Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 God's Devils Dostları

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Acantha W. Psyche
God's Devils ~ Elektro Keman
Acantha W. Psyche


Kadın
Ruh hali : God's Devils Dostları Hmbl7
Mesaj Sayısı : 167
Yaş : 30
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11567
Ekspresso Puanı : 14
Kayıt tarihi : 20/03/09

God's Devils Dostları Empty
MesajKonu: God's Devils Dostları   God's Devils Dostları Icon_minitimeCuma 24 Nis. 2009, 20:44

Hava Durumu : Yağmurlu
Katılımcılar : Acantha Winter Psyche , Felice Jade Mathé


Arşe, kemanın tellerine değdikçe yayılan müthiş ezgi Winter’ın ruhunu okşuyordu. Melodi bazen yavaş, klasik bir onda ilerliyor ve aniden yükseliyordu; durgun havanın ardından gelen fırtına gibi. Winter çaldığı parçayı hafif bir esintiyle bitirdi. Ufacık bir eşya gibi görünebilirdi; ama keman onun hayatının odak noktasıydı. Annesinin eve keman ile geldiği güne şükrediyordu. Kimse böyle mükemmel bir anneye sahip olamazdı. O olmasaydı, şu olduğu yerde olmasına imkan yoktu. Hatta başardığı birçok şeyi ona borçluydu. Winter onun istediği bir çok şeyi yapmamış ve kendi hayallerinin peşinde koşsa da annesi de her seferinde ona destek olmuştu. Kesinlikle çok şanslıydı. Onu uzun süredir ziyaret etmemişti ve artık bunun zamanı gelmemişti. Winter kemanını kılıfına yerleştirip yerine koydu. Mutfağa doğru ilerlerken içinde büyüyen açlığı hissetti. O küçük haplar kendisini ne kadar iyi hissettirse de Winter elbette gerçeği biliyordu; uçurumun kenarında parmaklarının ucunda durur gibiydi bu yaptığı. En azından bugün kendisine karşı gelecekti. Buzdolabından ağrı kesici alıp içti. Bu baş ağrısını biraz olsun keserdi. Saat üçe geliyordu. Dövmecide olan randevusunu hatırladı, yalnızca yarım saati vardı. Radyodan en sevdiği kanalı açtı ve giysi dolabına yöneldi. Kıyafet seçmek gibi bir derdi pek olmazdı. O an ruh haline uygun bir kıyafet hemen gözüne çarpardı. Genel tercihi olan kot pantolonunu seçti. Göz yüzünden seyrek olarak düşen yağmur damlalarını görünce uzun kollu bir tişört giydi. Spor ayakkabılarını giyip şeffaf şemsiyesini alıp evden çıktı. O evden çıkana kadar yağmur hızlanmıştı. Şemsiyesini açtı; yukarıya bakınca üzerine doğru gelen su damlacıklarını görmek hoşuna gidiyordu. Yüzünde hafif bir tebessüm oluştu ve adımlarını hızlandırdı.

Diagon Yolu’ndan Knockturn Yolu’na geçti ve hemen sokağın başındaki dövmeciye girdi. Tanıdık dükkan sahibiyle bir baş işaretiyle selamlaştıktan sonra diğer odaya geçti. Bu kez hayatına anlam katan ve daima onunla kalmasını istediği bir şeyi simgelemek istemişti: God’s Devils’i. O gruba girdikten sonra hayatından gerçekten çok şey değişmişti. Hogwarts’ta bulamadığı dostları bu gruba girdikten sonra bulmuştu. Aslında grup arkadaşları da Hogwarts mezunuydular ama aralarındaki dönem yada bina farkı nedeniyle tanışmamışlardı. Hogwarts’ta tanıdığı Dwayne’a ise bu gruba katıldıktan sonra farklı duygular hissetmeye başlamıştı. Ancak buna asla olmayacak şeklinde baktığı için ne Dwayne’a anlatmış ne de bunu belli etmişti. Belki o bunu anlamıştı ama kesinlikle Winter isteyerek belli etmemişti. Hele ki Marjoline varken. Bu yüzden en azından bu iyi arkadaşlığı devam ettirmek için çabalamıştı. İstediğini aldığı da söylenebilirdi, Dwayne için çok değerli olduğunu biliyordu; yalnızca bir arkadaş olarakta olsa. Dükkan sahibi yanına geldiğinde omzunu açtı ve istediği şekli detaylıca anlattı. İğneler tenine değdiğinde dişlerini sıktı ve biraz sonra acının hafifleyeceğini bilerek kendisini avuttu. Kolunun uyuşmasıyla birlikte ortaya çıkan eser ayrıca bir haz veriyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Felice Jade Mathé
Vampir - God's Devils ~ Piyanist
Felice Jade Mathé


Kadın
Ruh hali : God's Devils Dostları Heyup7
Mesaj Sayısı : 842
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan.
Galleon : 11643
Ekspresso Puanı : 13
Kayıt tarihi : 01/04/09

God's Devils Dostları Empty
MesajKonu: Geri: God's Devils Dostları   God's Devils Dostları Icon_minitimeC.tesi 25 Nis. 2009, 20:47

Piyanosunun başsından yavaşça kalktı. Her zaman yaptığı gibi yine bir saat boyunca kendi bestelerini tekrar etmişti. İçten içe kendisini övmeye bayılıyordu hem bayılmasa bile ne yapabilirdi ki; beste yapmakta çok iyiydi. Tavandan yere kadar uzanan pencerelere doğru ilerledi parmak uçlarında zıplayarak. Pencereyi boydan boya sarıp sarmalamış olan ipek perdeleri araladı. Dışarıda az sonra yağacağının haberlerini veren bir hava vardı; gri ve bulutlu. Pembe alt dudağını keyifsizce sarkıttı, yağmurlar Felice ‘i bugüne kadar hep ama istisnasız hep sıkmıştı. Kafasını pencereden geniş salona çevirirken oturup tekrar çalmak ya da dışarı çıkıp gezinmek arasında seçim yapmaya çalışıyordu. ‘ Bu havada evde tıkılıp kalmaktansa dışarıda laflayacak birilerini bulmak bana iyi gelecek sanırım ‘ dedi ve kararını dile getirirken de kapıya doğru geniş adımlar atmaya başladı. Merdivenleri ikişer üçer çıkarak odasına ulaştığında soluğu dolabının kapısında aldı. Eski ve gıcırdayan dolap kapılarını sonuna kadar açtı. Havanın yağmurlu olması her zaman rengarenk giyinen Felice ‘i de etkilemişti adeta; üzerinde pembe ve mor çiçekleri olan bej kazağını ve bedenini olabildiğince saran lacivert kotunu üzerine geçirdi. Merdivenlerden çıktığı hızla geri indi ve kazağıyla aynı renk converselerini ayağına geçirdi. Kahve tonlarında çizgileri olan paltosunu ve gökkuşağındaki her rengi bünyesinde barındıran şemsiyesini alarak evden çıktı.

Evden çıktığı anda bastırdı yağmur. Damlalar o daha şemsiyesini açmaya fırsat bulamadan paltosunda koyu renk izler bırakmaya başlamıştı. Fazla duyulmayan bir şak sesi ile şemsiye açıldı ve Felice yağmur ile kendisi arasına bir sınır koydu. Ayakları onu taş sokakları olan Diagon Yolu ‘na sürükledi. Yağmur taşların arasından akıp hızla oluklara ilerlerken Felice de yağmurda yapmayı sevdiği tek şeyi yapmaya başladı; etrafı seyretmek. Önündeki, yanındaki büyücü ve cadılar hepsini inceliyordu teker teker. Sarı saçlılar, mavi gözlüler, kırmızı paltolular… Sonra birkaç metre ilerisinde nerede görse tanıyacağı turuncu, dalgalı saçları gördü. Şeffaf bir şemsiyenin altında salınarak sokakta ilerliyordu. Felice bir süre onun ilerleyişini seyretti. Neden şimdiden yanına gidip gitmediği konusunda şüpheleri vardı, evet, bazen kendisini anlayamadığı oluyordu. Kızıl saçlar Diagon Yolu ‘ndaki havayı bir kez daha yaladıktan sonra Zodiac adlı dövmeciye gitti. Felice bir an duraksadı; dövmeler… Winter ‘ın dövmeleri sevdiğini hatta dövmesinin olup olmadığını bile bilmiyordu. ‘ Hakikaten ‘ dedi sokağın ortasında bir anda durarak ‘ Winter ‘ın hiç dövmesi var mı ? ‘ Yeşil gözleri durduğu yerde birkaç kez daha Zodiac ‘a gidip geldi. Ne dövmesi yaptıracağını merak ediyordu ve merak Felice ‘in tüm benliğini ele geçirmek üzereydi. Adımlarını daha sağlam ve daha hızlı atarak Zodiac ‘a ilerlemeye başladı. İçerisi dışarısından daha boğuk, Felice ‘in asla olmayı istemeyeceği yerlere benziyordu. Kapıdaki büyücüye
“ Arkadaşım, arkadaşım içeride. “ gibisinden bir açıklama yapma gereği duyarak diğer bölüme geçti. Winter da oradaydı işte; kolunu açmış dövmeciyi bekliyordu. Gözlerine inanamayarak dövmecinin elindeki iğne topluluğuna baktı. Winter böyle bir şey yapacak olamazdı herhalde, ama evet, yapıyordu. Beyaz, nazik parmakları ile gözlerini kapatarak köşede bekledi; kan. Felice kandan nefret ederdi, aslına bakılırsa kandan nefret etme huyundan da nefret ederdi.

Kaç dakika öyle gözleri elleri ile kapanmış şekilde beklediğini bilmiyordu fakat dükkânda çalışanlardan biri olduğunu tahmin ettiği biri koluna dokunarak onun dövme yaptırıp yaptırmadığını sorduğunda gözlerini açmadan kurumuş ağzıyla
” Hayır, ben, hayır – öğh ! “ Öğürmekten tamamlayamadığı cümlesini bedeninin her bir parçası ile anlatmak istercesine kollarını, ellerinin her bir parmağını bir tarafa sallamaya başladı. Şu an içinde bulunduğu durumu düşündüğünde Zodiac ‘a girdiği için kendisine lanet ediyordu, hala küçük bir çocuk gibi bir iğne ve kan onun kendisinden geçmesine sebep oluyordu. Winter ‘ın dövmesinin bitip bitmediğine bile bakamıyordu. Yine gözlerini açmamaya gayret ederek elleriyle en yakın duvarı buldu ve dibine çöktü, kanın kokusunu hala almaktaydı oysaki. ”Öğğh ! “ dikkat çekmemeye çalışsa da karnındaki kasılmalar daha da hızlanıyor, yedikleri bir an önce Zodiac ‘ın parkeleri ile buluşmak için can atıyordu. Orada öylece oturmuş beklerken Winter ‘ın gelip kendisini ordan almasını diledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Acantha W. Psyche
God's Devils ~ Elektro Keman
Acantha W. Psyche


Kadın
Ruh hali : God's Devils Dostları Hmbl7
Mesaj Sayısı : 167
Yaş : 30
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11567
Ekspresso Puanı : 14
Kayıt tarihi : 20/03/09

God's Devils Dostları Empty
MesajKonu: Geri: God's Devils Dostları   God's Devils Dostları Icon_minitimeC.tesi 25 Nis. 2009, 22:06

Yağmur damlalarının Diagon Yolu’na ve bir çok şemsiyeye hızla çarpıp çıkardığı ses dükkanın içine kadar oldukça rahat geliyordu. Winter evden çıkıp buraya gelene kadar zaten hızlanmış yağmur gittikçe şiddetini artırır gibiydi. Gözlerini kapatıp toprak kokusunu içine çekti. Rahatlamaya başlamıştı. Kolundaki acı azalıyordu. Gözünün birini araladı ve neredeyse bitmek üzere olan şahesere baktı. Gülümsemekten kendisini alamadı. Arkadaşları da gördüğünde hoşlarına gideceğinden emindi. Bu onlara verdiği değeri biraz olsun gösteriyordu, Winter’ın gözünde. Yağmurun sesini dinlemeye devam ederken, içeriden tanıdık bir ses geldi. “Arkadaşım, arkadaşım içeride. ” Winter olduğu yerden ani bir hareketle kalkmak istedi ama kolundaki acıyla olduğu yerde kaldı. İğne koluna gerekenden fazla batmıştı ve kolundan kan akıyordu. “ Kahretsin” Dövmeyi yapan adam ona ters ters baktı ve yerinden kıpırdamamasını söyledi. Winter gözlerine dolan yaşları zorlukla tuttu. Tekrar Felice’in sesini ve ardından gelen öğürmeyi duydu. Bunu görmesi hiç iyi olmamıştı. Biraz daha dikkatli olmalıydı. Kafasını çevirmeye çalıştı ama bu kez daha tedbirliydi. Sabırsızlık içinde adama döndü. Ne zaman bitecek şu lanet şey? Felice! ” Tekrar öğürme sesi duydu.

Birkaç dakika sonra işi biter bitmez parayı sehpanın üzerine koyup dükkanın girişine geçti. Felice karnını tutmuş, yüzünde iğrenir gibi bir ifade vardı. Dükkandaki iki adamda oldukça sinirli bir ifadeyle onları izliyordu ama umurunda değildi. Kolundaki acı azalmış olsa da hala sızısı devam ediyordu ve Felice ondan daha kötü görünüyordu. Winter arkadaşını kaldırıp kapıya yöneldi ve Felice’in eski Zodiac parkelerinin üzerine kusmaması diledi. Buradakilerle daha fazla uğraşmak istemiyordu.
“ Pekala Felice. Sakin ol. Yalnızca dövme yaptırıyordum. Gör- ” Görmek ister misin diye sormaktan son anda vazgeçti. Felice’in bundan hoşlanmadığı , hayır nefret ettiği, belli oluyordu. Winter şimdiye kadar Felice ile aralarında bir fark görmemişti. Ama dövme fikri ikisi içinde farklı kutupları ifade ediyor gibiydi. Neyse ki Felice daha iyi görünüyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Felice Jade Mathé
Vampir - God's Devils ~ Piyanist
Felice Jade Mathé


Kadın
Ruh hali : God's Devils Dostları Heyup7
Mesaj Sayısı : 842
Yaş : 32
Kan statüsü : Safkan.
Galleon : 11643
Ekspresso Puanı : 13
Kayıt tarihi : 01/04/09

God's Devils Dostları Empty
MesajKonu: Geri: God's Devils Dostları   God's Devils Dostları Icon_minitimeSalı 28 Nis. 2009, 22:22

Tüm gücüyle ellerini kapayıp bir an önce çıkıp gitmeyi denedi. Eğer midesindekiler de Felice gibi çıkmayı istemeseydi burada bir dakika bile durmayacaktı. Sağ parmaklarını avucunun içine kanatırcasına bastırdı ve yumruk yaptı; yumruğunu olanca gücüyle ağzına bastırdı. Birkaç kez daha vücudunu titretecek şekilde öğürdükten sonra kokuya alışmaya başladığını hissetti. Esnek vücudu yavaş yavaş gevşedi ve nefes alış verişleri normal halini almaya başladı. Fakat buna rağmen ne göreceğinden emin olamıyor, gözlerini açmamaya devam ediyordu. Neden hala çocuk gibi kan kokusundan bu kadar tiksiniyordu, neden korkuyordu ? Büyücü dünyasında muggle dünyasındaki gibi şırıngalar ve o iç karartan diğer ameliyatlar yoktu elbette; ‘ ah iyi ki yoklar ‘ diye inledi içten içe rahatlayarak. Ama buna rağmen büyücüler bu dövme işine bir çare bulamamışlardı. Bunu bir asayla acısız ve kansız bir biçimde neden yapamazlardı ki sanki ? O bunları düşünürken Winter ‘ın içeriden ismini haykıran endişeli sesi yükseldi. Emin olamasa da buram buram tekrar burnuna hücum eden kan kokusundan onun kendisine yöneldiğini hissetti ve bir kez daha öğürdü. ‘ Tanrım ! ‘ dedi adeta yalvarırcasına; neden hala böyleydi, neden ? Winter dövmeyi yaptıran kişiydi, buna cesaret eden; emindi ki bir tek damla yaş düşürmemiş ya da öğürmemişti. Kendisi sadece izleyici olmaya bile katlanamıyordu, neden ? Kafasını dağıtmak ister gibi gözlerinde dövmenin ne ile ilgili olabileceğini düşündü; bir kedi ‘ hayır Winter kedi dövmesinden hoşlanmaz ‘, bir yarasa ‘ çok demodesin Felice ‘, iskelet ‘ muggle rock ‘çıları değiliz biz ‘… Bunlara rağmen Winter ‘ın kolunda canlanan şekillerden tiksiniyor tekrar tekrar öğürmemek için gözleri yaşarana kadar tırnaklarını bastırıyordu.

Orada, duvar dibinde, öylece beklerken sonunda kendisini kurtarabilecek tek kişi yanına geldi; onu kollarından tuttu ve kapıya doğru götürdü. Felice adeta kendisini Winter ‘ın hâkimiyetine bırakmıştı; Winter o an ne yapmasını istiyorsa Felice de onu yapıyordu. Durumu düşündüğünde kendisini ve özellikle de Winter ‘ı ne kadar küçük duruma düşürdüğünün farkındaydı, kendisinden adeta utandı. Son günlerde kendisine sahip çıkamaz olmuştu; Zodiac ‘ın bir dövmeci olduğunu bile bile oraya gitmesi de ne demekti öyle ? Neden evden çıkmıştı ki; ‘ ah yağmur, senden nefret ediyorum ‘ dedi gökyüzüne bakmaya çalışarak.
“ Pekala Felice. Sakin ol. Yalnızca dövme yaptırıyordum. Gör- ”Her ne kadar Winter söyleyeceğini tahmin ettiği kelimeleri yutmuş olsa da kafasını sağa sola deli gibi sallamaya başladı. Bu haliyle tıpkı kurulanmaya çalışan bir köpeğe benziyordu. Az önceki davranışları için Winter ‘ın yüzüne bakmaktan utanıyor adeta yüzünü ondan kaçırıyordu. Bununla birlikte kendisini de görmek istemiyordu; zaten her zaman renksiz olan yüzünden olan bütün renk de gitmiş, parşömen kağıdı gibi solup kalmıştı kesin. O her zaman pespembe olan dudakları kurumuş ve eskiden teni olan renkle aynı renk olmuştu. Kendisini Winter ‘in kollarından kurtarabildiğinde gözlerini yere dikip iç geçirdi. Nasıl özür dileyecekti, ne demeliydi ?” Winter ben… Ben ne diyeceğimi bilmiyorum, oldum olası kan beni tutar; saçma biliyorum ama öyle. “Winter ‘ın yüzünde nasıl bir ifade ile karşılaşacağını bilmediğinden hala yere doğru konuşmaktadır. Adeta kaldırım taşları ile dost olmuş gibidir;” Ben ne demeye oraya geldim bilmiyorum. “

Biz rp’ye betimlemeden önce başladık yani asayla değil de iğneyle yapılıyor gibi. Bu böyle kalsın da bundan sonraki rp’lerde aynı yanlış yapılmaz. Umarım sorun olmaz ^^.


En son Daeralda Brielle Aiken tarafından Salı 28 Nis. 2009, 22:46 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi (Sebep : Önemli değil sorun olmaz. ^^)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
God's Devils Dostları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Zodiac-
Buraya geçin: