Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Jeremy Jeffrey

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Jeremy Jeffrey
Slytherin 4. Sınıf Öğrencisi
Jeremy Jeffrey


Erkek
Ruh hali : Jeremy Jeffrey 13ei9
Mesaj Sayısı : 123
Yaş : 31
Kan statüsü : Safkan.
Galleon : 11168
Ekspresso Puanı : 2
Kayıt tarihi : 15/08/09

Jeremy Jeffrey Empty
MesajKonu: Jeremy Jeffrey   Jeremy Jeffrey Icon_minitimeC.tesi 15 Ağus. 2009, 20:07

Ad - Soyad: Jeremy Jeffrey
İstenen Bina(lar): Slytherin
İstenen Sınıf: 4
Karakterin Genel Özellikleri: Belirlenmedi.
Karakterin Geçmişi: Belirlenmedi.
RP Örneği:



Durmuş aynanın karşısında saçlarını yapan kadını izliyordu. Birkaç gün önce onu biraz mutlu etmek istemişti ve yaşam buna izin vermemişti. Şimdi ne kadar mutlu görünürse görünsün kız, içinde tutmakta olduğu korkuyu ve kederi tahmin edebiliyordu Dwayne. Çünkü onunkiler kadar kuvvetli olmasa da bu duyguları kendiside hissediyordu. İkisi de aynı oyunu oynuyorlardı, dıştan gülümsüyorlardı ve mutlulardı birbirlerine karşı ama içlerinden geçenleri söylemiyorlardı ve büyük ihtimalle asla söylemeyeceklerdi. Zaten bu yüzde operalardan nefret ettiğini değil de operaların güzel olduğunu ve eğleneceklerini söylememiş miydi? Garip bir şekilde Winter’ın her isteğini kabul etmeye başlamıştı, kötü, çok kötü! Onun omzuna küçük bir öpücük kondururken içinden geçenlerin hepsini söylemek isterdi ama saat buna müsaade etmiyordu, onun harika göründüğünü söylerken bütün içtenliğiyle yapmıştı bunu. Sonuçta ölümünün biricik sevgilisine bu kadar yakın olması, zamanlarının kalmadığını hissettiriyordu adama. Ölümle sonuçlanmayacaktı belki de hem daha doktorlar tam olarak teşhislerini koymamışlardı ama Dwayne inanılmaz derecede negatif olarak yaklaşıyordu olaya. Resmen ölmeden öldürmüştü Winter’ı ama elinde değildi işte, düşünceleri her zaman olumsuz yöne doğru kayıyordu.

Devletin son derece ihtişamlı (!) bale ve opera salonuna girdiklerinde gösterinin başlamasına az kalmıştı. Alışkın olmadığı bir biçimde takım elbise giymişti ve şimdi rahatsızlık duyuyordu, yinede böyle gecelerde ve gösterilerde belli bir protokol olurdu ve öyle hareket edilir, giyinilirdi. Pek gitmediğinden bu kural değişmişse bile bilmiyordu ve hazırlıklı olmanın faydası olacağını düşünmüyordu. İşinde bile kravat takmayan biri için şimdi takmak pek hoş bir şey değildi, en azından gösterinin ilginç olacağını duymuştu farklı bir koreografi denenmişti öyle diyorlardı. Bale ve opera bir araya mı gelmişti ne. Dwayne için fark etmezdi, sanatla uzaktan yakından alakası yoktu ve zaten baleyle opera iç içe değil miydi? Demek ki değildi. Yerlerine geçip oturana kadar tanıdık bir sürü sima görmüştü. Gördüğü yüzlerden biri ürpermesine sebep olmuştu, aslında o olup olmadığına emin olamamıştı çünkü karşılaştıkları o geceden beri benzesin benzemesin herkesi o adama benzetmekte üstüne yoktu Dwayne’ın. Gerçek anlamda ondan korkuyordu, çünkü biliyordu her zaman yakın olan ölümü Albert bir nefes daha yaklaştırıyordu onlara. Büyük bir organizasyondu, evet, güzel geçecek bir gece olacaktı işte. En azından Winter mutluydu bu ona yeterdi, öyle değil mi? Bu gece güzel olmalıydı, ama açılan perde ve sahnedeki görüntü kesinlikle aksini söylüyordu. Bütün seyircilerin görebildiği yerde, biraz önce büyük bir görkemle açılan sahnede cansız bir beden vardı. Kelimenin tam anlamıyla bir caniliğin resmiydi karşılarındaki. Gözlerini sahneden ayırıp, ayağa fırlamış ağlayan Winter’a doğru döndüğünde Albert aklına bile gelmemişti. Ama ortadaydı işte yine oyunlarından birini oynamıştı. Klara da yanında mıydı acaba? “ Ne Katie mi? Lanet olsun! Hayatım sakin ol.” Winter’ın sözlerine kulak vermediğine emindi aslında. Kendi sözlerini kendi bile duyamamıştı, düzenin hakim olması gereken salona şimdi hakim olan tek şey kargaşaydı. Güzel giyimli kadınlar ve erkekler etrafta koşuşturuyorlardı. Yapabilecekleri bir şey varmışçasına sahneye koşanlarda vardı aralarında. Dwayne ise kendinin de orada olması gerektiğini birkaç dakika geçtikten sonra anlayabilmişti. Winter’a burada kalmasını ve sakinleşmesini söylemek için arkasına döndüğünde gitmiş olduğunu gördü. İşin kötüsü Rask’ıda göremiyordu. Her ne olursa olsun Rask onun yanından ayrılmazdı ki? Yoksa doktorlarının yıllardır beklediği an şimdi mi gelmişti? Aman ne güzel bir zamanda gelmişti!

Gözlerini tekrar salona çevirdiğinde bu sefer Winter’ı bulmak için çabalıyordu. Sahneye doğru gittiğini gördü. Polislerden biri uzaklaşması için uyarıda bulunuyordu, hızlı adımlar ile kalabalığı itekleyerek ve bir kibarlık göstergesi bile göstermeden ona doğru yürüdü. Bu sırada çalan telefona bakmıyordu. Çünkü biraz önce arka kapıdan giren FBI ajanlarını görmüştü. Adli polise de haber verilmiş olmalıydı ve Adli tıpçılarda çağırılıyorlardı. O zaten ordaydı, düşünmeden hareket ettiği için telefonuna cevap vermeye gerek görmemişti. Winter’a ulaştığında omuzlarından tutup kendine çekti. Ağlıyor muydu emin değildi, yavaşça ve tane tane konuşmaya özen gösterecekti. Bu sırada ısrarla bir kez daha çaldı telefonu sinirli bir ses adresi falan verip kapatmıştı telefonu. Umursamadı ve yeniden Winter’a döndü. “ Aşkım oradan uzak durmalısın, zaten yaklaşabileceğini sanmıyorum. Sakinleşmelisin. Yanında kalmak isterdim ama gitmeliyim, beni bekle ve sakın bir yere ayrılma.” alnına tek bir öpücük kondurup yanından uzaklaşırken kendini kızına bir şeyler söyleyen bir baba gibi hissetmişti. Winter bir kez daha yara almıştı, ‘lanet olsun.’ diye geçirdi içinden ve arkasına bir kez daha bakmadan sahneye doğru ilerledi. Kendini durdurmaya çalışan polis memurları Adli tıptan olduğuna inanmıyorlardı. O plastikten yapılma ve olay yerine girmelerini sağlayan lanet şey yanında olsa ne olurdu ki sanki? Polisler ile tartışmaya girmeyecekti. FBI ajanlarını göremiyordu ama, lanet olası kalabalık! Telefonunu çıkarttı ve Clarance’ı aradı. Hem böyle bir cinayeti kaçırmak istemezdi hem de Dwayne’i içinde olduğu durumdan kurtarabilirdi. Kısaca durumu anlatıp, adresi verdikten sonra beklemeye başladı. Acele etmesini umuyordu.

Fazla beklemesine gerek kalmamıştı. Clarance yanında belirdiğinde heyecanla konuştu. Çok mu duygusuzdu ne ? “ Bunu mutlaka görmelisin, katil neler düşünüyordu bilmiyorum ama mükemmel çalışmış.” duygusuzluk denmemeliydi belki de, alışmıştı sadece. Daha yeni mezun olmuşken midesinin kaldıramadığı cesetler olmuştu ve onlar bunun yanında oldukça küçük şeyler olarak kalıyorlardı. Şimdi ise bazı cesetlere – şimdi olduğu gibi – hayranlıkla bakabiliyordu. Biraz önce geçemediği barikata aşarak FBI ajanlarının çevrelediği cesede doğru ilerledi. Omzunda hissettiği el arkasına dönmesine sebep oldu. “ Adli Tıp sonunda teşrif etti arkadaşlar.” lanet olasıca adam, yaşını başını almış amirlerden her zaman nefret etmişti. Kendi bu kadar yakın olmasına rağmen cesede ulaşması yarım saatini almıştı, diğerlerinin gelmediğini biliyordu, onlar yoksa gerekli eşyalarda yoktu. “ Benim dışımda kimse gelmedi?” cevabını biliyordu yinede sormuştu adamın baş sallaması ile yeniden telefonuna yöneldi. İş arkadaşları acele etseler güzel olacaktı. Aklı Winter’a kaydı, söylediklerini dinlemiş miydi acaba.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marveille Croweix
Perfect Li(f)e Yazarı
Marveille Croweix


Kadın
Ruh hali : Jeremy Jeffrey Heyup7
Mesaj Sayısı : 2182
Yaş : 29
Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka.
Galleon : 12726
Ekspresso Puanı : 22
Kayıt tarihi : 11/11/07

Jeremy Jeffrey Empty
MesajKonu: Geri: Jeremy Jeffrey   Jeremy Jeffrey Icon_minitimePaz 16 Ağus. 2009, 15:02

Onaylandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://hogwartsekspresi.editboard.com/lejantlar-biolar-f164/marv
 
Jeremy Jeffrey
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG Dışı Sayfalar-
Buraya geçin: