Jean Cassidy Belissiamos Caliginosus Pagina Kitapçısı - Dükkan Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 207 Yaş : 31 Kan statüsü : Saf Galleon : 11546 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 01/03/09
| Konu: Yardım Lütfen ^^ Ptsi 02 Mart 2009, 17:57 | |
| Arkadaşlar çarşamba günü münazaram var. Çoook önemli. Konu KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI DİLİ OLUMLU ETKİLER. Kendi bulduğum bazı bilgiler şunlar.
ÖNEMLİ KİŞİLER VE SÖZLERİ:
Atatürk:
“Sinema, gelecekteki dünyanın bir dönüm noktasıdır. Şimdi bize basit bir eğlence gibi gelen radyo ve sinema bir çeyrek asra kalmadan yeryüzünün çehresini değiştirecektir. Japonya’daki kadın, Amerika’daki zenci, Eskimo’nun ne dediğini anlayacaktır. Tek ve birleşik bir dünyayı hazırlamak bakımından sinema ve radyonun keşfi yanında tarihte devirler açan matbaa, barut, Amerika’nın keşfi gibi olaylar oyuncak nispetinde kalacaktır.”
Aysel Aziz:
Kitle iletişim araçları; insanın anlama, anlatma, öğrenme ve eğitim görme gibi temel ihtiyaçlarını karşılayan; insan ilişkilerini değiştirip geliştiren; yeni davranış ve tutum kalıplarını, görüş ve düşünce akımlarını yaygınlaştıran en etkin iletişim araçlarıdır. Dolayısıyla da dil üzerindeki güzel etkileri de, kötü etkileri gibi su götürmez bir gerçektir.
Kendisi sırasıyla Ankara, Doğu Akdeniz, Yeditepe ve Doğuş Üniversitelerinde doçentlik, yardımcı doçentlik ve profesörlük yapmış olan, doktorasını Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesinde bitiren Türkiye’nin önemli kişiliklerinden birisidir.Ayrıca 1946 dan beri dil üzerinde eğitim almış ve bu konu üzerinde bir çok çalışma yapmıştır.
GİRİŞ:
Dil; yaşayan, gelişen, bizimle birlikte büyüyüp, büyüdükçe de dünya üzerinde yaygınlaşan bir varlıktır. Ve dil, insanların iletişiminin ayrılmaz bir parçası yani kısaca bu konunun başrol oyuncusudur. Eğer ki dil paylaşılmazsa yozlaşır. Dilin kültürümüzün ve diğer dünya kültürlerinin parçası olduğu düşünülürse, dilin yozlaşmasının sonucu olarak dünya üzerinde belirli, güçlü bir kültürel birikiminin olması bize göre çok da güçlü bir ihtimal sayılamaz.
İletişim tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanın var olması ile ortaya çıkan iletişim olgusunun temelinde, paylaşma ihtiyacının giderilmesi gerçeği yatmaktadır. İlk çağ insanının bir av öyküsünü başkalarına anlatmak için mağara duvarlarına çizdiği resimler, başarılı geçen bir avdan sonra ateşin çevresinde yapılan danslar, komşu kabilelerle haberleşmek için belki de yeni reisin seçiminden duyulan mutluluğu paylaşmak amacıyla göğe gönderilen renkli dumanlar o zamanlarda dahi haberleşmenin, konuşmanın ihtiyacını hissettirir. Yani 3500 yıldan öncesinde bile.
Günümüz;
- Eğer ki dili sözlü ve hareketli anlatım olarak 2 başlık altında inceleme kalkarsak bizim şu anda kullandığımızın sözlü olduğunu söyleyebiliriz. Bizim kullandığımız dil hayatımızı kolaylaştırır. Televizyonu veya radyoyu açtığımız zaman dünya gelişmelerini rahatlıkla takip edebiliriz. Peki ya diğeri? Yani dilsiz ve sağır insanların kullandığı hareket dili. Eğer özel yayınlar yapan televizyon kanalları olmasa belki de gazete harici dünya ile hiçbir bağları olamayacak.
- Yabancı diller öğrenmek, dilimizi dünyaya yaymak için bize şans yaratan programların ve internetin değerini zaten es geçemeyiz. Eskiden lüks sayılan Fransızca, İtalyanca hatta İngilizce bile artık bizim için bir “tık” kadar yakın terimler. İnternetten o kadar kolay bir şekilde öğrenebiliyoruz ki bu dilleri… Aslında bizim o dilleri öğrenebildiğimiz gibi yabancılar da bizim dilimizi rahatlıkla öğrenebiliyorlar artık.
Karşı Grubun Savunabilecekleri:
Msn:
Yazılı dilde olan bozukluklar çoğu kez konuşma bozukluğu ile birlikte olur. Ayrıca yazıda ve anlamda görüleceği gibi yazma hızında da kendini gösterir.
(Ansiklopedik Bilgi:………………………………………………………………………..)
Haber Spikerlerinin Hatalı Konuşmaları:
Bu tamamen özel kanal ve yayınların yapmakta olduğu bir hatadır. Biz bunu hiçbir şekilde İletişim Araçlarına yoramayız. En basit örnek olarak TRT yayınlarına baktığımızda oradaki spikerlerin, çoğu Edebiyat ve Dil Profesörlerinden daha güzel Türkçe konuşmakta olduğu bariz bir şekilde göze çarpmakta olduğunu söyleyebiliriz sanırım.
Savunmalar:
- Eğer dildeki bir kelime uzun süre kullanılmaz veya duyulmaz ise o kelime, dağarcığınızda yok olmaya, unutulmaya mahkumdur. Televizyon gibi kitle iletişim araçları bu durumu bir nebze de olsa engelleyebilir.
- İletişim çalışmalarında üzerinde durulan bir başka önemli konu da bir dilde anlatılabilen her şeyin başka dillerde de anlatılabilmesidir. Bir kültüre yabancı olan bir kavram, dolambaçlı yollarla bazen de sözcük anlamı olmayan seslerin yardımıyla, o kültürün diline aktarılabilir. Bu aktarımlar genel olarak iletişim araçları aracılığı ile olur. Bu olay tarihte de gördüğümüz gibi Kültürler Arası Etkileşimdir ve çok fazla bir zararı olduğunu söyleyemeyiz.
- Kitle iletişim araçlarının sadece çok küçük bir kısmı dil üzerinde olumsuz etki yapabilir. Ama daha önceden de dediğimiz gibi bu kişilerin kendileriyle alakalı bir mevzudur. Biz sepetin içindeki bir iki bozuk elma için bütün bir sepeti çöpe atamayız. Bu hem mantıksızlık hem de gereksiz bir hareket olur.
- İletişim araçları sayesinde insanlar duygu ve düşüncelerini çok daha rahat ve güzel bir şekilde paylaşabilirler. Dilin görevi de bu değil midir zaten? Eğer dil ve iletişim bir bütün ise –ki öyle- biz bu bütünden iletişim araçlarını veya kitle iletişim araçlarını ayıramayız.
LÜTFEN.... Yardımcı olun. Birer cümle veya bir tek kolay gelsin bile deseniz kardır. hem moral hem destek açısından ... | |
|
Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12728 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: Geri: Yardım Lütfen ^^ Ptsi 02 Mart 2009, 18:03 | |
| Başlık niye ingilizce onu çözemedim. :S | |
|
Rose Evelyn Constantine Dırdırcı Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 427 Yaş : 31 Kan statüsü : safkan Galleon : 11638 Ekspresso Puanı : -1 Kayıt tarihi : 27/02/09
| Konu: Geri: Yardım Lütfen ^^ Ptsi 02 Mart 2009, 18:04 | |
| Yarı ingilizce-yarı türkçe yaşıyınca öyle oluyor ^^ Kendime ait bir alfabem kalmadı artık. | |
|