Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 1 nolu yatak

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Nicole Marissa Magdalene
Fontjoncouse Otel Ortağı
Nicole Marissa Magdalene


Kadın
Ruh hali : 1 nolu yatak Friendssx9
Mesaj Sayısı : 4533
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12679
Ekspresso Puanı : 75
Kayıt tarihi : 02/07/08

1 nolu yatak Empty
MesajKonu: 1 nolu yatak   1 nolu yatak Icon_minitimeC.tesi 28 Şub. 2009, 23:52

Hava: Bulutla güneşin oyun oynadığı bulutların sürekli güneşi kapatıp açtığı iç açan bir günün ardından hastane kanadının beyazlığı ve sessizliği...
Tarih:Ekim 1951
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Daphne Zoe Launy
Son Dakika Editörü
Daphne Zoe Launy


Kadın
Ruh hali : 1 nolu yatak 43772825vu8
Mesaj Sayısı : 1162
Yaş : 31
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12457
Ekspresso Puanı : 7
Kayıt tarihi : 21/12/07

1 nolu yatak Empty
MesajKonu: Geri: 1 nolu yatak   1 nolu yatak Icon_minitimePaz 01 Mart 2009, 00:23

Şu okul şifacısı kıyafetine bir türlü alışmamıştı, St.Mungo'daki uzun, beyaz kıyafetini bunlara yüz kez tercih edeceğini düşündü kabarık eteğine bakarken... Sıkıntıyla yüzünü buruştururken eteğini toparlayıp arkadaki yatağa oturup tavana göz gezdirdi. Burada hiç kimse hastalanmıyor muydu? St.Mungo'daki yoğun günlerin özlemini çekiyordu... Ellerini yavaşça karnının üzerinde gezdirirken küçük titreşimler hissediyordu. Güldü kendi kendine. Normalde, bebek beleyen bir annenin yanında kocası olur, bu titreşimleri dinlemek için kulağını karnına bastırırdı... Bir daha sever miydi? hayır... ''Belki onu zorla kaçırdılar, ya da gizli bir göreve sürüklediler... Belki gitmek zorunda kaldı.. Neden hep terk ettiğini düşünüyorum ki?'' diye iç geçirdi karnına bakarak... ''Hep bu cehennemde tıkılı mı kalacağım? Ah, hayır Tanrım... Burada yalnızlıktan kafayı yerim yoksa...''İşte tam bu düşüncelere dalmışken, kapının dışından gelen yabancı bir sesle hayal dünyasından sıyrılıverdi. Başını öyle hızlı çevirmişti ki, uzun sarı saçları arkasından gelmek zorunda kalarak yüzüne çarptı... ''Tamam, yavaş, yavaş, getirin şöyle getirin... Madam D'Owen!'' Diyordu biri dışarıdan... Neler oluyor diye ayağa kalkmasına gerek kalmadan beş-on kişi birden içeriye girmişti. Ortalarında, kiminin bacağından, kiminin bileğinden tuttuğu uzun, siyah saçlı bir kız vardı. Kızın sol bacağı neredeyse paramparça olmuştu... ''Aman Tanrım'' diye mırıldandı dehşet içinde. Onu getirenler, çoktan ilk yatağa bırakmışlardı bile. Eteklerini elleriyle toplayarak, aceleci adımlarla onlara doğru ilerledi. Kızın bilinci açıktı, ama yarı sayıklar durumda gibiydi, gözlerinden yaşlar geliyordu sanki. Her sedyenin yanında bulunan komodinlerden en yakındakini çabucak açarak bir bez çıkarttı, bir yandan kızın yarasına sürüyor, bire yandan konuşuyordu: ''Aman Tanrım, ne oldu? Bir şey mı ısırdı seni, lütfen söyle, dayanmaya çalış!!''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nicole Marissa Magdalene
Fontjoncouse Otel Ortağı
Nicole Marissa Magdalene


Kadın
Ruh hali : 1 nolu yatak Friendssx9
Mesaj Sayısı : 4533
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12679
Ekspresso Puanı : 75
Kayıt tarihi : 02/07/08

1 nolu yatak Empty
MesajKonu: Geri: 1 nolu yatak   1 nolu yatak Icon_minitimePaz 01 Mart 2009, 00:33

Sessiz sakin bir gündü. Havada ki bulutlar dans edercesine Nicole’ün uyanma vaktinin geldiğini söylüyordu. Bir haberciydi belki de o bulutlar tabi buna yataklık eden de arada bir aradan ortaya çıkan güneş olmalıydı. Belki de bugün olacakları yansıtacaktı bu birleşim kim bilebilirdi ki! Önceki akşam hava güzel olduğundan pencere ve perdeler açık uyumuştu. Bunun olacağını bilseydi yapar mıydı böyle bir şey bu hala düşünülen bir gizemdi? Bir de gece gece gizemli ve havanın güzelliği adına yıldızlarla uyumuştu. Farklılık hep yapmak isteyip ulaşamadığı bir olayın öncüsü olsa gerekti. Zordu onun için bu; ama bir yandan da ne yapsa herkesten her şeyden farklı duruyordu. İsteyip de yapamadığı şey yoktu belki de yatakta kalkmaya üşengeç bir tavırda olduğundan bu kadar karışık bir havuzun içine düşmüştü her zaman ki gibi işte yaşadığı olaylar, hissettikleri, sonucunda yaşadıkları hep bu döngüyle başlayıp giden monoton bir yaşamdı.

Sonunda kendi kendine “Artık kalkmanın zamanı güneş ve bulut bugün seni yanında istiyor haydi haylazlık etme” diyerek kendine moral veren bir konuşma yaptı; fakat bu olayda daha da atak bir şekilde kalkıp ayağına burkmasına sebep oldu. Bu olaya gülen ve etrafında kimsenin onun fark edip etmediğine baktıktan sonra etrafta kimsenin kalmadığını anlayınca derin bir nefes aldı. Ayağı hafif ezilmiş olmalıydı. Şimdi bu olay beni dışarı çıkmaktan alı koyacak mı peki hayır hep burnunun dikine giden bir insan olup yere düşmeye alışık olan bir tavırla kendine cevabı yine hayırdı. Burnunun dikine gidilen ve sonuna kadar kaybedilen savaşların sonuncusu olacaktı belki de bu ölecekti aynı kardeşi gibi sessiz ve derin bir şekilde uyuyarak belki bir zehirle ya da birinin susturup boğmasıyla; ama acısız ve sakin bir şekilde…. Garip bir gün ve yeni başlangıçlar, yanında ki yatağa baktı. Liz’i orada göremeyince gözlerinden iki damla yaş gelmişti. Buna alışmalıydı; fakat Liz hayatı en iyi bilip onun gibi yaşayanlardan biriydi halen onun durumunu kabullenemiyordu işte gene bir inatçılık sendromu, “Daha ne kadar sürer bu söyle bana Nicole.”diyerek kendine gelmeye çalıştı. Hep hayalleri sonrası gerçeklerle karşı karşıya gelerek yenilirdi zaten, hayatında tek sevdiği iş başkan olmak olsa gerekti. Belirli bir mevki sahibi olmak ayrı bir olaydı. Gelgelelim bu bugün yapacaklarını engelleyebilir miydi? Programına baktıktan sonra bir işinin olmadığını anlayıp dışarı çıkmak üzere hazırlanmaya koyuldu. Hava iyi olsa bile giydiği kahverengi elbisesi ve ayakkabısından sonra eline bir hırka alarak Slytherin ortak binasının ardından koridorlara oradan da Hogwarts’ın o ihtişam kaynağı kapısına doğru yöneldi. Hogwarts’ın kapısı her şeyi bilen hatta bazen herkesin bir gözü bile olduğunu düşündüğü devasa kapıydı.


Dışarı çıktıktan sonra nereye gideceği hakkında hiçbir fikri olmadığını hatırladı. “Ne kadar kararsız olduğunu da açıklıyorsun” diye günün bir çözümlemesini daha yapmış oldu. Belli ki bu da hayatında ki karmaşayı gösteriyordu. Her şeyi plansız, düzensiz yapıp kafasına göre takılıyordu. Ne kadar doğru yapıyordu bilmiyordu, ama bunlar onun hayat felsefesinin kendiliğinden oluşan parçalarıydı. Aynı küçük ama büyük parçalı olan puzzlelar gibiydi. Bir sonuca varmanın hemen ardından Fısıldayan Ağaç Korosuna uzun zamandır gitmediğini hatırladı. Saatin öğlen saatleri olmasından etrafta fazla kişi yoktu ya da güneşin bu oyun saatinden kaçarak gölge kuytularda rahatlamaya çalışıyorlardı. Koruluğun oraya doğru yöneldiğinde bir ses fark etti. Çözülemeyecek kadar sertti bu ses fakat sadece bir fısıltı gibi geldiğinden Nicole’ü kendine çekmeyi başararak onu kandırıyordu. Belki de her zaman ki gibi kendi yol veremediğini hayatının her zaman değiştiğini bilircesine yön verdiğini zannederek onu gözetliyordu. Biri sihir yapıp onu yollamıştı, en son ihtimal buydu, fakat bulduğunda ne olacağı da apayrı bir soru işaretiydi. Hayat ve bize görünen yönü diye bir şarkı söyleyerek o sese doğru yöneliyordu; fakat yönelmesiyle çalılıkların arasından bir yılanı sol bacağına fırlamasıyla ayağını ısırmıştı. Hemde ilk sıçrayışta, bu durumda debelenen Nicole kurtulma çabaları içine girimişti; fakat kendini bile bile bu durumun içine attığından yapacak bir şey kalmıyordu. Hayatında ilk defa asasını unutmuştu; fakat bunun nedeni de başkan olduğundan onla çok işi olduğundandı. Artık eskisi kadar gerek duymuyordu. Muggleları sevmese de öyle yaşamayı seviyor hatta bazen arzuluyordu. Isırılması onu etkileyip hayatını mahveden bir olay olmuştu işte. Sabah anlamıştı; ama inat ederek hayır demişti. Şimdi napacıktı, bilemiyordu; fakat zehirli olan yılanın etkisini göstermesiyle yere yığılarak bayıldı. Her zaman ki gibi kendine yapmıştı. Derin bir uykudan kalkmaya ne kadar zorlandıysa şimdi belki de hiç kalkamayacağı bir uykuya yatıyordu.


Uyandığında her şeyin bembeyaz olduğunu ve başında birinin onu alelacele bir telaş içinde neler olduğunu anlatmak istediğini söylediğini duyuyordu; fakat cevap veremeyecek kadar yorgundu. Sadece kendi edip kendi bulduğunu söylemek istercesine karşısında ki kadına “Sadece her zaman ki gibi kendim biçip sonra da zehirleniyorum.”deyip gözlerini kapatarak tekrardan bayıldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Daphne Zoe Launy
Son Dakika Editörü
Daphne Zoe Launy


Kadın
Ruh hali : 1 nolu yatak 43772825vu8
Mesaj Sayısı : 1162
Yaş : 31
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12457
Ekspresso Puanı : 7
Kayıt tarihi : 21/12/07

1 nolu yatak Empty
MesajKonu: Geri: 1 nolu yatak   1 nolu yatak Icon_minitimePaz 01 Mart 2009, 01:01

“Sadece her zaman ki gibi kendim biçip sonra da zehirleniyorum.” ''Anladım'' diye mırıldandı kendi kendine Gabriella. Elini kızın ensesine koyarak başını dik tutturmaya çabalıyordu ancak kız bayılmıştı bile. Kızı buraya getien kalabalık, iyice havayı daraltmıştı ve sabır bırakmayan bir şekilde mırıldanıyorlardı. ''Yeter artık çocuklar! Bizi yalnız bırakın. Dersleriniz yok mu sizin. Açılın, çıkın çabuk....'' Eteklerini toparlayıp, şişmeye başlamış karnının el verdiğince hızlı olarak ufak depoya koştu. Eğer tahmin ettiği şey ise, zehir vücuda yayılmadan önce sadece beş dakikası vardı.' Lanet okuyarak zar zor aşağıya eğilerek kutuları karıştırmaya başladı. Bir iske-büy şişesi, kan yapıcı iksir, adını bilmediği bir kaç şişe daha... Hayır, aradığının hiç biri bunlardan değildi. Eline geçirdiği kutuyu fırlatarak, en sonunda, en derinlerde kalmış kafatası yapılı bir şişeyi çıkarttı. ''Burayı bir gün düzenlemeliyim''

Fazlaca üstlerde kalmış sargı bezini yerden alıp göğsüne bastırdı. Biraz da zorlanarak ayağa kalktı. Tekrar eteklerini toparladı ve birkaç adımlık mesafeyi vücudunun elverdiğince bir hızla aştı. Bazen bu şişlikten nefret ediyordu. ''Tamam canım, endişelenme, korkma...'' Kızın bilinci yarı açık gibi görünüyordu. Yarı kapalı gözlerle etrafına bakıyor, fakat belli ki hiç bir şey anlamıyor ya da bulanık görüyordu. ''Tamam canım, tamam, hadi, biraz zorla kendini, boynunu dik tutmaya çalış ve ...'' Evet, kız biraz da olsa kendini zorluyor, dik tutmaya çalışıyordu kafasını. Gabriella tek başına başaramayacağını düşünerek tek elini kızın ensesiye koyarak iksirin birazını kızın ağzına akıttı. En az yarısı kızın ağzından damlıyor, süzülüyordu fakat yeterli olanını yutmuştu... Başını tekrardan hafifçe yastığa koydu, yan çevirerek küsmüş bir çocuk gibi öbür tarafa bakmaya başladı. İksir hemen etkisini göstermiş, kızın bilinci biraz biraz açılmaya başlamıştı bile. ''İşe yarıyor'' diye düşündü. ''Evet, bu iksir hem zehri dışarı çıkartmanı sağlar, hem de kanamayı durdurmaya yarar'' diyerek tekrar sol bacağa eğildi. Bir yandan da sargı paketini açmış, sargıyı çözüyordu. Yavaş yavaş kızın bileğini sargılarken gözlerinin içine bakıyordu. Biraz daha kendine gelmiş, öz bebekleri canlanmıştı en azından... ''Senin adın ne?''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nicole Marissa Magdalene
Fontjoncouse Otel Ortağı
Nicole Marissa Magdalene


Kadın
Ruh hali : 1 nolu yatak Friendssx9
Mesaj Sayısı : 4533
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12679
Ekspresso Puanı : 75
Kayıt tarihi : 02/07/08

1 nolu yatak Empty
MesajKonu: Geri: 1 nolu yatak   1 nolu yatak Icon_minitimePaz 01 Mart 2009, 01:22

Bilincini yitirince ortaya çıkan alacakaranlık sonu bilinmezliğe doğru yol olan bir süreçti. Napacağını bilemeden düşüp kendini yitiriş değildi, eski yaşadıklarına benzemiyordu. Bir komploydu belki ya da bir kaza bilemiyordu; fakat başında ki Şifacı onu uyandırmaya kararlı olacaktı ki, onu sarsarak uyanıp iksiri içmesi için başını dik tutmasını istiyordu. Nicole ölüme terkedilmek isterdi onca yaşadığı ve bile bile yaşayacağı onca şey uğruna; ama gene de bir yerleden tutunmak az da olsa başını dik tutmak zorunda bırakılıyordu. Çünkü istediği ve elde edebileceğini söylediği amaçları vardı. Bunlara her istediği gibi ulaşması kolay değildi; ama bir gün başaracaktı. Zoru başarmak hep zaman alırdı, o da bu zaman akımını geçip diğer aşamaya geçerek atlatacaktı. Hep böyle olmamış mıydı herkes de böyle durumlar vardı? Olağan olduğunu bildiğinden zor da olsa başını kaldırdı ve inleyerek iksiri içmeye çalıştı, iksirin tadı çok kötüydü; fakat onu rahatsız eden zehirin uyuşturucu etkisinden ağzını tam açamamasıydı. Her yere dökülen iksire acımıyordu, kendi haline ve yarattığı bu duruma lanetler okuyordu; fakat o an bile belli bellirsiz ve silikti.

Kadın en sonunda ona belirli bir komutlar vererek yönlendirmeye çalışıyordu. Bir yandan da iksiri tutmadığı diğer eliyle destek oluyordu. Nicole iksiri içtikçe hafifçe kendine geliyordu; ama içine giren o tat genzini yakıyor ve öğürmesine neden oluyordu. En sonunda şifacının ona bakarak''Evet, bu iksir hem zehri dışarı çıkartmanı sağlar, hem de kanamayı durdurmaya yarar'' dediğini duyduktan hemen sonra kusmaya başladı. Gözleri kapalı kendinden geçmiş ama kafasını kaldırmış şekilde kusuyordu, kadın onun çok açı çektiğini anladığından ona yardım etmeye başladı. Kustuktan hemen sonra ayağının verdiği acıyla gözleri yarı açık yarı aygın bir şekilde etrafını süzmeye başladı. Kadının karnının şiş olduğunu görünce belli bellirsiz bir gülümse yüzünde yayılmıştı. Kadın kendine geldiğinin sinyali olarak aldığı bu olaya ''Senin adın ne?''diyerek sormuştu. Nicole kendini tanıtmyaı hep canlı bir şekilde yapmayı sevdiğinden "Nicole Marissa Magdalene"dedi. Bacağı sarılırken yapılan bu tanışma olayı çok hoş değildi; fakat bu kadının ilk vakası olamazdı. Çünkü o bu işe kendini adamış bir şifacı olmalıydı. Yeni ufuklara yayılan bir de durum içerisindeydi. Karnında bir bebek taşıyarak kendine ve belki de sevdiğine umut veriyor; ama sevdiği işini de hiç bir zaman bırakmıyordu.


En son Nicole Marissa Magdalene tarafından Paz 08 Mart 2009, 15:50 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Daphne Zoe Launy
Son Dakika Editörü
Daphne Zoe Launy


Kadın
Ruh hali : 1 nolu yatak 43772825vu8
Mesaj Sayısı : 1162
Yaş : 31
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12457
Ekspresso Puanı : 7
Kayıt tarihi : 21/12/07

1 nolu yatak Empty
MesajKonu: Geri: 1 nolu yatak   1 nolu yatak Icon_minitimeC.tesi 07 Mart 2009, 17:28

Asasıyla getirdiği banttan bir parça keserek sargıyı tutması için yapıştırdı. Sağ elini yukarıya doğru çekerek sargıyı kontrol etti, gayet sağlamdı. Nicole hala hafif hafif inliyor, alnından terler geliyordu. Asasını tekrar harekete geçiren Gabriella, sessiz bir çağırma büyüsüyle içeriden lazımlığa benzer büyük, çukur bir madeni tabak çağırdı. Süzüle süzüle geldi ve eliyle temas ettiğinde havada süzülmesi bitti. Hızlıca kızın ağzına yanaştırdı, olacakları biliyordu.... Kız birden öğürmeye başladığı, çıkarttığı kusmuk değil içindeki zehirdi. Az önceki gibi yerlere yayılmasını istemediğinden büyük tabağı sıkı sıkı tutuyordu. Bir kaç dakika sonra kız kendini gözleri kapalı bir şekilde hafifçe kenara attı. Acba hala canı yanıyor muydu? Okul bahçesinde zehirli bir hayvanın ne işi vardı? Bunlar ve bunlar gibi bir sürü soru, sorun beyninin içinde hala uçuşurken asasını tekrar kaldırdı ve elindeki tabağı yok etti.

Yüzünü döndürdüğünde, kızın artık eskisi kadar kötü olmadığını fark etmesi bir saniye bile almamıştı. Kız az önce bembeyazdı, şimdi ise rengi yavaş yavaş kırmızıya dönüyordu. Buradaki işinin artık bittiğini ve biraz dinlenmesi gerektiğini düşünerek ''İhtiyacın olursa bana seslenmen yeterli. Adım Gabriella.'' dedi ve adımlarını odasına yönlendirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
1 nolu yatak
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Birinci Yatak~
» 1 Nolu Erkekler Yatakhanesi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG İçi Sayfalar-
Buraya geçin: