Günlük

Günlük,
Yeni karakterimin lejantını açmak istiyorum. Adminler ne zaman gelecek? Ne zaman verecekler rütbemi. Soğuk, umursamaz, ölüm yiyen ve aşka inanmayan bir karakter yarattım. Ne garip

Sağ ayağım uyuştu. Baybay.

Ben bugün ne yaptığımı bilmiyorum günlük, yazı yazmak isteyip de yazamıyorum günlük, üzerimde üşengeçliği kıskançlığa vuruyorum günlük. Ben bugünden yarına geçmeye az kalacak güneşin ışığını görmek istesem de ayakta ve gözlerim açık uyuyorum günlük, yani sonuç olarak ben aslında yokhum günlük.

Ne de özlemişim günlük demeyi....=)=)=)

Günlük, bana adam gibi bir ceket bul. Hadi.

Ah Günlük! Ah, ne nefret ederim kendimle konuşurcasına bir şeyler karalamaktan! Daima bir günlük alındı, verildi ellerime daha küçücükkenden beri beceriksiz, zavallı ellerim! Hiçbirine iki günden fazla yazmadım günlük! Yazamadım! Yaşadıklarımın içimde bir yerlerde kalmasını, kalmaması gerekenlerin ise unutulmasını; bu seçilimi beynimin yapmasını istedim çünkü. Nefret ettim saatlerden günlük! Nefret ettim ölçümlerden, sadece gece ve gündüz olsun istedim. Günlerden, takvimlerden, aylardan nefret ettim ben! Nasıl ölçülürdü zaman günlük? Kim ölçme küstahlığını gösterebilirdi tamamen öznel olan yüce "zaman" kavramını. Kim dünya üzerindeki zavallı "klasik fizik" yalanına uydurmak isterdi? İnanmadım, inanmak istemedim yelkovan ile akrep denen o yalancılara; ne de tarih çizgisine küçüklüğümden beri sınıfın duvarında asılı olan. Kim bilebilirdi o zamanın geçmişte kaldığını, yahut bu zamanın yaşanıyor olduğunu? O yüzden soğuktum sana günlük! Hep yer mekan ve zaman belirtmek için küçük ibareler olurdu başında, hep nefret ettim o yüzden. Daha dün gibi hatırladığım onca acı ve sevinci "lan yıllar olmuş" diye kenara atmamı isteyenlerden de nefret ettim, hem de senden nefret ettiğimden çok daha fazla! Anlıyor musun günlük? Anlama! Anlamanı istemiyorum, çünkü sadece o zavallılardan birisin sen de! Sen de zamanı ölçmek istiyorsun; ölçülen zamanda kendinde bir yer arayışı içinde olan, zavallı nesnelliğini hiçe sayan bir saçmalıktan ibaretsin! Evet, hiçbirinden farklı, yahut aynı değilsin; isimden kaybediyorsun bir kere. Mesela; eğer Richard'ı yazsaydım sana; şimdi bana bakıp "22 ay oldu gerizekalı" diyecektin. 22 aydır döktüğüm göz yaşlarını saçmalık olarak nitelendiren âdi bir kibirle süzecektin sana hayretler içinde bakan beni. Asıl saçma olanın kendin olduğunu anlayamayacak kadar bayağısın çünkü, öylesin! İnkâr eden sesin kulaklarımda; lakin üzerine yazdığım her harfte reddediyorum seni günlük! Oysa ki istediğim sadece ondan nefret etmeyen birileriydi; E.'den... Ondan bahsettiğim herkes o kadar nefret ediyor ki, sadece aramızda geçenleri anlattığım için pişman oluyorum. Onun ne kadar iyi biri olduğunu kimse artık göremeyecek, günlük. E.'yi sevebilecek olanları; E.'nin bana çektirdiği acıların zehriyle kör ettim çünkü. Tek istediğim biraz olsun unutabilmekti; yahut hafifletebilmek içimdekileri... Peki; şimdi bay E.; bay zavallı E. ölümle yüz yüze iken; ondan bahsedecek kimse bulamamama ne demeli?
O kadar bencilim ki; -yahut belki de o kadar çaresiz- senin gibi bir saçmalığa anlatıyorum onu, günlük! Mutlu musun? Elde ettiğin zaferin dudaklarına yansıyan küçümser edâlı gülümsemesini ne kadar perdelemeye çalışsan da sahte bir acıyla; muzaffer kıvrımları dudaklarının, muzaffer ışıkları gözlerinin ele veriyor seni. Ben senden hâlâ nefret ediyorum günlük!

00:22
26 Eylül 2009
Cumartesi

Günlük; sınıfımızda çok garip insanlar var, ilk günden hayvan gibi çevre edinmek iyiydi hoştu lakin ben bu insanlarla yakın zamanda değişime uğrarım, müdürü çok sevdim, formayı çok sevdim, atanan öğretmenleri bile sevdim, oha, bence de iyi değilim ben, öptüm.

Günlük, bende ne var bi çözsen artık?

Yeni başladığından mıdır nedir günlük, bu üniversite hayatı sıktı beni Günlük. Acilen kendime bir sosoyal faaliyet bulmam lazım. Off! Yapacak işler de bitmiyor ki... Gramer dersinden nefret ettim, ilk günden baş ağrısı yarattı bende. Ama Main Course hocası ve Reading hocasının yerine bugünlük derse giren hoca çok tatlıydı. Hep gelsin.
Nan günlük edit'lesem kızmazsın değil mi? Neyse bu arada bir tek Main Course hocamızın Cockney Aksanı olarak da bilinen İngiliz aksanıyla konuşması garibime gitti. Niçün hepsi öyle değil? Cevap ver Günlük. Bir de online insan parçacıkları gördükçe içim bir hoş oluyor. Nedendirki? Son olarak acayip HP seyredesim geldi; ama sinemada. Bir de unutmadan İngilizce kitapları niçün böyle pahalı olur ki? Öğrenciye acıma yok mudur? Intermediate olduğum için şanslı saydım kendimi. Elementary'ler 300 kağıt bayılmak zorunda kitaplara.

Günlük üstteki bölümdaşımı çok sevdim. Bu sene üniversiteyi kazanmam lazım. Ama dediği gibi gramer sıkıcı mıdır ? Bence zevkli günlük, evet.

Hocadan negatif elektrik aldm günlük. Üstteki için altını çiziyorum benim gramerler sorunum hocayla sınırlıdır

Üsttekinin demek istediğini anladım günlük. Bir de bize lisede İngiliz Dili Edebiyatı koydular günlük.

Günlük ya sıkıl sıkıl nereye kadar?

Sana yazmayalı ne kadar oldu ki bilemiyorum, canım çok sıkılıyor günlük dersler üzerime üzerime geliyor, eğlendim gibi dursa da içten bunaltan derslere sahibim. Hayatımda çok iyii gitmiyor günlük, şu grip beni her an sallantıda bırakacak gibi geliyor, çözemiyorum günlük şansızlık başlayınca sonuna kadar sürerken şanslı olmam bir iki hafta neden sürüyor ki! Bu da insan psikolojiyle alakalı günlük, mutlu olmak bize fazla geliyor, ama şansız olduğumuzda mutsuzluklara mutsuzluk katabiliyoruz. Nefret ediyorum hayatın bu yönünden....

Günlük telefon bozulacak zamanı buldu var ya sinirlerim oynaştı.

Günlük moralim çok bozuk, mutsuzum, hastayım, her şey neden beni sinir ederek üstüste geliyor ki!

Günlük bu kadar olur ya! Bayram haftası hem sunumum hem quiz'im var! Eve bir hafta erken gitme planımı üni. yönetimi duydu galiba! İnatla ben de 29 Ekim'de İstanbul'a gidecem. Kmse tatilimi elimden alamaz lan! Bir de dipnot, üstteki üzülmesin ya, neler atlattık biz de. Geçiyor. Sakin olsun yeter.

Günlük; yapabilirsen eğer vur beni.

Günlük deli olacağım, evet her gün daha da delice şeyler atlatmaktan yoruldum. Rutin bir düzene her şeyi oturttum derken bir yenisi çıkıyor. Haa bir de kahrolasıcası sınavlar baş göstermeye başladı. Ee bu ne demek ben artık siteye fazla girebilir miyim? Tabiki de hayır, neyse az çok girerim ne de olsa sınav bu, dünyanın sonu değil.

Edit:Ayrıca iki üstteki üyeye artık iyi olduğumu ama bazı olayların her türlü karşıma çıktığını ve beni sinir ve stres hastası yapabileceğini söylüyorum. Haa bir de psikologluğu onun eline vermişiz, sıkı sıkı sarılmış gördüm onu hayatta...

Günlük, sokağa çıkıp senin adını bağırmak geçiyor içimden. Neden böyle oluyor söyle bana günlük. Amanın da günlük, hanimiş de günlük. Akıl sağlığımı kaybediyorum galiba. Şu an okumakta olduğum ve kaldırabilecek olanlara tavsiye ettiğim Akıl Oyunları (A Beautiful Mind) adlı kitap artı Nüht'üm sayesinde yeniden hayata döndüm. John F. Nash, Jr. gibi davranmak lazım kanaatimce. Kimsenin dediklerine kulak asmamalı, doğru bildiğin yoldan şaşmamalı. Adam Nobel adlı yav! Kim bilir belki beni de İsveç Kraliyet Akademisinin önünde fotoğraf çektirip imza dağıtırken görebilirsiniz (çok mu uçtum ne?) Acayip düello RP'si yapasım var bir de. Bir kaç gündür HP'ye hem kitap hem film açısından saldırdığımdan bu açığı kapamam lazım. Yaşasın e-kitap!

Günlük, dışarı kaçıp nefes almak istiyorum, bir nefeste kendmi söndürüp ateşe vermek bilmiyorum günlük, her şey normal gitsede garip, okul iyi gitse de farklı kimseyi umursamasam da umursuyorum günlük, insanlara her türlü yardım etsem de kendime yardım edemiyorum günlük, aksine sürekli bir kötüleme ve eleştirme söz konusu, sıkıldım artık günlük, dünyanın bu yönünü değiştirmek insanlığı salaklıklarından kurtarmak, eğitim sistemini değiştirmek, yazmadığım ve ertelediğim her şeyi bir anda yapabilmek çok şey istiyorum günlük ama anla beni ki insanoğlunun bencilliği arasında bunlar hiç kalıyor...

Üstteki ne kadar haklı değil mi günlük? Bugün okuldan dönerken ne için yaşadığımı bilmediğimin farkına vardım günlük, hiç hoşuma gitmedi. Her canlınn (hata cansızın) bir var olma, bir kendini gerçekleştirme amacı varken kendimi çok değersiz hissettim.

Günlük, bazen benim içime benden farklı başka bir kimliğin girdiğini düşünüyorum. Ne garip değil mi o benim gibi anlayışlı değil tersine umursamaz ve bencil. O yanımı sevmesem de bugün oyuım sanırım.

Bu bir oyun günlük, sadece bir oyun. Ve hepimizle teker teker oynanıyor. Evren resmen benimle dalga geçiyor. Bu arada John F. Nash ile aramdaki benzerlikleri düşününce, ileride şizofreni tehdidiyle karşı karşıya olma ihtimalim (ve bir dahi olma ihtimalim) ne günlük? Söyle bunu bana. Korkmalı mıyım?