|
| Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12302 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti Salı 14 Ekim 2008, 18:44 | |
| " Hayır hayır, ondan sözetmiyorum. "
Geçen gün karıştığı kavgayı heyecanla anlatırken, ikide bir sözü kesilip tamamen alakasız sorular yöneltilince, karşısındaki esmer kıza öfkesini belli etmemek için kendisini zor tutuyordu açıkçası. Oldukça sık ve arkadaşlarının tabiriyle 'yeri göğü inleten' öfke nöbetlerine kapılması, onu çevresi tarafından sürekli patlayabilecek, dengesiz biri olarak görülmesini sağlıyordu. Büyümesi nedeniyle de, kendisine öyle çocuksu bir karakter yakıştırılmasından oldukça rahatsız olmuştu hep. Her ne kadar etrafa bağırıp çağırmak istese de bu düşünceler aklına geldikçe, kendisini tutmaya çalışıyordu. Şimdi ise, gri ve yeşil renkleriyle bezenmiş Slytherin Ortak Salonundan çıkıp gitmek istiyordu, her ne kadar karşısında yanan şöminenin sıcaklığı onu kısmen uyuşturmuş olsa da. Delici gri gözleri -ki geçen gün siyahlardı- karşısındaki yemyeşil gözlerle birleşince ayağa kalktı. Birkaç saniye dengesini bulamasa da hızlı adımlarla tavana kadar uzanan, ahşap kapıya ilerledi. Demir kulbu sıkıca kavrayıp, kendisine doğru çekti. Zindanlara doğru fırlamadan önce arkasına döndü ve şaşkınlıkla ona bakan uzun, kahverengi saçlı kıza seslendi.
" Ihm... Pris, benim gitmem lazım. Şeye... Kütüphaneye. Ödevim var da. "
İyi bir yalancı değildi. En azından sinirden köpürdüğü anlarda her şeyi, ne kadar rahatsız edici de olsa tüm gerçekleriyle karşısındakine haykırmaya alışkın olduğundan bu gibi anlarda aklına söyleyecek bir yalan gelmezdi hiç. Derin bir nefes alıp, bir sonraki durağının neresi olacağını bilmeden zindanlara doğru hızlı ve sert adımlarla ilerledi.
Ne halt etmeye buraya geldim ki? Üstündeki incecik pelerin onu kışın sert rüzgârlarından korumaya yetmiyordu tabii ki. Önce göl kenarında dolaşmıştı birkaç dakika, ama etrafta bir sürü insanın olması onu rahatsız etmişti. Son günlerde kendine ayıracağı zamanının hiç olmamasından yakınan biri için istediği en son şey, zaten binlerce defa konuştuğu biriyle yeniden konuşmaktı muhtemelen. Pelerinine sıkıca sarılıp, beyaz örtünün içinde zar zor koruluğa ilerledi. Burasının neresi olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu açıkçası, dışarı çıkmaya bile doğru dürüst zamanının olmadığı bir dönemde yeni yerlere gitmek onun için rüya gibiydi. Şimdi ise boş zamanının keyfini sonuna kadar çıkartmayı aklına koymuştu, ve bunun için İrlanda'ya bile gidebilirdi. Siyah saçlarına düşen kar taneleriyle oldukça değişik gözüküyordu her zamanki halinden, garip bir şekilde masum. Siyah süet çizmelerinin karda çıkardığı sesler yüzünden yüzünü buruşturup, yanına geldiği ağaca yaslandı. Yorulmuştu. Biraz daha uzağa bakınca, bembeyaz olan ormanın içinde devrilmiş bir kütüğe rastladı gözleri. Burada böylece ağaca dayanmaktansa, biraz daha ilerleyip bir kütüğe oturmak daha iyi olurdu mutlaka. Hızlıca nefes alıp verirken önünü sanki bir bulut kapatmış gibi buhar olmuştu her taraf, neyse ki kütüğe ulaşmıştı bile. Eteğini düzeltip, dikkatlice kütüğe oturdu. Nedense burası ona göl kenarından daha soğuk gelmişti, ama garip bir şekilde burada bulunmak hoşuna da gitmişti. Sadece tablolarda rastlayabileceğiniz o güzel manzaraların içinde bulunmak gibiydi bu. Birçok ağaç hala yeşil olsa bile karla kaplanmıştı, gerçekten büyüleyiciydi. Yanına yaklaşan bir sincap, onu kendini kaptırdığı düşüncelerden sıyırınca dikkatli bir şekilde elini sincaba götürdü. Birkaç saniyelik duraksamadan sonra kahverengi kürklü, şirinlik âbidesi hayvan kendisine uzatılan eli büyük bir güçle ısırdı.
" Lanet olsun! "
Kütüğün üstündeki kara dökülen kan damlalarını gördüğünde anlamıştı ancak sincabın onu ısırdığını. Öfkeyle bağırınca, sincap ne olduğunu bile anlamadan kaçmıştı haliyle. İçinden küfrederken, pelerininin bir parçasının üstüne gelişigüzel kar koyup, elini o parçaya sardı. Soğuk olan kar acıyı biraz dindirse de, insanı delirtirmişçesine zonkluyordu eli hâlâ. Aniden çalılıklardan gelen bir sesle ikinci defa irkildi, bu sefer korkuyordu da açıkçası. Hava kararmaya başlamıştı, ve bu yeni yerde neler olduğu hakkında en ufak bir fikri yoktu. Sesindeki endişenin belli olmaması için elinden geleni yaparak çalılığa seslendi.
" K-kim var orada? "
PS: Gelecek olan var. Yerli yersiz yazan olmasın mümkünse. | |
| | | Norwen Jonathen Soulthen Baş Şifacı ~ Yaratıkların Yol Açtığı Yaralanmalar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1001 Yaş : 34 Kan statüsü : P.B. Galleon : 11850 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 02/10/08
| Konu: Geri: Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti Salı 14 Ekim 2008, 22:40 | |
| "Kapat şunu Norwen bu işler sana göre değil!" Bir yanda büyük bir yıldız çizelgesi diğer yanda Astronomi kitabıyla çizim yapan Norwen, az önce ortak salondan çıkan bir beşinci sınıfın kendisine laf atmasıyla başını çizelgeden kaldırıp ortak salonun kapısına doğru baktı. Gidenin kim olduğunu tayin edememişti ama en azından bu işlerin kendisine göre olmadığını anlayabilecek kadar iyi bir gözlemci olduğunu fark etmişti. Başını tekrar çizelgesine çeviren Norwen bir süre kendi yaptıklarından hiçbir şey anlamayarak boş gözlerle bir kitaba bir de çizelgeye baktı ve ardından kalemi masaya fırlatarak kendisini arkasındaki rahat koltuklara bıraktı. Bir türlü ödev sorumluluğunu kendine aşılayamamış olmanın verdiği rahatsızlıkla ortak salonda oturan Norwen, orada durdukça daha da fazla bunaldığını fark ederek hızlıca doğruldu ve ortak salonun çıkışına koşarcasına vardı.
Öncelikle mutfağa gitmeyi planladı, Ravenclawlu çocuk; fakat birden mutfağın girişini bulamayıp da gittiği onca yolu geri dönme düşüncesi dayanılmaz gelince kendisini Hogwarts'ın bahçesine doğru ilerlerken buldu. Belki de şu an için en iyisi açık havaydı. Hatta daha da iyisi sert ve iliklere işleyecek kadar soğuk bir havaydı. Bu düşünceler eşliğide kapıdan çıkan Norwen, soğuk havanın yüzüne tam da düşündüğü gibi çarpmasıyla kendisini korknuç bir kabusdan uyanmış gibi hissetti. Her şey biraz önce ortak salonda olduğundan daha net, daha canlıydı ve böylesi Norwen'e yaşadığını hissettiriyordu. Başını ,yürüdüğü tarafa, göl kenarına doğru çeviren Norwen'in keyfi birden kaçtı. Bulunduğu yerden göl kenarındaki kartopu savaşı curcurnasını gördüğü yetmiyor üstelik işitebiliyordu da. Bu Norwen'in keyfini biraz kaçırdı ve olduğu yerde aniden durmasına sebep oldu. Şimdi her şey bu kadar iyi giderken ortak salona dönmek kadar kötü olan başka ne olabilirdi ki!?
Norwen başını yere eğdi ve tekrar Hogwarts'ın girişine doğru yürümeye başladı. Bahçenin her tarafını kar kaplamıştı ama bu kar tabakası pürüzsüz değildi. Hogwarts'tan çıkan her bir ayak izi ayrı kirletmişti karı. Norwen'in birden gözleri ışıldadı ve karda ayak izi olmayan yere doğru gitme kararı aldı. Böylece aslında kalabalık olmayan bir yer bulma ihtimalide çok yüksek olacaktı.Ravenclawlı çocuk, Hogwarts'ın kapısına gelmeden saparak dümdüz yürüdü. İleride yasak ormandan ayrılmış bir koruluk uzanıyordu ve gayet huzurlu gözüküyordu. Norwen orada bir yere tüneyebilir ve en azından bir süreliğine sorumluluklarından kaçabilirdi. Henüz seyrek olan ağaçların arasına dalan Norwen çok da uzak olmayan bir yerden bir kız çığlığı işitti ve o yönden gelen kendisinin yanından hızla geçen sincabı fark etti. Norwen'in içinde şimdi merak kaplanları kükrüyordu ve ne olduğunu öğrenmeden ordan gitmeyeceğini çok iyi biliyordu. Sincabın belirdiği yere doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı.
Çok iyi gizlenmiş bir yer gibiydi vardığı mekan. Söğüt ağaçları çevresini kaplamıştı ve üzerlerini örtmüş kar tabakası şimdi orayı hiç bulunamaz bir hale getiriyordu. Norwen çalıları zorlayarak arasından geçmeye çalıştı ve tam açıklığa çıkarken bir ses işitti: " K-Kim var orada?" . Bu ses az önce duyduğu sesin sahibinden geliyor olmalıydı ve üstelik çığlık atmazken çok daha tanıdıktı. Sesin sahibini şimdi tam olarak görebilen Norwen aynı zamanda kızı çok da iyi tanıdığını fark etti ve sakin bir ses tonuyla "Vynsjã? İyi misin? bağırdığını duydum." diyebildi; çünkü kız hem biraz korkmuş hem de biraz halsiz gözüküyordu. | |
| | | Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12302 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti Çarş. 15 Ekim 2008, 16:48 | |
| Sinirle etrafına bakınırken, sincabı görebilmeyi de umuyordu, böylece ona hakettiği dersi verirdi. Bir sincaba mı sinirlendim bu kadar şimdi? Eh, ne denilebilirdi ki. İnsan, hayvan ya da bitki ya da canlı olmayan herhangi birşey. O öfkesini yöneltmek için illa da mantıklı bir sebep aramazdı. Anlık düşünceler, ve sonunda da mantıksız hareketler. Yaşamı bundan ibaretti işte. Çalılıklardan gelen hışırtının sadece rüzgarın bir oyunu olabileceğine inandırmıştı kendisini, ama bir yanı hâlâ endişeliydi. Siyah saçları yüzünün çoğunu örterken, etkileyici gri gözleri büyümüş, sağ tarafından gelen ikinci bir sesle irkilmişti. Durdurulamaz bir şekilde titremesini sadece dondurucu soğuğa bağlayamazdı, bunu o da çok iyi biliyordu. Dünyada onu gerçekten korkutan 2 şey vardı, böcekler ve bilmediği şeyler. Şu anda da, az sonra neyle karşılaşacağını bilmediği için korkuyordu işte. Gözlerini hafifçe kısıp, çalılara dikti. Beyazlıkların arasından çıkan mavi bir cübbe onun korkularını söküp atmaya yetmişti bile. Yine de bu Ravenclaw'lu çocuğun kim olduğunu görememişti hâlâ.
" Vynsjã? İyi misin? Bağırdığını duydum. "
Yorgun bir ifadeyle elini saçlarına götürüp, düzeltti. Şimdi tam olarak zihninde netleşmişti ziyaretçisinin görüntüsü. Ravenclaw IV. sınıf öğrencisi, Norwen. Her zaman Slytherin'e yakıştırdığı bu oğlanın Ravenclaw'a seçilmesine oldukça şaşırmış olsa da, onun bu sade ve gizemli yapısının Ravenclaw'a da bir nebze uyduğunu düşünmüştü, sonuçta Seçmen Şapka'yı haksız çıkartıp onu kendisinin yerleştirmesi bir olanak yoktu. Bitkin bir şekilde gülümsemeye çalıştı, ama ne kadar başarılı olduğu bir muammaydı.
" Eh, aslına bakarsan pek sayılmaz. "
Bakışlarını pelerinine doladığı eline götürüp, sonra tekrar Norwen'a döndü.
" Bir kemirgen sadece... Her neyse. Seni böyle bir buzhaneye getirenin ne olduğunu sorabilir miyim? "
Yüzünde hala o salak gülümseme vardı, sanki bütün günü gülerek geçirmiş gibi de oldukça doğal duruyordu bu. Söylediği cümlenin saçmalığını birkaç saniye sonra anlamıştı; ona neydi ki buraya neden geldiğinden? Belki de yanlız kalmak istiyordu, özel bir durum vardı ya da her neyse. Hiçbir şekilde başkasının işine burnunu sokmak gibi bir yapısı yoktu onun, ve şimdi yaptığının da böyle anlaşılması en son istediği şeylerden biriydi. Lanet olası hayvan, ne biçim ısırmış! Sarmış olduğu halde bile elinden kan damlıyordu yere hâlâ. Elinden ayırıp, bakışlarını Norwen'a odakladı. Gri olan gözleri şimdi açık bir mavi rengini almıştı, nedense bu yeteneği kontrol edebilmeyi hiç öğrenememişti. Bazen her ne kadar çok da olsa, istediği şeyleri elde edemiyordu. Buna alışık olmasıysa bu durumu daha kötü hale getiriyordu onun için, aynı küçük bir çocuk gibi onun da saçma kaprisleri vardı. Bunların yerine gelmediğini görünce de haliyle fırtınalar koparabiliyordu. Yine de bunun için kimseyi suçlayamayacağını, bağırıp çağıramayacağını bilecek kadar olgundu. Derin bir nefes alıp, gözlerini kırpıştırdı. Rezil. Gerçekten de, koruluğun dışından bile duyulabilecek kadar yüksek sesle mi bağırmıştı? Ufak bir ısırık yüzünden? | |
| | | Norwen Jonathen Soulthen Baş Şifacı ~ Yaratıkların Yol Açtığı Yaralanmalar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1001 Yaş : 34 Kan statüsü : P.B. Galleon : 11850 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 02/10/08
| Konu: Geri: Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti Çarş. 15 Ekim 2008, 19:00 | |
| Norwen kızın kendini tanıdığını anlaması için geçen birkaç saniye içinde onun rahatlayışını izledi. O anda böyle sessizce karşısına çıkarak onu ürkütmüş olabileceği ihtimalini düşündü ve nu ihtimalin kızın davranışlarıyla birebir uyduğunu fark etti. Hava hala buz gibi çevreliyordu Norwen'in dört bir yanını ve Ravenclawlı çocuk kalın giyinmiş olmasına rağmen esen çarpıcı rüzgardan etkileniyordu. Buna üşümek denemezdi ama yaşadığı şu anın konforlu, sıcak anlarından biri olmadığı da kesindi. Pek iyi durmayıp pek iyi olmadığını ifade eden Vynsjã, bakışlarını Norwen'e çevirerek " Bir kemirgen sadece... Her neyse. Seni böyle bir buzhaneye getirenin ne olduğunu sorabilir miyim? " dedi ve bunun üzerine Norwen'in gözü kızın eline kaydı.
Kız parmağına umarsızca bir kalıp kar almıştı ama inatçı kan damlaları tüm o dondurucu kütleyi aşıp yere damlamaya devam ediyorlardı. Pürüzsüz beyazlık üzerinde koyu kırmızı damlalar can alıcı bir şekilde parlıyor ve Norwen kızın bunu önemsizmişçesine geçiştirmesine bir anlam veremiyordu. Sık adımlarla kendini Vynsjã'nın yanında bulan Ravenclawlı çocuk kızın iznini istemeden elini eline aldı ve hala usulca kan sızan parmağa daha dikkatlı bakmak için kendine çekti. Çok derin bir kesik gibi görünmüyordu ama bu kadar kanayabildiğine göre çok da yüzeysel olmamalıydı. Norwen dünden kalan ve iksir dersinde kullanmak üzere cebine attığı; fakat kullanmayı unuttuğu kuru mendili cebinden hızlı bir şekilde çıkararak kızın parmağına sardı. Bunun tampon görevi üstlenerek kanamayı durdurmasını umuyordu; zaten yapabileceği en iyi şey de buydu. Ardından Norwen başını kaldırdı ve kızın bakışlarıyla karşılaştı.
Norwen, ellerinin arasındaki Vynsjã'nın elini hafifçe bıraktı ve sonra hızlıca bir kaç adım geriye gitti. Tam olarak neden böyle davrandığına bir anlam verememişti ama böyle davranması sanki bir şeyleri daha da anlaşılmaz kılmıştı. Elini saçları arasına götürüp söyleyecek bir şeyler arayan Norwen bakışlarını Vynsjã'dan kaçırarak "Sanırım Hastane Kanadına gitmene gerek kalmayacak." diyebildi ve huzursuzca olduğu yerde kıpırdandı. Şimdi garip ve komik bir şekilde Vynsjã'yı ısıran kemirgene karşı Norwen da kin besliyordu; fakat beynine kim tarafından çağrıldığını bilmediği düşünceler o kemirgen için Norwen kadar kötü düşünmüyorlardı. | |
| | | Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12302 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti Çarş. 15 Ekim 2008, 19:39 | |
| Sıkıntıyla karşısındaki göle çevirdi bakışlarını. Normalde, suyu oldukça sevmesine rağmen en nefret ettiği şeydi buz tutmuş bir göl. Kışın, ne zaman göl kenarına gelse bir anda donuklaşırdı. Anılar... Onun hiçbir zaman unutamayacağı bir anıydı bu, ne kadar unutmak istese de. Kaç yaşındaydı o zamanlar? 7, 8? Yaşı önemli değildi. Nasılsa 50 yaşında bile olsa, o korkuyu aynen yaşayacağını düşünmüştü hep. Arkadaşlarıyla buz pateni yapıyorlardı evinin arkasındaki gölde. Kahkahalar, patenlerin buz üzerinde çıkardığı seslerdi şimdi aklında kalanlar. Hayatının en mutlu günlerinden biri olmalıydı, doğumgünüydü sonuçta. Hafif bir çıtırtı, sonrasında kendisini bir anda buz gibi olan suyun içinde bulmuştu. Gözlerini kapatmıştı, bu yüzden de nerede olduğunu bilmiyordu. Yukarıya mı, aşağıya mı baktığı hakkında bile en ufak bir fikri yoktu. Sadece zifiri karanlık... Bir yerden gelen bağırışlar, babasının sesi... Bacaklarını çırp, Vyns! Yapamıyordu ama. Demir patenler onu aşağıya doğru çekmeye başlamıştı bile, bu güce karşı koyabileceğini sanmıyordu. Aniden bir el hissetti bileğinde, ona dokunur dokunmaz babası olduğunu anlamıştı. Daha sonra da gözlerini evde, şöminenin önünde açmıştı. Tüm hatırladığı bundan ibaretti. Ama yine de peşini bırakmayan korkunç bir canavar gibi her yerde karşısına çıkıp duruyordu bu.
Gözlerini aceleyle gölden uzaklaştırıp, yeniden Norwen'a dikti. Oğlan cevap vermemişti, onun yanına gelmişti sık adımlarla. Dikkatlice Vyns'in elini eline almıştı, o ise garip bir şekilde Norwen'a bakıyordu hâlâ, sanki ne yaptığı anlamak istermiş gibi. Her nasılsa, elinin acısı dinmişti bile. Cebinden bir mendil çıkartıp, dikkatlice Vyns'in eline sarmıştı. Bunu yaptıktan sonra, neden birkaç adım geriye gittiğini anlayamasa da minnetar bir şekilde gülümsedi, çünkü etrafındaki kişilerin çoğu sadece kuru bir ' Ah, kötü olmuş. Her neyse... ' ile geçiştirirlerdi bunu, zaten onun da alışık olduğu durum bundan ibaretti. Bu şekilde içten davranan kişilerin sayısı çok azdı, onun da öyle ahım şahım bir karakteri yoktu ki, bir sürü 'gerçek' insan olsundu etrafında; yani ona sahte bir şekilde ilgi göstermeyenler. Çoğunun amacı itibardı, yani sonuçta Hogwarts'ta oldukça tanınan bir ikiliydi onlar, kardeşiyle. Marveille. Kardeşini görmeyeli yıllar geçmiş gibi geliyordu ona. İçini hafif bir özlem kaplarken aklına Dayrnt de geldi. Onu da görmüyordu uzun zamandır, aynı Marv gibi. Düşüncelerinden, karşısında duran Ravenclaw'lu oğlanın sesiyle sıyrılıverdi bir anda.
" Sanırım Hastane Kanadına gitmene gerek kalmayacak. "
Acı duymadığı birşey için Hastane Kanadına gitmezdi zaten, ama geçen yıl arkadaşının hamsterı tarafından küçük bir saldırıya uğradığı için, sinirlerinin kopmuş olabileceğini de biliyordu. Aradan bir yıl geçmesine rağmen yara izi de geçmemişti nitekim. Derin bir nefes alıp, çizmesinin ucuyla kara saçma sapan şekiller çizmeye başladı.
" Evet... Sanırım. Teşekkürler. "
Hafif bir öksürükten sonra, sözünün devamını getirme fırsatına yeniden sahip olmuştu. Bu sefer daha dikkatli bir şekilde söyleyecekti söylemek istediklerini.
" Ehm, dolaşmak için fazla soğuk bir yer, değil mi? " | |
| | | Norwen Jonathen Soulthen Baş Şifacı ~ Yaratıkların Yol Açtığı Yaralanmalar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1001 Yaş : 34 Kan statüsü : P.B. Galleon : 11850 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 02/10/08
| Konu: Geri: Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti Çarş. 15 Ekim 2008, 20:24 | |
| Norwen teşekkür eden kızın karda çizdiği şekillere bakıyordu ama amacı şekilleri anlamak ya da başka bir şey değildi. Sadece gözü takılmıştı, istemsizce izliyordu. Bu herkesin istemsizce yapacağı şeyler gibiydi, derslerde Profesörü dinlemezken bile bir yandan da gözlerinle takip etmekle aynı şeydi, sadece olgular farklıydı. İkisi de anlamsız, ikiside farkındalık çerçevesi dışında yapılan takiplerdi. Ardından bakışlarını yerden kaldıran Norwen karşısındaki Slytherinli kızın bedenen burada olduğunu görebiliyordu; fakat bakışları çok daha derinlerde, çok daha uzaklardaydı. Norwen, Vynsjã'nın gölzerinin hangi renk olduğunu tanıştıkları günden bu yana kestirememişti, dahası Ravenclawlı çocuğun hala bununla ilgili bir fikri yoktu ve bunu hiç bir zaman öğrenemeyecekmiş gibi bir hisse kapılıyordu Vynsjã ile birlikte geçirdiği zamanlarda.
Slytherinli kızın teşekkürü ile kendine gelen Norwen, bunun önemsiz bir ayrıntı olduğunu belli etmek istercesi başını salladı ve bir yandan da az önce kendini ne kadar alakasız ve saçma düşünceler içinde bulduğuna şaşırdı. Gerekli şeyleri hiç düşünmeyi beceremezken pekte işine yaramayacak şeyleri aklında şekillendirmekte hiç zaman kaybetmiyordu. Norwen, Vynsjã'nın " Ehm, dolaşmak için fazla soğuk bir yer, değil mi? " dediğini işitti. Gerçekten fazlasıyla soğuk bir yerde ama bu tür soğuklar Norwen'in üşümesi için yeterli değildi. Norwen bunu düşünerek omuz silkti ve "Pek sayılmaz" dedi; çünkü Norwen tüm o birikmiş ödevleri yapmaktansa soğukta dilediğince kalıp donarak hastane kanadına kaldırılmayı tercih edebilirdi; fakat Norwen verdiği cevabın tam olarak Slytherinli kızın sorusunu yanıtlayamadığını fark etti. Bir Slytherinli asla bildiği soruların cevaplarını sormazdı. Eğer Vynsjã böyle bir soru sorduysa kesinlikle çok daha fazla şey öğrenmek istediği için sormuş olmalıydı.
"Aslında biraz hava almak için çıkmıştım." dedi Norwen bunun üzerine; fakat bu havada (!) hava almak için çıkmak pek de iyi bir cevap olmamıştı ve kendi dediği cümlenin kendisine komik gelmesi üzerine istemeden güldü Norwen. Gülmek! Norwen'in kesinlikle bilinen bir özelliği değildi. Onun gülebilmesi için ya gerçekten sıkı bir olay olması gerekirdi ya da Norwen'in kendi çapında yaptığı saçmalamarı. Böylelikle Norwen kendisiyle alay edermişçesine gülerdi. Anlık diye tanımlanabilecek ve belirdiği kadar çabuk silinen bu ifadenin ardından Norwen daha iyi bir açıklama yapma ihtiyacı hissederek "Sorumluluklarından kaçan insan için havanın bir önemi olmuyor, Vynsjã" dedi. Bu Norwen'e göre gayet açık bir cümleydi. Ardından kızın parmağına kısa bir bakış atan Ravenclawlı çocuk Vynsjã'nın gözlerine bakarak "Sanırım sen de o kemirgenle randevun olduğu için burada değilsin, değil mi?" diye sordu. Sorusunda ufak bir alay sezmemek elde değildi; ama bunu sadece Vynsjã'yı biraz neşelendirmek için yapmıştı. | |
| | | Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12302 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti Çarş. 15 Ekim 2008, 22:47 | |
| Kar, yağışını daha da hızlandırmıştı. Normalde soğuğu seven birisi olsa da, tabii ki üstünde kalın birşeyler oldukça geçerliydi. Şu anda Ortak Salonda ya da kütüphanede olmak için değer verdiği birçok şeyi feda edebilirdi, ama her nedense burada oturup donmak bir şekilde hoşuna da gidiyordu. Titremesini engellemeye çalışıp saçlarına düşen kar tanelerini silkeledi. Hava şimdi tamamen kararmıştı, demek ki saat 8 ya da civarı olmalıydı. Kış aylarında havanın daha çabuk kararmasını bir türlü anlamamıştı, ve anlayacağını da sanmıyordu. Uzay hakkında olan çoğu şeyden nefret ettiği göz önüne alınırsa bu da normaldi. Aslında, konudan nefret etmiyordu. Sadece sıkıcı geliyordu ona fazlasıyla, ve basit. Derin bir nefes alıp yere dikti gözlerini. Saçma sapan çiziktirmeler. Bir kısmı okunuyordu; V-Y-N-S-J. Yaklaşık 6-7 harf daha vardı yanında, ama tamamen rezaletti; okumak imkansızdı. Omuzlarını silkip tekrar Norwen'a döndü.
" Pek sayılmaz. "
Beklediği cevabın tam olarak bu olduğu söylenemezdi. Ama belli ki oğlan da bunun farkındaydı, birkaç saniyelik duraksamadan sonra cümlenin devamını da getirdi.
" Aslında biraz hava almak için çıkmıştım. "
İşte, şimdi aradığı cevabı almıştı. Yüzüne hafif bir gülümseme yayılırken, Norwen'ın gülmesine şaşırmış bir şekilde de gözleri irileşti. Tanıdığı kadarıyla o, öylesine gülmezdi. Ya da Vynsjã onun güldüğüne daha önce pek rastlamamıştı. Eh, o da yerli yersiz gülmezdi. Ama son günlerde yüzünde neredeyse hep alaycı bir gülümseme bulunuyordu. Biraz neşe, biraz da alay. Norwen'ın yüzündeki gülümseme belirdiği gibi çabuk bir biçimde silinmişti. Ellerini kavuşturup, başını biraz yana yatırdı.
" Sorumluluklarından kaçan insan için havanın bir önemi olmuyor, Vynsjã. "
Tam da Vysn'in aklından geçtiği gibi. Bu havada, içeride havasızlıktan ölmeyi bile tercih edebilirdim ben oysa ki. Eh, ama garip de karşılamamıştı bunu açıkçası. Onun durumu çok mu farklıydı? Biraz yatışmak, kendisine hâkim olabilmek için onu sinir eden insanlardan biraz uzaklaşması gerekiyordu, ve ucunda donmak bile olsa bu çocuksu duygularına hâkim olmayı öğrenecekti.
" Sanırım sen de o kemirgenle randevun olduğu için burada değilsin, değil mi? "
Küçük bir kahkahayla karşıladı cümleyi. Eğer birisiyle bir randevusu olsaydı, ve oğlan onun onun elini ısırıp her tarafa kan dökülmesine yol açsaydı nasıl karşılardı? Sorun değil. Her insanın başına gelir. Kendine karşı koyamamanı anlıyorum. Cümledeki hafif alaycılığı sezmemek mümkün değildi, hele de onun gibi her sözcüğünü düşünerek söyleyen ve kendisine söylenenlerde her zaman bir başka anlam arayan birisi için bu, tamamen ortadaydı. Başını hafifçe sallayıp muzipçe gülümsedi.
" Kesinlikle hayır. Ben bir kurt bekliyordum, eh, sincap da kabulüm ama. "
Birkaç saniye duraksadı. Ne söyleseydi şimdi? Aslında ben çok çabuk sinirleniyorum. Ama bu bana çok aptalca geliyor, ve az önce de saçma bir konu yüzünden neredeyse etrafa lanetler yollamaya başlayacaktım. Biraz uzaklaşmak için de buraya geldim; donma pahasına. Eh, anlıyorsundur umarım. Kesinlikle hayır. Kendi içinde çelişen bir ifadeyle gözlerini kısıp, fısıltı gibi çıkan bir ses tonuyla sözünün devamını getirdi.
" Biraz yanlız kalmak için... Yani tüm o sinir bozucu insanların dışında bir yerlerde olmaya ihtiyacım vardı. | |
| | | Norwen Jonathen Soulthen Baş Şifacı ~ Yaratıkların Yol Açtığı Yaralanmalar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1001 Yaş : 34 Kan statüsü : P.B. Galleon : 11850 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 02/10/08
| Konu: Geri: Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti Perş. 16 Ekim 2008, 00:39 | |
| "Kesinlikle hayır. Ben bir kurt bekliyordum, eh, sincap da kabulüm ama." dediğini işitti Norwen, karşısındaki kızın ve gelenin kurt olmadığı için sevindiğini fark etti. Vynsjã'nın bu sözleri üzerine gülmek istese de gülememişti ama komik bulduğunu belirten ufak bir ünlem çıkarabilmişti ve o anda Norwen gülmek istediği her anda gülebilmek gibi bir yeteneği (!) olmadığı için kendini biraz kötü hissetti; fakat Vynsjã'nın, kendisinin bu özelliğiini bildiğini düşünerek bunu çok çabuk atlattı. Sonuçta Norwen'in şen şakrak biri olmadığını anlamak için onu tanımak veya onunla tanışıyor olmak gerekmiyor. Uzaktan bile bir iki kez gözlemleyen biri onun böyle bir alışkanlık edinmediğini bilebilirdi. Norwen'se bu durumundan çok nadir şikayetçi olurdu ki bu da o anlardan biriydi. Az önceki tedirginliğini üzerinden atmış olan Norwen daha hızlı serpiştirmeye başlamış olan kar yüzünden ıslanmış saçlarını dağınıklığını bozmayacak şekilde karıştırdı ve o sırada yine Slytherinli kızın " Biraz yanlız kalmak için... Yani tüm o sinir bozucu insanların dışında bir yerlerde olmaya ihtiyacım vardı. " dediğini işitti. Bunun üzerine bir an kendisini orada fazlalıkmış gibi hisseden Norwen, Vynsjã'ya da hak vermeden edemedi; çünkü aynı insanların görüntüleri ve sesleri bile az önce kendisini de rahatsız etmişlerdi. Hatta şu an burada olmasının sebebi bile o insanlardı. Norwen'in yine düşündükleri konusunda aklı karışır gibi oldu, yine bir süreliğine Norwen iyi ile kötüyü ayırt edemedi.
Kızın son sözlerini bir kez daha aklından geçiren Ravenclawlı çocuk oradan ayrılıp kızı biraz yalnız bırakmanın iyi olacağına kanaat getirdi. Sonuçta Vynsjã yalnız kalmak için buraya gelmişti ve Norwen'in, onun bu isteğini elinden çalmaya hakkı yoktu. Bunun üzerine Norwen "O zaman ben gidebilirim" dedi ve arkasına dönüp oraya ulaştığı çalı topluluğuna doğru yürümeye başladı; fakat sonra aniden durdu. Tekrar Slytherinli kıza dönerek "Aslında seni burada sincaplarla başbaşa bırakmanın pek iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Üstelik bir de randevulaştığın kurtun gelme olasılığını düşünürsek..." dedi Norwen ve gerçekten bu olasılığı hesaplarmış gibi bir ifade takındı. Gidip gitmemekte gerçekten karasız olan Norwen bu kararı kızın vermesini daha mantıklı buldu. Sonuçta oraya son gelen Norwen'di ve yalnız kalmak isteyende Vynsjã'dan başkası değildi. | |
| | | Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12302 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti Perş. 16 Ekim 2008, 20:49 | |
| Artık tamamen kararmıştı gökyüzü. Daha önce hiç gelmediği bu yer, şimdi ona daha da ürkütücü gözükmeye başlamıştı. Bilinmeyen. Rüzgarın çıkardığı her sesi bir yaratığa ya da bilmediği herhangi bir şeye bağlamaya başladığı düşünülürse, burada birkaç saat daha geçirmesi durumunda paranoyaklaşmaya başlayacağı kesinleştirdi. Derin bir nefes alıp birkaç saniyeliğine gözlerini kapattı. Neler saçmalıyorsun sen? Komik olma. Bilmediği şeylerden korkmak aptalcaydı. Ama onun gibi aptalca olduğunu bile bile bu şeyleri yapan ya da düşünen birisiydi. Kendisine karşı koyabilme gibi bir rahatlığının olmamasından çok yakınırdı, şimdi de bu anlardan biriydi işte.
" O zaman ben gidebilirim. "
Bunu kastetmemişti kesinlikle; 'sinir bozucu insanlar' derken kastedeceği en son kişilerden biriydi belki de Norwen. Oğlan arkasına dönüp, çalılığa doğru yürümeye başlamıştı bile. Vyns konuşmak için ağzını açtıysa bile sadece boş bir hava baloncuğu çıkmıştı. Fakat birşey söylemesine gerek olmadığını düşündü o an, Norwen aniden duraksayıp arkasına dönmüştü.
" Aslında seni burada sincaplarla başbaşa bırakmanın pek iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Üstelik bir de randevulaştığın kurtun gelme olasılığını düşünürsek... "
Biraz düşünceli bir şekilde, başını salladı. Aslında o da gidebilirdi okula, ama korkusunun yanısıra burası ona bir şekilde çekici de geliyordu. Belki de o salak kızla karşılaşırdı yine, kim bilir? Her ne olursa olsun burada durmak onun çok daha hoşuna gidecekti, hem artık üşümediği için burası daha da güzelleşmişti onun için. Derin bir nefes alıp, sıkıntılı bir ifadeyle Norwen'e dikti gri gözlerini. Yine gri olan. Belli ki, tekdüze konuşmasıyla sıkmıştı onu.
" Kendini sinir bozucu birisi olarak mı görüyorsun yoksa? Eh, aslında sen bilirsin. Seni sıkmak istemem sonuçta, yani eğer gitmek istiyorsan... " | |
| | | Norwen Jonathen Soulthen Baş Şifacı ~ Yaratıkların Yol Açtığı Yaralanmalar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1001 Yaş : 34 Kan statüsü : P.B. Galleon : 11850 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 02/10/08
| Konu: Geri: Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti Perş. 16 Ekim 2008, 22:23 | |
| Hava kararmış olmasına rağmen karların yansımaları sayesinde her şey çok net seçiliyordu ve Norwen, Vynsjã'nın nerede olduğundan mimiklerine kadar yaptığı her şeyi görebiliyordu. Oraya çok yakın olmayan ve tüm engelleri aşarak fısıldayan ağaç korosuna varan kartopu savaşçılarının çığlıkları neredeyse kesilmişti. Sadece arada birbirlerini içeriye davet eden öğrencilerin çağrışları duyuluyordu. Muhtemelen biraz sonra büyük salında akşam yemeği başlayacaktı ve bağırışlardan anlaşıldığı kadarıyla kartopu savaşında fazlasıyla hırpalanan öğrenciler bugün ziyafet için diğer günlerden çok daha heveslilerdi. Daha küçük taneler halinde serpiştirmeye devam eden kara soğuk; fakat bir o kadar sakin esen bir rüzgar eşlik ediyordu ve bu rüzgar Norwen'de bir şeyler yolunda gitmiyormuş gibi bir his uyandırıyordu. Aynı zamanda Norwen bulundukları yerin adını nereden aldığını da anlamıştı. Soğuk esinti ağaçlara değdikçe ağaçların yapraklarından gelen boğuk hışırtılar sanki kısık sesle konuşmalar gibi yükseliyordu. Norwen bunun korkutucu olabileceğini getirdi ilk olarak aklına; fakat bu, garip bir şekilde sadece Ravenclawlı çocuğun içindeki huzur dalgalarını harekete geçiriyordu.
" Kendini sinir bozucu birisi olarak mı görüyorsun yoksa? Eh, aslında sen bilirsin. Seni sıkmak istemem sonuçta, yani eğer gitmek istiyorsan... " dedi Vynsjã gözlerini Norwen'e dikmiş bir şekilde. Norwen'in aklına böyle bir şey gelmemişti. Sadece Slytherinli kızı rahatsız ettiğini düşünmüştü; fakat şimdi Vynsjã'nın sinirlerini bozmaya başladığını da düşünüyordu. Kimin sinirleri bozulmazdı ki? Yalnız kalmak istediği bir anda ne idüğü belirsiz bir kemirgenin saldırısına uğruyordu ve ardından yine yalnız kalamayıp ne yaptığını kendisi bile anlamayan Norwen'le karşılaşıyordu. Bu durumda Norwen'in kendini sinir bozucu birisi olarak görmesi için daha fazla nedene ihtiyacı yoktu. Bunları düşündüğü sırada kendini, kendi yaptığı düşüncesizliğe ve hala orada nedensizce oyalandığına kızarken buldu Norwen ve bu kızgın ifadesinin yüzüne de yansıdığını biliyordu. Daha kötüsü kızmak onun zayıflıklarından biriydi ve bu zayıflığını örtmek için mutlaka karşı tarafa saldırıya geçerdi Ravenclawlı çocuk.
Başını hafif dikleştirip sinirli olduğu zamanlarda attığı delici ve küçümser tavırlara sahip olan bakışlarını Vynsjã'ya yönlendiren Norwen "Aramızın bu tür imâlarda bulunmayıp bir takım şeyleri olduğu gibi aktaracak kadar iyi olduğunu düşünüyordum, Vynsjã ve sinirlerini bozduysam özür dilerim ama bir dahakine sadece yalnız kalmak istediğini söylersen yeterli olur." dedi. Söylediğin kelimelerin netliğine ve vurgulardaki sertliğe kendisi bile şaşıran Norwen kızdan bir cevap beklemek için hiç bir neden bulamıyordu. Onun, orada arkasını dönüp gitmesini engelleyen bir şey vardı ve Norwen'in bildiği tek şey ise bunun merak olmadığıydı. | |
| | | Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12302 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti Perş. 16 Ekim 2008, 22:51 | |
| Ellerini pelerininin cebine sokup, ayağa kalktı bir anda. Oturmaktan uyuşmuş olan bacakları yüzünden birkaç saniye boyunca sendelese de, uzun sürmemişti. Devrilmiş olan kütüğün yanındaki, oldukça yaşlı olduğu belli olan ağaca dayandı. Eli kısmen zonklasa da tamamen uyuşmuş denilebilirdi. Umursamazca omuz silkip, nefesinin havada buharlaşmasını izledi. Çıkan desenler sanki bir büyünün izleriymiş gibi geliyordu ona hep, her ne kadar saçma olsa da. Yaptığı şeylerden sonra 'saçma' kelimesi onun için pek birşey ifade etmiyordu ama. Her zaman yaptığım hareketleri özetleyen sözcük. Son birkaç yılda çok büyük değişiklikler geçirmişti. Tavırları, hareketleri... Tabii bu değişikliğin etkileri de çok büyük olmuştu. Nitekim etrafındaki çoğu kişiyi ondan bilerek soğutmuştu. Herkesi küçümseyen, aşağılayan yapısı yüzünden kendisine layık bir arkadaş bulamıyordu bir türlü. Ell, Marv ve Dayrnt. Onlara karşı hissettikleri değişmiş miydi peki? Sanmıyordu. Her ne kadar üçüyle de dönem başından beri doğru düzgün görüşmemiş olsa da onun yaşamındaki en önemli kişiler arasında yer alıyorlardı hala. Bir anda, Norwen'in sert sesi ve aynı sertliği taşıyan cevabıyla düşüncelerinden sıyrıldı.
" Aramızın bu tür imâlarda bulunmayıp bir takım şeyleri olduğu gibi aktaracak kadar iyi olduğunu düşünüyordum, Vynsjã ve sinirlerini bozduysam özürlerim ama bir dahakine sadece yalnız kalmak istediğini söylersen yeterli olur. "
2. defadır aynı şey oluyordu işte. Bu kadar zor muydu dediklerinin açıkça anlaşılması? Nedense herkes onu yanlış anlamaya başlamıştı son günlerde. Sanki birlik olup onu deliliğe sürüklemek istermiş gibi. Küçük bir yanlışlık sonucu da olsa, Norwen'ın açıkça kızgın ve sert cümleleri bir bidon barutun üzerine atılmış olan kıvılcım etkisi görmüştü. Zaten yeterince dolmuştu, ve bu damla da bardağı taşırmaya yetmişti. Bütün öfkesini yönlendirecek kadar birşey söylemeyeceğini biliyordu, her ne kadar içinden bu gelse de bunu yapabilecek kadar çocuksu bir karaktere sahip değildi. Gözlerini hafifçe kısıp, havadan da daha soğuk bir tonla aklına gelmiş olan herşeyi söyledi, bunları söylerken ne düşündüğünü bile tam olarak bilmiyordu.
" Emin ol, gitmeni isteseydim bunu açıkça söylerdim. Hiçbir şey imâ etmedim ayrıca, bunu 'sinir bozucu birisi değilsin, yani gitme' olarak algılamanın neresi bu kadar zor? " | |
| | | Norwen Jonathen Soulthen Baş Şifacı ~ Yaratıkların Yol Açtığı Yaralanmalar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1001 Yaş : 34 Kan statüsü : P.B. Galleon : 11850 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 02/10/08
| Konu: Geri: Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti Cuma 17 Ekim 2008, 00:06 | |
| Sanki her şey hava gibi donmuştu. Norwen pek bir şey hissetmiyordu ki bunun nedeni biraz da sinirli olmasıydı; o yüzden havadaki kar tanelerinin tenine değişini de hissetmiyordu. Onlar da donmuş hatta bahçeden gelen diğer öğrencilerin sesleri bile hava da kalıp halinde donmuş gibiydi. Az önceki huzursuz geriye sadece tortusu kalmıştı Ravenclawlı çocuğun içinde ve bu duygu onun daha fazla gergin bir hale sokuyordu, sinirlerinin yatışmasına hiç de yardımcı olmuyordu.
"Emin ol, gitmeni isteseydim bunu açıkça söylerdim. Hiçbir şey imâ etmedim ayrıca, bunu 'sinir bozucu birisi değilsin, yani gitme' olarak algılamanın neresi bu kadar zor?" diye sorduğunu duydu Norwen, karşısındaki kızın ve o çığrından çıkmış, bir kaç saniye sürdüğü halde Norwen'e dakikalarca sürmüş gibi gelen sessizliği bozmasıyla biraz olsun rahatladı. Yoksa çok daha fazla şey sayıp çok daha kırıcı olması işten bile değildi Norwen'in. Onun en iyi olduğu konuydu belki 'kırıcı olmak' ama Norwen bunun ne yeri ne sırası ne de kişisi olmadığının farkındaydı ve sinirleri hala yatışmadığı halde sessizliği ilk bozanın Vynsjã olması şu an için olabilecek en iyi şeydi.
Norwen hemen ardından Slytherinli kızın sorusuna kafa yormaya başladı. Gerçekten Vynsjã'nın söylediği şeyleri algılamak Norwen için niye bu kadar zordu ya da niye bu denli çok anlam çıkarabiliyordu Ravenclawlı çocuk. Biraz önceki gibi yüksek olmayan ama yine aynı sert tonlarla "Belki artık biraz daha açık konuşmalısın, Vynsjã." dedi ve kıza doğru bir adım attı hızını alamamış bir şekilde " Ya da artık benden seni anlamamı istemeyi kesmelisin. Hep anlatıyorsun biraz da anlamaya çalışsan belki.." diye ekledi hemen ardından Norwen; fakat cümlenin sonunu getirememişti. Getirmek istememişti. Kendisini kaybetmekten korktuğu nadir anlardan biriydi; çünkü şimdi açıkça düşündüklerini söylemesi kendisini daha kötü hissetmesine neden olabilirdi. Oysaki o bahçeye kendisini daha iyi hissetmek için çıkmıştı.
Norwen, derin bir nefes alıp verdi ve hala gereksiz bir şekilde sinirli olduğunu fark edip sesini sakinleşmiş gibi çıkarmaya çalışarak " Üzgünüm Vynsjã... Sadece çok bunalmıştım ve biraz da sorumluluk stresi... demek istediklerim...yani dediklerim doğru değildi." dedi; fakat Norwen demek istediklerinin kelimesi kelimesine onlar olduğunu biliyordu ve daha söyleyemediği bir çok şeyinde varlığından haberdardı. | |
| | | Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12302 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti Ptsi 24 Kas. 2008, 16:41 | |
| Biraz daha anlayış. Belki de Norwen da onun gibi hissediyordu, ve bu yüzden de söylediklerinde artık daha fazla ısrarcı olmamaya karar vermişti Vynsjã. Konuyu uzatmanın bir gereği yoktu, hem kavga etmek ya da tartışmak -hem de Norwen'la- istemeyeceği birşeydi şu anda. Başını hafifçe yana yatırıp, gözlerini aşağıdaki kara dikti. Toprağı tamamen kapatıyordu, fakat küçük bir papatya çıkmıştı sadece. Çizmesinin ucuyla papatyayı ezdi. Neden yaptığını bilmiyordu, sadece içinden gelmişti. Çoğu zaman olduğu gibi kendisinin de açıklayamayacağı hareketler yapıyordu işte. Tam konuşmaya başlayacakken, Norwen'ın sesini duydu.
" Belki artık biraz daha açık konuşmalısın, Vynsjã. Ya da artık benden seni anlamamı istemeyi kesmelisin. Hep anlatıyorsun biraz da anlamaya çalışsan belki.. "
Doğruydu. Vynsjã çoğu zaman karşısındakini anlamaya çalışmadan konuşurdu, fakat her zaman kendisinin tam olarak anlaşılmasını isterdi. Bencillikti bu da işte. Gözlerini yavaşça kapatıp, soğuk havayı içine çekti.
" Üzgünüm Vynsjã... Sadece çok bunalmıştım ve biraz da sorumluluk stresi... demek istediklerim...yani dediklerim doğru değildi. "
" Aynen, ben de. Biraz bencillik ediyorum yani, haklısın. Hatta 'biraz'dan çok daha fazla... "
Rp Out: Çoo...ook uzun zaman geçti, üzgünüm. -_-" | |
| | | Christian Dayrnt Black Britanya ve İrlanda Qudditch Karargahı Başkanı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1281 Yaş : 29 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12314 Ekspresso Puanı : 4 Kayıt tarihi : 28/01/08
| Konu: Geri: Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti Ptsi 24 Kas. 2008, 23:18 | |
| Dayrnt en sonunda dayanamamış ve Vyns'ı her yerde aramaya karar vermişt. İlk olarak göl kenarından başlamıştı buna fakat orda ona değil de arkadaşlarına ve kardeşine rastlayarak kısa bir süre zarfı kaybetmişti. Fakat ondan sonra Fısıldayan Ağaç Koro'suna gitmeye karar vermişti ve ürkek adımlarla oraya yaklaşmaya başladı. Nedense pek hoş bir durum göreceiğini sanmıyordu. Daha da kötüsü Vyns'ı görebileceğini sanmıyordu. Yine de umudunu yitirmeyi sevmezdi. Onun için adımlarının sertve cesur olmasını sağlayana kadar yavaş yavaş ilerledi.
En sonunda istediği yere varmıştı. Etrafına bakındı fakat pek bir şey göremedi. Biraz daha bakındı fakat yine yoktu. Durup bakar çözemeyeceğini anladığında ise çoktan harekete geçmişti ve onu arıyordu. Bir ara bulur gibi oldu fakat sonra kararını değiştirdi. Fakat biraz yaklaşıp baktığında bunun gerçekten o olduğununu fark etti. Peki yanında yeni yetme, ufacık veledin ne işi vardı? Onun Vyns'a abla demesi gerekiyordu. Fakat Dayrnt bakışlarını hiç o şekilde göremiyordu. Biraz yaklaştı ve tekrar baktı. Evet, bu Vyns'dı.
İlk olarak hemen oradan uzaklaşacaktı fakat bir an durdu düşündü. Neden bunu gururuna yedirecekti? Hem ya yalnış anlırsa ne olacaktı? Nelere katlanıp kavuştuğu sevgilisinden mi ayrılacaktı? Hayır, bunu yapmayacaktı ve aldatıldığını öğrenince sadece çekip gidecekti? Belki de yalnızlıktan fazlasıyla paranoyak olmuştu. Sadece arkadaşlardı onlar. Hem Vyns'ın onu sevip sevmediğini anlamak gerçektende de çok kolaydı. Onun için aklında birkaç plan yaptı ve sonunda cesaretinin yerinde olduğunu hissettiği anda onlara yaklaştı.
Hemen Vyns'ın yanına yaklaştı ve: " Selam birtanem, ne zamndır görüşemiyoruz. Gerçekten özlemişim ben seni " dedi ve dudaklarına yapıştı. Bu duyguyu bile özlemişti fakat yalnış bir harekette bulunmuş olabilirdi. Olsun, hala sevdiğini anlatmaya yetmişti büyük ihtimalle. Hemde karşısındaki onu seviyorsa büyük ihtimalle onu çok etkileyecekti bu göründü. İşte bir kez daha Dayrnt muhteşem zekasını konuşturmuştu. Yalnış yapması bil Vyns'ın hoşuna gidebilirdi, eğer Dayrnt'la görüşemedikleri sıralarda biriyle öpüşmediyse. Vyns bunu yapacak sn kişiydi. Kesinlikle beklemezdi.
Öpüşme faslı bittikten sonra gerçekten zamanlar sonra kendini iyi hissetmişti ve dinçti. Sonunda karşısındaki çocuğu yeni fark etmiş numarası yaptı ve yüzüne şaşkın bir gülümsem yerleştirdi. " Merhaba, affedersin seni görmedim. Ben Dayrnt Black. " dedi ve gülümsedi. Sol kolunu Vyns'ın omzuna doladı ve mutlu bir şekilde diğer kolunu çocuğa uzattı, tokalaşmak istiyordu. Sonunda amacına ulaşmıştı fakat hala Vyns'dan bir tepki alamamıştı. Belki şaşkınlıktan belki de hala eski durumlarında oldukları için mutluluktandı. Sorun yok gibiydi. Karşısındaki veled dışında elbette. | |
| | | | Garip Düşüncelerin Eşliğinde Gezinti | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |