İsim: Raynard Miquel L'Angley
Cinsiyet: Erkek
Sihirsel Soy: Melez
Asa: 11 inç, Anka Teleği
Fiziksel betimleme: -
Kişiliği:
Ailesinin çoğu üyesinden farklı, sevecen tavırlarıyla meşhurdur. En çok önem verdiği konu adalettir. Adil davranmak, onun için çok önemlidir. Zeki olması bir yana, çoğu kez elinde bir kitapla dolaşır. Dost canlısı bir hava takınmayı sever, her ne kadar hep öyle olmasada. Şakalardan ve eğlenceden hoşlanır. Kolay kolay güvenmez...
Ailesi ve yaşamı:
L'Angley ailesi, Fransa'da yaşamakta olan Melez bir ailedir. Ailenin çoğu cadı ve büyücüsü bir muggle ile evlenmiştir. Bu nedenle Hogwarts'ta okumuş, az sayıda aile ferdi bulunmaktadır. Aile üyelerinin en belirgin özelliği; zeki olmalarıdır. Bu sayede L'Angley aile mensupları derslerdeki başarılarıyla dikkat çekmiştir. Aile çoğu kez Ravenclaw veya Hufflepuff binalarına öğrenci vermiş, Biçim Değiştirme ve Aritmansi derslerinde başarılar elde etmiştir.
Basit RP örneği:
Güneş yavaş yavaş doğuyor, tüm pırıltısıyla Hogwarts’ı aydınlatmaya başlıyordu. Raynard, gözüne vuran ışık ile uyandı. Yatakhane hayli sessizdi. Kafasını kaldırıp etrafa baktığında, hâlâ yatakta olanın sadece kendisi olduğunu fark etti. Saatine baktı; 8’i gösteriyordu. Ya diğerlerinde ya da, Raynard’ da bir tuhaflık vardı. Hızlı bir şekilde üzerindeki pijamaları çıkardı ve yerine Gryffindor cüppesini giydi. Komidinin üzerindeki parşömen parçasını eline aldı ve üzerindeki ders programına baktı. Görünüşe göre bugün tam bir facia olacaktı. İki ders üst üste Karanlık Sanatlara Karşı Savunma, yine iki ders üst üste İksir, yine iki ders üst üste Bitkibilim ve yine iki ders üst üste Tılsım… Bu kadar zor dersin bir güne toplanması, ne gibi bir mantık içeriyordu, aklı almıyordu. Yerde duran çantasının içine, komidinin çekmecesindeki KSKS, İksir, Bitkibilim ve Tılsım kitaplarını koydu. Çantayı bir hareketle omzuna attı.
Yatakhaneden çıkıp, merdivenler ile aşağıya indi. Ortak salon, gruplara ayrılmış, sohbet eden öğrenciler ile doluydu. Biraz etrafına bakındıktan sonra doğruca portreye gitti, ortak salondan çıktı. Hareketli merdivenler konusunda bir hâyli sıkıntı çekerek, aşağıya inmeyi başardı. Büyük salonun Gryffindor masasına geçti. Uç kısımlarda bir yere oturdu ve önündeki yiyeceklerden yemeye başladı. 3-4 dakikada bir saatini kontrol ediyor, derse geç kalmak istemiyordu. Profesörden daha önce derse geç kaldığı için aldığı ceza, bunu bir daha tekrarlamamak için yeterince faydalı olmuştu. Bir Muggle gibi sihir kullanmadan tuvaletleri temizlemek, tam ona göreydi. (!) Bir kez daha geç kalmayı kaldırabileceğini sanmıyordu. Kafasını bir kere daha saatine yöneltti. Derse sadece 12 dakika kalmıştı ve hemen yerde duran çantasını alıp büyük salondan çıktı.
Dersliğin hemen 1. katta bulunması oldukça faydalı olmuştu. Bir kat merdiven çıktıktan sonra dersliğe ulaştı ve kapıyı çalarak içeriye girdi. Profesör masasında oturmuş, elindeki fincandan höpürdeterek bir şeyler içerken, Raynard arkadaki boş sıraya yöneldi. Çantasını hemen sıraya bıraktı. Sıraya oturdu ve profesör gibi diğerlerinin de gelmesini beklemeye başladı. Birkaç dakika sonra sınıf tamamen doldu, profesör de elindeki fincanı masasına bırakıp, ayağa kalktı. Etrafta biraz dolanıyor, yan gözle öğrencileri seziyordu. Hep nefret ettiği profesöre o an bir uğursuzluk büyüsü yapıp, yüzündeki şekli görmek öyle güzel olurdu ki! Kafasındaki çılgınca fikri, aklından sildi. Profesörde epey ince bir sesle konuşmaya başladı.
“Bugünkü dersimizde, Protego isimli bir büyüyü işleyeceğiz. Şimdi, aranızda bu büyünün ne işe yaradığını bilen birinin olmadığından emin olduğum için, büyüyü size açıklayacağım.” Profesör boğazını temizler gibi bir ses çıkarıp, konuşmaya devam etti. “Protego, bir tür kalkan büyüsüdür. Size yollanan büyünün, yollayan kişiye geri dönmesini sağlar. Tabi bu kalkanı uygulayana bağlı. Birçoğunuz defalarca deneyecek olsa da, bu büyüyü başaramayacaktır. Fakat sabretmeli ve yılmadan çalışmalısınız. Evet, herkes ikili gruplara ayrılsın. Haydi çabuk tutun elinizi.” Sınıftaki herkes ikili gruplara ayrılmaya başlamıştı. Birçoğu partnerini bulup, profesörün işaret ettiği yandaki boş alana geçmişken Raynard, hâlâ boş boş bakınıyordu. Sonra aklına Luke geldi ve hemen onun yanına gitti. En yakın arkadaşı olan Luke, onu görür görmez boş alana geçmişti ve onu da çağırmıştı. Ve daha sonra profesör konuşmasına devam etti. “İlk önce biriniz, karşınızdakine bir büyü yollayacak. Savunan kişide Protego büyüsünü yapmaya çalışacak. Daha sonra aynı şeyi ilk olarak saldıran kişi uygulayacak. Haydi, başlayın…”
Başlayın lafını duyduktan sonra Luke’ye döndü. Luke asasını kaldırmış, Raynard’a doğrultmuştu. Luke’nin ağzından çıkan, ‘Ricrusempra’ sözcüğünü duyar gibi oldu ve hemen haykırdı. “Protego!” Hiçbir şey olmamış, Luke’ın büyüsü onu tam kolundan vurmuş ve geriye savurmuştu. Hızla ayağa kalktı ve asasını dosdoğru Luke’ya yöneltti. “Expelliarmus!” Asasının ucundan gümüş renkli bir ışık çıktı ve Luke’ye doğru ilerledi. Onun kalkan büyüsü için bağırdığını duydu ve hemen sonra yolladığı büyü yön değiştirmiş, direk ona geliyordu. Ve birkaç saniye sonra asası elinden uçup gitmiş, kendini Luke’ya öylece bakarken buldu. Arkaya doğru gidip asasını aldı. Luke ona bir büyü yollamaya hazırlanıyordu ki, profesörün sesi onun duraksamasına neden oldu.
“Durun!” Herkes asasını indirip, bakışlarını profesöre çevirdikten sonra devam etti. “Bu kadar vasat olduğunu sanmıyordum. Yarınızdan çoğu büyüyü savurmaya yaklaşamadı bile. Neyse, bir sonraki dersimizde yine aynı büyüyü çalışacağız. Bu arada ödeviniz, mümkün olduğunca kalkan büyüsüne çalışmak. Çalışmış süsü vermeye çalışanlarınızı anlarım, emin olabilirsiniz. Şimdi, herkes dışarı!” Bu lanet olasıca büyüyü çalışmaktan başka işleri yoktu sanki. Üstelik ‘büyüyü savurmaya yaklaşamayanlar’ grubunda yer alıyordu Raynard. Yan tarafa dizili olan sıralara gitti ve çantasını aldı. Şimdi girilecek ders, İksir’di…