Sammy Louise Rexx
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 16 Yaş : 31 Kan statüsü : Muggle Doğumlu Galleon : 11517 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 14/02/09
| Konu: Sammy Rexx C.tesi 14 Şub. 2009, 17:01 | |
| İsim: Sammy Louise Rexx Cinsiyet: Bayan Sihirsel Soy: Muggle Doğumlu Asa: 15 inc, Meşe Ağacı , Muggle,Cadı,Vampir kanı özü. Esnek. Fiziksel betimleme:
Küçük. Bu onun kilosuna yada boyuna söylenmiş olabilir. O kendini küçük görmez aslında. Vücudu orantılıdır. Kilosu vücudunda orantılı bir şekilde dağılmıştır bu nedenle çok sıska veya kilolu bir görünüm yaratmaz Sammy'de.Kolları ve bacakları - ve tüm vücudu - akışkan bir şekilde, muhteşem bir uyumla hareket eder. Kolları o yürürken ipek bir eşarbın havada süzülmesi gibidir. O yürüdüğünde tüm insanlar daha ilk bakışta onun bir dansçı olduğunu anlar. Hareketleri uyumludur , kibar ve göze hitap eder. Yürürken özellikle zarif hareket eder, sadece kolları ve bacakları değildir zarif olan, hareketlerindeki zerafeti yüzüyle tamamlar. Gözlerinde hep anlamlı bakışlar vardır. Dans etmediği zaman gevşek bir topuzda topladığı gür kahverengi saçları dans ederken daima salıktır. Sammy'nin rengi soluk değildir, ten rengi bembeyazdır ama her insan bunun sağlıklı bir beyaz olduğunu görür. Vücudunda sol kulağının arkasındaki kırmızımsı doğum lekesi hariç hiç leke veya yara izi yoktur. Emilie'nin gözleri mavi değildir ama maviye benzer, yeşilin olağan dışı bir gölgesi gibidir. Bu öyle açık renk bir gölgedir ki varla yok arasındadır.Onun olağan dışı soluk yeşil gözleri uzun koyu renkli kirpikleriyle birleşince bir bütün tamamlanır. Mükemmel bir yapboz tamamlanmış gibi.İnsanlarla göz teması kurmak onu ürkütür kim olursa olsun artık gözlerini karşısındakinden kaçırmaktadır bu bir alışkanlık olmuştur.Onun başka bir alışkanlığı da ayak parmakları üzerinde yürümektir. Bu yaylanarak yürümeye benzer. Çok alçak gönüllüdür sadece dudaklarını biraz koyulaştıracak bir ruj koyu renk göz kalemi sürer. Rujunu koyu seçer cırtlak pembe veya mor değil. Makyaj yapmayı sevmez. Genelde rahat ve bol - üzerine 3-4 beden bol gelen şeyler - giyinmeyi sever.Olabildiğince rahat olmayı sever, müdüre olmasının bu durumu değiştirdiği yoktur. Pastel renklerden seçer kıyafetlerini. Bu bir isyan değildir, gerçeken. Sadece çalışmalarda , performanslarda giymek zorunda kaldığı o sıkı şeylerden bıkmıştır bu nedenle her kıyafetini bol seçer. Açık renkli ince gömlekler , tişörtler bol düşükbel - ama çok değil - kot pantolonlar onun favorisidir. Ayakkabılarda asla kumaşı tercih etmez. Onun favorileri pisipisilere benzeyen babetlerdir ve diğer terlik gibi olan sandaletleri sever, kışları ise ısınmak için zevkten uzaklaşmaz ikisinin bir karışımını bulur kabarık kahverengi botlar, çizmeler giyer. Sammy güneş gözlüğü, şapka ve benzeri süs eşyalarından hoşlanmaz.
Kişiliği: Yapısı gereği utangaçtır. Sammy asla çok arkadaş sahibi olmadı. Hatta hiç olmadı, olamadı. Karakterlerin çarpışması, zıt fikirler, diğer kızlar gibi partiden partiye koşmaması, yalnızlığı tercih etmesi... ve bir çok şey diğer kızların ona tepkiyle yaklaşmasına neden olmuştur. Hatta ondan nefret edenler vardır, ki sayıları küçümsenmeyecek kadar çoktur. Diğerleri bazen Sammy^'nin kibirli , zengin kız olduğunu düşünür, bu sadece kısmen doğrudur:Sammy güce bayılır ve hayranlığını her zaman belli eder. Sammy en küçük şeylerden bile utanabilir. Bilmediği yerlerde bulunmak onu rahatsız eder, özellikle de kimseyi tanımıyorsa, oradan hemen kaçmaya çalışır. Her zaman kendine amaçlar koydu ve bu amaçlara ulaşmak için kendini zorladı, itti. Hayatının kontrol edilmesinden, yönlendirilmekten, sadece izin verilen bir karaktere bürünüp hayatını yaşamaktan nefret eder.Duygularından kaçar, onları dışarı yansıtmakta zorlanır ama bunu başarır. Duygularını dışa vurmamak için içinde her zaman bir savaş vardır. Herhangi bir şekilde zayıf hissetmekten nefret eder. Bu senin karşılaşacağın en ciddi insan olduğunu düşündürebilir. Aptalca bir hata yapmak ve birilerine durduk yere sataşmak ona göre değildir. Emilie hayatı boyunca dansa doğru itildi. O başlarda dans ile çok uğraşmadı, hatta umursamadı ama zamanla kendini ona kaptırdı. Çok iyi bir dansçıydı taki geçirdiği araba kazasına kadar. Sağ bileği ve boynu kırıldı , sahnelerdeki kariyeri böylece sona erdi. Bu olay onun üzerinde çok büyük etkiler bırakmıştır. Artık arabaya zorunlu olmadıkça binmiyor. Araba kelimesine bile tahammül edemiyor. Sammy çok adil biridir, birinin - düşmanı bile olsa - hakkının yenmesine tahammül edemez. Çok zekidir, dans ile bir gelecek düşünmeseydi , Tıp okumayı planlıyordu. Eh tabi ikisiyle de bir gelecek sahibi değil. Artık Hogwarts'a gidiyor, dans ve tıp daha cadı olduğunu öğrenmeden önce planladığı şeylerdi. Çok rekabetçidir, bazen kendini kaptırır ve sınır tanımaz. O her zaman en iyi olmak ister. İnsanların çoğu onu gerçek bir züppe gibi görür. Aptal veya Eğlenceyi düşünen biri gibi. Ama o öyle değildir o kendisini işine adar, ve tutkulu bir kişidir. Bazılarıysa böyle bir yaşamı nasıl kaldırdığına şaşırır, ama içinde saklanan asinin onun bir parçası olmadığını idda edemeyiz. Sammy tüm rekabetçiliğine rağmen tatlıdır. Onu yakından tanıyan biri bunu bilir.
Ailesi ve yaşamı:
13 Temmuzda doğdu, Sammy tüm yaşamı boyunca tek çocuktu. Alman bir annesi ve Fransız bir babası vardır. Annesi ve babası Sammy'nin kendi yollarında, sanat ile birlikte büyümesini istiyordu. Sanatla uğraşıp, başarılı olarak, zengin, başarılı ve mutlu olabilirdi.Küçük yaşta dans dersleri almaya başladı, küçük bir çocuk için bu kadar sert bir eğitim fazlaydı ama annesi ve babası ağaç yaşken eğilir demiş ve eğitime devam etmişlerdi. Dansa başladığında yürümeye yeni başlamıştı. Annesi her sabah onu dans okuluna götürür ve akşam geç saatte alırdı. Önce sevmesede sonradan dansı sevmeye başladı. Yaşamının geri kalanını baleyle devam ettirmek istiyordu. Baleye aşıktı ve bunun devam etmesini tüm kalbiyle istiyordu. Anaokulu için özel bir okula gönderildi, tüm anaokulu hayatı boyunca sadece bir arkadaşı oldu. Kiki, onu çok sevmezdi, o hep sıkıntılıydı herşeyden sorun yaratırdı ve arkadaşlıkları gün boyunca kavga etmekten ibaretti. İlkokulu dans ve normal derslerin bir arada görüldüğü bir kolejde okudu. Orada da Kiki ile beraberdi, Kiki ile ilişkileri düzgün gidiyordu , tam anlaşmaya başlamışlardı ki Sammy^e Hogwarts'tan kabul mektubu geldi, Kiki artık geçmişti , Almanya'da öyle.
Basit RP örneği: Bixby'nin hemen çıkışı, hemen dışı şu koca şehrin. Şehrin asi yeşilliğine zıt olarak, dipsiz, sonsuz bir çöl karşılıyor seni otobanın girişinde, sonra uzun saatler hatta günler boyunca gidersin bu boş çölde... Kim sever çölü, yada kim yalnız kalmak ister, dipsiz ölüm kapanında. Öyle biri çıkar mı? Çıksa da ne denir ki ona deliden başka ? Oysa, o severdi çölü, daha ilk doğduğu zaman, bir zürafa kadar uzun bir fil kadar heybetli, ama bir o kadarda muhtaçken, galiba Separoh ile tanıştığı zamanlara denk geliyordu, o zamanlar bahşedilmişti bu güç ona. Tanrı^dan karşılıksız verilmiş bir armağan. Aslında, ona da verilmişti o görev, 25. saatin oluşumu ama o , o kadar küçüktü ki... Bir asır bile yaşamamıştı daha ve 25. asır bitmişti, bu konu hakkında pek bilgi sahibide değildi zaten. Separoh onun görevinide yapmıştı, yani oluşumda iki kat çalışmıştı. İki kat ve daha hızlı. Ah, onun hakkını nasıl öderdi Duzaqs... Ona bu adı takanda oydu. O isimsizdi, bir yanaşma gibiydi. Separoh onu himayesi altına almıştı, Duzzie diyordu ona, hala onun himayesinde Duzaqs ah, ulu Separoh... Birde ablası yerine koyuyordu, o kadar utanıyordu ki Duzaqs ah hayır hayır, Separoh^tan utanmıyordu, ondan asla utanmazdı, o, Duzaqs^ı rezil etmezdi ki zaten. Duzaqs onu rezil etmekten korkuyordu, Sepp^in her dediğini, her isteğini yapmaya çalışıyordu, çabalıyordu. Separoh memnundu, hep öyle görünüyordu. Onu üzen, insanlardan başka hiç birşey yoktu. Sık sık söylüyordu , dile getiriyordu bunu ' Asla bir insanla konuşma Duzzie ' yada ' İnsanlar çok kötüdür, benim tatlı Duzzie'm ' şeklinde, kibar emirlerdi bunlar. Duzaqs asla bir insanla, konuşacağını sanmıyordu, zaten her ne kadar insan gibi görünselerde, çevresinde çok fazla yaratık veya cadı-büyücü vardı. Onlarla iletişim kurmak Duzaqs'a yetiyordu hatta artıyordu bile. Ama 'O' geldiğinde, tüm tahminleri bir anda silindi... O şehre gelmişti, tam 3 asırlık hayatında onu en çok sarsan kişi... Zodiac...
Onunla tanıştığında, bir haziran günüydü. Tam tarihi aklında yok ama , çok sıcak bir haziran günüydü, normalden çok daha sıcak. Belki, sadec Duzaqs öyle hissetmişti. Onu görür görmez aşık olmuştu, belkide, Duzzie' nin etrafındaki havayı ısıtan bu garip insandı. Pek çekici bir yanı yoktu aslında. Nice yakışıklılar görmüştü 3 asırda, bu Zodiac pek yakışıklı sayılmazdı. Yani, klasik bir Amerikalı gibiyidi. Duzaqs onun tavırlarına aşık olmuştu, en azından o öyle düşünüyordu. Tahmin yürütüyordu daha çoğu. Nesine olursa olsun, Zodiac^ta onu çeken güçlü birşey vardı, evet çok güçlü birşey. Öyleki Separoh^un tüm dedikleri bir anda aklından uçup gitmişti, öylece bakakalmıştı Zodiac^a.Çok hızla yakınlaştılar, tanışmalarının üzerinden daha bir hafta geçmeden, Duzaqs kendini, ucuz bir otel odasında, bir geceyarısı Zodiac^ın yanında yatıyorken buldu. Şikayetçi olmadı, aslında ilgi görmek hoşuna gitmişti, ona bu şekilde yaklaşan biri daha olmamıştı çünkü. Bir gece, iki gece... Bir haftanın sonunda kayboldu ortadan, ilk mide bulantıları ve doktora bile gerek kalmadan anladı gerçeği * Hamile kalmıştı * işte o zaman yaptıklarını, boynu bükük , gözü yaşlı Separoh'a anlatmak zorunda kaldı, bir süre daha beklese, karnı şişecekti ve Separoh o zaman görerek öğrenirse daha çok sinirlenebillirdi, o bomba gibiydi, her an patlamaya hazır... Eh, öğrenincede patladı. Sinirlendi, bağırdı , çağırdı. O sinirlenince, toprak garipleşti... Her bastığı adımdan şüphe eder olmuştu Duzaqs , çünkü Toprak Ana sinirliydi...
Bebek tam 9 ay sonra doğdu, tombul, pembe beyaz sağlıklı bir bebek.. Bir erkek... Ne isim koyacağını bilemedi en başta sonra, bu konuyu kafaya takmamayı düşündü ona ' bebek ' diye hitap edebilirdi, Separoh^a sormayı cesaret edemedi bile o bu bebeği en başından istememişti, ama ne olursa olsun bu onun bebeğiydi. Zodiac^ın ve onun, ' bizim ... ' diye geçiriyordu içinden... Bizim çocuğumuz... Aradan bir yıl geçti.. Tatlı bebek, büyüdü serpildi, Duzaqs birgün kumla ilgili bir deney yaparken kaybetti çocuğunu ah evet... Yanlışlıkla büyüttü onu ve oda kaçtı...
Gözlerinde biriken yaşları sildi, hayat neden adil davranmıyordu ?...
| |
|