Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Basın Başvuruları

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Amortentia Cécile Derwent
Emekli Cadı
Amortentia Cécile Derwent


Kadın
Ruh hali : Basın Başvuruları Hmbl7
Mesaj Sayısı : 1343
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 13570
Ekspresso Puanı : 24
Kayıt tarihi : 26/08/06

Basın Başvuruları Empty
MesajKonu: Basın Başvuruları   Basın Başvuruları Icon_minitimeSalı 09 Ara. 2008, 19:58

Sihir basınında bir meslek sahibi olmak istiyorsanız;

Ad Soyad:
Karakter Hakkında Ön Bilgi:
İstediğiniz Mevki:
Örnek Rp:


formunu doldurup göndermeniz yeterli olacaktır. Şu an için yeni gazete ya da dergi çıkarmak yasaktır. (Bir meslek olarak çıkarılamaz ancak üyeler kendi aralarında kulüp, grup kurabilirler.)

Herhangi bir dergi ya da gazetede çalışanların rütbeleri:

Editör
***
Muhabir **
Eleştirmen **
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164/amo
Miranda Jennings

Miranda Jennings


Kadın
Ruh hali : Basın Başvuruları 11mt8
Mesaj Sayısı : 24
Yaş : 34
Kan statüsü : Melez
Galleon : 11496
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 01/03/09

Basın Başvuruları Empty
MesajKonu: Geri: Basın Başvuruları   Basın Başvuruları Icon_minitimePaz 01 Mart 2009, 19:41

Ad Soyad: Miranda Jennings
Karakter Hakkında Ön Bilgi: Miranda, yetiştirilme tarzından olsa gerek, kibirli ve şımarıktır - yaşına rağmen. Muggle babası ve safkan annesi varlıklı ailelerden geldiğinden bugüne kadar istediği herşeye sahip olmuştur. Dedikoduya, alışverişe bayılır. Çoğu insan onun bu özelliğini sevmesede pek umurunda değildir. Oldukça gevezedir. Kibirli tavırları yüzünden sık sık kırıcı olabilir. Kendisi iyi durumda olduğu sürece diğerlerini pek önemsemez gerçi. Konuşmayı sevdiği kişiler sayılıdır.. Mezun olduğu Hogwarts'a mesleği nedeniyle sık ziyaretler yapabilmeyi ummaktadır. Ortalığı karıştırmak hobisi denilebilir. Bu sıralarda hedefi okulu birbirine katmaktır. Yaşına göre fazla pahalı giysiler, mücevherler kullanır, dış görünüşe ve maddiyata çok önem verir. Görünümü beğenmediği insanlarla konuşmaz.
İstediğiniz Mevki: Dırdırcı Editörü
Örnek Rp:
[Bu sitedeki diğer karakterimin.]


Yasak ormandan sık sık bu kadar uzaklaşmazdı Sonja, sık ve en az diğeri kadar karanlık ve ürkütücü ormanda ilerlerken diğerlerinin bahsettiği tapınağı düşünüyordu. Pek umudu kalmamıştı tekrar bir şeyler hissedebilmek adına, şu Aedes Tapınağı denilen yerde Tanrı'lara dua etmesi bir işe yarayacaktı sanki. Yinede, içinde bir umut kırıntısı kalmış olmalıydı eskiyi tamamen unutmak için, yoksa buraya kadar gelmezdi. Hogwarts'dan, okulundan uzak kalmaktan nefret ediyordu. Ve oraya bu kadar bağlı olmaktanda.. Yerdeki kuru dal parçalarına takılıp duran uzun elbisesini kaldıran ellerini serbest bırakıp kollarını sıvazladı. Dışarıda, ormanın dışında daha güçlü olan rüzgar birbirlerine kenetlenen ağaç dalları sayesinde bu kadar aşağıya ulaşamıyordu, hafif bir esinti ama dondurucu bir soğuk vardı. Aceleci bir tavırla durup etrafına bakındı, karanlıkta herşeyi seçebilen gözlerine rağmen ağaçlar yüzünden birşey göremiyordu. Mantıklıca gidebileceği yönü bulamazdı ya, öylesine karar verdiği bir yöne doğru yürümeye başladı. Her an tetikteydi, bu civarda yaşayan bir çok kurtadam ve vampirin olduğunu duymuştu. Belkide Sonja'yı bu hayata mahkum eden pislikte buradaydı. Eğer birgün Onunla karşılaşırsa ne yapacağını tam olarak biliyordu. Üzerinden 5 yıl geçmişti fakat olanları hala net bir şekilde hatırlayabiliyordu. Adamın kısık gözlerini, tiksindirici gülümsemesini, kendi çığlıklarını ve bir anlık duyduğu acıyı.. Bayılmış olmalıydı, uyanıp Hogwarts'a dönmeye çalıştığında güneş ışığıyla tüm bedeninin sızladığını, yaşadığı şoku, her berbat ayrıntıyı hatırlıyordu. Kahrolası hiçbirşey hissetmiyordu artık; intikam arzusu ve öfke dışında. Yüz kasları gerilirken kendisini rahatlatmaya çalıştı; bir gün Onunla karşılaşacaktı.

Düşüncelerle beyni uyuşmuş, ağırlaşmış gibi hissediyordu, dalgın yürüyüşüne devam ederken oldukça yakında olduğu anlaşılan hırıltılar duyunca sendeleyip bir dala tutunarak düşmekten kurtuldu. Neydi bu ? Bir vampir ? Kurtadam ? Yada herhangi bir hayvan mı ? İlk ve sonuncu seçenek kulağa daha iyi geliyordu. Heyecanlandığını bile hissettiği yoktu, sesin geldiği yöne ağır ağır yürüdü, sürekli kuru dal parçalarının kırıldığında çıkardığı sesleri duyabiliyordu. Ve o tanıdık, içinde vahşi duygular uyandıran koku.. Kan. Ciğerleri ağır kokunun hakim olduğu havayla dolarken bir kaç saniyeliğine gözlerini kapattı. Kıpkırmızı alt dudağına batan sivri dişlerini hissedebiliyordu. Lanet olsun, zamanı değil. Gözlerini açıp ilerideki çalıları araladı. Yanlızca paramparça olmuş, hiçbir şeye benzemeyen bir hayvan ceseti vardı yerde bir kaç damla kanla. Yanına ilerleyip eğildi ve bir eliyle hayvanı çevirdi. Farkettiği gibi, yerdeki bir kaç damla dışında kanı yoktu bile. Hatta kurumuş, büzüşmüş gibi görünüyordu. Yüzünde hem açlık hemde iğrendiğini belli eden bir ifadeyle ayağa kalktı ve yavaşça yürümeye devam etti. Çevresine bakıp duruyordu bunu yapan şeyi görebilmek için. Bir kaç saniye içinde Onu yanlış yerlerde aradığını anladı. Arkasına dönmüş, bir kez daha leşin çevresini kontrol edip tekrar yoluna döndüğünde kendisine bakan, ilk seferinde ne olduğunu bile çözemediği o şeyle göz göze geldi. Beyninin deli gibi çalışmaya başladığını hissedebiliyordu. Çehresi kan içindeydi, elleri, devasa bir vücudu ve insanın içine işleyen ürpertici bakışları vardı. Sonja yüz ifadesini değiştirmemekte zorlandı. Karşısında, muhtemelen dönüşmeye yaklaşan bir kurtadam dikiliyordu. Bir an için aklına birşey olmamış gibi dönmek ve Tapınağı aramaya devam etmek geçti. Nefesini tuttuğunu yeni farketmişti. Uzun zamandır ilk kez kendisinden başka biriyle karşı karşıyaydı. Ve yine, uzun zamandır gerçekten birşey hissetmediğini farketti. İçinde korku, hüzün karışımı birşeyler filizleniyordu. Ağzını açarken hala 17 yaşındaki bir kızın bedenini taşıdığını farketti. Bu yaratık Sonja'yı dikkate bile almayacak veya paramparça edip bir kenara fırlatacaktı büyük ihtimalle. Ama Ondan doğru düzgün bir cevap alırsa tapınağın yerini sorabilirdi -pek sanmıyordu gerçi. Eskiden endişelendiğinde olduğu gibi alnı kırışırken
" İğrenç. " gibisinden birşeyler mırıldandı ağzının kenarıyla. Kendisini bu kadar savunmasız hissettiği için oturupta yalvarmamak için tek şansıydı. İçinden lanetler okuyordu. " Birisi karnını yeni doyurmuş sanırım, nesin sen ? Yarı vampir - yarı kurtadam mı ? Leşi öylece duruyordu. Yemek için daha kaliteli şeylere mi ihtiyacın var ? "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Amortentia Cécile Derwent
Emekli Cadı
Amortentia Cécile Derwent


Kadın
Ruh hali : Basın Başvuruları Hmbl7
Mesaj Sayısı : 1343
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 13570
Ekspresso Puanı : 24
Kayıt tarihi : 26/08/06

Basın Başvuruları Empty
MesajKonu: Geri: Basın Başvuruları   Basın Başvuruları Icon_minitimePerş. 05 Mart 2009, 18:24

Miranda Jennings; başvurunuz kabul edilmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164/amo
Helena Sofia Derjinov
Gryffindor 7. Sınıf Öğrencisi
Helena Sofia Derjinov


Kadın
Ruh hali : Basın Başvuruları 12jb4
Mesaj Sayısı : 411
Yaş : 31
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11829
Ekspresso Puanı : 1
Kayıt tarihi : 05/12/08

Basın Başvuruları Empty
MesajKonu: Geri: Basın Başvuruları   Basın Başvuruları Icon_minitimeÇarş. 01 Nis. 2009, 17:08

[/color]Ad Soyad: Helena Sofia Derjinov.
Karakter Hakkında Ön Bilgi:Onun kişiliğini anlatmadan önce, değinmemiz gereken ilk nokta kişilik bozukluğudur. Tıp dilinde Borderline hastalığı olarak tanımlanan hastalık, Helena’nın aşırı derecede dengesiz davranmasına yol açar. Etrafındaki kimselere sıkı sıkı bağlanır, tek ve en büyük korkusu onları kaybetmektir. Yalnızlıktan delicesine çekindiği için sürekli olarak etrafını insanlar ile doldurmaya çalışır. Hatta sevmediği kişileri ile bile küçükte olsa bir ilişki içindedir. Çünkü bir gün yalnız kalırsa kapısını çalabileceği sevmediği bile olsa birilerinin olmasını ister. Bu yüzden kendine hayali bir arkadaş edinmiştir. Bir gün herkes giderse bile o elbet orda kalacaktır çünkü. Aslında buna ‘hayali arkadaş’ demek pekte doğru olmaz çünkü kafasında yarattığı bu sürekli etrafında dolanıp duran küçük şey kendi küçüklüğünden başkası değildir. Kendine güveni oldukça düşüktür, her zaman gereksiz olduğunu düşünür. Hayattan bıkkınlık hissi ergenliğinden bu yana devam etmektedir. Helena hayatı tam anlamı siyah ve beyaz olarak görür, bir şey ya da bir kimse onun için ya ‘çok’ kötüdür ya da ‘çok’ iyidir. Hayatında asla ‘fena değil’, ‘belki’, ‘olabilir’ ve benzeri kelimeleri kullanmamıştır. Çünkü ona göre hayat bir ressamın çizdiği tablodan ibarettir ve çok küçükte olsa tabloda kendine yer edinmiş çirkinlik bütün tablonun güzelliğini bozar. Her şey bütün olarak mükemmel olmalıdır.

Çok çabuk delicesine bağlanabildiği gibi, karşıdan gelen küçücük bir hareket ile ona duyduğu büyük sevgi anında nefrete dönüşebilir. Fakat bu nefretin sevgiye dönüşmesi de bir o kadar kolaydır. Söylemiştik Helena tam anlamı ile dengesiz biri. Dengesiz ve karışık. Sadelikten yanadır aslında Fakat her zaman ilgi görmek istediğinden dolayı hiçbir zaman sade davranmaz hareketleri her zaman aşırı abartırılıdır, aslında Helena için söylenecek en doğru şey kendi karakterini yok etmiş ve karşısındakilere göre bir kişiliğe bürünmüştür. Yani öncelikle sizi tanır ve ardından kendini öyle şekillendirir. Her daim yanında olan Elena kendisini güvende hissetmesine neden olur. Elena, Helena’nın bir nevi vicdanıdır.

İstediğiniz Mevki: Gelecek Postası - Editör
Örnek Rp:

“This is the story of my life
These are the lies i have created…” küçük evin salonundan diğer odalara yayılan melodik insanı içine çeken gizemli sesi umursamadan söyleniyordu genç kadın. Henüz güneş kendini göstermeyi yeni bırakmış ve şehri karanlığa gömmeye hazırlanırken her zamanki şeylerdi kafasına takılan.’O’ umursamazken ‘o’na karşı duyduğu büyük aşk. Günün yirmi dört saatini kaplayan bir beyin jimnastiği idi onu düşünmek. “Akla Pakla” asasının hareketleri ile aynı anda ağzından dökülen bu kelimeler mutfak tezgâhının üzerinde biriken pisliği temizledikten sonra eve müzik yayılmasını sağlayan televizyonu kapattı ve ev dünya ile eş zamanlı olarak karanlığa gömüldü.

Bütün gün evde oturduğu ve amaçsızca Muggle programlarını izlediği düşünülürse olması gerektiğinden çok daha fazla yorgundu. Ayakları onu taşımak istemiyormuşçasına parkelerin üzerinde sürünüyorlardı. Genellikle güneş battıktan sonra evin kapıları ardındaki dünyaya merak salmazdı ama bu gün bambaşkaydı. Bu gün; yeni güne merhaba dediğinden beri yaptığı her şey farklıydı aslında. Normalde dalıp gittiği ve ona tatlı gelen su damlacıklarının sesinden rahatsız oluyor; mutfağa her girişinde neredeyse haftalardır görünümünü unuttuğu büyük tozlu saate bakıyordu. Yaşamını sürdürdüğü bu alan bile ona küçücük geliyor mutluluk ve hüsran arası duyguları her adımını engelliyordu. Kendini büyük bir alışveriş merkezinde ne yapacağını planlamamış iki zayıf kızın etrafa bakınıp karar vermeye çalışmasına benzeyen bu durumdan kurtarmaya çabalaması gerekiyordu. Oysa kendini birkaç santim ilerideki koltuğa bırakması bile eziyet gibi geliyordu. Tüm düşüncelerinin arasında kaybolmuş çok insan vardı ama yalnızca “o”nu çekip aldı içlerinden. O. Belki de tanıdığı insanların arasından hakkındaki düşünceleri en yanlış olandı, bu durum ne kadar acı verse de.

Kayıtsızca bedenini üzerine serdiği yumuşak sayılabilecek koltuktan bir dönüş yapıp tozlu saati görüş alanına aldığında kendisine gelmesi kısa sürdü, zaman daha önce hiç bu kadar yavaş geçmemişti ama son bir saat - sadece düşünerek geçirdiği son bir saat- saniyelerden de az gibi geliyordu ona. Yavaş adımlarla kısa bir koridordan geçiyordu şimdi –ne kadar bu koridor ona kilometrelerce sürüyor gibi görünse de- üzerinde birkaç çizgi karakter yapıştırması olan siyah ve geniş gar dolabının kapağını tüm gücüyle kollarına hükmederek yana doğru savurdu. Ne zaman üst üste duran pantolonlarıyla askılara serpiştirilmiş etekleri arasında karar vermeye kalksa pantolonları ön plana çıkardı bu gün de farklı olmadı, gördüğü ilk eflatun t-shirtünü eleyip hemen arkasındaki siyah t-shirte uzandı. Hiçbir zaman ne giyeceğini ya da saçını nasıl yapacağını düşünmezdi bunun nedenini genellikle tembelliğine bağlardı. Hiçbir şeyi tam yapmayan, sıkılgan üşengeç bir genç bayandan daha kötü ne olabilirdi bilmiyordu.

Kendini gecenin kollarına attığında Muggle kentinin sokakları tam anlamı ile boştu. Belli aralıklar ile dikilmiş çoğu yanmayan sokak lambalarının arasından yürürken yüzüne çarpan ayazı umursamıyordu. Tam anlamı ile siyahlara bürünmüş genç kadın gecenin içinden fark edilemeyecek kadar soluktu kızıl saçları dışında. Basıp geçtiği tabanın soğukluğu içine işliyormuşçasına üşüyordu. Cübbesini andıran dizlerine kadar inen ceketine sarılarak adımlarını hızlandırdı. Parka vardığında gözleri aradığı kişiyi bulmuştu “Ah beklettim değil mi? Özür dilerim.” Yeşil gözleri af dilercesine bakıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Amortentia Cécile Derwent
Emekli Cadı
Amortentia Cécile Derwent


Kadın
Ruh hali : Basın Başvuruları Hmbl7
Mesaj Sayısı : 1343
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 13570
Ekspresso Puanı : 24
Kayıt tarihi : 26/08/06

Basın Başvuruları Empty
MesajKonu: Geri: Basın Başvuruları   Basın Başvuruları Icon_minitimeÇarş. 01 Nis. 2009, 17:54

Başvurunuz kabul edilmiştir. İyi rp'ler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164/amo
 
Basın Başvuruları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG Dışı Sayfalar-
Buraya geçin: