Sonra
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kutlamadan Sonra

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG Dışı Sayfalar-
Buraya geçin: