Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  EkspresEkspres  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Marissa Lyssa Félicita Allison

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Marissa Lyssa F. Allison

Marissa Lyssa F. Allison


Kadın
Mesaj Sayısı : 2
Yaş : 30
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 11660
Ekspresso Puanı : 0
Kayıt tarihi : 06/12/08

Marissa Lyssa Félicita Allison Empty
MesajKonu: Marissa Lyssa Félicita Allison   Marissa Lyssa Félicita Allison Icon_minitimeC.tesi 06 Ara. 2008, 10:56

İsim: Marissa Lyssa Félicita Allison
Cinsiyet: Cadı
Sihirsel Soy: Safkan
Asa: Ender bir asadır.Meyan köklü bir asadır.Sahibine sınırsız bir zeka katar.Fakat bu sınırsızlığı sahibi dahi farkında olmaz.Sahibi dışındaki bir ele geçtiğinde kendisini imha eder.Asanın bir eşi vardır.

Doğum yeri ~ Tarihi: Amerika ~ 11 Kasım
Fiziksel betimleme:
Simsiyah, uzun, düz saçları vardır.Saçlarını her zaman kabartır.Buz mavisi, griye dönük gözleri vardır.Sinirlendiği zamanlar gözlerinin mavi yerleri kırmızılaşmaya, gümüşü andıran bir renge dönüşmeye başlar.Gözlerini hafifçe kapatan kahkülü vardır.Masum yüzlü,masum bakışlı biridir.Dışarıdan onu gören kişiler kendi halinde masum bir kız olduğunu kolaylıkla düşünebilirler.Marissa'nın küçük bir çocuğu andıran bebeksi yüzü özel yeteneği sayesinde değişebilir.Canı sıkıldıkça rengi değişen saçları genellikle simsiyahtır.En sevdiği renk olan gece mavisi saçlarının arasında yer alır.Siyah ağırlıklı giyinir, dudağında-çenesinde piercingi vardır.

Marissa Lyssa Félicita Allison Kon310Marissa Lyssa Félicita Allison Kon211Marissa Lyssa Félicita Allison Kon410
Kişiliği:
Marissa zeki biridir.Tam anlamıyla onun karakterini söyleyemez kimse.Fazlasıyla karmaşıktır.Değer verdiği insanlar için yapmayacağı şey yoktur ama kimseye belli etmez ona karşı hissettiklerini.Bağlılık korkusu vardır, insanlara bağlanmamak için fazla büyük bir çabası.. Karşısındaki insan duygularını, düşüncelerini, hislerini anlayamaz.İstediği zaman bakışlarıyla kolayca anlatır bunu ama engelleme konusunda oldukça ustalaşmıştır.Dışarıdan veya onu yeni tanıyan birine göre soğuk bir kişiliğe sahiptir.Fazla konuşkan değildir ama bazen çok konuştuğu da görülür. Yeni insanlarla tanışmayı sevdiği de kesinlikle söylenemez.Hırslıdır, duyguları aniden değişebilir.Bunu genelde dengesizlik olarak görselerde Marissa'ya göre öyle değildir.İyi olduğu anda birden kötüleşebilir.Güleryüzlü biri değildir, yüzündeki hafif tebessümler dışında pek gülümsediğini göremezsiniz -alaycı gülümsemesi dışında-.Devamlı konuşan insanlardan hoşlanmaz.Mugglelara karşı sevgi beslediği söylenemez aşırı ,safkan takıntısı vardır.

Umursamaz tavırları sayesinde duygularını, hayal kırıklıklarını saklamayı alışkanlık haline getirmiştir.Onun için mutlu biri denemez.Kafasına koyduğu birşeyi çözmek için elinden gelen herşeyi yapar, pes etme kelimesi ona göre bir kelime değildir.Başarı delisi, kaybetmeyi kabullenemeyen biri kesinlikle değildir.Yanlız kalmayı çok sever, sessizlik onunla bütünleşmiş gibidir.Karanlığı sever... En çok tedirgin olduğu şeylerin başında birine bağlanmak gelir, genelde ters ve sert bir tavrı olmasının nedeninin büyük bir kısmı budur.. Hayal kırıklıklarını içinde gizler, dışarıya vurmaz. Ama bir anda birşey yapmamışken size çıkışmasıyla bunu yansıtabilir.


Kurnazlığı ve zekası her zaman beraber hareket ederler.Hayal kırıklılıkları, yaşadığı, büyüdüğü ortamın üzerindeki etkileri sonucu -karamsar kişiliğinin etkisiyle- alaycılık huyu fazlasıyla gelişmiştir.Alay etmek, birilerini küçük düşürmek onun hobisi haline gelmiştir.Dışardan soğuk ve kendini beğenmiş gibi bir izlenim verir.Ama şımarık değildir.Şımarık insanlardan nefret eder.Hiç birşey yokken sorun yaratabilir, kafasına küçücük şeyleri takabilir.Karşısındaki insanın zayıf noktasını bulup bunu o kişiye karşı kullanmakta çok iyidir... Sorulardan ve kendisine emir verilmesinden hoşlanmaz hatta nefret eder.Umursamazlık ve asiliği baskındır.

Ailesi ve yaşamı:
Allisonlar Amerika'nın köklü, safkan, asil ailelerindendir.Yüzyıllardır karanlık tarafta oldukları söylentileri vardır.Aile bireylerinin çoğu karanlık tarafta olsa bile tarafsızlara da rastlanır.Ailenin en belirdiği özellikleri kurnaz, zeki ve cesur olmalarıdır.Karanlık sanatlar, tılsım, iksir ve kehanette başarılıdırlar.Aile bireylerinin hepsi karanlık sanatlara karşı ilgi duyar.

Marissa ikizi Jasminé ile Amerika'da doğmuştur.Anneleri Romilda Rosé Deaxri, İngiltere'nin soylu, safkan bir ailelerinden birinin kızıdır, karanlık tarafta olan Deaxri ailesinin diğer bireyleri gibi o da karanlık taraftadır ve bir şifacıdır.Babaları Lucas Shadow Allison, Amerika'daki bakanlıkta esrar dairesinde görevlidir ve karanlık taraftadır...

Aile karanlık tarafta olmalarına rağmen kızlarına bunu hiç bir zaman yansıtmamışlardır.Jasmine ve Marissa yaramazlıklarıyla yaşadıkları yerde ün yapmışlardır.Küçük yaşlarından beri yaramaz Allison İkizleri olarak tanınmaktadırlar.6-7 yaşlarında anne ve babaları boşanmıştır.Jasmine babalarıyla birlikte Amerika'da, Marissa anneleriyle birlikte İngiltere'de yaşamaya başlamışlardır.Uzun yıllar birbirlerini göremeyen ikizler Hogwarts açılınca karşılaşmış ve hiç bir zaman ayrılmamışlardır.

Basit RP örneği:
Faith St.Mungo'dan çıktıktan sonra Londra sokaklarında dolaşmaya başlamıştı.Hafif rüzgarlı bir hava vardı.Nereye gittiğini bilmeden,düşünmeden yürüyordu.Méll iyileşmişti Marissa'ya haber vermemişti yinede Faith.Nedenini bilmesede ona haber vermek gelmiyordu içinden.Marissa'yla Méll arasında Hellfire Cantina'da geçen konuşmayı anımsadı.Méll kanlar içindeydi,gözlerinden acı okunuyordu ama yinede Marissa'ya cevap vermeden duramıyordu... ''Sana sözüm yok ama aileni her zaman sattığın için bunada birşey demiyeceğim senden beklenen bir davranış Marissa'' Méll'in bu sözü hala kafasının içindeydi Faith'in.Marissa'nın Gryffindor'a seçilişini anımsadı.Slytherin masasında oturan Faith'in bakışları kız kardeşindeydi,seçmen şapkanın "Gryffindor!" diye haykırışı hala kulaklarında çınlıyordu... Evde olanlar 12 yaşındaki kardeşinin kapının önüne konulması... Herşeyi çok net hatılıyordu.Babasına ve annesine karşı çıkışı... Méll'in de bu konuda kendisini tutması,kız kardeşlerinin geri dönmesi için yaptıkları... Onca yıla rağmen , olanlara rağmen hala sevdiğini hissediyordu kardeşini.Küçükken çok iyi anlaşırlardı Marissa'yla.Méll'den daha yakındı Faith Marissa'ya.Gryffindor'da olması ailesi için küçük düşürücü,utanç verici birşeydi ama Faith ailesinde farklı biri olduğunu kabullenmişti,düşünce bakımından farklı biri... Annesi,babası ve diğer aile büyüklerinin anlamak istemedikleri şeydi bu ; herkes farklıydı yapıcak birşey yoktu.Faith hepsine karşı çıkmıştı ama hiçbir zaman Marissa'nın yanında olamadı.O'nun düşüncesi Marissa'nın yanında bulunmaları Méll ve kendisinin tek yapacağı şey Marissa'ya zarar vermesi olurdu.Ailesi Marissa'yı ortadan kaldırmayı bile düşünmüştü.Slytherinli kızlarının reddettikleri kızlarının yanında olmasıyla bu düşünce uygulanabilirdi.Méll bilmiyordu bu düşünceyi.En büyükleriydi Faith ve aile büyüklerinin en çok bu konuları konuştuğu kişiydi... Her zaman karşıydı onlara.Kabullenmişti kardeşini ama anlamazdı onlar.Acımasızca koymuşlardı küçük kızlarını kapının önüne,umutları o kızın ölmesi üzerineydi her zaman...

Faith bu düşüncelerin etkisiyle nereye gittiğini farketmemişti.Bir an durup etrafına baktı metro istasyonuna gelmişti,her yer mugglelarla doluydu."Burda ne işim var benim..." diye geçirdi içinden.Tam geri dönmeye kalkmıştı ki metrolardan birinin içinde,cam kenarında tanıdığı bir yüzü gördü.Faith metroya doğru yaklaştı bu Marissa'ydı... Faith "Yolcular hazırlanın lütfen metromuz birazdan kalkacaktır!..." anonsunu duyar duymaz bilet gişesine koştu ve bir bilet aldı.Yüzünde şaşkınlık dolu bir ifade vardı.Marissa'nın o metroda ne işi vardı anlayamıyordu.Şaşkınlığının uzun sürmesine izin vermedi.Metroya bindi ve Marissa'nın yanına geldi

-Ne işin var senin burda!...

dedi.Anlamaya çalışıyordu neler olduğunu.Bakışlarını gözleri kapalı,ağlayan kız kardeşindeydi... Metro hareket etmeye başlamıştı.Faith bakışlarını bir an bile ayırmıyordu Marissa'dan.Marissa ağlıyordu,gözlerini açıp Faith'e baktı.Belliydi Faith'i karşısında görmeyi tahmin bile edemezdi "Faith!" dedi sadece Marissa.Faith gözlerini etrafta gezdirdi mugglelarla dolu bir metrodaydı buna inanamıyordu birde Marissa'nın karşısında olması iyice kafasını karıştırıyordu.Marissa bakışlarını cama çevirdi ve "Gidiyorum!" dedi.Metro gidiyordu yapacağı birşey yoktu bunca muggleın içinde.Marissa'ya baktı ve

-Gidiyoruz... Nereye ama?

dedi aldığı bileti vermişti biletleri kontrol eden adama, biletin üzerine bakmadan... Faith dışardan gelen bir ses duydu biri Marissa'ya sesleniyordu bir adam ve yanında bir kızla... Marissa "Fransa'ya gidicem.Gizli görevdeyken bir evim vardı orda.Yine orada kalıcam" dedi.Faith sakin ses tonunu koruyordu.Kardeşine baktı.Marissa dışarıya,sesin geldiği yere baktı ve sonra başını hafifçe yana çevirmişti.Faith neler olduğunu anlayamıyordu,kardeşinin yaşadığı şeyleride bilmiyordu.Bu yüzdende hiç birşey söyleyemiyordu.Sesinde,davranışlarında meraka dair hiç birşey yoktu.Marissa tekrar gözlerini kapattı.Faith bakışlarıyla dışarıyı işaret ederek

-Gitmen istenmiyor baksana

dedi.Söyliyecek çok şey vardı ama Faith'e göre hepsinin bir zamanı vardı. "Bir daha dönmemek üzere gitmek istiyorum Faith!" dediMarissa ağlayarak.Faith

-Bulmak isteyen bulur Dora... İsteyen bulur... Seni bırakırlar mı sanıyorsun?

dedi.Kardeşine uzun zamandır Dora dememişti,konuşmazlardı zaten... Faith'in sesinde ve bakışlarında hafif bir acı vardı.Eski zamanları özlüyordu... üç kardeş beraber geçirdikleri zamanları,oynadıkları oyunları... Tek özlemediği aile ortamıydı.Yaşadıkları yıpratamamıştı Faith'i ama Marissa'nın üzerinde fazlasıyla etkileri vardı belliydi bu.Olmaması imkansız olurdu zaten...Faith bakışlarını kardeşinden çekip dışarıya yöneltmişti."Bir hata yaptım,öyle göründüklerine bakma.Hepsi benden nefret ediyor!" dedi Marissa.Faith ise böyle düşünmüyordu.Orda Marissa'ya seslenenler büyük ihtimalle seherbazlardı veya iyilik yanlıları...

-Böyle düşünmenin nedeni ne?Hatalar affedilir...
dedi.Faith'in koyu mavi gözlerinde kırmızılık belirmeye başlamıştı.Faith farkında değildi bunun aklına ailesi geliyordu,yapılan hatalar... Marissa yanlış düşünüyordu orda gördüğü insanların bakışlarından belliydi bu."Bana acıma Faith.Bana kimse acımasın.Tek başıma çektim yaptıklarımın cezasını,çekiyorum da bana acıma.Ölmek istedim mani oldular,şimdi de gidiyorum.Peşimden gelmeyecekler,gelselerde izimi bulamayacaklar..." demişti. Marissa,gözleri kapalıydı.Faith hala sakin bir ses tonuyla konuşuyordu.Bunun için çabalıyordu.

-Acımıyorum,kimse acımıyor sana... Ölmek istedin,yaprığı şey bence korkaklık,kaçmak... Bunu inkar ediceksin ama benim düşüncem bu... Metrodayız,gittiğimiz yer belli ve durakları belli.Kaçamazsın onlardan.Dora... Bu kadar şeye katlandın,fazlasıyla acı çektin o küçük bedeninin dayanamayacağı acılar ama dayanmayı başardın.Şimdi pes edemezsin.Eskisi gibi değiliz artık eskiden olsa böyle olmazdı zaten... Hala bana güveniyor musun?Bilmiyorum... Bu kaçışın sebebi ne?

dedi.Bu sırada metro ilk durağa gelmişti bile.Metronun kapısı açılır açılmaz içeriye metro kalkarken Marissa'ya seslenen iki kişi girmişti.Faith Marissa'ya bakıyordu. "Marissa" dedi biri ve sarıldı Marissa'ya. "Sana bana bu acıyı çektirmemen gerektiğini söylemiştim!" demişti.Faith aralarından çekildi ve biraz uzaklaştı onlardan.Marissa'yı ve iki arkadaşını izliyordu.Marissa "Benim yüzümden kimsenin acı çekmesini istemiyorum Aaron.Hatalarımın sonuçları ödemek istiyorum.Keira yüzüme bile bakmadan gitti ve bir daha geri gelmeyecek.Sen yüzüme bile bakamıyorsun... Gidiyorum Aaron.Eminim yerimi dolduracak çok daha iyi arkadaşlar bulabilirsiniz.Emin ol bulursunuz.Gerçekten ölüm yiyenden nefret edip onlarla...Metro birazdan kalkar aşağı inseniz iyi olacak.İkinizde kendinize iyi bakın.Keira'yı yalnız bırakma" demişti.Faith bundan Marissa'ya sarılan kişinin adını öğrenmiş oldu.Ne kadar uzaklaşmışlardı Marissa'yla.Eskiden bütün arkadaşlarını tanırdı,hepsini bilirdi Faith.Bundan çok uzun zaman önce... Marissa evden kovulmadan önce... Marissa bu sefer Faith'e bakıyordu.Faith anlamaya çalışıyordu olanları içinde suçluluk duygusu vardı,büyük bir suçluluk duygusu... Bakışlarından belli oluyordu bu.Bakışları belli ederdi duygularını ve Faith bazen bundan hiç hoşlanmıyordu.Adı üstünde küçüktüm dostlarım yanımdaydı.Ama şimdi yoklar ve olmayacaklar.Daha fazla mücadele etmenin anlamı yok!Çünkü boşa çıkacak biliyorum.Londra'ya geri dön Faith!Ben iyiyim...En azından iyi olmaya çalışacağım..." demişti Marissa.Faith bir süre hiç birşey söylemedi."Hayır!"diye bir ses geldi arkadan.Faith kafasını çevirdi sesin sahibine doğru Nora'ydı bu.Jason'ın kuzeni Nora... Faith'in nefret ettiği adamın,Faith ve Marissa'nın kuzeninin sevgilisinin kuzeni olan Nora,Ölüm yiyen olan Nora... "Yumuşak sözlerle kandıramazsın bizi" diye devam etmişti Nora.Faith Marissa'ya,kardeşine baktı.Marissa sehebazdı ama etrafında o kadar çok kişi vardı ki karanlık tarafta olup onun samimi olduğu insanlar... Keira kuzenleriydi ve oda Marissa gibi ZAY üyesiydi ve Méll'le yani Marissa ve Faith'in kardeşiyle yani kuzeniyle yaptıkları düellodan ağır yaralanan Keira kuzenleriydi.Faith bunları düşündükçe içinde elinde olmadan bir acıma duygusu beliriyordu.Keira kuzeniyle düello yapmıştı ve ağır yaralıydı,Faith'le samimi arkdaşlardı ve kuzenlerdi ama Faith ve Méll ölüm yiyendi.Hele Jason,Keira'yla evlenicek olan Jason o ölüm yiyenlerin en tiksindirici olanıydı.Marissa ve Keira kandırılıyorlardı çok açık bir şekilde ama Faith hiç birşey yapamıyordu,yapmıyordu... "Sen gidersen... Bizde geliriz,anlıyor musun?" dedi Nora.Faith bakışlarını çevirdi kıza.İçinden bir ses Marissa'ya herşeyi söylemesi gerektiğini söylüyordu ama kaldıramazdı Marissa bu kadarını ve Faith söyleyemezdi Marissa'ya... "İşte şimdi saçmalıyorsun Marissa. Senin yerini dolduracak kimse yok. Aşağı falan da inmiyoruz. En azından sensiz inmiyoruz! Lütfen inadı bırak da bizimle gel" dedi Aaron.Faith bakışlarından Aaron'un Marissa'ya yalvardığını anlayabiliyordu.Marissa'nın bakışlarıysa işte onlar Faith'e en acı verenlerdi... O tanıdık bakışlar... Marissa on iki yaşındayken babası ve annesi tarafından "Blacklerin yüz karası" olarak kapının önüne koyulduğunda bu bakışlarla bakıyordu Méll ve Faith'e.Faith acı çekiyordu,Marissa'da öyle... "Hiçbir şey bilmiyorsun Nora!Bilseydin bu kadar ısrar etmezdin." demişti Marissa.Marissa gitmeyi koymuştu kafasına arkdaşalarının onu engelleyebileceğine emindi Faith.Buradan uzaklaşmalıydı,herkes için iyi olurdu bu.Bakışları Marissa,Nora ve Aaron'daydı.Hiç birşey söylemeden indi metrodan.Muggleların onu göremeyeceği bir yere gitti ve metroya baktı,pencerenin önünde duran Marissa'ya... Kardeşine... Sanki onu birdaha görmeyecekmiş gibi baktı ve

-Onu vazgeçirin... Bunu siz yapabilirsiniz... Hoşça kal Dora...

dedi sessizce ve cisimlendi muggle metrosundan...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabéth Adrianna Malfoy
Perfect Li(f)e Yazarı
Elizabéth Adrianna Malfoy


Kadın
Ruh hali : Marissa Lyssa Félicita Allison Heyup7
Mesaj Sayısı : 1443
Yaş : 36
Kan statüsü : Safkan
Galleon : 12567
Ekspresso Puanı : 41
Kayıt tarihi : 15/02/08

Marissa Lyssa Félicita Allison Empty
MesajKonu: Geri: Marissa Lyssa Félicita Allison   Marissa Lyssa Félicita Allison Icon_minitimeC.tesi 06 Ara. 2008, 16:23

3. Sınıf Ravenclaw
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwartsekspresi.com/lejantlar-karakter-kartlary-f164
 
Marissa Lyssa Félicita Allison
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Nicolette Marissa Magdalene
» Marissa Lauren Edgecombe

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: RPG Dışı Sayfalar-
Buraya geçin: