Ad - Soyad: Marcia Lairiel Berger
İstenen Bina(lar): Ravenclaw yada Slytherin ama Ravenclaw'ın alımları kapanmış.
İstenen Sınıf: Beş yada altı
Karakterin Genel Özellikleri: Burcundan dolayı olsa gerek oldukça zeki ve çekicidir. Asla yerinde duramaz. Nerede olay varsa Marcia oradadır. Değişkendir. Ne zaman ne yapacağı asla kestirilemez. Sporu sever ve iyi bir sporcudur. Ani tepkiye ihtiyaç duyulan her şeye bayılır. Tehlikeyi ve eğlenmeyi sever. Genelde neşelidir ve liderlik yeteneğine fazlasıyla sahiptir. Konuşmalarında pek dürüst olduğu söylenez ve her zaman fikrini değiştirmeye hazırdır. Kendisine illginç gelmeyen insanlar hemen alaylarının hedefi olabilir. Her zaman herşeyden haberdar olmayı başarabilen bir cadıdır. Her ana ayak uydurabilir. Kolay kolay bir öğüdü kabul edemez. Sadece sevdiği ve saydığı insanların sözünü dinler. Kimin ne hissettiğini insanların yüzüne bakarak kolayca çözebilir. Bu özelliğini pek sevmez ama yararlı olduğunu düşünür. Annesinin ölümünden sonra depresyona girmiştir ama bu da her ruh hali gibi çabucak geçip gitmiştir. Üzüntüsünü kimseye hissettirmez. Bazen duygusuz ve soğuk görünebilir. Şaşkınlıkların etkisinden çabuk kurtulur. Mantığını her durumda kullanabilir ve kendisiyle gurur duyar.
Herhangi bir saçmalık üzerine mantık yürütebilir. Kimse için kendini değiştirmez. Sevimli, eğlenceli ve zeki bir enerji demetidir Lairiel. Arkadaşlarını özenle seçer. Onun arkadaş sıfatını yakıştıracağı kişiler, onu saatlerce sıkılmadan dinleyebilecek kapasiteye sahip olan kişilerdir. Kimse onunla alay edemez. Her soruya bir cevap bulur. Üstün zekasını çalıştırmak için karşı düşünceyi savunma yeteniğiyle ilk karşılasmasında insanların damarlarına basabilir.
Karakterin Geçmişi: Alman bir aileye mensup. Geçmişini henüz tam değil.
RP Örneği:
Yatağının hemen yanındaki kapalı perdelerden sızan güneş ışığı gözüne vurmuş ve onun uyanmasına sebep olmuştu. Bir kaç kez yatağında oraya buraya dönmüş, fakat tekrar uyumayı başaramamıştı. Gözleri kapalı hala bir oraya bir buraya dönerken uyuyamayacağını anlamış ve göz kapaklarını yavaşça aralamıştı. Homurdanarak kalktı. Bugün derslerin ilk günüydü ve Ell tatile doyamamıştı. İlk boş zamanında yapacaklarını yazdığı parşömen neredeyse tamamen dolmuştu. Bunları birkaç saate sığdırabileceğinden emin değildi. O kadar keşfedilecek yer vardı ki Hogwarts' ta. Perdeyi tamamen açmak için pencereye doğru ilerledi. Perdeyi ce camı açtı. Sabahın o temiz ve soğuk havası iliklerine kadar işlerken bundan oldukça memnundu Nora. Temiz havayı birkaç defa daha doya doya soluduktan sonra kapattı pencereyi. Kendine gelmişti. Dolabına doğru ilerledi. ve yavaşça kapısını açtı. Slytherin cüppesini aldı ve hızla üzerine geçirdi. Aynanın karşısında döndükten sonra harika göründüğüne kanaat getirmişti. Mutlu bir şekilde sarı saçlarını tarayıp, bugün gireceği derslerde gereken eşyaları yeşil ve siyah renkli çantasına doldurduktan sonra ilk olarak seveceğini düşündüğü kehanet dersliğinin yolunu tuttu.
Ortak Salondan kimseyi rahatsız etmeden çıkmıştı. Kimsede onu rahatsız etmemişti. Kehanet dersliğine çıkarken çok yorulmuştu. Biraz dinlenmek için sırtını duvara yasladığında tiz bir kahkaha oldu. Ailesinin anlattığı kadarıyla bu ses Peeves' e aitti. ''Olamaz.'' diye mırıldanıp olabildiğince hızlı dersliğe ulaşmaya çalışıyordu. Yanından geçtiği tablolar onu işare ediyor ve bir şeyler fısıldıyorlardı. Önce buna aldırmayan Ell, sonunda dayanamayıp onlara bağırdı. '' Böyle sinir bozucu fısıltıları kesmezseniz, bavulumdaki isemyak iksirinin tadına bakarsınız. Emin olun bunu yaparım.'' Aslında bu kadar sert çıkması biraz acayipti. Şimdi etraftaki öğrencilerin bakışları da ona kaymıştı. Omuz silkip yoluna devam etti. İlk günden böyle başlarsa gelecek senelerde ne olacağını merak ediyordu. Yorucu bir tırmanmanın sonunda nihayet varmıştı kehanet dersliğine. Yavaşça girdi sınıfa. Soğuk bir hava estiriyordu nedense geçtiği yerlerden. Bazı öğrenciler gevezeliğe başlamışlardı bile. Nora ortalarda bir yere oturdu. Ne çok uzakta ne de çok yakında olmak isterdi Profesöre. Böyle oturmak canını sıkmaya başladığında Profesör konuşmaya başlamıştı.
''Benim adım Summer Despatie. Sizin Kehanet Profesörünüzüm ''
Bu başlangıcın saçma olduğunu düşünmüştü Ell. Kehanet profesörü olduğu zaten belliydi. Eleonora hemen derse geçmek istiyordu. Hemen dersi yapmak ve özgürlüğe kavuşmak... O sırada profesör tahtaya '' Kehanet nedir? '' diye yazdı be bir süre sonra da altına '' Önbili.'' diye not üştü. Sonra profesör anlatmaya başladı kehaneti. Nora o anlatırken not alıyordu. ''Kehaneti, en yalın anlamıyla... Kültürlerinden en gelişmiş uygarlıklara… Sezgiler ya da rüyalarımızın gerçekleşmesi gibi... '' Yazabildiği kadar hızlı yazıyordu. Her şeyi not etmek zor olsa da başarıyordu. Profesör soluklanmak için ara verdiğinde bir kâhine olabileceğini düşünmüştü Ell. Daha sonra da Profesörü dikkatle dinlemişti. Profesör ödeve benzer bir şey vermişti. Onu da not etti Nora. Yazdıklarını gözden geçirdikten sonra tatmin olmuş bir yüz ifadesiyle ayağa kalktı. Profesöre iyi günler dileyip, diğer derslere yetişmek için hıza yürümeye başladı.
*Başka bir sitede yaptığım ders rp'si.