|
| Enrique Stephen Harper | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Klara Ivanov Piyanist
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 253 Yaş : 29 Galleon : 11774 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 14/10/08
| Konu: Enrique Stephen Harper Salı 14 Ekim 2008, 22:59 | |
| İsim: Enrique Stephen Harper
Cinsiyet: Erkek
Sihirsel Soy: Safkan
Asa: -
Fiziksel betimleme;
Fiziksel Özellikleri ~ Siyah saçları vardır. Boyu normal, zayıf ve zararsız görünümlüdür. Teni soluktur. Güneşe çıktığında göz altları hafif kırmızılaşır. Yeşil gözleri vardır. Bakışlarından düşüncelerini anlamak mümkündür. Saç Rengi ~ Siyah Saç Şekli ~ Dağınık, düz Göz Rengi ~ Yeşil
Kişiliği;
Çabuk sinirlenen, bencil ve hep kendi dediği olsun isteyen biridir. Genellikle içine kapanık ve depresiftir. Bu nedenle insanların çok fazla olduğu yerlerden hoşlanmaz. Ayrıca damarına basıldığında duygularını kontrol edemez ve kendisini çok çabuk kaybeder. Gücü kendisinin gücünden az olan birinden emir almayı sevmez. Hırslıdır ve rekabeti sever. Mükemmeliyetçi bir yapısı vardır. Yapabileceğinin en iyisi yapmaya çalışır. Yaptığı bir iş takdir edilmese sinirlenir. Karşısındakinin zayıf yanını keşfettiği zaman bunu silah olarak kullanmaktan çekinmez. Kendisinden başkasına kolay kolay güvenmez. Nankör insanlardan nefret eder. Küstahtır. Kişilerle hemen tanışır. Ama çabuk arkadaş olamaz. İnsanlarla alay etmekten ve onları küçük düşürmekten hoşlanır. Belirli bir kan takıntısı yoktur. Zeki ve gizemlidir. İstediğini elde etmek için her türlü yola başvurabilir. Çeşitli inançları vardır. Örneğin on üç sayısının uğursuzluk getirdiğine inanır. Kin tutmayı sever. Hemen hemen her şeyden nefret eder. Cesaretlidir. Ancak kendisini tehlikeye atacak kadar aptal değildir. Zeki olmasına rağmen zekâsını başka şeylere yorar. Oldukça mantıklı düşüncelere sahip zeki bir çocuktur. Herkese karşı oldukça rahat ve umumursamaz davranır.
Kendi içinde uyum ve dengeyi yakalamayı başardığı anda çevresine de bu uyumu bulaştırır ve büyük bir sükunet ortamı yaratabilir. Üstelik, aynı zamanda sahip oldukları bilgiyi de başarıyla aktarabilirler. Dengesi bozulduğu zaman, kendilerisine olduğu kadar çevresine de zarar verebilir. Kendilerini dinleyip tartmayı başaracak olurlarsa, yeniden iç dengelerine kavuşmayı başarır. Aynı zamanda sezgileri de hayli güçlüdür. Başkalarının yaşantısına girmeye bayılır. Çok istedikleri güzel şeylere başka arkadaşları sahip olduğu zaman kıskançlık duyguları ortaya çıkar, hatta ayni şeylere sahip olmak için hileli yollara başvurabilir. Güçlü bir adalet duygusuna sahiptirler. Abartılı bir hareketleri yoktur. Kararsız, alıngan ve dengesizdir. Bunların yanı sıra bir tesir altında kalınca çabuk fikir değiştirebilir. Sakinlik ve huzur onun için çok önemlidir ve ani duygusal çıkışlar onu yorar. Kaba olmaktan nefret eder. Son derece zekidir ve aynı zamanda inanılmaz derecede saftır. Nadiren telaş ve acele eder. Karar verirken aceleye getirilmekten hiç hoslanmaz. Haksızlığa ve adaletsizliğe dayanamaz.
Ciddiyetten ve kadere boyun eğmekten yoksundur. Ona istemediği bir şeyi yaptıramazsınız; inatçılığı bunun bir duvar gibi önüne geçer ve sizi zor durumda bırakır. Arkadaş konusunda aşırı seçicidir; güvenmediği biriyle hiçbir şeyi paylaşmaz. Zor birisidir; onunla arkadaş olmak sevgili olmak kadar zordur. Söylenen sözlerin 'anlamsız' olmasını asla düşünmez ve bir anlam arar. Karamsar ve şüphecidir. Öyle ki herhangi bir durumda en yakın arkadaşından bile şüphelenebilir. Duygularını dışa yansıtmaktansa içine atar ve güçlü görünmeye çalışır. Asla popüler biri olma çabasına girişmemiştir; daima için suskunluğunu ve gizemliliğini korumuştur. Zekidir ve zekâsı yardımıyla insanların zayıf yönlerini öğrenebilir; bunları bir silah olarak kullanmaktan çekinmez. Saygısız biridir. Ailesi onu defalarca bu konu hakkında uyarsa bile o bunları takmayacak kadar umursamazdır. İster-istemez karşısındakini tersleyebilir ya da küçük düşürebilir. Sonuçları tahmin edemez ve bir hata yaptıktan sonra pişman olur. İstediğini elde etmek için genelde sivri zekasını kullanır. Zamanını boşa geçirmeyi sevmez ve boş bulduğu her anı iyi geçirme konusunda titizlik gösterir. Yenilgiyi hezmedemez.
Hayal gücü sınırsız olmakla birlikte, düşünceleri bulunduğu anın ötesinde, akılcı ve sezgiseldir. Dik kafalıdır. Kendini dinleyenlerin ne demek istediklerini anlamadıklarını sanır. İnsanlara karşı sevecen tavırlar takınır. Bencil değildir. Irk, cinsiyet ve sosyal durumuna bakmaksızın, herkesin aynı olanaklara sahip olmasını ister. Modern görünüşüne karşın, inatçı ve sabit fikirlidir. Ona yaklaşmak çok zordur, çünkü ne kadar dostça davranırsa davransın, arada her zaman bir mesafe bırakırlar. Kişisel özgürlüğü onun için o denli önemlidir ki, bu yüzden en yakın ilişkilerini kesip atabileceği gibi, yine özgürlükleri adına her türlü özveride bulunabilir. Bu yüzden aile yaşamı biraz zor gelir. Çoğu zaman yeni bir şeyler keşfetmek için uğraşıda bulunur. Belli ilkeleri sonuna dek savunmaları onu hiç rahatsız etmez. Onu tanımlamak her zaman kolay değildir. Farklılığını karşısındaki kişiye hissettirmek onun için zor olsa da, onlar garip bir şekilde Stephen'in etkisinde kalırlar. Özgürlüğünden asla vazgeçmeyen Stephen için her şey söylenebilir, fakat asla dürüstlüğünden şüphe edilemez. Arkadaş canlısı, uyumlu, ama ne yapacağı belli olmayan bir insan olarak tanınır genellikle. Değişik açılardan bakılırsa zıtlıklarla dolu bir kişiliği vardır. Değişimi yenilik ve macerayı sever. Yaşamın bilgi ve deneyim olduğunun bilinciyle, kararlı ve inatçı bir şekilde her konuda iyi bir öğrencidir. Zekâsını kötüye kullanan Stephen için baştan bakıldığında *sorunlu bir tip* diyebilirsiniz. Şizofren olması nedeniyle çoğu kez eleştirilir. Herkesin görmediği görüntüler, duymadığı sesler, kokular onun için vardır. Kendine ait bir dünya kurmuş, orada yaşamaya başlamıştır, bu nedenle asosyal biri olmuştur. Zaman zaman kişilik bölünmeleri, normal duygusal tepkiler verememe gibi sorunlar yaşadığı olmuştur ancak o bunları vurdumduymazlıktan gelir; bunda âdeta ustalaşmıştır.
Ailesi ve yaşamı;
Aile Geçmişi ~ Harper ailesinin soyları Fransa'ya dayanan bir ailedir fakat bazı nedenlerden dolayı ailenin yarısı İsviçre'ye gitmiştir. 1500'lü yılların başında kurulmuş olmasına rağmen köklü bir aile değildir. Ailede son dönemlerde büyük parçalanmalar olmuştur. Aile genel olarak Karanlık Tarafta bulunmaktadır fakat ailede her ailede olduğu gibi İyi Tarafta olan kişiler de vardır. Aile zekilikleriyle ve karanlıklarıyla tanınmışlardır. Karakterin Geçmişi ~ Ailesi onun hastalığı nedeniyle her şeyi önüne getirmiştir; olabildiğince şımartmışlardır. Stephen'in bu şımarık yapısı kimse tarafından sevilmemiştir. Çoğu kez ani ruh değişimleriyle nedeniyle ona yaklaşmak istemeyenler olmuştur.
En son Enrique Stephen Harper tarafından Salı 14 Ekim 2008, 23:20 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
| | | Klara Ivanov Piyanist
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 253 Yaş : 29 Galleon : 11774 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 14/10/08
| Konu: Geri: Enrique Stephen Harper Salı 14 Ekim 2008, 23:01 | |
| *Elimde boş rp olmadığımdan başka bir sitede yaptığımı koyuyorum. Usulca, bir yılan kadar sessiz ve avare bir şekilde koridora geldiğinde, her zamanki gibi yalnızdı; gölgelerin musallat olduğu suratıyla birlikte. Canını acıtacak türden değildi bu yalnızlık, sadece arkadaşları pek yoktu, bunu da umursamıyordu. Zaten kim bir deliyle arkadaş olmak isterdi ki? Evet, deliyle... En olmayacak zamanlarda ve yerlerde başkalarının göremediklerini görüyor, duyamadıklarını duyuyor ve koklayamadığı kokuları algılayabiliyordu; bunun sebebi şımartılmasını sağlayan hastalığıydı bunu biliyordu. Yarı Fransız oğlan her şeyin farkındaydı; bu nedenle insanlara zarar vermemek amacıyla kendi dünyasına kapanmıştı. Onu gördüğünüz anda ''asosyal, sorunları olan bir çocuk, gölgenin hâkimiyetinde olan yüzünü saklıyor'' diyebilirdiniz, bunlar fark edilmesi çok kolay noktalardı sonuçta. Yürürken yere bakması her şeyi açıklıyordu zaten; belli sorunları olduğunu. Stephen asla göğsünü gererek yürümemişti koridorlarda; hep özgürlüğüne mâni olan şeyler vardı. Bazen bu yüzden ikizine imreniyordu. Mette'nin sosyal sorunları yoktu, insanlarca dışlanmıyordu. Esmer kız çoğu açıdan farklıydı; yan yana durduklarında sadece fizikleri benziyordu zaten; onun haricinde başkalarının ikiz olduklarını fark etmesi çok olası bir durum değildi. Farklılıklar… Her zaman gücü olduğu için kendisini üstün görenlerden, farlı olduğunu iddia edenlerden nefret etmişti; onlar hiç Stephen’la tanışmışlar mıydı? İşte asıl farklı olan oydu, gücü olsa da olmasa da…
Boş koridordan gelen gülme sesleri sayesinde irkilmişti, mavi gözleriyle etrafına bakınmasına rağmen birini görememişti. Orada birileri olduğuna emindi, sadece göremiyordu. Bir kaç adım attıktan sonra yolunu uzatıp başka bir koridora girdi, koridor hemen hemen boştu. Öğrenciler dersliklerine giderken arada yolda ona çarpıyorlardı. Stephen ise görmeyi yeni öğrenmiş bir çocuk gibi şaşkın ama meraklı bakışlarla etrafına bakıyor, en ufak bir ses bile duymaya çalışıyordu. Hiç bir şey yoktu, duyduğu ses tekrar etmiyordu; yine aklı ona oyun oynuyor olmalıydı. O kadar yıl boyunca buna nasıl dayanabilmişti anlamıyordu. Sonunda hiçbir şeye inanmaz hale gelecekti, bunu biliyordu. Hastalığı henüz pek ilerlemiş sayılmazdı, yine de bazı tuhaflıklara yol açabiliyordu. Duyduğu sese anlam veremeyen, zaten neden bu kadar taktığınıanlamayan sarışın çocuk dersliğe doğru yürümeye başladı.
İçeri adımını attığında onu uğultularla dolu bir sınıf karşılamıştı. Yavaşça iç çekti; her şeyden olduğu gibi sesten de hoşlanmazdı ya. En arkalardan bir yere oturdu; öne oturmayı, bütün bir dersle iç içe olmayı sevmezdi. Daha çok gerilerde durur, kendisini ve hiçbir zaman ışıkla alakası olmayan solgun tenli yüzünü göstermemeyi yeğlerdi. Sarı yapraklardan ve çeşitli harflerden oluşan işe yaramaz bir kitabı önüne çıkarttı. 'İleri Düzeyde Güç Kullanımı' yazıyordu, yeni olduğu her halinden belliydi; Stephen ilk derse kadar kitabın kapağını aralamamış bir çocuktu. Bir kadın sesi duyduğu anda mavi gözlerini hızla sesin geldiği yöne çevrildi; böyle bir derse bir bayanın gireceğini tahmin etmemişti nedense. Tehlikeli derslere giren profesörlerin erkek olacağını düşünüyor, önyargıyla yaklaşıyordu bu nedenden dolayı. Ancak kadının atletik yapılı vücudu onu zararsız gibi görünmekten, hakkında çok düşünmekten alıkoyuyordu. Kadın kendini tanıttı; ne kadar sıkıcıydı böyle! 'Profesör Bordéaux' ha! Kendisini ne sanıyordu bu kadın? Profesör olması her şeyi yapabileceği anlamına mı geliyordu? Kendisinden bir sıra sağında oturan kıza döndü ve ''Hey Estel! Sen de şu sesi duyuyor musun?'' dedi ve yüzüne bir tebessüm kondurdu. Adı 'Estel' olmayan, kumral saçlı kız ona tuhaf bir şekilde bakmakla yetinmişti; onun ya kafayı yediğini ya da kendisini başkasıyla karıştırdığını düşünmüştü büyük ihtimalle. O garip bakıştan sonra konuşmamış ve önüne dönmüştü. Stephen'in kast ettiği profesörün sesi değil de acı dolu haykırışların sesiydi; kafasında yankılanan haykırışların... Nasıl oluyordu da başka kimse duymuyordu? Gözlerini kapattı bir-iki saniye için; bunun geçmesini bekledi. Hepsi bir kabus olmalıydı, hiçbir şey bu kadar korkutucu olamazdı sonuçta.
Herkes teker teker adlarını söylüyordu; Chuck, Di, Issa, Kaitlynn.... Sıranın ona geldiğini gören sarışın çocuk ayağa kalktı ve durduğu yerde hafifçe sallanarak ince ve kısık bir sesle konuşmaya başladı. ''Enrique...'' Bu sözün ardından yüzünde ufak bir seyrelme olsa da hemen geçmişti; bunu umursamayan mavi gözlü oğlan devam etti. ''...Stephen Harper. Özel bir lakabım yok.'' Planladığı şekilde devam ettirebilirdi sözlerini; ancak o zaman zar zor bulduğu dengesini yitirebilirdi. Tekrardan sırasına oturdu ve arkasına yaslanarak, heyecan ve biraz da korku dolu duygularını soluk alıp-vermeleriyle dindirmeye çalıştı. Duygu selini anlayamamıştı; neden hep olmadık zamanlarda ortaya çıkıyor ve her şeyi mahvedebiliyordu? Garip... İmrendiği çocuklar birer birer isimlerini söylüyorlardı; evet, kıskanç biriydi Stephen. Kıskanç, tuhaf ve gizemli... En on olarak profesör bir kaç şey öylemişti, *işe yaramaz* diye nitelendirmişti Stephen bunları. Dersin amacını okuyarakta öğrenebilirdi. Ardından kediye dönüşen kadını izledi. Sinir bozucu... Gösteriş ya da aklının ona oynadığı bir oyun, adı artık her neyse Stephen bundan hoşlanmamıştı. Buna rağmen oldukça 'etkileyici' bulmuştu. İnsan şekline girememesi büyük bir eksiklikti, eğer onu da yapabilseydi tamamen harika bir büyü olduğunu kabul edebilirdi. Herkes tekrardan ayağa kalkıp güçlerini söyleyeceklerdi şimdi de. İyice sıkılacak bir derse dönüşmekteydi. Ödev... İğrenç bulurdu ödevleri. 'Ders işkencesinin ardından verilen can sıkıcı şeyler' diye nitelendirmişti; Stephen'a göre çok da önemli değildi bu. " Çıkabilirsiniz, ders bitti " Bitmişti sonunda. Usulca eşyalarını topladı ve bir daha gelmek istemeyeceği derslikten ayrıldı. | |
| | | Elizabéth Adrianna Malfoy Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1443 Yaş : 36 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12567 Ekspresso Puanı : 41 Kayıt tarihi : 15/02/08
| Konu: Geri: Enrique Stephen Harper Salı 14 Ekim 2008, 23:50 | |
| 4. Sınıf Slytherin
~ Büyücü Konseyi
* Rütbeniz başlığı kilitleyecek olan admin tarafından verilecektir. | |
| | | | Enrique Stephen Harper | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |