Angélique Killingsworth Exuo Vexillum Bestia Ortağı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 439 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11746 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 14/12/08
| Konu: ~Angélique Killingsworth Paz 14 Ara. 2008, 17:39 | |
| İsim: Angélique Killingsworth Cinsiyet: Cadı Sihirsel Soy: Safkan
~Fiziksel betimleme:
Uzun ve yüzüne dağılan siyah- kızıl karışımı saçları vardır. Hafif dalgalı ve ince tellidir.Gür bir görüntü verir. Gözleri koyukahverengi tonlarında, yüzüne oranla biraz büyüktür. 1.74 boylarında uzun ve zayıf görünümlüdür.
~Kişiliği:
Soyut zekaya daha ağırlık verir. Prensipleri olan bir fransızdır. Söylediklerinin her zaman arkasında her zaman dediğim dedik bir kişiliğe sahiptir.Onun için sahip olmak yetmez her zaman daha fazlasını ve daha iyisini ister.. Herşeyin,herkesin mükemmel olmasını ister. Ama çevresinde tek mükemmel asil fransız soyudur ona göre. Angelique ismini daha çok kullanır. Bu isim melek anlamındadır. Ama kendisi asla iyilik meraklısı değildir. Aksine sevgi kelebeği konumundan nefret eder. Ona göre her insanin içinde az da olsa kötülük vardır ve kimse doğal davranmaz. Hayalleri ve hedefi pek yoktur. Ona göre hayal ve hedeflere sahip olmak bir beklenti oluşturur ve bu da önüne çıkan fırsatları iyi değerlendirmeyi engeller. Angelique sadece fırsatlarını iyi değerlendirmek ister. Gerektiğinde ukala ve bencil olabilir. Ama bu ona ailesinden kalma bir özelliktir. Safkandır. Soyuna çok önem verir. İkinci ismi olan Victorina zafer anlamındadır. Bunun doğrultusunda hareket eder. Ya en iyisi yani zafer ya da hiç biri düşüncesini benimser. Haksızlığa katlanamaz. Eşitlikçi kuramını uygular. Adetli yanlısıdır. Herkese hakettiği değerin verilmesini ister.
~Ailesi ve yaşamı:
Fransız soyundan gelen asil bir ailesi vardır. Kökleri eskiye ve saray soyuna dayanır. Annesiyle her zaman iyi anlaşan angelique babası ile olan ilişkilerinde sorun yaşamaktadır. Büyük babası ve angelique babasının hiç bir zaman kendilerine uygun olduğunu düşünmezler. Ona göre babası iyi huylu, her ortama bürünebilen, kendi özelliklerini dışa vurmaktan yoksun biridir. Annesinin sonsuz aşkı bu fikirlerini belirtmesine engel olmuştur. Büyük bir malikaneleri ve bu büyüklükle ters orantılı mutlulukları vardır. Herşey göründüğü gibi değildir Killingsworth malikanesinde. Sessizlik,kasvet,loş bir ortamdır... Angelique annesinin yakın arkadaşı olan Valentina ile vakit geçirmektedir ve tek dostu olarak onu görmektedir.
~Basit RP örneği: Az önce aldığı içkisini yudumlarken partide yalnız olmaktan sıkılmadığını hissediyordu. Birbirleriyle ilgilenen sıkıcı kalabalıktan uzakta, kendi halinde doğum günü kızının çevresinin boşalmasını bekliyordu. Uzun bir aradan sonra katıldığı parti beklediğinden daha farklı geçiyordu. Normalde insanların karakterlerini merak etmese de bugün çoğu kişiyi yakından inceleme fırsatını bulmuştu. Gruptaki kızların hepsi de havalı ve dikkat çekiciydi. Okulda onları fark etmemesine şaşırmıştı aslında. Özellikle Wendy beklediği gibi dikkat çekiciydi. Erkeklerle ilgilenmeyerek gözünü diğer kızlara çevirdi. Adının Lilian olduğunu hatırladığı kız da fena görünmüyordu. *Etraflarının kalabalık olmasına şaşmamalı.* Düşüncesi nedeniyle yüzüne yayılan gülümsemeyi engelleyemeyerek kızı incelemeyi sürdürdü. Gerçekten şık ve güzel giyinmişti. Aynı anda başkalarıyla ilgilenmeye başlayan Vitt genç polisin elinde tuttuğu silahı görünce merakla ona bakmaya başlamıştı. Bir partide karşılaşılacak manzaralardan biri olmadığı kesindi. Telefonu çalmasa parti bitene kadar davetlilerle ilgilenebilirdi ama çantasının içindeki telefonun titrediğini hissederek içkisini masaya bıraktı. Ablasından mesaj aldığına şaşmamalıydı. Partiye gitmeye karar vermesindeki önemli nedenlerden biri anne ve babasının sabahki kavgalarıydı. Geçen ay ayrılmaya karar verip vazgeçmişlerdi. Birbirlerine bağırıp çağırıyor, sonra hiçbir şey olmamış gibi özür diliyorlardı. Ama Vitt de Hannah da onların artık birbirlerini sevmediklerini fark edecek kadar büyümüşlerdi. Ablasının mesajında da bu kavgaya değinilmiştiı. Annesi Rusya’ya döneceğini söyleyerek bavulunu hazırlayıp, evden ayrılmıştı. Önceki senelerde de Rusya’ya döneceğini söyleyen annesinin eve geri geleceğine emindi Vittoria. Ama ablası biletleri aldığını gördüğüne yemin ediyordu. Telefonunu çantasına koyarken zihninde dizilen sorulara cevap aramaya başlamıştı. Gerçekten Lachiné evi terk etmeye karar mı vermişti? Yoksa sadece eskisi gibi babasını tehdit mi ediyordu? Annesinin rol yeteneğinden hiçbir zaman kuşku duymamış olan genç kız ikinci şıkkı tercih etti. Ablasının boş kuruntularla yanıldığını düşünüyordu. Önceki gibi kızlarının yanına dönmeye karar verecekti Lachiné. Ama ayrılsalar, kavgaları son bulsa kardeşler de rahatlardı. Ailenin kurduğu baskıyla büyümüştü Mstis ve ablası. Psikolojisi bozulan küçük kardeş olmasına karşın Hannah da olaylardan etkilendiğini belli edercesine arada sırada odasına kapanıp ağlardı. Vitt psikologa götürüldüğünde buna karşı çıkmış, kardeşinin evde kalmasından yana olduğunu söylemişti. Onu dinleyen olmamıştı, ne de olsa daha küçüktü. (!)
Kendi sorunlarıyla boğuşurken rahatsız edilmekten nefret ederdi. Birisinin kendine çarptığını hissettiğinde de içinde beliren ani bir öfke duygusuyla sıçradı. İçkisi üzerine dökülmüştü. Kıyafetin kendisine ait olmaması da öfkesini büyütmüştü. Faith ona ne diyecekti şimdi? ‘Be-Ben özür dilerim Vittoria!’ Adının yanlış telaffuz edilmesine aldırmayarak çocuğa baktı. Pek de üzülmüş gibi görünmüyordu. Vitt cevap vermek için ağzını açacakken çocuğun fırlamasıyla birlikte elindeki kadehi sinirle masaya koydu. İçinden lanetler yağdırırken az sonra bahçeden gelen seslerle birlikte siniri yatışmış sayılırdı. Meraklı davetlilerin peşinden bahçeye doğru ilerlerken kaşları hafifçe çatılmıştı. Elindeki peçeteyle siyah elbisesinin üstündeki kırmızı lekeyi çıkarmaya uğraşıyordu ama leke sanki çıkmaya niyeti yokmuş gibi işlemişti elbiseye. Bahçeye çıktığında gördüğü manzaradan pek etkilenmemişti aslında. Baygın bir kızın başına toplanan kalabalığın arasından güçlükle sıyrılıp ön tarafa geçebilmişti. ”Kusura bakma çarpmak istememiştim. Ben Christian.” ‘Önemi yok. ‘ Başını iki yana sallarken hafifçe gülümsemeyi başarmıştı. Clayton… Bu adın aklından çıkacağını sanmıyordu. Karşılaşmaları pek de iyi bir şekilde olmamıştı. Kuzenine elbisenin başına gelenleri açıklayabileceğini umuyordu. Evde bir tuvalet olması gerektiğini düşünerek bahçeden ayrılıp içeri girdi. Ev sahibine tuvaletin yerini sormaya gerek görmemişti, zira koridorda birkaç kere tur attıktan sonra yerini bulabilmişti. Aynada elbisenin haline baktıktan sonra ne kadar umursamaz bir kişiliği Faith’in emeklerini bir gecede mahvetmesiyle içinde pişmanlık duygusu oluştuğunu kimseden saklayamazdı. Elini musluktan akan suyla ıslattıktan sonra elbisenin lekelenen tarafını sildi. Elbiseyi kuru temizlikçiye götürme fikri gözünü korkutmuştu. * Boşver Vitt, ablan Faith’i sakinleştirir. * Pek rahatlatıcı bir fikir olmasa da kendini ikna edebilmişti. Tuvaletten ayrıldıktan sonra olayın nasıl sonuçlandığını görmek amacıyla bahçeye çıkmayı düşündü. Daha sonra içeride beklemenin uygun olacağına karar verip duvara yaslanırken gözlerini bahçe kapısından ayırmamıştı. İnsanların da kendisinin yaşadığı sorunlara benzer şeylerle boğuştuğuna inanası gelmiyordu. Ama hayat dört dörtlük değildi herhalde? | |
|
Elizabéth Adrianna Malfoy Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1443 Yaş : 36 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12567 Ekspresso Puanı : 41 Kayıt tarihi : 15/02/08
| Konu: Geri: ~Angélique Killingsworth Paz 14 Ara. 2008, 18:18 | |
| | |
|