Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Desdemona Meadows

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Desdemona Meadows
Slytherin 6. Sınıf Öğrencisi
Desdemona Meadows


Kadın
Ruh hali : Desdemona Meadows Yuppirt8
Mesaj Sayısı : 166
Yaş : 32
Kan statüsü : Melez
Galleon : 11560
Ekspresso Puanı : 4
Kayıt tarihi : 10/03/09

Desdemona Meadows Empty
MesajKonu: Desdemona Meadows   Desdemona Meadows Icon_minitimeSalı 10 Mart 2009, 22:38

İsim: Desdemona Meadows
Cinsiyet: Kız
Sihirsel Soy: Melez
Asa: -

Fiziksel betimleme: İnsana uyanıkken dahi rüyadaymış gibi hissettiren gülümsemesinin sıcaklığı keskin bir zehir gibidir. Bir kere içinize işledi mi ondan kurtulamazsınız, neredeyse Desdemona'yı unutmak imkansızdır. Koyu renk saçları rüzgarda dalgalanırken dans eder gibi yürüşüyle göz alıcıdır. Gözleri öyle büyüleyicidir ki ne renk olduğunu asla bilemezsiniz, sadece o bakış aklınıza kazınmıştır. Teni bembeyazdır öyle ki dokunsanız izi kalacak sanırsınız. Bu narin görünüşünün altında daha sert bir kız vardır oysa ki, bazı şeyler vardır, insanın sadece kendisi bilebilir. Desdemona gibi...

Kişiliği: Konuşmayı fazla sevmez ve bu sessizliği çevresine zararsız biriymiş izlenimi verir. kibar tavırları incelikten uzak ruhunu kapatmak ister gibidir, çok iyi bir oyuncudur. İnkar etse de olabildiğine bencil ve bir o kadar da acımasızdır. Öfkesinin hakimetini kaybettiği anlarda kendi dahil herkese ve herşeye zarar verebilme potansiyeline sahiptir. Eşitlikteb yanaymış gibi görünse de onun için adalet Desdemona'nın kendisidir. Sabırlı biri olmasına rağmen gerek gördüğünde düşünmeden yargılar ve infaz eder. Sevecen tavırlar sergilemeye çalışsa da safkanlar olmayanlara karşı büyük bir kin besler, kendinin bir yarım kan olduğunu unutarak. Masum görüntüsü sadece bir perdedir, tüm çirkinliklerini içinde saklar.

Örnek Rp:


Kasımın kendini belli etmeyen ama üşüten soğuğunda bile teninine yapışan, imitasyon deri kanepe onu terletirken Ramona bir daha ki sefere parasına kıymayı aklına not etmişti. Omuzlarından ince askılarla inen bluzu sırtını açıkta bırakmıştı, üzerinde uzandığı kanepeden çıkan ateşler ensesinden başlayarak beline kadar etini eritiyordu edata. Rahatsızca kıpırdandı, kendini birkaç santim ileri atmasıyla teninin çarpıştığı temiz hava büyük ölçüde ferahlamasına yetmişti. Kalkıp banyo yapsa baştan aşağı tazenelecekti ancak Ramona gömüldükçe gömülüyordu konforsuz kanepeye, gözleri ise gazetelerden yüzlerine aşina olduğu bir kaç adama kilitlenmişti. Elindeki kumandayla birkaç saniye bekledikten sonra kanalı değiştiriyordu, buna rağmen her kanalda aynı film oynar gibiydi. İzleyecek bir şey olmadığını kabullendiğinde ise kumandayı ayak ucuna fırlattı ve kanepenin derinliklerine doğru kayboluşunu umursamadı. İşi gereği gündüz uyuyanlardandı ve uyanalı bir kaç saat olmasına rağmen hala uykusu var gibiydi, büyük bir esnemeyle gerindi. Ağırlaşan bedeni ve göz kapakları onu tatlı bir şekerlemeye çaığırıyordu ancak ay göğe yükselmiş parıldarken gerisin geri yatağına gidemezdi. Silkelenerek kendini içine çötüğü kanapeden kurtadı ve masanın üzerindeki yarısı yenmiş tosta uzandı. Taş kesilmiş ekmek ve arasında ki kurumuş kaşar Ramona'ya o kadar da kötü gelmiyordu, mutfağa gitmek gözünde öyle büyür olmuştu ki bu tosta şükreder gibiydi. Dişleriyle sert ekmeğe asılmış ısırık almaya çalışırken gözü ışığı yanıp sönen cep telefonuna çarptı, normalde parlak mavi olması gereken ışık dakikalardır yanıp sönmekten cılızlaşmıştı. Ramona telefonunu açtığında bitmek üzere olan bir şarj ve sesli bir mesajla karşılaştı ki mesajın her türlüsünden nefret ederdi. Aslında cep telefonundan nefret ederdi, en gereksiz anlarda olmadık insanların ona ulaşabilmesi için icat edilmiş üstelik sessize alsan ya da kapatsan bile mesaj yoluyla sana kimin aradığını yine bildiren bir cihazı neden sevecekti ki? Derin bir iç çekerek basılması gereken tuşlara girdi ve mesjı dinlemek için telefonu kulağına götürdü, can sıkıcı bir bip sesinden sonra... Son can çıpınışlarını veren telefon şarjı biterek kapanmıştı ancak Ramona omuz silkmeyle yetindi. Bataryasının dolması için telefonu prize taktıktan sonra iki ısırık kalmış kemirilmiş tostunu aldığı yere, tekrar masanın üzerine koydu. Kendini doymuş gibi hissediyordu, senelerdir ölümcül bir diyette gibiydi. Elini şortunun cebine atarak saigarasını çıkardı, yemek yedikten sonra mutlaka içmeliydi, tabi buna yemek denirse. Kurumuş, kalın dudaklarını diliyle ıslattıktan sonra arasına koyduğu sigarayı, tine cebinden çıkardığı ve zar zor yanan bir çakmakla yaktı. Her zaman ki gibi ilk nefesi içine çekmemiş sadece sigaranın alevlenmesine odaklanmıştı, ardından içine çektiği derin bir nefesle kendine geldi. Boğazından ciğerleri ardından geri ağzında dolaşan zehirli duman dumanı verirken sadece bedeni nikotine kavuşmamış bir yandan da sevinmiş halka çıkarıyordu, keyfine diyecek yoktu. Dumandan daireler kısa bir süre süzülüp kayboluyordu, Ramona ise ince parmakları arasında sımsıkı tuttuğu sigarasını periyodik bir biçimde ağzına götürürken onları izliyordu. Ancak bu sefer de küçük bir biplemeyle bozulmuştu tadına doyum olmaz sessizlik, istemsizce gözleri şarjdaki telefonuna gitti ama bipleyen kanepenin içine gömülmüş bir diğer teknolojik cihazdı. Laptopunu kucağına alıp ateş saçmayı bırakmış kanepenin ucuna oturdu ve dizleri üzerine koyarak gelen mesajı okudu. Kaçışı olmadığını bildiği halde sigarasını içerken ona ulaşamadıklarını düşünüp mutlu olmuştu oysa şimdi kelimeler gözünün önünde belirirken hayal kırıklığına uğramış gibiydi. Ne yani laptopu bozulmuş olsaydı kapısına mı dayanacaklardı? Lanet okuyarak sigarasını dişlerinin arasına sıkıştırdı ve şortunu çıkarıp yerine sandalyenin üzerinde duran kotunu giydi. Dar kıyafetleri severdi, hatlarını belirginleştirmesinden değil, kolaylıkla silahlarını sıkıştırabildiği için. Aceleyle girişe yürüdükten sonra ilk iş şarjörü kontrol ettikten sonra silahını beline sokmak olmuştu. Ardından asklı bluzunun üzerine deri montunu geçirdi, böylece hem soğuktan korunacak hem de fermuarını çekerek dekoltesini kapatmış olacaktı. Çizmelerinin tekini giymişken kapıyı açıp dışarı çıkmıştı, hala dişlerinin arasında olan sigarasından son bi nefes çekip yere fırlattı. Diğerini de giydikten sonra yüksek topuklarıyla izmariti ezip söndürmek istemişti ki yere serpilmiş gibi dura faturaları fark etmişti. Tıslayarak evin kapısını ardından çekti ve onları görmezlikten gelerek - ödeyecek parası yoktu - kapının önünde duran motoruna yöneldi. Bacağını atmasıyla tamamıyla ayakları yerden kesilmişti, motoru ile bir bütün oluyordu onun üzerindeyken, asfaltı yalayarak geçerken aklında ise zoraki bir biçimde hayatına giren yeni ortağı vardı.

Dakikalar hızla birbirni takip ederken motorunun hız göstergesi yeni bir rekora daha imza atmış olan Ramona ormanın girişinde bekliyordu. Ellerini göğüsünde kavuşturmuş destek almak istercesine de motoruna yaslanmıştı. O an ki tek isteği kendini beğenmiş herifin teki olan Samael'in biraz daha gecikmesiydi, böylece onsuz göreve gitmek için bir bahanesi olacaktı. Ormanın içine tek başına dalmaktan asla çekinmezdi aksine başkasıyla çalışmanın onu yavaşlatacağını düşünüyordu. Bir yandan da alacağı parayı bölüşmesi gerekecekti ki bu da hiç hoşuna gitmiyordu. Kısacası kimseye ihtiyacı yoktu ancak ihityarlar onu anlamamak için büyük gayret göstermiş ve peşine bir bakıcı takmışlardı bile. Çocuk yerine konmanın verdiği öfkeyle yüzü al al olmuştu ki gecenin karanlığında çakan iki tane ışık gözlerini almıştı. Saniyeler geçmemişti Ramona ona doğru yaklaşan arabayı seçmişti bile, bu Samael'di. Aralarındaki metreler her geçen saniye azalırken adam hız kesmiyordu, buna karşılık Ramona da kıpırdamıyordu. En sonunda, çarpışmalarına yarım metre kala frene asılarak durmuştu Samael, sonuna kadar açılan cilalı arabasından inerken suratında mide bulandırıcı bir alay vardı. Dudaklarının kıvrımları ensesindeki tüylerin diken diken olmasına yetmişti bile, kendisini acemi olarak nitelendirdiğinde ise baştan aşağı kaskatı kesilmiş gibiydi. Yine de ağırbaşlı tavırlarını korumak ve onun seviyesine inemeyeceğini belirtmek niyetindeydi, aşağalayıcı bir hıh'lamadan sonra burnunun ucuyla konuçtu.
" Neden böylesi gereksiz bir harekete ihtiyaç duyduğunu anlamadım doğrusu, ama şaşmamak gerek seninde çok gerekli biri olduğun söylenemez zaten." Sözlerini kim duysa bozulurdu ancak Sam umursamazca gülmekle yetinmişti ki bu da onu daha da kızdırmıştı. Yüzüne toplanan kanla teninin kızardığını biliyordu, başını öne eğerek cildinin hassaslığına lanet okudu. Bu sırada Samael'in sokuşuturduğu son laflara sessiz kalmayı tercih etti, daha çok deli deli bakan açık yeşil gözleri ile adamı yer gibiydi. İtiraf etmeliydi ki kendine göre bir havası ve duruşu vardı ayrıca oldukça yakışıklıydı. İştah kabartan geniş omuzlarından gözlerini ayırmak zor olacak gibi görünüyordu ama mecburdu çünkü arabasından ayrılmayı başaran Samael ona yönelmişti. '' Umarım göründüğünden daha dayanıklısındır çaylak. '' Yaşını göstermese de Ramona'dan oldukça büyük olduğunu biliyordu, ayrıca onun kadar kaslı görünmediğinin de farkındaydı ancak yine de ona çaylak diyemezdi. Ramona ilk kez silahı eline dokuz yaşındayken almıştı ve son iki yıldır da tarikata bağlı çalışan bir avcıydı. Kendisine bahşedilen güçlerden biri olan çabukluk ile göz açıp kapayıncaya kadar bri süre içersinde eli havaya kalkmış ve bilmeden Samael'e ikinci tokadı indirmişti. Böyle bir karşılık vereceğini bekliyor olsaydı adam kesin kaçmayı başarırdı ancak afallamış görünüyordu. Şiddetli bir küfür salladıktan sonra arkasını dönüp ormanın içine doğru yürümeye başladı Ramona, usulca esen rüzgar eşliğinde uzun saçları geceye doğru dalgalanıyordu. Kulağına çalınan dur ihtiharını umursamadı, uçuşan saçlarının çarpan bir beden hemen arkasındaydı, ne olduğunu anlayamadan soğuk bir el bileğini kavramış ve hızla çekerek Ramona'nın dengesini yitirir gibi olmasına sebep olmuştu. Samael'in iplerindeki bir kukla gibiydi, adamın nefesini yüzünde hissederken kendini kurtarmaya çalışmıştı ancak nafile bir çabaydı. '' Ne yaptığının farkında mısın sen? Ya da kimle uğraştığının? '' Onu kızdırmış olmayı görmenin veridiği zevkle belli bellirsiz bir tebessüm oluşmuştu suratında, engel olmaya da niyeti yoktu. Samael'in ne tepki vereceğini merak ediyordu, daha doğrusu ne denli ileri gideceğini. Ne yapacaksın, vuracak mısın? Kendi kendine yönelttiği bu soruya adamın evet demesini ister gibiydi, gerçekten de ona vurmasını siliyordu, çünkü adamdan nefret etmeye ihtiyacı vardı. '' Bana bak güzelim, ayağını denk alsan iyi edersin, böyle bir şeyi ikinci kez yapacak olursan bedelini çok ağır ödersin. Ve şaka yapmadığımı da beni tanıdıkça anlıyacaksın. '' Şaka yaptığını düşünmüyordu, ona ödetirdi geçrekten de yani surat ifadesi bunu gösteriyordu. Ancak yine de kolay kolay sabrının taşacaığını sanmıyordu, Ramona sınırlarını zorlasa da en sonuna kadar sabredecek gibi geliyordu. Belki de ona güzelim diye hitap ettiği için kendini önemseniyormuş gibi hissetmişti ama hoşuna gitmediğini de söyleyemezdi. Hırçın kimyasına oldukça ters bir şekilde belli belirsiz bir baş sallamasıyla anladığını söyleyip susmuştu. Ardından ellerini deri ceketinin cebine sokup ağır adımlarla yürümeye devam etti, bir şey olmamış gibiydi. Sanki harika bir başlangıç yapmışlar gibi bir de Samael'in onu takip edip etmediğine bakıyordu. Önlerine birer vampirin atlamadığı sıkıcı dakikalardan sonra bunlatıcı havayı dağıtmak için konuşmaya karar verdi, daha doğrusu Samael'in yeniden onunla uğraşmasını istiyordu. '' Sen de bana isim takma, ben çocuk değilim. '' Sesi olabildiğine soğuktu ama içinde sitemden çok naz vardı, Samael'in fark edeceğini snamıyordu yine de. Başını kaldırıp admaın yüzüne baktığında kuşku dolu bakışlarla karşılaştı, yaşını sorar gibiydi gözleri. '' On dokuz yaşındayım. '' Bu sefer sesi fark edilebilir bir şekilde incelmişti, Samael'şn alaylı gülüşü kulaklarında çınlamaya başlayınca hemen eski haline dönerek iğneliyici bir tonda devam etti. Sözcükler soğuk havadan dolayı çatlamaya başlamış dudakları arasından dökülürken Samael'in kopleksli biri olabileceğini düşünüyordu. '' Ama tabi, senin çocuğun yaşında olmalıyım. ''



Başka bir sitede en son yaptığım rplerden biridir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabéth Adrianna Malfoy
Perfect Li(f)e Yazarı
Elizabéth Adrianna Malfoy


Kadın
Ruh hali : Desdemona Meadows Heyup7
Mesaj Sayısı : 1443
Yaş : 36
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12567
Ekspresso Puanı : 41
Kayıt tarihi : 15/02/08

Desdemona Meadows Empty
MesajKonu: Geri: Desdemona Meadows   Desdemona Meadows Icon_minitimeSalı 10 Mart 2009, 22:53

Desdemona Meadows Slytherin
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164
 
Desdemona Meadows
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG Dışı Sayfalar-
Buraya geçin: