Kızlar yatakhanesine sessizlik çökmüştü. Herkes yataklarına yatmış, derin derin uyuyordurdu. Uykusu kaçmış olan Kassidy, yatakhanede sürekli dolaşıyor ve bazende camın kenarına gidip ara ara yağan karın, şiddetli rüzgarla birlikte ürpertici olan görüntüsünü izliyordu. Şiddetli olan rüzgar büyük bir uğultuyla cama çarpıyor ve kar tanelerinin cama vurmasıyla birlikte dahada şiddetleniyordu. Havanın birşeye kızmış bir hali vardı sanki, cama her vurduğunda dahada şiddetleniyor ve bir süre kesildikten sonra aynı hızla devam ediyordu. Daha çok yatakhanede kalmaya dayanamayan Kassidy üzerine kalın birşeyler giydikten sonra aynanın önünde saçlarını düzeltti ve sanki son kez yatakhaneye bakarmış gibi yatakhaneye baktıktan sonra hızlı adımlarla yatakhaneden çıktı.
Ortak salona indiğinde cılız bir ışık yanıyordu ve şöminenin hemen yanındaki koltukta ise birinin olduğunu fark etti. Kassidy ona dikkatlice baktıktan sonra onun uyuya kalmış olduğunu gördü ve adımlarını yavaşlatarak ortak salondan çıktı. Sanki Hogwarts'ın üzerine derin bir sessizlik çökmüştü, gündüzleri cıvıl cıvıl olan Hogwarts'ta şimdi bir çıt bile çıkmıyordu rüzgarın şiddetli uğultuları haricinde. Açık olan kapılar rüzgarın şiddetiyle hızla kapanıyor ve ardından büyük bir gürültü kopuyordu. Bu olay her tekrarlanışında Kassidy tedirginleşiyor ve üstüne daha da büyük bir korku çöküyordu. Adımlarını bir önceki adımından hızlandırmaya devam ederken koridorlardan çıkıp bahçeye doğru yöneldi. Üstündeki korkunun sürekli artışına anlam veremiyordu birtürlü.
Bahçeye indiğinde rüzgar çok şiddetlenmişti, uğultudan başka hiçbirşey duyulmuyordu. Rüzgara karşı zar zor yürüyordu Kassidy, sonbaharda dökülmüş olan yapraklar rüzgarın etkisiyle havalarda uçuşmasıyla etrafı zor görüyordu. Rüzgar hiç olmadığı kadar hırçınlaşmıştı. Zorlukla bahçede ilerlerken tüm beynini saran korku tekrarlanmıştı sanki zihninde. Bu anlamsız korku, bütün hücrelerini sarmış ve elleri buz kesmişti. Gittikçe hızlanan rüzgar ve kar Kassidy'nin yürümesini hiç istemiyormuşçasına şiddetlenmeye devam ediyordu. Artık ne rüzgara nede kara karşı gelicek gücü kalmamıştı ve kendini ağacın altına atmıştı. Rüzgar sanki Kassidy'nin durmasını istiyordu, Kassidy hemen oturduktan sonra rüzgar birden bire yavaşlamıştı. Buna anlam veremiyordu Kassidy tam bu sırada bir kurt ulumasını duydu. Kurtun ulumasını duyduktan hemen sonra başını gökyüzüne kaldırdı. Bu gece dolunay vardı. Aklına kütüphanede okuduğu bir kitap gelmişti. Kurtadamlar dolunay gecesi ulurlardı. Bunun anlamı ise bu gece kurtadamlar oldukça fazla hırçın ve korkutucu olmasıydı. Kassidy bu düşünceleri zihninden geçirirken tüyleri diken diken olmuştu. Bununla birlikte rüzgar yine şiddetlenmiş ve kurtun ulumasını bastırıcak şiddetle büyük bir uğultu oluşturmuştu.