Kyan Carver

Sabahın ilk ışıkları Kyan'ın odasından içeriye zarifçe süzülmeye başlamıştı. Güneşin ilk ışıklarıyla beraber Kyan yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı. Önce yavaşça sağ gözünü açtı. Kyan yavaş yavaş uyanırken birden bugün okula gideceği aklına geldi ve birden yatağından büyük bir heyecanla uyandı. Odanın turkuaz renkli sağ tarafta olan saate baktı ve derin bir oh! çekti. Geç kaldığını zannetmişti ama daha bir saati olduğunu rahatladı. İlk iş olarak banyosına gitti. O pürüzsüz ve narin yüzünü yıkadıktan sonra mavi renkli elbise dolabını açtı. Eskiden beri süregelmiş bir elbise olan öğretmenlik cüppesini giydi. Aynanın karşına geçti ve kendi kendine '' Babamın cüppesini giymek banada nasip oldu sonunda'' dedi. Kyan babasının bir büyü savaşı sonunda ölmesinden sonra bir gün babası gibi iyi bir öğretmen olacağına söz vermişti ve de sözünü tutmuştu. Kyan cüppesini giydikten sonra Hogwars'a giden tren garına doğru yola çıktı. Bir ara saatine ve böyle giderse geç kalacağını anladı. Sonra sağ elini hafifçe cüppesinin içine attı ve asasını çıkardı. Hafifçe ''Evapsie'' der demez tren garına ışınlandı. Öğrenci olduğu zamn dışında 9/3 çeyrek trenine il kez binecekti. İlk kez bir Profesör olarak bineceği için çok heyecanlıydı. Derin bir nefes aldığı ve ardından koşar adımlarla o eski duvardan geçiverdi. Trende Profesörler için ayrılan kompartımana bindi ve Hogwarst treni büyük bir sesle hareket etti. Aradan 3-4 saat geçtikten sonra tren Hogwarst'a vardı. Kyan trenden inerinmez Hogwarst'taki odasına doğru yola koyuldu. Hogwars'ın büyük ve değişken merdivenlerinden çıktıktan sonra karanlık koridoro ulaştı. Kolridorda ayakkabısının çıkardığı o ''tak tuk'' sesinden başka hiçbir ses yoktu. Kolidorun sonundaki en son oda Kyan'ın odası idi. Kyan odasına Hogwarst'ın en eski kapısı ve en korunaklı kapısından geçerek odasındaki masanına oturdu. Elini başına koyarak '' Artık Hogwarst'ta yeni bir dönem ve yeni bir yıl başlıyor'' dedi. Kyan yerinden kalktı ve odasındaki pencereden karanlık ormana doğru bakarken odasının kapısı çaldı. Gelen Kyan'ın profesör sevgilisi idi. Sevgilisi ''Kyan açılış töreni birazdan başlayacak gidelim miartık?'' diye sordu. Kyan'da Tamam madem zaman geldi gidelim o zaman.'' dedi. Kyan sevgilisinin elini tutarak balo salonuna doğru yola koyuldu. Balo salonunda kendilerine ayrılan koltuğa oturdular. Okul müdürü etkileyici bir konuşma yaparak okulu büyük bir törenle resmen açtı. Tören bittikten sonra öğrencilerin hepsi kendilerine ait binalarına gittiler. Kyan'da kendi odasına gitti. Yarın dersler başlayacağı için Birinci sınıf öğrencileri gibi Kyan'da heyecanlıydı. Çünkü onunda ilk dersi olacaktı...


HOGWARST'TA İLK GECE

Hogwars'ta güneş doğmaya başlamıştı. Kyan bugün her zamankiden farklı olarak güneşin doğuşundan bile erken kaçmıştı. Cüppesini giymiş ve kahvaltı saatini bekliyordu. Neyseki o sabırsız bekleyişi çok uzun sürmedi. Kahvaltı saati gelmişti bile. Kyan odasıdan çıktı ve kahvaltı salonuna doğru yola koyuldu. Yolda onu gören öğrenciler Kyan'ı selamlıyorlar Kyan'da onlara büyük bir sıcaklıkla karşılık veriyordu. Sonunda kahvaltı salonuna vardı ve kendi için ayrılan koltuğa oturdu. Kahvaltısını bitirdikten sonra diğer meslektaşlarıyla sohbette başladı. Zaman Kyan'ın bile beklemediği bir hızla akıyordu.Sonunda Kyan'ın beklediği ders saati gelmişti.


TILSIM DERSLİĞİ

Kyan kahvaltısını yaptıktan sonra tılsım dersliğe doğru yola çıkmıştı. Durmadan değişen merdivenlerden yavaşça çıkıyordu. Sonunda beklediği o müthiş an gelmişti. Dersliğin kapısından bir mühdet öğrencileri seyretti. Hepsinin gözünden çok heyecanlı oldukları anlaşılıyordu. Kyan artık daha fazla dayanamadı ve yavaş adımlarla sınıfa girdi. Sınıfın sonundaki sağ köşede duran arkasında değişik büyü kitaplarının ve büyü malzemelerinin olduğu masasının üzerine oturdu. Sınıftaki öğrenciler Kyan'ın ağzından çıkacak sözleri bekliyordu ve Kyan'da öğrencilerini daha fazla bekletmeden ''Merhaba arkadaşlar hepinizin gözünde ilk günün ve ilk dersin heyecanını görebiliyorum. Ben de en az sizin gibi heyecanlıyım çünkü; bu benim Profesörlüğümün ilk dersi aynı heyacanı sizinle paylaşıyorum. Bugün Hogwarst'ın ilk günü olduğu için ders işlemiyeceğim'' diye bir konuşma yaptı. Sonra asasını eline alarak havaya adını ve soyadını yazdı. Kyan kendisini tanıttıktan sonra Öğrencilerde sırayla kendilerini tanıttılar. Kyan artık öğrencilerini tanımaya başlamış ve onlarla kaynaşmıştı. Bundan sonra Kyan'ı Hogwarst'ta yeni ve eğlenceli bir dönem bekliyordu...

Mertzger,15 gündür hiç uyumamıştı.Gözleri kan kırmızısına bürünmüş,hafifçe süzülüyordu.En onunda dayanamadı ve 2 günlük uykusuna başladı.Aradan 2 gün geçtikten sonra gözlerini açar ve karşısında eski sevgilisi Demon'ı görür.Elleri ve ayakları bağlanmıştır.Mertzger,henüz sersemdir olayları kavrayamaz.Demon mutfaktan bir sürahi su doldurup Mertzger'in başından aşağı boşaltır.En sonunda Mertzger uyanır ve "Bana neler oldu? Senin burada ne işin var sürtük!"diye haykırır.Demon hafifçe sırıtarak " Benimle geliyorsun!Seninle görülecek hesabım var!" diye karşılık verir.Ve onu bayıltarak.Ford Mustang arabasına atar.Ve uzun bir yola koyulur.Yolculuğun sonunda Mertzger gözünü açtığında Norveç'telerdir.Demon,kafayı yemiş bir vaziyette "Öleceksin!" diye avaz avaz bağırır. Mertzger olaya anlam vermeye çalışırken Demon elindeki satırı bir o yana bir bu yana sallayarak Mertzger'e savurur.Fakat Mertzger bir hamle ile sıyrılır.Daha sonra kendini toparlayan Mertzger,Demon'ı sandalyeye oturttuğu gibi onu bağlar.Ve evden Mustang'le kaçarak Almanya'ya döner.

Richard,yine bir gün stüdyoda sabahlar.ESP'si kucağındadır.Amfiyi ise gece açık unutmuştur.Hafifçe gülerek amfiyi kapatır.Ve gitarı bırakır.Kahvalsını hazırlamaya koyulan Richard,bir kahve doldurur ve tekrar stüdyosuna döner.Bilgisayarında bangır bangır Metallica çalmaktadır.Ve o an dinlediği I Disappear şarkısı ona orta okuldak sevgilisini hatırlatır ve ağlamaya başlar.Daha fazla yıkılmadan önce şarkıyı kapatır ve gitarını kucağına alarak sabahın ilk gitar sololarını çalmaya başlar.Soloyu bitirince kahvesinden bir yudum daha alır.Kahve acıdır.Bu acılık ona yine eski travmaları hatırlatır.Richard geçmişini unutmaya çalışır.Ama anlaşılan geçmiş, onu bugün rahat bırakmayacak...