|
| Bekleyiş | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Desmond Rousseau
Mesaj Sayısı : 64 Yaş : 31 Kan statüsü : Melez Galleon : 11650 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 12/12/08
| Konu: Bekleyiş Paz 14 Ara. 2008, 03:53 | |
| * Bla bla bla... Tam olarak on iki muggle tarafından fark edildi... bla bla bla... Büyüceşura Toplanıyor... bla bla bla... Figgian suçlu mu masum mu ? bla bla bla... *
Desmond elindeki Gelecek Postası'nı okurken ilerliyordu Yasak Orman'da yavaş ve sessiz adımlarla arkasında hiç bir iz bırakmadan. Süpürgesiyle sarhoş uçan bir büyücünün açık olan ev penceresinden içeriye girip şömineye çarpması ve bayılması hakkında ilgi çekici haberi sırıta sırıta okuyordu. Son günlerde bu tür olayların sıklaşmasından dolayı böyle haberler sık sık yayınlanmaya başlamıştı. * İlerde bu tür haberler için ayrı bir gazete yada dergi çıkarmaları gerekecek. * Sayfayı çevirdiğinde yeni model süpürgeler ile ilgili ilgi çekici bir makale gözüne çarptı. Söz edilen süpürge modelinin eski modelden hiçbir farkının olmadığını, sadece isim ve şeklindeki bir değişiklik için yirmi galleon fazla alındığı söyleniyordu. Desmond içindeki sadist duygulara bir anlık yenik düşüp pis bir kahkaha attı. Daha süpürge alıcıya çıktığı gün onlardan aldığını söyleyip havalanan Slytherin'li çocuğun bu haberi okuduktan sonra ne yapacağını merak ediyordu.
Ejderha çiftliklerinin oraya geldiğinde gazeteyi çoktan okumayı bırakmış elindeki kalemle kenarına köşesine küçük küçük resimler çizmeye başlamıştı. Yorulduğunu fark ettiğinde gördüğü ilk büyük ağacın altına yayıldı. Çantasını başının altına larak yastık niyetine kullanırken dizlerini kendisine doğru çekerek resim çizerken gazetenin yırtılmasını veya delinmesini sağladı. Kolye şeklinde boynuna astığı küçük demir saatini çıkarp baktı. * Erken gelmişim sanırım, daha yarım saat varmış. * Yavaş bir ezgiyi ağzıyla mırıldanırken zaman geçirmek için gazetedeki büyük harfleri daireler altına alarak bir çeşit şifre oluşturuyordu. " ... E - R - İ - S - İ - N - D - E - ... ops! galiba yanlış yazdım. " | |
| | | Adalyn Rousseau
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 96 Yaş : 29 Kan statüsü : Melez Galleon : 11650 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 12/12/08
| Konu: Geri: Bekleyiş Ptsi 15 Ara. 2008, 21:27 | |
| "Ama ama ben... Sadece daha güzel olabileceğini ve-" "Yeter. Bayan Rousseau, madem okulumuzun güzelliğiyle bu kadar ilgilisiniz, ilginizi bir hafta boyunca temizliğe yöneltin. Yarın ilk işiniz Hademe Odası'na uğrayıp, hayal gücünüzü boşaltmak olacak."
*Of! Yaşlı bunak. Ne sanıyor bu kadın kendini!?* İçinden saydığı binbir yakışıksız sıfat aklından geçerken, yaşlı cadının odasınan ayrıldı. Ne var yani? Alt tarafı derslerin olmadığı bir sabahı, avlunun duvarlarına resimler çizmek için geçirmek istemişti. Kadının berbat yorumlarına karşın gayet de güzel olmuştu işte. O bembeyaz hastane duvarını andıran duvarların önünden geçmek her gün daha da sıkıcı bir hale getiriyordu Hogwarts yaşamını. Oysa onlara biraz renk, biraz sanat katmak; kime ne zarar verirdi? "Ama hayır, illa kuralına uygun ve sıkıcı olmalı, eğlence mi? Lütfen uzak dursun bu şatodan. Pff..." Somurtarak dışarı çıktı ve yavaş adımlarla ikiziyle buluşacağı yere doğru ilerlemeye başladı. Çocuğu boş yere bekletmişti ama cezaya kalacağını hiç ummuyordu hatta ufak bir 'tebrik' bile bekliyordu. Dün yağan yağmurun etkisiyle ıslanmış çimenlere her bastığında çıkan hışırtı, çimenlerin pek budanmadığı kısımlara geldikçe daha da artarak birkaç metre ilerisinde yatan çocuğun fark edebileceği bir ölçüye geldi. Altında yattığı ağacın gölgesi, genç cadının da üzerini örtecek yakınlığa ulaşınca, eğilerek ikizi gibi çimenlerin üzerine oturdu ve sırtını ağacın dev gövdesine yaslandı. Çocuğun elindeki gazetede yazan haberlere göz gezdirerek bir yandan da konuşmaya başladı.
"Amort teyzemizin bana verdiği yetkiyle bir haftalık nacizane hademeniz ilan edildim." dedi bıkkınlıkla. | |
| | | Desmond Rousseau
Mesaj Sayısı : 64 Yaş : 31 Kan statüsü : Melez Galleon : 11650 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 12/12/08
| Konu: Geri: Bekleyiş Salı 16 Ara. 2008, 13:08 | |
| * Bu gazeteleri niye bu kadar kısa yapıyorlar ki. Resimleri hareketlendirmesini biliyorlar ama birkaç paragraf fazla yazamıyorlar. Tanrım... * Desmond yazmaya çalıştığı şifrenin yarım kalmasına bozulmuştu. Gazetedeki tüm kullanabileceği harfleri kullanmıştı ve yavaş yavaş sıkılmaya başlamıştı. Demir, bazı yerlerinde nasıl oluştuğuyla ilgili dinlediği bir sürü çizik olan saatine tekrar bir göz atınca, sadece on dakika geçmiş olduğunu gördü. Yorgun olduğundan hiç ayağa kalkıp dolaşası gelmiyordu, zaten bu aralar uyuşukluğu üzerindeydi. Yatalak pozisyonunu hiç bozamadan elini başını arkasına attı. Çantasını açarak içinden kırmızı mı kırmızı, sulu mu sulu bir elma çıkardı ve büyük bir ısırık aldı. Ne zaman acıkacağını kestiremediğinden her sabah kahvaltıda veya öyle ziyafetinde çantasına birşeyler tıkıştırıyordu. Bunlar genellike elma, üzüm, poğaça gibi hafif atıştırmalık şeyler olsa da bağzen çantasına tavuk butu doldurduğu oluyordu, tavuk eti sevmemesine rağmen.
Saatine bir kez daha baktığında yarım saatin dolduğunu gördü. Yattğı yerden başını bir sağa, bir sola çevirerek etrafına baktı, ardından aynı işlemi başını öne ve arkasına yatırarak yaptı. Görünürde kimse yoktu. * Geç kalacak, bu sefer geç kalacak. *
Beklemekten sıkılmıştı ve Adalyn yarım saat geç kalmıştı. Normalde birinin on dakika yada yarım saat gecikmesi normal karşılanırdı fakat Adalyn için değil. Yolda da başına bir şey gelemezdi, en azından Hogwarts sınırları içerisinde. En son bu kadar geç kaldığında birinci sınıftaydı ve daha hangi yoldan nereye gidildiğini bilmiyordu. Elmasından son ısırığını alıp elmayı tuttuğu elinin olduğu tarafa fırlattı onu. Elmanın birşeye çarpışını, büyük ihtimalle bir ağaca, duyduğunda dönüp bakmadan gazeteyi açıp resimlere bakınmaya başladı. Zaten görmüştü onları fakat dikkatli baktığında daha ilginç şeyler göreiliyordu resimlerde. Örneğin geçen sene bir mahkümun fotoğrafının arkasında platform tahta bacaklar ile yürüyen komik bir palyaço görmüştü. Mahkümun bir panayırda yakalanıp basının fotoğrafı hemen orda çekmesi yüzünden herkes sadece mahkümun yüzüne bakmış, arka planı ise ' panayır işte ' diye yorumlayıp bakmadan geçiştirmişti.
Duyduğu yaprak hışırtıları üzerine gazeteyi incelediği sayfayı kaybetmeyecek şekilde kapatıp etrafına bakındı. " Yaşlandık yahu seni beklemekten.. " Adalyn sonunda gelmişti ve yüzünde hiç te mutlu birinin ifadesini taşımıyordu. Anlaşılan geç kalması için iyi bir sebebi vardı ve bu sebep moralini bozmaya yetmişti. Fakat aynı zamanda Desmond'un moralini yükselteceğini ancak o konuştuktan sonra anladı. Sırıtışını belli etmemeye çalışarak kaldığı sayfayı açtı ve resimleri incelemeye devam etti. " Ona, sana kızacak bir sebep verdin değil mi ? Yine.. Görünüşe göre bu sefer ceza da vermiş. " | |
| | | Adalyn Rousseau
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 96 Yaş : 29 Kan statüsü : Melez Galleon : 11650 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 12/12/08
| Konu: Geri: Bekleyiş Çarş. 17 Ara. 2008, 18:02 | |
| "Yani aslında... Bence değil ama... Pff sadece avluyu renklendirmek istedim diye bu kadar tantana yapması da gerekmezdi." Aradan geçen zamanla beraber önceki öfkesi dinmiş, tepkisi de durgunlaşmıştı. Mantıklı düşününce kural denilen, ağızlarından düşürmedikleri favori laflarına aykırı bir durumdu ve başına bir şey gelmesi normaldi. Zaten Adalyn de melek sayılmazdı. Her gün müdirelerinin karşısına yeni bir sorunla çıkan bir kızdı. Yine de Adalyn kendisini hiç suçlu görmüyordu, hepsi onun için sadece eğlenceden ibaretti. Ama bu seferki eğlencesini epey pahalıya ödeyecekti. Tam bir hafta, dolu dolu yedi gün boyunca sosyal hayatı tamamen temizlik malzemelerinden ve süpürgelerinden ibaret olacaktı. Ah tabi bir de şu tuhaf hademeleri... Eğri büğrü duruşu, yamuk ağzı ve aptal sakarlığıyla normalde rastlayacağınız türden biri değildi kesinlikle.
Adalyn kafasında bu cezadan kaçabilmenin ya da hafifletebilmenin yollarını düşünmeye çalışırken, mavi gözlerinin bir an için kardeşine kaymasıyla zihnindeki tüm düşünceler yok oldu. Yerini alanların yönetiminde, kızın küçük elleri üzerine sabahki macerasından anı olarak kalan mavi ve mor boya bulaşmış çantasına gitti. Hızlıca karıştırdı ve birkaç defterin arkasında duran bez parçasını aldı. Tabi ya, nasıl da unutabilmişti? Hem de tüm bir gününü harcayıp zar zor elde edebildikten sonra... Beyazdı ve özenli bir şekilde sarılmıştı. Adalyn avcunun içinde tuttuğu bez parçasını Desmond'un ilgisini çekebilmek için suratına doğru tuttu.
"Ah neler yaşadığımı hayal bile edemezsin. Belki de edersin. Ay neyse. Önce ormanın yakınlarında dolaştım biraz, ama tabi o uzaklıktan pek bir şey elde edemedim. Sonra ormanın içlerine ilerledim biraz. O sırada da tam ihtiyacım olan şey, bir atadam çıktı ve söylendiği gibi bir dişi. Önce saklanmayı planlıyordum ama-" Kızın yine gevezeliği tutmuş, ikizinin hemen sonuca varmasını istediğini unutarak saniye saniye yaptıklarını anlatmaya koyulmuştu. O kadar dalmıştı ki Desmond'un değişen yüz ifadesi bile dikkatini çekmemişti. Bu kadar lafın arasında asıl yere varması gerektiğini, elini kızın dudaklarına götürerek belli eden genç büyücüye ufak bir bakış atan Adalyn; tekrar konuşmaya başladı. "Bence çok heyecanlıydı ama neyse tamam. Eh işte sonunda onu kuyruğundan birkaç kıl vermesi için ikna edebildim. Al işte tam tarifteki gibi 'dört adet dişi atadam kuyruğu kılı'" | |
| | | Desmond Rousseau
Mesaj Sayısı : 64 Yaş : 31 Kan statüsü : Melez Galleon : 11650 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 12/12/08
| Konu: Geri: Bekleyiş Çarş. 17 Ara. 2008, 20:45 | |
| " Aslında fena olmazdı... ' Fakat ' iyi malzeme vermişsin. " Desmond avlunun renkli ve neşeli halini gözünün önüne getirdi. Gryffindor'lu çocukların alayları, Ravenclaw'lıların " şöyle olsa daha iyi olurdu, bence böyle yapmalıydılar " gibi görüşlerini dile getirişlerini, Slytherin'lilerin ise iğrenerek bakışlarını gözünün önüne getiriyordu. Hufflepuff'tan kimsenin bir sorun çıkaracağını düşünmüyordu. Hatta Adalyn'i bu güzel fikri yüzünden Desmond başta olmak üzere tebrik edebilecekler bile vardı. Veya bazılarının bunun, onun dikkat çekme çabalarından biri olduğunu söyleyenler de olacaktı. Muhtemelen şu kumral uzun boylu Slytherin li çocuk olurdu bu. Desmond adını bilmiyordu fakat her bir şeyi yanlış anlayan biri olduğunu öğrenmesi çok sürmemişti.
" Böğğk! At Adam kokusu. Bunun dişi olduğundan emin misin ? Normal bir attan daha da kötü kokuyor bu ! " Desmond yüzündeki mendilden gelen koku üzerine nerdeyse bayılacak oldu. Sersemletici at adam kokusu.. Hem de arka kısmı... Genelde at gibi kokarlardı fakat bu sefer hassas kesimin kokusunu alınca, Desmond herşeyin göründüğü gibi kokmadığını görmüş, daha doğrusu koklamış oldu. " Bunu zorla koparmadığına inanmakta güçlük çekiyorum, o denli gururlu bir yaratıktan rızasıyla kuyruk telini almak... Henteresan ama uğraştırmıyo... " Desmond şaşkın bir şekilde başladığı cümlesini gülerek tamamlamıştı. Gerçekten de bu harika olmuştu. Artı tüm malezemeleri toplamışlardı ve işe koyulma vakti gelmişti.
Korkutucu bir ses ile Desmond yerinden hopladı ve başını hızlıca sesin geldiği yöne doğru çevirdi. Ejderhaların ordan geliyordu. " Acaba, bu sefer, ne oluyor ? "Desmond belki bilmediği bir şey biliyordur die Adalyn'e baktı fakat o da onun kadar şaşkın gözüküyordu. " Bakalım mı ? " | |
| | | | Bekleyiş | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |