|
| Gece Yarısı | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Abigail Allesworth
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 120 Yaş : 31 Kan statüsü : - Galleon : 11565 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 24/01/09
| Konu: Gece Yarısı C.tesi 31 Ocak 2009, 00:24 | |
| " Allen ! Alleeen ! " Sesi koridorun sonuna kadar yankılanarak ilerlerken henüz 2 aylık olan kediyi görme umuduyla kendi etrafında dönüp çevreye bakındı. Gerçi birşeyleri görebilmesi imkansız gibiydi; sağındaki pencereden giren ay ışığı dışında herhangi bir aydınlatma aracı yoktu. Loş koridorda yürümesi bile oldukça zordu. Bu saatte, yatakhaneden çıkmak yasakken yakalanmak istemiyordu, içindeki deli cesareti olmasa geçen hafta yasakormanın sınırlarındada dolaşmazdı zaten. Kendinden memnun memnun sırıtırken asasını çıkarıp sol elinde sıkıca tuttu. Lanet olası solaktı, büyükannesi bunun kötüye alamet olduğunu söyler, yakınıp dururdu. " Benim sevgili torunum, ölümyiyen olup çıkacak ! " Neden ? Sol elini kullanıyor. * Aman ya * diye mırıldandı kendi kendine camın biraz ilerisine doğru ağır ağır yürürken. Etrafta başka kimsenin, özellikle şu gıcık hademenin, olmadığından emin olunca asayı biraz ilerisine doğru tuttu. " Accio. Hadi ufaklık, nerdesin ! Abigail'e geel ! " En ufak bir ses bile yok. Yatakhanedeki sıcak yatağını düşünürken titredi, yada ortak salondaki koca şömineyi. Ceza almadan oraya gidebilirse sabah yiyeceği çörekleri, meyanköklerini.. * Neresi zorki ya ? * Kaşlarını çatarken ne kadar çocukça düşündüğünü farketti. Tabii bu, kendisine hızla yaklaşan ayak seslerini duymadan hemen önceydi. Kız sırtını duvara yasladı. Asanın ucundaki ışığın sönmesi için fısıldarken küfretmeye başladığını farketmemişti. " Allen ? " Ses yok. Allahın cezası kimdi, Tanrı bilir ! Hufflepuff'tan iyi anlaştığı biri olmasını umuyordu, ama hangi salak bu kadar ses çıkartarak yürürdükü koridorlarda, bu saatte ? Ses artık dibine geldiğinde şu aşırı cesareti başına vurmuştu yine. Soğuk duvardan uzaklaşıp siluetin kendisini farkedince durduğu yere ilerledi. Yaklaşırken camdan içeriye süzülen ay ışığının yüzüne vurmasıyla, kimle karşı karşıya olduğunu görebilmişti. " Ah, kimler burdaymış. Bende seni ne kadar özlediğimi düşünüyordum Adreane. " Birinci sınıfta, bir iksir dersinde laf yarışına girdiklerinden beri tanıdığı bu kız, tek kelimeyle Abigail'den nefret ediyor olmalıydı. Eh, duygularıda karşılıksız değildi tabii. Şu kendince *asil, mesafeli* tavırları Abigail'i sinir ediyordu. Okadarki, Adreane'i nerde görse laf atmadan duramıyordu, hatta bazen yüzünde çıban çıkartacak türden büyüler gönderme konusunda kendisini tutamıyordu. Yine aynısı, hatta beteri olacak gibiydi. Burada kimse yokken kıza sataşmak daha kolay olacaktı -şu ekürileri yokken yani. Kızın burnunun dibinde sırıtırken asasını çıkarıp yeniden tüm koridoru aydınlattı ve gözlerinin içine baktı. Abigail'in ağzı kulaklarında bir ifadeyle sinir sırıtışına karşılık o *asil* ifadesi bozulmamıştı, henüz. | |
| | | Maurellé Nemesis Argyris Slytherin 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 636 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11984 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 09/11/08
| Konu: Geri: Gece Yarısı C.tesi 31 Ocak 2009, 01:21 | |
| Saatlerdir yatağında dönüp durduğu halde hala uykusunun gelmemiş olması pekte şaşırtıcı değildi aslında. Bu her zaman olan birşeydi. Genelde bunu umursamaz, hözlerini kapatır ve rüya gördüğünü düşünmek isterdi. Ama bugün birşeyler çok farklıydı. Nefes almakta gitgide zorluk çekiyordu. Yatağında hafifçe doğrularak etrafına göz gezdirdi. Angelique mışıl mışıl uyuyordu. Zaten onun yağmurlu geceler haricinde pek uyku sorunu olmazdı. Yatağından yavaşça çıkıp yastıkları yorganın altına tıktı. Bina başkanlarına hazırlıksız yakalanmak istemiyordu. Gerçi Eliza onun uyku sorununu iyi biliyordu. Terliklerini giyip, saten sabahlığını üzerine geçirdikten sonra son defa yatağına göz attı. Uzaktan bakılırsa biri yatıyormuş izlenimi veriyordu. Bundan emin olduktan sonra parmak ucunda Ortak Salon'a indi. Köşedeki koltukta bir kız sızmıştı. Adreane onun son sınıflardan devamlı ders çalışan bir tip olduğunu bildiği için önemsemedi. Zindanlara çıktığında sabahlığına daha sarınmak zorunda kalmıştı.
Burası epey soğuktu. Merdivenlerden yukarı çıkarken soğuğu düşünmemeye çalışıyordu. " Allen ! Alleeen ! " Ses yukardan geliyordu. Kaygılı bir ses tonu vardı. Mutfak tarafından geliyormuş izlenimine katıldı Adreane. Adreane hemen yanına aldığı asasını sıkıca kavradı. Başına bela almak istemiyordu. " Accio. Hadi ufaklık, nerdesin ! Abigail'e geel ! " demişti kız. Tabi ya zaten anlamalıydı. Baş belası Abigail yine başını derde sokmak istiyordu anlaşılan. Adreane onunla sataşmak için bir an can attığını farketti. Bu adımlarını hızlandırmıştı. Abigail tedirgin bir sesle " Allen ? " demişti. Adreane onun içinden küfrettiğine yemin edebilirdi. Abigail siper aldığı duvarın arkasından çıkınca yüzyüze gelmişlerdi. " Ah, kimler burdaymış. Bende seni ne kadar özlediğimi düşünüyordum Adreane. " demişti. Adreane masum bir şekilde sırıttı. "Sorma Abigail bende seni çok ama çok özlemişim. Hasretine dayanamayıp yatakhanene geliyordum" dedi alaylı bir sesle. Onun alaylı bakışları onu hiç bozmuyordu. Hatta hiç rahatsız olmamış gibi sırıttı. Sanki onun varlığından hiç rahatsız olmuyordu. Zaten bu çekişmeleri 1. sınıftaki kavgalarından beri devam ediyordu. "Allein de kim? Yoksa kayıp kardeşin mi?" dedi alaylı tonunu hiç bozmadan. Kızın gözlerinin içine bakıyordu.
| |
| | | Abigail Allesworth
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 120 Yaş : 31 Kan statüsü : - Galleon : 11565 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 24/01/09
| Konu: Geri: Gece Yarısı C.tesi 31 Ocak 2009, 17:17 | |
| * Konuş konuş konuş. Bayan Asil tavırlarını bozabilirmiki ? * Adreane'de kendince sinir bozucu bir sırıtış yerleştirmişti yüzüne. Abigail asayı biraz daha kaldırıp kızın gölgede kalan yüz hatlarını, ifadesini görünce eğleneceğini düşündü, hatta eğleneceklerini. Uzun zamandır kavga etmemişlerdi, cidden, şu kedi ne iyi yapıpta kaçmıştı yatakhaneden ! " Sorma Abigail bende seni çok ama çok özlemişim. Hasretine dayanamayıp yatakhanene geliyordum. Allein de kim ? Yoksa kayıp kardeşin mi ? " Abigail içten içe kızın saçmaladığını düşünüp kızmaya başlasada büyük bir çabayla ifadesini değiştirmemeyi başardı. Rol yapmada karşısındaki uyuz yaratık kadar başarılı değildi ama yavaş yavaş öğreniyordu. Dudaklarının sağ köşesi kıvrıldı. * Kahkahalara boğulma lanet * diye düşündü endişeyle. " Allein değil, Allen. Senden daha çok insan, anlarsın ya, ama bir kedi. " Kızın buz gibi mavi gözlerinden omuzlarına dökülen sarı saçlarına çıktı bakışları. Şimdi onlara yapışıp teker teker kopartmak için neler vermezdi ! Kendi mavi gözleri karşısındaki insana rağmen canlı canlı parıldıyordu. O tüy yumağının doğru zamanda ortaya çıkıp Slytherin'in buz prensesinin vücudunu çiziklerle doldurduğu gözünün önüne geldi. Belkide Abigail'den yardım istemesi. Kızın kibar (!) çığlıklarını duyar gibiydi. * Ha-ha-ha * Çoktan yapabileceği büyüleri düşünmeye başlamıştı; suratının ortasına koca bir X yapabilirdi, Abigail tarafından 'halledildi' demek olduğunu çoğu kişi anlardı zaten, onların tartışmalarını bilmeyen yoktu. Densauge - ve Adreane'nin kocaman olan dişlerini hayal edebiliyordu. Dudaklarını alaycı bir ifadeyle büzüp kızın etrafında ağır ağır dolanmaya başladı. Asayla heran bir büyü yapabilmek için onu ışık büyüsünden kurtarmış, dahada sıkı tutmaya başlamıştı, ama henüz aşağıdaydı. Olurda birisine yakalanırlarsa masum görünen kendisi olmalıydı. Sinir bozucu birşeyler düşünürken fırtınanın, rüzgarın uğultusunu duyabiliyordu. Soğuktan nefret ediyordu, Adreane'den daha çok. " Biliyor musun, seni hiç sevmeyecek. Gerçekten burada kalmak istiyor musun ? " Yüzüne kışkırtıcı bir bakış yerleşirken, meydan okur gibi bir hali vardı. Daha çok *korkmuyormusun* der gibiydi. Aklına kimse için düşünmeyeceği kötü fikirler gelirken, şapka başına konulduğunda karşısında Adreane olsa Slytherin'e seçileceğinden tamamiyle emindi. Eh şu kendini beğenmiş şey doğal olarak kalacaktı, onu bu gece hastane kanadına yollamayı hayal etmiyor değildi. Belkide, bu seferde hayal olarak kalırdı. Abigail'e ceza verildiğini görme zevkine erişmek daha çok hoşuna giderdi herhalde. | |
| | | Maurellé Nemesis Argyris Slytherin 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 636 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan Galleon : 11984 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 09/11/08
| Konu: Geri: Gece Yarısı Paz 08 Şub. 2009, 19:05 | |
| Adreane Abigail'in sinirlerine hakim olamadığını yüzünün ekşimesinden anlayabiliyordu. Zaten o hiçbir zaman kavgalarda ifadesiz ve soğukkanlı olamamıştı. İlk kavgalarında hırçın ve fazla atılgandı. Yıllar geçtikçe kendini kontrol etmeyi öğrense de Abigail Adreane'nin insan sarrafı gözlerinden kurtulamazdı. Yinede Abigail eskisi kadar sinirini belli etmiyordu. " Allein değil, Allen. Senden daha çok insan, anlarsın ya, ama bir kedi. " dedi Abigail dudağının sağ köşesini kıvırarak. Besbelli alaylı bir tavır takınmaya çalışıyordu. Adreane onun bu haline istemeden kıkırdadı. Kedi yada köpek, şuan bunun önemi yoktu. Sadece Abigail ile uğraşmak istiyordu. "Demek Allein bir kedi..." dedi adını özellikle yanlış söyleyerek. Bu onu eğlendirmişti. "Arkadaş bulamayınca çareyi kedilerde mi buldun yoksa? Ah tabi o benden daha insandı değil mi? Amman tırmalamasın!" dedi uzun tırnaklarını sanki tırnak atarmış gibi Abigail'in suratına sallayarak. Abigail ona kızgın gözlerle bakıyordu. Kimbilir kendisi hakkında ne teorileri vardı. Adreane asasına bile yeltenmedi. Bu kıza büyü yapmak boşu boşuna bir bela getirirdi.
Adreane aralık bahçe kapısından gelen serinlikle ürperdi. Soğuğu fazlasıyla seviyordu. Keşke şu Abigail donarak ölse diye düşündü ister istemez. Hem kedilerin de soğuğu sevmediğini biliyordu. Kedisi ile geberirdi işte! Yinede saçma sapan düşünmemeye çalıştı. Abigail çevresinde amaçsızca dönüyordu. Adreane bunu pek önemsemedi. Kızla biraz tartışıp, profesörlere yakalanmadan yatakhaneye gidecekti. Kızın saldırma olasılığına karşı elini beline götürdü. " Biliyor musun, seni hiç sevmeyecek. Gerçekten burada kalmak istiyor musun ? " dedi kız. Sanki Adreane'nin korkucağı konusunda birşeyler ima ediyordu. Küçük ve tüylü bir kedi tabiki onu hiç korkutmuyordu. Abigail gerçekten bunu düşünebilecek kadar salak mıydı yoksa? En azından mantıklı bir baş belası istiyordu Adreane. "Küçük tüy yumağından bahsediyorsan açıkçası hiç korkmuyorum. Belkide sen benim ona yapabileceklerimden korkuyor olabilirsin. Bence seni baş belası konumundan men etmeliyim. Mantıksız bir düşman bana göre değil..." dedi alaycı bir tonda. Kızın bu sözlerine tepkisiz kalmayacağına adı gibi emindi. Şuan onunla zararsız bir kavgaya tutuşmakta sakınca görmüyordu. Uykusuz bir anında bu kızın buralarda belirmesi Adreane'nin şansıydı!
| |
| | | | Gece Yarısı | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |