Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 ~ Gölün karşısındaki kayalıklar ~

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Angélique Killingsworth
Exuo Vexillum Bestia Ortağı
Angélique Killingsworth


Kadın
Ruh hali : ~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 439
Yaş : 31
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11748
Ekspresso Puanı : 5
Kayıt tarihi : 14/12/08

~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Empty
MesajKonu: ~ Gölün karşısındaki kayalıklar ~   ~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Icon_minitimeCuma 26 Ara. 2008, 21:21

Hava güzeldi. Ne çok soğuk ne çok sıcak. Ilık bir rüzgar esintisi insanın içini okşuyor,rüzgarla geriye savrulan saçlar yerini hoş bir hisse bırakıyordu. Güneş ısıtmıyordu ama parlaktı. Bu parlaklığını temiz gölün duru suyuna borçluydu. Çünkü güneş ışınları gölden yansıyıp tüm parlaklığıyla çevreye yayılıyordu. Bu ışıltı zaten beyaz olan Angelique nin tenini daha da solgun gösteriyordu.

Rüzgarın esintisiyle gölün üzerinde daireler oluşuyor ve örümcek ağı görünümü veriyordu. Göle doğru savrulan kuşlar mevsimi olmamasına rağmen adeta bahar gününü yaşıyorlarmış gibi kanatlarını parlatarak uçuyorlardı. Çalıların tahrip olmuş bölümleri kendilerini yenilemek istermişcesine göz önündeydi. Ve kötü bir görünüm kazandırmıştı çevreye.

Angelique'nin buraya ikinci gelişiydi. İlk gelişinde hava bu gün olduğu gibi sessiz değildi ve pek keyif çıkartamamıştı. Oysa bu gün tam tersine etrafı daha iyi inceleme fırsatı bulmuş tam olarak keyfini sürüyordu. Yine yanlız gelmişti. Valentina ya da Adreane teklif etse onu kırmazlardı ama bu gün böyle olmasını istemişti. Hogwarts'a başladığından bu yana bir süre geçmiş ve belirli bir düzeni vardı artık.

Gölün sağ üst tarafına doğru ilerlerken etrafta ayaklarının altında ezilen kuru otun çıkardığı sesden başka bir ses yok gibiydi. İleride asırlardır buradamış hissi veren büyük meşe ağacı dikkatini çekti. Onca fırtınaya rağmen bir zarar görmemiş gibiydi. Ve içinden ister istemez ' keşke bende onun kadar güçlü olabilsem' diye geçirdi. Belli bir süredir yürüyordu ve artık yorulmuştu. Küçük kaya parçalarının bulunduğu bölgeye elleri cebinde bir biçimde ilerledi. Asil bir hareketle kayanın üzerine oturdu. Önüne gelen saçlarını eliyle geriye doğru ittirdi ve çoğunlukla yüzünde yerleşik olan o düşünceli ifadesini takındı. Rüzgarın uğultusu, gölün serinliği ve meşenin rüzgara karşı savunmasını yansıtan sesten başka bir şey duyulmuyordu.



En son Angélique Killingsworth tarafından Cuma 26 Ara. 2008, 21:51 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Pavel Oleksiy Bazarov

Pavel Oleksiy Bazarov


Erkek
Ruh hali : ~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Dansrr6
Mesaj Sayısı : 281
Yaş : 34
Kan statüsü : Hem PureBlood Hem de A Rh +
Galleon : 11662
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 07/12/08

~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Empty
MesajKonu: Geri: ~ Gölün karşısındaki kayalıklar ~   ~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Icon_minitimeCuma 26 Ara. 2008, 21:41

Oleksiy düşüncelerini Sihir Tarihinden kurtarıp kendini göl kenarına attığında, günlerdir yağan yağmurun dinmiş olduğunu farketti. Güneş zorlu bir zaferi kazanmışcasına bulutların arasından gülümsüyordu etrafa. Buruk bir gülümsemeyle, etrafa ışıklarını saçıyordu. Ancak ısıtmıyordu. Oleksiy hep sahte arkadaşlarına benzetirdi kış güneşini. Seni aydınlatırlar ama ısıtmazlar... derdi hep.

Temiz havayı ciğerlerine çekip gölün kenarından yürümeye koyuldu. Çoğu öğrenci ya Ortak Salon'larında ya da derslerindeydiler. Ödevlerini iyice aksatmıştı. Ophelia'nın ne dediğinide araştırmış ve en sonunda o Norveçce cümlenin ne anlama geldiğini öğrenmişti. Ancak bunu kendine bile söylemeye korkuyordu çoğu zaman. Ophelia'yla tanıştıkları kıyıdan sessizce ilerledi Oleksiy. Etrafına bakındı. Yaşlı ağaçlar güneşle beraber rüzgarda ahenkle dans ediyorlardı. Çıkardıkları fısıltı sanki herkese bir şeyler anlatmak içinmiş gibi geldi bir an için Oleksiy'e. Gaby'le tanıştığı o gece korudaki fısıltılar gelmişti aklına, cüppesinin içinde asasını sıkıca kavradı, sonrada gülümsedi kendi kendine...

Kafasını kaldırıp etrafına baktığında büyük meşe ağacının dibindeki kayalarda oturan bir Slytherin gördü. Kız düşünceli görünüyordu. Zaten genelde dertli insanlar buralara gelip zaman geçirirlerdi. Sadece oradan geçiyormuş gibi yapmak biraz abes kaçabilirdi. Yavaş yavaş otların çıkardığı çıtırtılar eşliğinde kıza doğru yaklaştı. Kız belli ki derin derin bir şeyler düşünüyordu. En azından selam vermek için biraz duraksayıp,
Merhaba! dedi canlı bir sesle. Sesinin etkisiyle gölün üzerine konmuş kuşlar havalandı ve havada geniş daireler çizerek göl üzerinde artık Oleksiy'nin gereksiz merhabasının sonuçlarını duyamayacakları bir yere kondular...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Angélique Killingsworth
Exuo Vexillum Bestia Ortağı
Angélique Killingsworth


Kadın
Ruh hali : ~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 439
Yaş : 31
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11748
Ekspresso Puanı : 5
Kayıt tarihi : 14/12/08

~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Empty
MesajKonu: Geri: ~ Gölün karşısındaki kayalıklar ~   ~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Icon_minitimePaz 28 Ara. 2008, 17:55

Bir süredir sadece karşısındaki boşluğa baktığının farkında değildi. Onu etkileyen manzaranın güzelliği değil düşüncelerinin karmaşıklığıydı. Umursamazca omuz silkti ve ellerini birbirine kenetleyip temiz havayı içine çekti. Daha ne kadar süre burada kalacağından emin değildi. Güzel bir yer olduğu kesindi ama göl manzarı ve onun yakınındaki meşe ağacı fazla abesti. Bu manzarayla çok karşılaşmıştı. Yinede buranın farklı bir çekiciliği vardı. Ve tahminen buradan başka yanlız kaldığı bir yer olmamasıydı. Bunları düşünürken yakınından gelen sesle biraz şaşırdı. oturduğu için sesin geldiği yöne doğru başını kaldırdı. Uzun boylu olduğu için ona bakarken gözleri kıstı. Güneş son derece parlaktı. Analizini bıraktıktan sonra gülümseyere hafif titrek bir sesle karşılık verdi.

'' Merhaba''

Bu ravenclawlı 4.sınıf öğrencisiydi. Onu ortak derslerden tanıyordu. Ve bir kaç kerede büyük salonda karşılaşmışlardı. Hakkında kötü düşünmüyordu. Hatta özgün bir kişiliğe sahip olduğunu düşüyordu. Gördüğü çoğu kişinin aksine. Yine ona doğru bakıp tekdüze bir sesle :
'' Oturmak istermisin? '' dedi. Ve yerinden biraz sağa doğru kayarak:
'' Hava diğer günlere kıyasla güzel. Ve burasıda öyle.'' diye ekledi.

Sanki yüzyıllardır hiç bir insana rastlamamış ve konuşma istediği bastırmış gibi konuşuyordu. kendini geveze hissetti bir an. Ellerini yine birbirine kenetledi. Her zaman rahat olmak isterdi. Rüzgar hız kazanmıştı. Gölde oluşan dairelerin büyüklüğü giderek artıyordu. Kuru yapraklar hışım bir ses çıkarak etrafta havalanıyordu. Kuşlar ise kayıtsızca uçuyordu gökyüzünde. Olabildiğine rahat. Angelique da rahatına düşkün bir insandı. Soyunun tam tersi olarak yani. Geldiği yerde Fransızlar zarefet tutkunuydu ve bunun için rahatl
ığını hiçe sayardı. Bu özelliği onlardan ayırıyordu Angelique 'i.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Pavel Oleksiy Bazarov

Pavel Oleksiy Bazarov


Erkek
Ruh hali : ~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Dansrr6
Mesaj Sayısı : 281
Yaş : 34
Kan statüsü : Hem PureBlood Hem de A Rh +
Galleon : 11662
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 07/12/08

~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Empty
MesajKonu: Geri: ~ Gölün karşısındaki kayalıklar ~   ~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Icon_minitimePtsi 29 Ara. 2008, 16:58

' Oturmak istermisin?'
'Hava diğer günlere kıyasla güzel. Ve burası da öyle.'


Oleksiy kızın nezaketine şaşırmıştı. Genelde Slytherinliler ya kaba bir el hareketi yaparlar ya da 'Defol' diye bağırırlardı. Ancak bu kendi döneminden tanıdığı kız - adını söylemeye dili bile dönmüyordu - ona yakın davranmıştı. Gülümseyip ;

' Teşekkürler , evet gerçekten biraz Güneş'i görmeye ihtiyacım vardı. O yüzden buradayım zaten. ' dedi kızın boşalttığı kayanın üstüne oturarak. Gözlerini karşı kıyılara diktiğinde bir kaç kuşun denize 10-20 metreden süzülerek göle dalmasını izledi. Hava sanki büyük bir savaştan galip çıkmış, her yere zaferini göstermek için bu güzel manzaraları oluşturuyordu. Oleksiy bir şey unuttuğunu farkedip aniden kıza dönerek ;

' Ben Oleksiy. Seninle aynı dönemdeyiz sanırım. ' dedi. Kızı incelemeye koyuldu sonrasında, asaletli birine benziyordu. Asil ve narin bir kişiliği olduğunu düşündürten giyimi ve postürü Oleksiy'nin ona saygı duymasına yetmişti. Sanki şatosundan kaçıp buraya gelmiş yabancı bir prenses izlenimi uyandırıyordu onda. Kıza gülümseyip tekrar dikkatini çevresine verdi. Bu güzel havayı diğer insanların kaçırıp ortak salonlarına kapanıp ders çalışmalarını ahmaklık olarak görüyordu. Temiz havayı ciğerlerine doldurup, arkasına ellerini kayaya koyarak yaslandı. Güneşin pırıltısı savaştan kalma bulutların arasından sırıttığında göl yüzeyinde parıldıyordu. İçi huzur doluydu bugün ve hiç bir şeyin moralini bozamayacağını düşündü buna kendisi bile inanmadığı halde...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Angélique Killingsworth
Exuo Vexillum Bestia Ortağı
Angélique Killingsworth


Kadın
Ruh hali : ~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 439
Yaş : 31
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11748
Ekspresso Puanı : 5
Kayıt tarihi : 14/12/08

~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Empty
MesajKonu: Geri: ~ Gölün karşısındaki kayalıklar ~   ~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Icon_minitimeSalı 30 Ara. 2008, 20:50

' Teşekkürler , evet gerçekten biraz Güneş'i görmeye ihtiyacım vardı. O yüzden buradayım zaten. '

Vitt karşısındaki ravenlcawlı konuşurken derinlemesine gözlerine bakıyordu. hep bu şekilde davranırdı. ona göre bu davranış saygı göstermekti. Ve karşısındaki ona zarar vermedikten ve doğal olduktan sonra saygıyı kesinlikle hakederdi. Cümlesini bitirdikten sonra belli belirsiz gülümsedi. Aklın yolu bir diye geçirdi içinden. Yanında bıraktığı boşluğa oturmuştu. Ve oda aynı vitt gibi karşıdaki kuşları gözlüyor gibiydi. ve sessizliği bozarak

' Ben Oleksiy. Seninle aynı dönemdeyiz sanırım. ' demişti. Vitt birden onu nerden tanımış olabileceğini hatırladı. Sör William amacısın bir akrabasıyle aynı isimdeydiler. Ve Vitt o akrasının tavrına hayrandı. valentina ile ne dalga geçmişti bu konuda . Bir an bunları düşünerek hafifçe gülümsedi. Gülümsediğinde sağ yanağının üzerinde fersiz bir gamze belirdi. Daha fazla sessiz kalmadan kendini tanıtmanın iyi olacağını düşündü. Yoksa fazla sessiz görünecekti.

Oleksiy kendini tanıttıktan sonra zarif bir şekilde başıyla tekrar selamladı onu. Bu memnun olduğu anlamındaydı. Ve fiadesiz ses tonu ile konuşmaya başladı.

'' Bende Angélique. Fazla uzun evet bu yüzden Vitt diyebilirsin. Genelde bu kısaltmayı kullanırım.''
dedi hafifçe gülümseyerek. Konşurken tane tane ve anlaşılır olmasına dikkat ediyordu. Ve söylediği her kelime aynı tondaydı.

'' Aynı dönemde olmalıyız. Ortak derslerin birinde görmüştüm sanki seni.''
diye ekledi. Son cümlesindeki belirsizliği açıkca belirtmişti. Rüzgar aynı yönünde eserken güneşte sanki onunla yarışıyormuş gibiydi. Gölün serinliği daha çok hissediliyordu sanki.

Arkada biraz uzakta hufflepuff öğrencileri olduğu anlaşılan bir grubun kahkaha sesleri geliyordu. Arazinin boş olması seslerin yankısını onlara kadar ulaştırmıştı. Gözlerini devirip arkaya bir bakış attıktan sonra :

'' Sadece adaletli olduklarını duymuştum ''
dedi. Bu kadar yüksek sesli gülmelerinin saçma olduğunu belirtircesine. Yinede karışmak istemezdi Vitt ama düşüncesini belirtmişti bir kere zamanı geri almanın yolu yoktu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Pavel Oleksiy Bazarov

Pavel Oleksiy Bazarov


Erkek
Ruh hali : ~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Dansrr6
Mesaj Sayısı : 281
Yaş : 34
Kan statüsü : Hem PureBlood Hem de A Rh +
Galleon : 11662
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 07/12/08

~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Empty
MesajKonu: Geri: ~ Gölün karşısındaki kayalıklar ~   ~ Gölün karşısındaki kayalıklar  ~ Icon_minitimePaz 04 Ocak 2009, 15:31

Huzuru bozulmuştu birden bire. Sanki o 'Dırdırcı' da bahsedilen mahfeşt - yada ona benzer bir şey* - kulağından içeri süzülmüş ve aklını bulandırmıştı. Bakışları bulanıklaştı Oleksiy'nin. Derin derin nefes almaya çalıştıysa da sadece ciğerlerini sarmalayan kaburgalarının sıkıştırdığı kaslarının acısını hissetti. Soluk tenli kızın eğlenir şekilde anlattığı şeylerden hiç birini anlayamıyordu. Krizleri son günlerde çok fazla ilerlemişti. Acilen Hastane Kanadı'nı ziyaret etmesi gerektiğini bilse de oradan nefret ettiği için bunu erteleyip durmuştu. Midesi bulanıyor ve gereksiz yere sanki bir masa dolusu yemek yemiş gibi kasılıyordu. Sabah kahvaltısından bu yana hiç bir şey yememişti halbuki. Ateşler içine atılmış gibi terliyor, direnci kırılmış şekilde kıvranıyordu oturduğu yerde. Ruhunu ve bedenini ele geçirmeye çalışıyordu bir şey sanki. Ne kadar acı duysa da ağzından tek kelime çıkaramıyordu. Bu işkenceye direnmesi gerektiğini biliyordu. Yanında Angélique'nin olduğunu çoktan unutmuştu. Şuurunu yitireceğinden korktu. Güzel şeyleri hatırlamaya çalıştı ama acısı ona hatıralarını irdeletmesine izin vermiyordu. Hiç bir ses tınısını birbirinden ayıramıyor, kargaşa veya kaosa benzeyen sesler duyuyordu sadece. Gözlerini uzun zamandır kapalıymış gibi açmakta zorlanıyordu ancak göz kapaklarına dahi sözünü geçiremiyordu. Kalan gücünü ayaklarına odaklayıp, kollarını iki yana açtı ve довольно! diye bağırdı. Hareket ettiremediği bedeni bir kukla gibi boşluğa doğru süzüldü ve göle düşmesini göremeden kendinden geçti..

PS : довольно : Yeter!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
~ Gölün karşısındaki kayalıklar ~
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG İçi Sayfalar-
Buraya geçin: