Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Eileen Schmidt

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Rubein Eileen Schwartz

Rubein Eileen Schwartz


Kadın
Ruh hali : Eileen Schmidt Hmbl7
Mesaj Sayısı : 19
Yaş : 29
Kan statüsü : -
Galleon : 11737
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 26/10/08

Eileen Schmidt Empty
MesajKonu: Eileen Schmidt   Eileen Schmidt Icon_minitimePtsi 10 Kas. 2008, 22:10

İsim / Eileen Schmidt
Cinsiyet / Bayan
Sihirsel Soy / Safkan
Asa / *

Fiziksel betimleme / Eileen derin ve anlamlı yüz hatlarına sahiptir. Parlament mavisi iri sayılabilecek gözleri, kimi zaman açık mavi rengini alır. Gözlerine siyah rimelini çektiğinde, mavi rengi daha da açığa çıkar. Yüzü her zaman nötr bir ifade içindedir, duygularını yüzüne yansıtmaktan hoşlanmaz. Onun ağladığı veya kahkahalara boğulduğu hiçbir ana tanık olunamaz. Dış görünüşünden dolayı kimileri onu soğuk bulmaktadır. Özellikle boynuna dek kestirdiği koyu kahverengi saçları, kaşlarını tamamen kapatan kahkülleri vardır. Yüzü adeta pürüzsüzdür; görenleri kıskandıracak türden. Orta uzunlukta, zayıfça bir genç kızdır.

Kişiliği / Eileen kimi yakınları tarafından 'soğuk' bir insan olarak tabir edilse de, aslında özünde eğlenceli biridir. Sadece bu eğlenceli ve sevimli yönünü bir türlü dışa vuramaz. Aslında tam anlamıyla çekinir. Kimseye güveni yoktur. Arkadaşlarını büyük bir özenle seçer, ki sadece bir-iki gerçek dosta sahiptir. Saygılı görünse de, içinde kıpır kıpır hareket eden yaramaz bir çocuk vardır. Dışa dönük değildir, fakat onu gizemli bulanlar ve arkadaşı olmak isteyenler çoğunluktadır. Kendine öz güveni ileri seviyededir, her durumda kendi haline gülebilir, kendiyle dalga geçebilir. Kendini bir şeye büs bütün adayabilir. Her zaman düzenli ve titizdir. Dağınıklık onda adeta baş dönmesi yapar. Her işini büyük bir titizlikle yapar; herhangi bir yanlış olduğunda başa dönmekten hiç çekinmez. İnanılmaz derecede mükemmelliyetçidir; ona kalırsa her şey uyumlu olmalıdır. Hiç belli etmese de zeki olduğunu kabul edebilir ve sayılara, hesaplamalara oldukça yatkındır. Özenle seçtiği ve kitaplığının yarısından fazlasını dolduran roman kitapları ile eksiksiz kayıt tuttuğu günlüğü onun tek sırdaşlarıdır. Onların içinde kaybolurken bir yandan da dertlerini, sırlarını, üzüntülerini onlara anlatır. Bu yüzden normal yaşamda sıkıntı çekmemektedir.

Ailesi ve yaşamı / Alman kökenli şifacı annesi ile İngiltere doğumlu Bakanlık Çalışanı babası, annesinin çalıştığı hastanede tanışmışlar ve bir süre görüşmeye başlamışlardır. Tanışmalarının üstünden geçen iki yılının ardından evlenmişler; evliliklerinin üçüncü yılında, kış aylarında büyük kızları Melanie doğmuştur. Melanie'nin tek çocuk döneminin üstünden dört yıl kadar geçmiş, sonbaharın yağışlı günlerinden birinde Eileen dünyaya gelmiştir. Melanie ilk başlarda durumu kabullenemediğinden Eileen, küçük çocukluk yıllarını daha zor geçimiştir. Geçen yıllarda Melanie ablalık kavramını tamamen kavramıştı; Eileen'e özel olarak ilgi gösterme ihtiyacı hissediyordu. Hep onu savunuyor, küçük kız kardeşine övgüler yağdırıyordu. Geçmiş yıllarda kalbi çok kırılan Eileen'in ise güvenini yerine tamamen oturtuyordu.

Eileen geçmişinde bir kazaya kurban gitmiş, bir süre tedavi görmek zorunda kalmıştır. Bu süre onuiyice içine kapanık bir kıza çevirmiştir. Üstelik henüz büyük annesinin ölümünü atlatamamışken olmuştur bu kaza. Kendini her gün daha da nötr bir hale getirmiş ve bu huyu kalıcı olmuştur. Tedavisinin bittiği sıralarda Hogwarts'tan heyecan verici bir mektup almış, ailesinin izni ile Hogwarts'ta okumaya başlamıştır.

Basit RP örneği /

24 Ağustos - Kaza Anı

Arkasından da olsa kendine doğru hızla yaklaşan ışık demetleri, gözlerini adeta deliyordu. Fakat o her nedense arkasına bakmıyor, bir şeyden kaçar gibi kısık gözlerle yürümeye çalışıyordu. Işık demetleri artık gözlerini görmez hale getiriyor ve ardından bıçak misali saplanıyorlardı Eileen'in sırtına. Bir an oldukça zayıf düşen vücudunun tamamen kaskatı kesildiğini hissetti. Geceyi özetleyen gözleri bu dehşet verici manzaradan dolayı kocaman olmuştu, fırlayacak gibilerdi. Kot pantolonunun yapışık gibi duran ceplerinde duran elleri, korkudan mosmor olmuşlardı. Masmavi gözlerine karanlık bir perde indiğinde, vücudunun sert bir kaya gibi yere çakıldığını farkedebilmişti. Çevredeki meraklı büyücüler ve bu meraklılardan haber alan diğer büyücüler küçük kızın başına bir toplanıyorlardı. O ise büsbütün yere serilmiş, belki de o anda hiç tahmin edemeyeceği bir düş görüyordu.

Morarmış gözlerindeki karanlık perde yavaşça kalkıyor, bulanıklaşmış görüntüyü düzeltmeye çabalıyordu. Küçük kız kafasını bir o yana, bir bu yana çeviriyor; nerede olduğunun tahminini yapıyordu. Gözleri bulanık görüntüden arındıkça, her şey gitgide belirginleşiyordu. Gözüne ilk takılan, uçsuz bucaksız, renk renk çiçeklerle bezenmiş ova ve güneşle beraber parıldayan göl olmuştu. Buraya nasıl gelmişti? Burada ne yapıyor olabilirdi? Kollarını kaldırıp annesinin ona yeni aldığı pijamanın üzerinde olduğunu fark etti. Oysa ki üzerine en son gözleriyle aynı bir kot pantolon ile büyük annesinin ona geçen yıl hediye ettiği askılı bluzunu giymişti. Şimdi ise ayağında siyah sandaleti değil, tavşanlı yumuşak terlikleri vardı. Saçındaki tokası dahi değişmişti, saçları o an dağınık bir halde salık kalmıştı. Korkuyor muydu? Belki... Ürkmüş müydü? Kesinlikle! Uzaktan bir silüet halinde görünen birinin yaklaştığını duyumsadı bir an. Minicik gözlerini uzaktaki silüete iyice dikti ve gitgide hatları belirginleşen yaşlı kadını süzmeye başladı. İyice yaklaştığında, gözlerinden sicim sicim yaşlar süzülüyordu küçük kızın. Olmazdı bu. Büyük annesi şu an orada olamazdı; ona adım adım yaklaşıyor olamazdı. Fakat nedendir ki, kendini geri çekemiyor; kaçamıyordu. Hatta o da gitgide, 'ölen' büyük annesine yaklaşıyordu. En sonunda kendini onun kolları arasında buldu. Sıyrılması biraz geç sürmüştü, fakat değmişti buna. Kaynağı bulunmayan bir huzur onu adeta kendinden geçirmişti. Ve kendinden geçerken, kapkaranlık bir odaya girdiğini fark etmemişti. Yaşlı büyük annesi buruş buruş elleri ve tireyen işaret parmağı ile karanlıkta bulunan yatağı işaret ediyordu. Büyük annesinin ağzından en azından tek bir kelime çıkmasını isteyen Eileen, korkudan dolu dolu olan gözlerini büyük annesine dikti. Huzur kendini tekrar ürkmeye bırakmıştı anlaşılan. Bir süre sonra ihtiyar kadın, diliyle dudaklarını biraz ısladı ve yorgun ses tellerini oynatmaya çalıştı. ´Haydi, Eileen. Uyumalısın, geç oldu.´ Neler oluyordu ha? Böyle önemli bir anda -üstelik Eileen'in kafası gerçekten karışıkken- böyle bir şey söylemesi Eileen'e inanılmaz derecede garip gelmişti. Ayrıca onun dilinden laf almak için bunu belli etmesede üstün bir gayret göstermişti. Bu muydu yani? Söylediği tek şey bu muydu? Fakat düşünceleri değişiyordu sanki; karanlıkta simsiyah görünen yatak, onu gitgide içine çeker gibiydi. Ve aslında hiç uykusu olmayan Eileen, tatlı tatlı esnemeler eşliğinde pamuk yatağına girdi, gözlerini sonsuzluğa kapadı.

Bu yaşına rağmen yorgun göz kapaklarını incinmeyecek şekilde aralamaya çalıştı. Beyaz bir tavan görüyordu sadece. Beyaz, bomboş bir tavan. Peki ne anlam ifade ediyordu ki ona bu? Sadece bomboş bir tavandı. Yavaşça araladoğı gözlerini, acı içinde etrafına gezdirmeye başladı. Oda çok renkten oluşmuyordu. Sadece siyah-beyaz kahverengi gibi renklerin oluşumuyla ortaya çıkmıştı. Diğer tarafındaki küçük pencereden ise mum ışığı kadar güneş ışığı süzülüyor, Eileen'in güneşe ilk defa bu kadar özlem duymasını sağlıyordu. Bir süre sonra yüzü karamsarlıkla ekşimiş genç bir kız kapıyı açtı, meraklı gözlerle ona bakan küçük kızı görünce elindeki karar defter yere düşüverdi. Kız çığlıklar atıyor, adeta şaşkınlığını bütün dünyaya haykırmaya uğraşıyordu. ´Doktor! Doktor! Hemen buraya gelin! Yaşıyor! O... yaşıyor! Gözlerini açtı!´ Eileen'in sandığı gibi ise, genç kız feryatlarının yeterli olmayacağını düşünüyor, bir odaya bir koridora çılgınca koşuşturuyordu. Eileen'e nedense bu durum biraz komik geliyordu, ta ki yüzünde ciddi bir ifade bulunan yaşlı bir hanım ve ailesi gelinceye kadar. Küçük kız, kendi geleceği hakkında çok önemli olan bu konuşmaları pür dikkat dinliyor ve izliyordu. ´Hmm... Büyü sonucunda geliştirdiğimiz iksir işe yaramış. Bu gerçekten bir mucize. Fakat henüz hastaneden çıkmasına vakit var, yaraları iyileşmeli.´ Ağlamaktan gözleri mosmor olan annesi ve oldukça endişeli görünen babası da bu konuşmayı dikkatle dinliyor, sürekli onaylarcasına kafa sallıyorlardı. Eileen panikle başını öbür yana çevirdi. Hastanede miydi yani? Peki neden? Üstelik yaraları da vardı... Paniğinin korkusuyla birleştiği sırada gözlerinden sessizce yaşlar süzülüyordu. Buraya neden geldiğini en çok ailesine sormak istiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marveille Croweix
Perfect Li(f)e Yazarı
Marveille Croweix


Kadın
Ruh hali : Eileen Schmidt Heyup7
Mesaj Sayısı : 2182
Yaş : 29
Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka.
Galleon : 12726
Ekspresso Puanı : 22
Kayıt tarihi : 11/11/07

Eileen Schmidt Empty
MesajKonu: Geri: Eileen Schmidt   Eileen Schmidt Icon_minitimeSalı 11 Kas. 2008, 18:45

4. Sınıf Ravenclaw

- Büyücü Konseyi -
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://hogwartsekspresi.editboard.com/lejantlar-biolar-f164/marv
 
Eileen Schmidt
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG Dışı Sayfalar-
Buraya geçin: