Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Kurgumuz ~*

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Feodora Providentia
Omnia Mutanter Kitapçısı
Feodora Providentia


Kadın
Ruh hali : Kurgumuz ~* 42446019ix9
Mesaj Sayısı : 121
Yaş : 31
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11552
Ekspresso Puanı : 5
Kayıt tarihi : 13/08/08

Kurgumuz ~* Empty
MesajKonu: Kurgumuz ~*   Kurgumuz ~* Icon_minitimePtsi 08 Ara. 2008, 17:43

"Keşke o lanet odadan hiç içeri girmeseydim."

Nylénia hayatları denemese bile, duygularını ve düşüncelerini değiştiren o lanet odadan içeri girmemek için her şeyini seve seve verebilirdi. Fakat, olmuştu bir kere ve artık hiçbir şey öğrenmekten kaçınılacak tarzdaki gerçeğin önüne geçemezdi. Amaranthiné her ne kadar bu olaya göz yummuş gibi gözükse de, Nylénia onun içinde kopan fırtınadan haberdardı. Amaranthiné ondan arasıra küçük sırlarını saklayabilirdi fakat duygularını perdelemek konusunda her zaman sınıfta kalmıştı. Kız kardeşinin ruhundaki değişimleri bilmekten çok hissediyordu aslında. Fakat bildiği şey ise Amaranthiné'nin bu ani ruh değişimlerinin hiçbir zaman hayırlı olmadığıydı. Uzun bir süre üzerinde durmamıştı. Belki de Amaranthiné ilk defa yanıltırdı. Fakat bu düşüncesinin verdiği rahatlamayla kendini iyi hissetmeye başlamışken, o gece gerçekten bir şeyler düşünmesi gerektiğini fark etti. Eğer Nylénia iki, sadece iki dakika daha geç uyansaydı. Şimdi Amaranthiné'nin nerede olduğunu bile bilmiyor olacaktı. Fakat bu durumun farkında olan tek kişi Nylénia değildi. Calanthe'ler arasında her zaman en uyanık kişi olmasıyla meşhur Titania Calanthe de her şeyin farkındaydı. Zaman hızla akıp giderken, en sonunda Titania'nın aklına çok güzel bir fikir gelmişti. Amaranthiné'e olanları unutturmak mümkün değildi. Hiç olmazsa içinde biriken duyguları bir şekilde içinden atabilirdi. Üstelik bu canı acısa bile susan Nylénia için de iyi olacaktı. Bunun en etkili yöntemi de İtalya'da bol bol kullanılan bir sanattı: müzik. Nylénia ve Amaranthiné yarı İtalyanlardı ve her ikisinde de tipik İtalyanlar gibi bir müzik aşkı görmek mümkündü. Sadece eğitimleri yoktu ve bu da zor bir şey değildi. Titania, her zamanki doğal ikna ediciliğiyle kızların deyim yerindeyse altından girip üstünden çıkarak, onları ikna etmeyi başarmıştı. Gerçi Amaranthiné bu konuda oldukça isteksizdi. Çünkü insanı zorlayan inadı ve Nylénia'da da bulunan takıntılı beyni yüzünden olanları unutmakta zorlanıyordu. Fakat bu durumun kısa sürmesi Titania'nın endişeelerinin bir toz bulutu gibi dağılmasına neden olmuştu. Amaranthiné'nin daha önceden fark edilmemiş olan hafif puslu ve sedef gibi yumuşak olan sesi, onun gerçek yeteneğini bulması anlamına geliyordu. Nylénia'nın sesi güzel sayılmazdı ancak onda da iyi bir müzik kulağı olduğu ortaya çıkmıştı. İlk başta keman ile başlamıştı ve en zor eserleri bile çalabilecek kıvama gelmesi bir mucizeymiş gibi çok az bir süre içinde gerçekleşmişti.Fakat tüm bunlara rağmen yeni yeni öğrendikleri klasik müzik Amaranthiné'nin rahatlamasına yetmişyordu. "Merlin'in yırtık şapkası adına sana söylüyorum Nylé, bu müzik beni uyutuyor." Nylénia'da bu şekilde düşündüğü için, münazara ile mahalle kavgası arasında kalan meşhur tartışmalarından birini yapmamışlardı. Bir gün Nylénia ve Amaranthiné , Floransa'nın kuytu köşelerinde dolaşırken, kulaklarını ilk başta tırmalayan sesi duyduklarında, Nylénia'nın tepkisi şu olmuştu."Merlin'in çamaşır ipi, birileri kedi mi kesiyor?" Fakat Nylénia bu tepkiyi verdikten on saniye sonra, kardeşinin elinden tutup, sesin geldiği yöne gitmişlerdi. Bir kaç tane deliye benzeyen kişi, canhıreaş bir biçimde bağırıyordu. İkisi de onlara tuhaf gözlerle bakarken, Amaranthiné'nin nadiren yaptığı sakarklıklardan biri gerçekten herşeyi değiştirmişti. Bütün bir öğleden sonra, oradaki paslı varillerin üzerine oturup onları dinlemişlerdi. İlk başta iğrenç gelen o sesler kısa bir süre sonra-belki de kulakları alışmıştı- hoşlarına gitmeye başlamıştı.Bütün bir yaz klasik müzik derslerine gitme bahanesiyle, her zaman orada olduklarını öğrendikleri çocukların yanına gitmeye başlamışlardı. Amaranthiné'nin opera söylemeye yatkın olan sesi zaman içinde bu tarza uyum sağlamıştı. Nylénia da artık kemanın sapını tutmak yerine gizlice aldığı bas gitarın tellerini akort etmeyi tercih eder olmuştu.Yeni öğrendikleri bu tarzda oldukça başarılı olmuşlardı ve hatta hiçbir şeye o kadar dikkat etmeyen Amaranthiné bile kendini iyiden iyiye kaptırmıştı. Aklına her zamanki çılgın düşüncelerden biri gelmişti bir gece fakat diğerleri gibi kolay kolay kurtulamıyordu: bir grup kurmak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kurgumuz ~*
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Pramoda's Jam-
Buraya geçin: