|
| Noel Balosu (5. Sezon) | |
|
+20Vynsja Croweix Adolf Maynard Griswald Mustiman Tan'mar Ivyanne Lynn Black Lily Johnson Tatyana Johnson Alexander Calanthia David Kevin Johnson Hayley Mireille Vance Lily L. Black Célia Ellen F. Reeser Anna Luaná del Muñeco Marveille Croweix Hector Tom Andson Elizabéth Adrianna Malfoy Severus Rodney Anthony Akimoto Etsuko Saruwatari Samara Y. Laura D'Owen Daphne Zoe Launy Johnny Amoux Malfoy 24 posters | |
Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Noel Balosu (5. Sezon) C.tesi 31 Mayıs 2008, 21:53 | |
| NOEL BALOSU
------------------------
Noel akşamı saat sekiz gibi Müdüre Amor Cecile Mcgonagall yanında Hogwarts Yüksek Müfettişi A. Sophia Dumbledore ile beraber, tüm gün görevli öğrenciler ve evcinleri tarafından hazırlanmış Büyük Salon'a gelerek kapıları bu akşam düzenlenecek balo için açar. Her binadan öğrenciler birbirinden şık kıyafetler içinde içeriye girerek, gece için özel düzenlenmiş salondaki, yerlerini alırlar. Müdirenin yaptığı kısa bir konuşmayla gece başlar.
-------------------------
Uyarı: Yazılan rp'leri okumadan kafasına göre olay yaratanların rp'leri uyarısız silinecektir. Lütfen dikkatli olun.
Profesör Masası düzeni - Soldan Sağa: Prof. Biçim Değiştirmeci Prof. L. Johnson, Aritmansi Prof. Emmeline Cwen V. Delacour, Prof. Fleur Isabella Delacour, Prof. Angelina Eléonore Jonhson, Prof. Wolfgang Malfoy, Prof. Charlotte Laurent, Elwina Wren Malfoy, Prof. C. McGonagall, Müfettiş A. Sophia Dumbledore, Prof. M.M. Snape, Prof. Linda Miller, Prof. Quilla Miller, Prof. Rocio Sycrox Malfoy, Prof. Belatrix Black, Prof. Y. Black. |
| | | Johnny Amoux Malfoy Tılsım Profesörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1643 Yaş : 29 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12197 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 12/03/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) C.tesi 31 Mayıs 2008, 23:04 | |
| Ortak salondan yukarıya doğru, yani yatakhaneye doğru ilerlemeye başlayınca kalbine bir sancı girdi. Bununla beraber içini bir heyecan, bir korku bürüdü adeta. Ruhunun derinliklerine işleyen şüphe ve rahatsızlık duygusu gözlerine bir pus düşürmüştü. Bu pus ile beraber kalbinin atışlarını hızlanmaya başlamıştı. Heyecanlanıyordu. Çok heyecanlanıyordu. Noel balosu, yule balosu... Dans... Kral... Kraliçe... Partner... Darchelle... Bir zincir gibi takip ediyordu birbirini kafasındaki düşünceler. Bu zincirin herhangi bir parçasını çıkarırsa-ki bu imkansızdı-bütün düzen bozulurdu. Her şey... Darchelle? Neredeydi bu kız? Gözleri onun sarı saçlarını ve sert, soğuk yüzünü arıyordu. Sarı saçlarını geriye doğru atıp zarifçe ve nazikçe yürüyüşünü arıyordu. Güzelliğini arıyordu. Hala devam ediyordu aramaya. Ama yoktu. Neredeydi? Hazırlıkta görememişti. Görevli değildi o halde. Ortak salonda yoktu. Yatakhanede olabilir. Evet orada olabilir. Ancak oraya giremezdi. Yasak! Yasak! Apollon ceza verir. Zindanlar... Gün geçirmek... Bu fikir ona hiçte iç acıcı bir fikir gelmiyordu. Zindanların soğuk ve kasvetli havasında zindanlar kadar hatta onlardan da fazla soğuk olan Apollon Pringle ile bir gün geçirmek... Gerçekten berbat olmalı.
Sağ ayağı sol ayağını düzensiz adımlar eşliğinde yanyana bir hareketle izliyordu. Dans ediyordu yürürken adeta. Dans derslerinde yaptığı iğrenç danslardan daha da güzeldi. Ritmikti. Hoştu. Özgündü... Yatakhaneye doğru ilerliyordu. Soğuk, taş merdivenlerden yukarıya doğru prova yaparak çıktı. Bir yandan çeyrek bir dönüş yapıyor diğer yandan sol ayağını öne, sağ ayağını yana ve tekrar çeyrek bir dönüş daha. Sağ ayağını havaya kaldırarak tam bir dönüş yaparak yatakhanenin kapısından içeri girdi. İçeridekilere aldırmadan kendi yatağına doğru ilerledi. Hoş bir yatağı vardı. Gerçekten hoş. Mavi yorganlarla bürünmüş ve üzerinde kartal olan desenli yorganını kızgınlık ve büyük bir hışımla açarak beyaz çarşaflı yatağına kendini zarif bir tüyün kuşun üzerinden yere düştüğü gibi bıraktı. Bırakmasıyla kafasındaki bir şimşeğin çakması ile birlikte kalkması bir oldu. Hazırlanmak... Balo için... Ne giyeceğim...
Yanyana dizilmiş üç tane sandığından en büyüğünü, en güzelini ve en genişini gözüne kestirdi. İçinde resmi kıyafeti olmalıydı. Bunu tahmin ederek bir mektubun mühürlendiği gibi kilitlenmiş kilidini zar zor açarak içindeki iğrenç kıyafeti çıkardı. Evet iğrençti. Gerçekten iğrenç. Neydi bu böyle? Böööğğ! "Ben bu kıyafeti asla giymem! Merlin'in pantalonu. Bu da ne?" Gerçekten korkunç bir kıyafetti. Bunu giymeyi aklının ucundan bile geçirmezdi. Giyerse Darchelle'ye ve diğer arkadaşlarına rezil olurdu. Herkes ona gülerdi. Herkes... Belki profesörler bile. Çünkü bu bir smokindi! SMOKİN!! Johnny smokinlerden asla ve asla hoşlanmazdı. Onlardan iğrenirdi. Ceket... Ceketin arkasında maymunlarda olduğu gibi bir kuyruk... Kravat gibi olan şey-adını bilmiyordu-... Ve daha iğrenç birkaç şey. Ama başka bir çaresi yoktu. Onu giymeden önce yanında aynı telaşla hazırlanan Eragon'a göz gezdirdi. Onu sevmiyordu. Ancak işi düşmüştü. "Darchelle'yi gördün mü? Nerede?" Ancak Eragon'da Darchelle'nin yerini bilmiyor gibiydi.
Önünde duran ve kuyruklu, uzun kuyruklu siyah ve gri renklerle bezenmiş smokini suratını bir karış asarak giymeye başladı. Ancak on dakikada giyebilmişti. Uzun bir zaman diliminin ardından smokinini giymenin rahatlığı ile birlikte saçını başını düzeltti. Aynasıyla baktığında kendini beğenmişti. Üstündeki kıyafet haricinde. Taş merdivenlerden aynı provaları yaparak ilerledi. Birinci derste öğrendiklerini yapmıştı. İkinci derste öğrendiklerini prova edecekti. Ortak salona inerek başladı. Önünde zarif vücutlu Darchelle varmış gibi elini beline ve diğer elini omzuna koyarak dans etmeye başladı. Hayali bir karakterle dans ediyordu. Bu ona biraz saçma gelmişti. Ancak Darchelle uçmuştu. Yoktu... Suratını asarak adımları çalıştı. Sağ ayağını sol ayağının önüne ve sol ayağını onun yanına atarak aynı hareketleri tekrarladı ve çeyrek bir dönüş. Bir çeyrek dönüş ile birlikte sağ ayağını sol ayağına paralel olarak kaldırarak yarım bir dönüş daha. Birkaç kez bunları tekrar ettikten sonra artık büyük salona inmenin vaktinin geldiğini düşündü.
Değişen merdivenlere yakalanmanın korkusu ile birlikte ortak salonun kapısını smokininin buruşmaması için uzaktan elini uzatarak açtı ve kuleden aşağıya doğru inmeye başladı. Etraf çok kalabalıktı. İçini büyük bir telaş bürümüş tüm öğrenciler koşar adımlarla ortak salonlarına, hazırlanan ve kendine tip tip bakan diğer öğrenciler ise büyük salona doğru yol almaya başlamıştı. Adımlarını yeterince yavaş tutmaya dikkat ediyordu. Sağ ayağını sol ayağının önüne ve sol ayağını sağ ayağının önüne ağır çekimdeymiş gibi atıyordu. İnmek istemiyordu. Ayakları onu geri geri götürüyordu. Korkuyordu çünkü. Çok korkuyordu. Korkusu için bir sürü sebep vardı. Darchelle? Nerede? Ya gelmezse? Noel balosu... Korkunç ve iğrenç. Kral ve kraliçe... İmkansız! Kafasındaki binbir türlü soru işaretlerinin yanıtını aramaya iniyordu salona. İçinde küçük bir umut vardı. Belkide Darchelle oradadır. Belki de değildir. Bardağa hep boş tarafından bakmayı seçenlerdendi. Dolu diye bir şey yoktu onun için. Olması da güçtü zaten.
Yaptığı tek iş yavaş adımlarla yürümek ve gözlerini elinde Köpek dişli frizbi ile oynayan çocuğa dikmekti. Ellerini yavaş yavaş portrelerin seyrek olduğu duvara sürttü. Portreler de kendi aralarında konuşuyordu. Büyük bir fısıltıyla. "Hey her zamanki gibi bu akşam okulda noel balosu var. Acaba kral ve kraliçe kim olacak?" Birbirlerine merakla, sürekli bu soruyu soruyorlardı. Onlara aldırış etmeden köpek dişli frizbisini ellerinin arasında çeviren çocuğa baktı. Bir yandan da elinde melon bir şapka çeviriyormuş gibi hareket ettiriyordu ellerini. Çocuğun bir hamlesi ile hareketlendi. Elindeki frizbiyi havalandırmıştı. Quiddtich sahalarında süzülen hızlı ve altın snitch gibi süzülüyordu ortalıkta. Tek eliyle gözlerinin ucundan geçen frizbiyi yakaladı. Onla aynı yaşta olmasına rağmen boyu biraz daha uzundu. Dişler epey bir keskindi ve frizbinin dişlerinden salyalar ortalığa saçılıyordu. Johnny frizbiyi ilk defa görüyormuş gibi etraflıca inceledi ve tekrar yanındaki çocuğa verdi.
İkinci katın merdivenlerinden büyük salonun girişi yarım yamalak gözüküyordu. Adımları onu geri geri götürse bile gayret ederek ağır adımlarla kalbinin sesini dinleyerek merdivenlerden aşağıya indi. Merdivenin basamakları yok oluyordu. Merlin'in pantalonu! O anki korkuyla geri geri kaçtı. Güç olsa bile kurtulmuştu. Yeniden oluşmasını beklemek dakikalarını yemişti. Ancak kısa bir zaman sonra büyük salonun meşe kapısına varmayı başarmıştı. "Nihayet." Büyük bir oh çekerek kapıda beklemeye başladı. Korkuyordu. Dans edememekten korkuyordu. Yaparsın! Hayır yapamam. Yapabilirsin! Sen yap. Umutsuzluğa düşme! Nasıl düşmeyeyeyim? Neden? Darchelle yok! Evet yok, ancak gelecek. Ya gelmezse! Saçmalama! Gelmeyebilir, bir işi olabilir, gelmek istemeyebilir. Gelicek, göreceksin. Beyninin içinde yankılanan bir ses ile Johnny kavgaya tutuşmuştu resmen. Kalbi ona özgüven vermeye çalışıyordu ancak beyni buna karşı çıkıyordu.
Kapıda yığılmış ve içeriyi merak eden bir öğrenci grubunun arasına dalıverdi. Profesör McGonagall ve Sophia'yı beklemeye koyuldu. Kısa bir zaman diliminin ardından arkasına müfettişi almış bir halde Profesör McGonagall tüm şıklığı ve zarafeti ile birlikte geliyordu. Kapıyı açarak tüm öğrencileri bir el hareketi ile birlikte içeri davet etti. O anda kapı içeriye doğru kusuyormuş gibi oldu. Bir öğrenci yığını aralarında yüksek seslerle konuşarak ilerliyordu. Büyük salonu görmüştü. Merak etmiyordu. Bu nedenle içeriyi süzmeden profesörlere bakmaya başladı. İlk gözüne çarpan onu ilk gördüğünde profesör olmasa dev zannedebileceği Profesör Wolfgang olmuştu. Çünkü masada en büyük yeri o kaplıyordu neredeyse. Müfettiş Sophia ve Profesör McGonagall yanyana oturmuşlardı. Profesör Charlotte ve Profesör Angelina Profesör Wolfgang'ın yanındaydılar. "Yazık!" Mırıldandığı kelimeleri kimsenin duymamasından emin olmak amacıyla etrafına bakındı. Profesör Wolfgang dev gibi vücudu ile resmen Profesör Charlotte ve Angelina'yı eziyordu. Kapının açılmasının ardından içeriye türlü türlü binalardan türlü türlü elbiseler giymiş kişiler girmeye başlamıştı. Bunlardan birisi ise Lily idi. Lily... Çok güzel ve epey bir şık olmuştu. Yanına giderek partnerinin kim olduğunu soracaktı. Ama soramazdı. Ayıp olurdu. Büyük ayıp. Belki de yoktu. Belki de vardı. Yanına gitti. "Merhaba Lily, Darchelle'yi gördün mü?" Yine aklına o gelmişti.
Johnny'nin balodaki kıyafeti bunun daha küçüğüdür: Tıkla
En son Johnny Amoux D'anton tarafından Salı 17 Haz. 2008, 17:53 tarihinde değiştirildi, toplamda 18 kere değiştirildi | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12455 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Paz 01 Haz. 2008, 14:20 | |
| -''Ayh, az bir zaman kalmış, çabul Angelica* çabuk!'' Angelica, saçlarındaki bigudileri çözüp şekil vermekle ilgileniyordu.Kendi saçı çoktan bitmişti, şimdi sıra Avril'in sarı saçlarındaydı.Kız elinden geldiğince çabuk olmaya çalışıyordu, ama ne yapsın Avril'in saçları çok ve uzundu. -''Tamam, ama ne yapayım Avril, saçların çok fazla ve epeyce de uzun'' Son bigudiyide çıkartıp attıktan sonra, Avril'in saçlarına bileğinde hazırda duran siyah lastik tokayı geçiriverdi.Avril ise heyecandan dudağını ısırmış, karşıdaki aynadan saçının yapılışını izliyordu.
Avril ile Angelica, aynı binadan pek de yakın olmayan iki arkadaşlardı.Fakat ikiside, bu hazırlıklarına yardımcı olacak arkadaşlar bulamamış, birbirlerinin ellerine düşmüşlerdi tabir yerindeyse.Allahtan ikisinin elide bu tür işlere yatkındı.... Şimdi de, kafasını deler gibi binbir güçlükle tel tokaları saçlarının içinden geçiriyordu.Bittiğinde, güzel bir topuz olacaktı.
Avril elinin altında duran makyaj çantasının fermuarını yırtmak istermiş gibi bir hızla açtı, açar açmaz da makyaj malzemelerini kucağına döktü.Giyceği kıyafetle uyumlu olmalıydı makyajı, bunun için mavi ve pembe tonlarındaki malzemeleri istetmişti annesine.Giyeceği kıyafet, Muggle gezisinde aldığı mavi straplez gece elbisesiydi.Elbiseye şöyle kaçamak bir bakış attı, yatağın üzerinde serilmiş duruyordu.Yanında, elbise straplez olduğu için omuzlarına atacağı çivit mavisi şal vardı.Ara ara boşlukları ve alttan sarkan iplikleriyle şalların arasında en sevdiğiydi.Ne kadar da hoş görünüyordu gözüne.
Biraz fondöten,biraz far, koyu mavi sürme ve ardından pembe rujuyla mavi maskarası...Bilerek ve isteyerek, gözlerinin maviliğini öne çıkartacak renkleri seçmişti, böyle daha hoş görünürdü.Makyajla aynı anda topuzu da bitmiş, Angelica elindeki el aynası sayesinde ona saçlarının arkasını göstermeye çalışıyordu.
-''Teşekkürler Angelica.Giysin ne renkti, sarı değil mi? Ah evet, sarı ile yeşil uyumludur'' Bir yandan da çantasından yeşil farını Angelica'nın gözlerine sürmek için çıkartıyordu.Ancak beklemediği bir hareket- kız elleriyle yüzünü kapattı.. -''Ne?'' -''Yeşil olmaz.Kıyafetim mor.'' -''Aaa.Ama az önce sarı dedin'' -''Hayır mor dedim'' -''Sarı dedin Angelica.Kandırma beni'' -''Hayır, kıyafetim mor, Avril''
Elinin altından, sanki az önce orada var olmuş gibi görülen, daha doğrusu az önce görülmeyen mor renkli, uzun etekli ve tüllü güzel gece elbisesini çıkarttı.Avril bir an kıyafete şaşkınlıkla baktı.Kızın az önce kıyafetim sarı dediğine yemin edebilirdi. -''Şey, öhöm, tamam o zaman.Al bu makyaj çantasını dilediğin rengi kullan tamam mı? Bende o sırada giyineyim''
Makyaj çantasını kızın eline tıkıştırırken, gözüne hayli güzel görünen ve peri kızlarının elbisesini anımsatan giysiye bir kez daha göz attı.Kız makyajı yapmak için kendi aynasına seğirtirken, Avril giyinmek üzere eşyalarını ele almıştı bile.
On dakika sonra kendini aynada son bir kez süzerken herşeyinin tamam olduğunu, fakat -heyecandan oluştuğunu tahmin ettiği- şu lanet karın ağrısı geçmezse ne yapacağını düşünüyordu ki, ardından gelen sesle irkildi: -'' Avril, ben hazırım '' Başını çevirince, bir göz yanılgısı olduğunu düşündü önce.Sanki az önceki kız gitmiş, yerine bambaşka bir Angelica gelmişti.Yeryüzüne inmiş bir peri kızı gibiydi... -'' Aman Tanrım, Angelica, süpersin tatlım'' Sırıtarak: ''Sende'' dedi kız.Sırıtınca bembeyaz dişleri ortaya çıkmıştı.Bir gülümsedi, ardından ağız çevresini toparlayıp eski durgun yüz şekilini aldı: -''Haydi, tamamsan çıkalım'' Avril, omzunun üzerinden aynadaki görüntüsüne inanmaz bir bakış daha attı.Ruhunun derinliklerindeki bir acı gün yüzüne çkmıştı sanki.Günlerdir aklına gelmeyen bir şey...Gözlerinin dolmasını zar zor zapt etmeye çalışırken, elini yatağın üzerinde duran çantasına götürüp yularıya çekti.
-''Çıkalım'' Kızın koluna girmiş, adeta desteğini ondan alıyordu.Kendini, belki bir saniye içinde tonlarca dayak yemiş kadar ağır ve bitkin hissediyor, buda onun düşüncelerini sabitliyordu. .Elinden geldiğince düşünmemeye çalışıyordu, fakat bu gün onun, ikizinin öldüğü gündü, düşünmeden edemezdi.
-''Şu Billius**mu? Aman Tanrım çok değişmiş!''
Billius, Angelica'nın Griffindor'daki kuzeniydi.Bir gece önce, baloya gidecek birini bulamadığını söyleyerek Avril'e partnerlik teklif etmişti.Avril de, büyük bir mutlulukla kabul etmişti.Avril, şimdi baktığında, Billius'un ne kadar yakışıklı olduğunu fark ediyordu.Oğlan, ikisini görür görmez onlara seğirtmişti.Avril'in bir adım karşısında durup yerlere kadar eğilerek reverans yaptı.Avril, o anda, şaşkın bakışlarını bir gecede biraz bakımla değişen oğlanın üzerine sabitlemiş, hipnotize olmuş gibi hiç bir şey hissetmiyordu.Oysa o sırada, Billius boşta kalan elini alıp dudaklarına götyürmüş, Angelica ise kolundan çıkıp salon kapısının dibinde onu bekleyen erkek arkadaşının yanına gitmişti. -''Bu gece çok güzelsin Avril.Mavi sana çok yakışmış'' Avril'in elini serbest bırakmış, ayağa kalkmıştı oğlan.Avril hala şaşkın şaşkın bakıyordu -''Te-teşekkürler.Sende ço-çok değişmişsin, acayip yakışıklı olmuşsun'' Oğlan çapkın gülücüklerinden birini atarak yanıt vermeyi seçmişti anlaşılan.Avril'in elini aldı, koluna yerleştirip yürümeye başladı.Avril, hiç bir şey demeden ona uyuyordu, sanki bilinmez bir büyünü çekim alanına girmiş gibi.Ne büyük salon kapısının açıldığını gördü, ne orada olan insanları.Ama yinede, salon bir başka güzeldi sanki.out:**-Npc karakterlerOut:Giysim bunun mavisi: out:Herkes belirtmiş bende belirteyim.Balo kıyafetim bunun mavisidir:
En son Avril Pink Delacour tarafından Paz 01 Haz. 2008, 23:12 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Samara Y. Laura D'Owen
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1151 Yaş : 28 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12298 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 22/01/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Paz 01 Haz. 2008, 18:43 | |
| Noel Balosu... Hazırlıklar bittiğine göre hazırlanmak kalmıştı geriye, işin en zor ama en eğlenceli tarafıda buydu zaten. Samara, Hufflepuff kızlar yatakhanesinde dolabını kurcalıyordu, giyebileceği en güzel kıyafetin arayışı içindeydi. Dolabının en sağ köşesinde askılığı kopmuş kırmızı tişortu ve de çekmecede bulduğu eteğini çıkarttı heyecanla. Aynasının karşısına geçti, üstüne şöyle bir tuttu.
"Peh... Bunu mu giyeceksin, kokoş şey? Bir de kuru kafalı... Merlin aşkına!Kırmızı, Siyah... İçimi baydın bea, git başka bir şey giy Samara."
Yine bu ses, yaşlı aynası ağzını tutamamıştı her zamanki gibi. Dökmüştü, savurmuştu ağzından çıkan her şeyi, Samara sinirle ona bakarken bile bu gün balo olduğunu hatırlıyor ve siniri biraz olsun hafifliyordu. Aynayı takmadan devam etti karşısında beyaz tişortun ve siyah şortun onda nasıl durduğuna bakmaya. Karar vermişti galiba bunu giymeye, başka alternatifi olmadığı için bir an bile bekleyemedi ve giyindi.
"Vay... İnanamıyorum doğru... Sana bunu giymemeni söylemiştim, iğrenç olmuşsun!" Yine duymuştu geveze aynasının sesini. Güzel olduğunu kabullenmemek için bir ton laf etti yine, Samara aldırmadan gözlerini kapatıp geçti aynanın karşısına. Ve.... açtı gözlerini, büyük bir hayretlikle kendisini izlerken
"B-bu inan-ıl-inan-ılmaz...." diyordu bir yandanda. Eteğinin kırışıklığını şöyle bir düzelttikten sonra posurtmaya çalıştı. Dolabının içerisini biraz daha kurcaladı, kırmızı-siyah, kurukafalı conversini anında çıkarttı dolabından. Ayağına geçirdi, kıyafetlerinin hazır olduğu düşüncesindeydi. Kırmızı file çorabını da giymeyi ihmal etmedi her zamanki gibi.
"Saçlarım..." dedi ve akşamdan sardığı bugidilerini teker teker açmaya başladı. Her birini açtığında içini mutluluk kaplıyor ve de saçlarının kıvrımlarıyla oynuyordu. Kurumuş dudaklarından çıkan bir kaç mırıldanmayı kesip saçlarının tamamını açabildi sonunda. Dolabının en alt çekmecesindeki yıllar önce annesinin kendisine hediye ettiği kolyeyi çıkarttı, perçemlerini önüne atarak beyaz tacını da taktı.
"Geriye... makyaj yapsam iyi olacak." dedikten hemen sonra masasının en alt çekmecesindeki rümelini, rujunu ve de farını aldı yanına. Önce rümeli sağ eline alıp dikkatlice sürmeye başladı kirpiklerine, her darbesinde uzayan kirpikleri güzelliğine güzellik katıyordu. Pembenin en açık tonlarındaki rujunu sürmekteydi sıra, eline zarifçe aldı ve dudaklarının çizgileri boyunca sürdü. Sıra beyaz farındaydı, kıyafetiyle ayrı bir uyum sergileyen farını bir kaç dokunuş sonunda sürebilmişti. Son bir kez aynasına baktıktan sonra baloya gitmenin tam vakti olduğuna kanaat getirdi.
"Her şey hazır, gitme zamanı..."
Hufflepuff binasını aştıktan sonra Hogwarts'ın kapılarını araladı, merdivenleri olabildiğince hızla çıkarak büyük salona ulaşmayı bekledi. Gelirken bir kaç kişiye rastlamıştı tabii, hepsine selam verdi ve derin bir nefes alarak büyük salona attı adımlarını. Her senkronize adımlarını saya saya Avril'ın yanına doğru yaklaştı.
"Burdasın, inanılmaz... Harika olmuşsun gerçekten, kimse yok mu senden, Johnny'den ve de arkadaşından başka...?"Out: Kıyafetim İlk link, üstüm diğeride alt xDhttps://2img.net/r/ihimizer/img212/3337/520484316c58b0f550eav9.jpghttp://www.raventurk.com/urunler/buyuk/DSCN3262.JPGhttps://2img.net/r/ihimizer/img444/9152/converseskullwc5.jpg
En son Samara Yoko Dumbledore tarafından C.tesi 07 Haz. 2008, 15:40 tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi | |
| | | Akimoto Etsuko Saruwatari Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 41 Yaş : 33 Galleon : 12304 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/01/08
| | | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12455 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Paz 01 Haz. 2008, 20:26 | |
| Allahtan Billius bir masaya geçmeyi akıl etmişti de, ortalık yerde öylece dikilmekten kurtulmuşlardı. Avril ve Gilda'nın o sabah yerleştirdiği büyüklü küçüklü masalardan birine oturmuşlardı. Billius, konuşacak sözcük bulamamaktan dolayı olduğu yerde huzursuz huzursuz bakışlar fırlatıyordu etrafındakilere bakıyordu. Zavallı çocuk, Avril'in şaşkın bakışları altında eziliyordu adeta.Avril ise bunun farkında bile değildi, yeni fark ettiği profsörler masasını baştan aşağıya inceliyordu. Profesörlerin bazılarını ilk defa görüyordu, hele şu iri kıyım olan bayı...
"Burdasın, inanılmaz... Harika olmuşsun gerçekten, kimse yok mu senden, Johnny'den ve de arkadaşından başka...?"
Avril, sesini sanki derinlerden gelmiş gibi duymuştu Samara'nın.Kız pürneşe, arkalarından gelmişti anlaşılan. Ama b ir sözcüğü dikkatini çekmişti.Johnny? Johnny gelmiş miydi? -''A-ben şey- yani profesörler var tabi..Şey o-onlar...
Ancak sözleri, Akimoto'ya ait olduğunu bildiği sesin ''Koniçiva'' sıyla kesilmişti. -''Koniçiva Kızlar'' -''Koniçiva'' Billius ellerini masadan çekmiş, dizlerinin üzerinde kavuşturmuştu. Avril onun tam yanında oturduğu için, kimseye fark ettirmeden omuz üzerinden attığı bakışlar sayesinde hareketlerini yakalayabiliyordu -''Kızlar bu Billius.Billius onlar da Samara ve Akimoto'' Oğlan ellerini, nezaket icabı kızların ellerini sıkmak için birbirlerinden ayırmıştı, sıkıldığı barizdi. Fakat elinden geldiğince sıkıntısını belli etmemeye çalışıyor, yüzüne sahte bir gülücük otutturuyordu. Oysa onun istediği, Avril'le baş başa oturmaktı, böyle bir kız grubuyla değil. Avril ise, havada nedenini bilmediği bir elektriklenme sezmiş, bu gece elinden geldiğince Billius'la baş başa kalmama kararı vermişti içten içe. | |
| | | Samara Y. Laura D'Owen
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1151 Yaş : 28 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12298 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 22/01/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Paz 01 Haz. 2008, 20:41 | |
| ''A-ben şey- yani profesörler var tabi..Şey o-onlar..."
Aslında evet, dolu olduğu söylenemezdi büyük salonun. Anlaşılan herkesin şu hazırlanma merasimi bitmemişti, olsun güzel olmak herkesin hakkı. O sırada yanlarına gelen sıkı arkadaşı Akimoto hafif bir gülümsemeyle yaklaştı kendilerine.
''Koniçiva Kızlar''
Samara, Aki ile sürdürdükleri eski arkadaşlığın hala deva ettiğini bilse de Aki'nin gülümsemesiyle daha da iyi anlamış ve inanmıştı. Avril ve Samara'da Akimoto'ya Koniçiva dedikten sonra tüm gözler şimdi Avril'ın yanındaki erkeğin üzerindeydi. Tanıştıracakmıydı acaba?
''Kızlar bu Billius.Billius onlar da Samara ve Akimoto'' dedi Avril. Adının Billius olduğunu öğrendiği çocuk her iki elini de uzatmış ve sıkıldığını her ne kadar belli etmemeye çalışsada anlamamak elde değildi. Samara'da çocuğun nezaketli tavrını es geçmeyerek elini sıktı. | |
| | | Severus Rodney Anthony Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 810 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12180 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 13/03/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Paz 01 Haz. 2008, 22:28 | |
| Görev üstüne görev, görev üstüne görev.. Emir almaktan oldukça sıkılmıştı son zamanlarda. Balo için yapılan hazırlıklarda emir almıştı, Severus şunu yap, Severus bunu yap diye.. O yetmemiş gibi birde müfettişin kütüphanede verdiği görev vardı. Neden ben? diye düşünmeden edemesede olayalrın geçip gitmesiyle huzura ermişti en sonunda. Biraz dinlenmek istediği bu zaman içerisine birde balo işi girmişti. Son 1 haftayı yoğum bir tempo ile geçirmişti. Daha yapılacak ödevler, gireceği son derslerde vardı. Hogwarts onu yormuştu yada Hogwarts'ın hızlı temposuna o ayak uyduramamıştı. Saçma saçma düşünceleri kafasından attı bir çırpıda. Masada duran bir bardak sudan birkaç yudum aldı ve bardağı tekrar yerine koydu. Kolundaki saati kontrol etti. Balonun başlamasına az bir zaman kalmıştı ve görünüşe göre o kadar yaptıkları hazırlıklara, uğraşlara değecekti. Ortak salonda, şöminenin karşısındaki kırmızı koltukta oturuyordu öylece. Kafasının içinde bu geceyle ilgili düşünceler dolanıyordu. Dans? Durmadan kafasını tırmalayan en önemli soru işareti buydu belkide. Dans etmeyi sevmezdi ancak bu balo için buna katlanacaktı. Benim neden buna yeteneğim olduğunu düşünürler ki? Çevresindekilerin onu bu konuda yetenekli bulmasıda ayrı bir konuydu tabi. Kendisi dansı bu kadar sevmezken etrafındakiler nasıl bu çocuk iyi dans ediyor, evet bu çocuk iyi diye düşünebilirlerdi ki? Aklı almıyordu gerçekten.. Şömineye doğru bakan gözlerini kafasını arka tarafa doğru çevirerek merdivenlere doğru dikti. Arkadaşları telaşla hazırlıklık yapıyoru. Bu balo onlar için önemli gibi gözüküyordu. Bu kadar telaşla hareket etmelerine şaşırmıştı. Bozuntuya vermeden koltuktan kalktı ve doğruca yatakhaneye çıktı.
Hemen yatağının altındaki bavulu çıkardı. Kahverengi renkli cüppesi yerine ailesinden gelen, bedenine uygun, siyah renkli, daha farklı bir elbise giyecekti. Acaba görenler bu elbiseye ne diyecek? Kıyafeti bavuldan çıkardıktan sonra eğilerek bavulu tekrar yatağın altına itti. Daha sonra hızlıca üstündekileri çıkartıp, balo için özel kıyafetini giydi. Aynada kendine bakarken yine aklına şu dans olayı geliyordu. Alt tarafı bir dans Severus. Danstan korkacak değilsin ya? Kafasındaki korku dolu düşünceleri atmak istiyordu. Saatini kontrol etti bu esnada. Büyük Salon kapıları az sonra açılacaktı. O kadar hazırlık yapmışlardı ve salonun son halini biliyordu. Diğerleri ne kadar da merak ediyordur şimdi orayı.. Yüzünde komik bir gülümseme oluşmuştu o anda. Aynada son kez kendine baktı. Daha sonra arkadaşlarına baktı. "Yakışmış mı?" Beklediği cevabı tam olarak alamamıştı. Herkesin kafasını sallayarak yakıştığını onaylaması pek hoşuna gitmemişti. Bozuntuya vermedi çünkü onlarda acele ederek kıyafetlerini giyiyordu. Aynanın önünde dikilmişti. Üstünü giyen Charlie onun bulunduğu yere geldi. Çekil şurdan Severus. Bizde bakalım.. Herkes çok heyecanlı gözüküyordu. Bu Severus'un katıldığı sayılı resmi balolardandı. Daha önce anne ve babasının zoruyla yetişkinlerin aralarında sohbet ettiği, küçüklerin sıkılarak öylece durduğu balolara katılmıştı. Ama bu eğer dans etmeyi becerebilirse katıldığı en güzel balo olacaktı.
David ve Charlie kıyafetlerini giymişti ve Severus'da onlarla birlikte merdivenlerden ortak salona inmişti. Den ve Hector ise yatakhanede hazırlık yapıyordu. Heyecanla baloya birlikte katılacağı Brooke'yi bekliyordu. Ayakta dikilmek yerine tekrar koltuğa oturdu. David'de onun yanına oturmuştu. "Yakışıklı olmuşsun.." David'e doğru gülümseyerek kıyafetinin güzel olduğunu söylemişti. Bunun üzerine David'de ona gülümsemişti. O da baloya Hayley ile katılacaktı. Öyle tahmin ediyordu aslında. Başka birinin olma olasılığı hiç yoktu kafasında. Nerede kaldılar? Sıkılmış bir vaziyette merdivenlerin ucuna doğru bakıyordu hepsi. Partnerlerinin gelmesi için sabırsızlanıyorlardı. O da Brooke'nin nasıl bir kıyafet giydiğini merak ediyordu. Ne giyse yakışır. Yatakhanenin kapısının açılma sesi duyulduğunda koltuktan fırlayarak merdivenlerin ucuna doğru hareket etti. Yavaş yavaş iniyordu Brooke ortak salona. En önden Hayley gelmişti ve onun hemen peşinden Brooke. Vay canına.. Üzerindeki kıyafet gerçekten Brooke'ye çok yakışmıştı. Hayretle ona bakarken yüzündeki şaşkın ifadeyide değiştirmek istedi. Brooke'nin elinden tuttu. Yüzündeki şaşkın ifadeyi gideremesede en azından biraz gülümsedi. "Çok..Çok yakışmış."
O an yakışmış demek dışında aklına başka bir şey demek aklına gelmemişti. En mutlu gecelerinden birini geçiriyordu. Nedenini çözememişti ama aslında bulmak çok da zor değildi. Brooke'nin bu güzelliği onu gerçekten tam anlamıyla büyülemişti. El ele tutarak birlikte ortak salondan çıktılar ve merdivenlerden aşağıya doğruca Büyük Salon'a indiler. Kapının önündeki oldukça çok öğrenci vardı. İnanılmaz bir kalabalık oluşturmuşlardı. Ama o bunları önemsemiyor gözlerini Brooke'den ayıramıyordu. Son anda üstündeki kıyafette yapmayı unuttuğu birşey olduğunu fartk etti. Ceketinin önündeki düğmelerden iki tanesini ilikledi. Bu daha önce öğrendiği kadarıyla saygıyı ifade eden önemli bir durumdu. Son anda bunu fark etmişti ve yine içinde bir sevinç oluşmuştu. Böyle bir olaya neden sevindiğini anlamasada garip bir durum diye geçiştirdi. Merdivenlerin ucunda durmuşlardı çünkü daha adım atabilecekleri bir yer yoktu. Büyük Salon'un kapıları hâla kapalıydı ve öğrenciler orada büyük bir kalabalık oluşturmuştu. Herkesin beklemekten sıkıldığı bu sırada Profesör McGonagall ve onun yanında gelen Müfettiş Angelina Sophia Dumbledore'nin gelip kapıları açmasıyla kapının önündeki kalabalık yavaş yavaş içeriye girmeye başlamıştı. Sonunda balo başlıyordu. Nasıl bir gece olacaktı? Yine dans olayı aklına gelsede o an çok mutluydu çünkü Brooke ile en güzel anlarından birini geçiriyordu. Brooke onun koluna girmişti ve salona bu şekilde girmişlerdi. İleride sağ tarafta duran ufak masayı eliyle işaret etti arkadaşlarına doğru. David onun yerine onlara daha yakın olan sağ tarafta duran masaya gidebileceklerini söyledi. Kafasını salladı ve birlikte oraya gittiler. David, Hayley, Brooke ile birlikte 4 kişi o masada duruyorlardı. Diğer arkadaşları neredeydi? Kafasını ileriye doğru çevirdi. Profesörler çoktan salona girmiş masalarından soldan sağa doğru dizilerek yerlerini almışlardı. Bu gece onlarla ilgilenmeyecekti. Arkadaşlarıyla eğlenceli bir gece geçirmeye bakacaktı..
Rp Out: Baloda giyilen kıyafet imzadaki kıyafet ile aynıdır.
En son Severus Anthony tarafından Cuma 20 Haz. 2008, 14:13 tarihinde değiştirildi, toplamda 8 kere değiştirildi | |
| | | Akimoto Etsuko Saruwatari Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 41 Yaş : 33 Galleon : 12304 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/01/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Ptsi 02 Haz. 2008, 12:03 | |
| Aki Avrilin uatanmış olduğunu sezmişti.Öyleki kekeliyerek:
-''A-ben şey- yani profesörler var tabi..Şey o-onlar...
Aki Avril yanındaki çocuğu süzdü.Sonrada bir Avril a birde Avrilin yanındaki çocuğa bakarak merakla onu tanıştıracak mı acaba diye düşünmeye başladı.İkiside aslında biribirlerinden hoşlanıyordu ama ne yaparsın konuşamıyorlardı bile ama Avril cesaretini toplayıp tekrar konuşabildi.
''Kızlar bu Billius.Billius onlar da Samara ve Akimoto''
Oğlan ellerini, nezaket icabı kızların ellerini sıkmak için birbirlerinden ayırmıştı, sıkıldığı barizdi. Fakat elinden geldiğince sıkıntısını belli etmemeye çalışıyor, yüzüne sahte bir gülücük otutturuyordu.Aki çocuğun elini uzatmasına karşılık çocuğun elini sıktı sonrad Avrilın kulağına yaklaşarak:
''hımm yakışıklıymış çokta yakışırsın onun yanına ee biz aşıkları yanlız bırakalım bana göre o da senden hoşlanıyor''
dedi.Sonrada Samaranın kolunu çekiştirerek:
''neyse bolo çok uzun biz sonra tekrar uğrarız siz yanlız kalın en iyisi''
oarda samaranın hayır yada evet dememesi için Aki samaranın ağzına birkaç kek sıkıştırdı.Sonrada üçünede gülümseyerek :
'' aaa bakın Samarada öyle diyor ağzı dolu ama ne yaparsınız obur işte ''
dedi ve partide dolaşmaya başladılar..
En son Akimoto Etsuko Saruwatari tarafından Ptsi 02 Haz. 2008, 18:55 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12455 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Ptsi 02 Haz. 2008, 17:24 | |
| Avril, akimoto'nun kulağına fısıldadığı şeylerle şoke olmuştu. Gözlerini iri iri açmış, kulağına fısıldananları dinliyordu...
''hımm yakışıklıymış çokta yakışırsın onun yanına ee biz aşıkları yanlız bırakalım bana göre o da senden hoşlanıyor''
-''Hayır Aki, biz aşık felan- Ne var ki, lafını tamalayamadan Akimoto gitmek için iki üç adım atmıştı. Bir umutla kolunu tutmaya çalışsada, sadece tırnakları onun etini tırmalayabildi. Kız çabuk ve çevik bir hareketle kendini Avril'in elinden çekmişti.Samara'nın ağzına üç-beş keki birden sıkıştırıp kolundan çekerek yanında götürmeye çalışıyordu
-''Hain'' diye düşündü Avril. Gözleri öfkeyle kısılmış ağzındaki kekleri dökerek ilerleyen Samara'ya ve hala onu çekiştirmekte olan Akimoto'ya bakıyordu. Billius, sanki bir şeyler sezmiş gibi olduğu yerde huzursuzca kıpırdandı. Avril elleri masanın üzerinde, öfkeli bir şekilde hızlı hızlı trampet çalıyordu. Bütün gece onunla yalnız kalmama kararı almamışmıyı kendi kendine?
-''Şey, ben, gideyim birer içki alayım'' diyen Billius'un sesini, bir saniye sonra anca fark etmişti. Elleri hala masanın üzerinde, tek bir kelime etmeden onaylayan bakışlarla süzdü oğlanı. | |
| | | Elizabéth Adrianna Malfoy Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1443 Yaş : 36 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12567 Ekspresso Puanı : 41 Kayıt tarihi : 15/02/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Salı 03 Haz. 2008, 13:25 | |
| "İlerleyin çocuklar! Daha masadaki yerimi almam gerek."
Profesör Charlotte'un panik halinde ki cümlelerine paralel bir hızda ilerleyen adımlarıyla beraber dans grubu eşliğinde yürüyordu Elizabéth. Dansa başlamadan önce Salona açılan küçük bir odada son hazırlıklarını yaparak, Büyük Salon'un dolmasını bekleyeceklerdi. Ell'in hatırladığı kadarıyla, Profesör McGonnagal'ın yapacağı konuşmadan sonra onların gösterisiyle açacaklardı Baloyu. Daha sonrada büyük bir müzik grubu yer alacaktı sahnede..
Sonunda, küçük odaya getirildiklerinde, Bayan Laurent son bir konuşma yaparak hazırlıklarını tamamlayıp, dans pistine çıkarak hazır beklemelerini ve grubu Keiran'ın organize etmesini söylemişti. Daha sonra da hızlı adımlarla ayrılmıştı odadan, masadaki yerini alması gerektiğini vurgulayarak.
Ell sakince Keiran'ın yüzüne baktığında, sorumluluğunda vermiş olduğu kısa bir panik hali gözledi. Kendi kendine gülümseyerek kafasını sallarken, çocuk onu görmüş olacak ki, şaşkın bir bakış atmıştı Ell'e. Bir şey yok dermişçesine salladığı eliyle topuzunu kontrol etti. Şimdi grup büyük bir heyecanla odanın içerisinde oraya buraya koşuşturuyor, kıyafetlerini giymeyenler arka kısımdaki soyunma bölümünde hazırlanıyordu. Her zaman ki gibi hazırlıklı gelmiş olan Elizabéth, odadaki uzun, boy aynasına dönerek inceledi kendini. Dizlerine kadar uzanan koyu yeşil, zarif elbisesiyle göz bebekleri normalden biraz daha dikkat çekecek şekilde parıldıyordu. Vücudunu saracak kadar esnek fakat hareket etmesini kolaylaştıracak kadar boldu elbisesi. Birkaç ton koyu yeşil, topuklu ayakkabılarıda kıyafetini tamamlarmışçasına bir aksesuar görünümü veriyordu. Aynı tonlarda taktığı ucunda "M" [Malfoy] harfi bulunan kolyeside oldukça nazik duruyor, böyle şeyler takmaya alışkan olmayan Ell tarafından birkaç dakikaya bir oynuyordu..
Itami, Darch ve Catty'e kayan gözleri, çehresinde büyük bir tebessümün oluşmasına neden olmuştu. Yanlarına doğru süzülerek kırmızı dudaklarını kıpırdattığında, kızlarında bakışları ona dönmüştü;
'Çok zarifsiniz kızlar. Hepinize iyi şanslar dilerim bu arada..'
Nazikliğinden kolay kolay ödün vermeyen ve böyle yetişen Ell, kızları birazda şaşırtarak söylemişti bu dileklerini. Fakat onun için başkaları tarafından söyleyenen böylesi güzel şeyler, önemli olurdu çoğu zaman ve moral verirdi ona.. Keiran'ın talimatı üzerine sıradaki yerini alırken de, nazikçe el sallayarak ayrıldı onların yanından. Elizabéth'in partneri Keiran olduğu için onun yanına gitmesi gerekiyordu. Sıranın başında üst sınıflar, arkalarına doğru ise onlar vardı. Bu kadar üst sınıf dururken Profesör'ün Keiran'ı görevlendirmesi büyük bir kıskançlık yaratmış olsa gerek ki partnerine alevlenmiş gözler eşliğinde bakanlar çoktu. Ell'in yüzüne yerleşen kendinden memnun ve tatminkar mimikleri ise biraz daha sinir ediyordu onları. Diğerlerini de organize edip, yanına geldiğinde, ufak bir tebessüm eşliğinde şans dilemişti partnerine;
'İyi şanslar Keiran.'
İlk defa ona adıyla hitap etmişti Elizabéth. Bugüne kadar zorunlu olarak konuşmuşlardı genelde; dans için.. Daha önce oldukça gevşek bir tip olduğunu düşündüğü Keiran'ın, Ell'e karşı olan saygısını ve nazikliğini gördükten sonra değişmişti fikirleri.
Grupları ilerler, onlarda sıralarını tamamen alırken, Büyük Salona açılan kapıya dönen bakışlar hissedilebiliyordu. Piste doğru ilerleyen üst sınıfların arkasından partneriyle ilerleyen Ell'de nefesini tutmuş, Salon'un güzelliğine bakıyordu. Normalin aksine çok daha muhteşem dekorlarla süslenmişti. Ravenclaw'lardan oluşan kalabalık bir grup, Keiran'ı görünce alkışa başlamış, aynı şeyi Ell içinde Slytherin grubu yapmıştı. Kendi kendine gülümseyerek başıyla onlara nazikçe karşılık verdikten sonra, sonunda dans pistine çıkabilmişlerdi. Kısa bir sessizlik ve panik anı ardından, Keiran'a bakarak konuştu;
'Başlıyoruz..' Soğuk duruşunun aksine endişeli görünümü dikkat çekiyordu fakat sakinleştirmeliydi kendini... Derin derin nefes alarak, heyecanını yenmeye çalışıyordu; her şeyi berbat edemezdi.. | |
| | | Hector Tom Andson Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 46 Yaş : 30 Galleon : 12162 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 30/03/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Çarş. 04 Haz. 2008, 15:36 | |
| Saat 00.00'dı. Hector hala uyuyamıştı. O akşam, malikaneden takımının geklemsi gerekiyordu. Ama gelmemişti. Normalde hiç unutulmazdı böyle şeyler. Ama nedense, o akşam baloda giyeceği kıyafetler gelmemişti. Pencerde oturmuş, saatin on iki olmasını bekliyordu. Bir yandan da dışarıyı seyrediyordu. Lapa lapa kar yağıyordu Yılbaşı'ndan bir gün önce. Yatağın yanı başında duran küçük saatten "taann" sesi gelmişti. Anlaşılan saat on iki olmuştu. Yerinden kalktı. Elinde asası, sarmal merdivenlerden ortak salona indi. Salon her gece olduğundan farklıydı o gece. Loş salonda el ele oturan ve ya birbirine kıyafetlerini gösteren Gryffindorlar vardı bu sefer. Hector, onlara başıyla selam verip, portre deliğini iterek açtı ve dışarı çıktı. Şişman Hanım, bir elinde ayna, ötekinde makyaj malzemeleri, süsleniyordu. " Nereye? " diye bağırdı. Hector da " Batı Kulesi'ne! " diye bağırdı, ters ters. Koridorlar karanlıktı. Bu yüzden asasını biraz daha kaldırıp " Lumos " dedi. Asasından beyaz bir ışık seli çıkıyor, yolunu aydınlatıyordu. Hızlı hızlı ilerledi, o ilerlerken çevre portreler " Söndür şunu, uyuyoruz değil mi?! " diye bağırıyordu. Batı Kulesi merdivenleri her gece olduğu gibi tenhaydı. Merdivenleri de bomboştu. Sadece portreler vardı. Ve onlar da ışığı kapatmadığı için ha bire Hector'a kızıyorlardı. Hector da onları tersliyerek, koşa koşa çıkıyordu merdivenleri. Baykuşhane hep olduğu gibi baykuşlarla doluydu. Hector'un gözleri hemen kahverengi-beyaz baykuşu Felfer'ı aradı. Çok geçmeden buldu da. Üstelik Felfer bir paketin üstüne tünemişti. Hector hemen onun yanına koştu. " Ver hadi. " dedi ve baykuş hemen yana zıpladı. Tom paketi aldı ve doğru Baykuşhane'yi terketti. Gryffindor Kulesi'ne nasıl geldiğini bilmiyordu. Bir anda kendisini Kuledeki yatakanede, paketi açarken buldu. Paketin içinden; oldukça etkileyici bir Muggle elbisesi çıkmıştı. Hector Mugglelar'ın giyimini her zaman daha şık bulurdu. Bembeyaz bir ceket, aynı renkte pantolon ve mavi gömlek. Tabii bir de zümrüt ve altından Gryffindor nişanı." Muhteşem... " dedi Tom ve onları yandaki masaya özenle yerleştirdi. Kendisini yatağa attı. Yarın enerjik olmalıydı. Sabah bir hayli çabuk olmuştu. Her yer karlarla kaplı olmasına rağmen bir bahar gününe uyanmıştı sanki. Gerinerek kalktı. O sabah yatakhanedeki tüm Gryffindorlar'ı uyandırmıştı. O gün büyük gündü sonuçta. Akşam da en az sabah kadar erken gelmişti. Büyük Salon kapıları kapatılmış, son rütuşlar yapılıyordu. Hufflepufflar bodruma, Ravenclawlar kuleye, Slytherinler zindana, Gryffindiorlar da diğer kuleye çekilmişlerdi. Herkesi hazırlık telaşı sarmıştı. Hector da odasına kapanmış, oda arkadaşları ile beraber hazırlanıyorlardı. Takımını üstüne giydi, nişanı sol göğsüne taktı. Gerçekten etkileyici görünüyordu. Zaten yakışıklı olan Tom, bu kıyafetlerle daha da etkileyici görünüyordu. Hector doğru ortak salona indi. Francessa ile orda buluşacaklardı. Zaten ortak salon da randevuların merkezine dönmüştü o akşam. Severus ve David, partnerlerini de alıp gitmişlerdi zaten ve hepsi o akşam aynı masada olacaktı. Çok geçmeden de Cessa indi merdivenlerden. Hem elbisesi hem de güzel makyajı, saçları ile prensesler gibiydi. O yanına gelince Hector, yavaşça önünde diz çöktü ve " Bu güzel akşamı paylaşmaya ne dersiniz Madam? " dedi, Cessa'nın elini öperek. İkisi kol kola Büyük Salon'a girdiler. David ve Hayley, Severus ve Brooke hemen sağdaki güzel bir masadaydılar. " İşte oradalar. " dedi Tom Cessa'ya masayı işaret ediyordu. Gülümsyerek yaklaştılar arkadaşlarına. Hector, Severus'un hemen yanına oturdu. " İyi akşamlar, arkadaşlar. " dedi. " Mutlu yıllar... "Hector'un Takımı:
En son Hector Tom Dumbledore tarafından Perş. 05 Haz. 2008, 14:51 tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi | |
| | | Samara Y. Laura D'Owen
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1151 Yaş : 28 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12298 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 22/01/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Çarş. 04 Haz. 2008, 19:59 | |
| ''Hımm yakışıklıymış çokta yakışırsın onun yanına ee biz aşıkları yanlız bırakalım bana göre o da senden hoşlanıyor. Neyse balo çok uzun biz sonra tekrar uğrarız siz yanlız kalın en iyisi''
diyerek kendisini çekiştiren Akimoto'nun manalı gözlerine gülümsüyor gibiydi Samara sadece. Bakışları anlamsızdı, robotton farksızdı benliği yine. O sırada ağzına tıkışan bir kaç kek parçasının verdiği oburluk hissiyle kendine gelebildi az da olsa. Aynı zaman da ağzına bu kek parçalarını sıkıştıran Akimoto'nun da son dediklerini az da olsa duyabilmişti.
'' Aaa... bakın Samarada öyle diyor ağzı dolu ama ne yaparsınız obur işte ''
Ve o anda olan olmuştu işte, Akimoto'nun çekiştirmesine gerek kalmadan kek parçalarının bir kaç lokmasını yuttuktan sonra dudaklarının küçük boşluğundan çıkan hoşçakalın sesiyle ayrıldı oradan. Avril'ın bakışlarını görmemek elde değildi, fakat Samara Bllius'la yalnız kalmaları gerektiğini düşünüyordu, aynı Aki gibi.
"Aku... Yalnuz mısun bu gün boloda? Yokso... orkek arkadaşun gelecek mu?" dedi Samara, bir yandan da ağzındaki kekleri hazmetmekle uğraşırken. Akimoto'nun cevabını beklerken gözü az ilerideki masada oturan sarı kafalı çocuğa ilişti. Ağzındakileri bitirdikten sonra
"Sanki bir yerden tanıyorum... Ama, ama bu Hector!" dedi heyecanla. Bebekliğini hatırladığı Hector şu anda Hogwarts'ta mıydı? Kuzeninin bu kadar yakışıklı ve çekici olabileceğini tahmin etmezdi, aynı amcasına benziyordu. İleriden cübbesine bakındı, Gryffindor armasını görür görmez
"Sen de mi?" dedi kıkırdayarak. Bu iyi haberdi, fakat ailelerinin çoğunun Gryffindor binasına seçilmesi pek hoş bir durum değildi. Eleanor Hector'u burada görünce kim bilir ne yapardı. Küçükken iyi anlaştıkları gibi şimdi de öyle mi olurlardı? Umarım binaları ailemizdeki kargaşaların birinci maddesi olmaz dedi içinden. Sonra Akimoto'yu dürttü, gözüyle Hector'u gösterip
"Bak kuzenim, yeni gelmiş olmalı. İnan bana görüşmeyeli 6 yıl felan oldu, bebekliğini unutmadım ama" dedi kıkırdayarak. | |
| | | Marveille Croweix Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2182 Yaş : 29 Kan statüsü : safkan yani nolcak ki başka. Galleon : 12728 Ekspresso Puanı : 22 Kayıt tarihi : 11/11/07
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Çarş. 04 Haz. 2008, 22:22 | |
| ''Yüce Merlin! Daha küçük bir oda bulamazlardı herhalde!''
Heyecanını çoğunluğun aksine huysuzluk ve bitmek bilmeyen kaprisli tavırlarıyla dışarıya yansıtıyordu Catty. Zavallı Alan... Biraz düşününce ona acıyordu. Profesörün eşliğinde yapılan provaların devamında pek çok kez kimsenin olmadığı ve kendilerini göremeyeceği yerlerde provalara devam etmişlerdi. Ve Catty her zamanki şımarık haliyle Alan'ı canından bezdirmişti. Acaba gösteriden sonra oğlan onunla bir daha konuşur muydu? Hiç sanmıyordu.
Son dans provalarından bu yana paniğinden ve telaşından hiçbir şey kaybetmeyen Profesör Laurent’e kaçamak bir bakış fırlatıp yeniden önünde durduğu aynada kendisini incelemeye devam etti. Nasıl göründüğünü pek önemsediği yoktu. Tek düşündüğü, ya da düşünebildiği, bu dans işinin altından kalkabilmekti.
Bir anlık dalgınlığın getirdiği şaşkınlıkla elini kusursuz bir şekilde toplanmış saçlarına götürmeye yeltendi. Ancak bunu çabucak fark etti ve kendisine kızıyormuşçasına kaşlarını çatıp kollarını birbirine kenetledi. Koyu yeşil tonlarındaki, dikkat çekici bir özelliğe sahip elbisesi çok sayılmasa da uzundu. İnce askıları vardı. İnce derken mecazi bir anlam kastetmiyordu. Eğer yeşil renginde olmasaydı birkaç metre öteden bile görülmezdi. Saçları dalgalı bir şekilde ve bir arada sağ omzuna dökülüyordu. Elbisenin altında zarif, fazla topuklu olmayan(hiçbir zaman onları kullanamamış, sürekli düşmüştü) ve bileklerini saran iplere sahip ayakkabıları ışıldıyordu. Maviden tamamen farklı bir renkteydi gözleri. Catty’e itaat edercesine yaprak yeşili bir tona bürünmüşlerdi. Solgun dudaklarını belirginleştiren parlatıcıyı sürerken fazla abartmamıştı. Zaten saatler ilerledikçe o da kaybolup gidecekti. Perçemlerini gözlerinin önünden çekti rahatsız olmuş bir tavırla. Onlara hiçbir zaman alışamamıştı zaten. Bakışları her zamanki soğukkanlılığını kaybetmiş görünüyordu. Belki de dönem boyunca ilk defa bu kadar korkmuştu. Eve gitmek istiyorum.
Görevi Ravenclaw sınıf başkanı Keiran’a devredip masasındaki yerine ilerleyen profesörün artık iyice görüş alanından çıkmasıyla beraber zamanın yaklaştığını hissedebiliyordu. Yanında duran ve aynı aileden oldukları halde aralarında herhangi bir akrabalık bağı olmayan Darc’a ve bina arkadaşı olan İtami’ye baktı yeniden. Belki de bu gösteriyi bu kadar abartan ve kendine sorun haline getiren tek kişi Catty idi. Belki de sadece biraz sakinleşmesi ve kendini zindanların kasvetli havasında yatakhanede dans provası yaparkenki kadar huzurlu hissetmesi gerekliydi. Dans etmeye başladıkça kendine güveninin tekrar geldiğini provalarda gözlemlemişti. Ama Salona çıkıp da bir şey yapamadan dikilmek ve sonradan dans etmeye başlamak pek de Profesör Laurent’in veya bir başkasının umduğu gösteri olmazdı. Toparlan artık seni korkak!
Birden onlara doğru gelen ve göz kamaştırıcı bir güzelliğe sahip olan Ell’e kaydı kararlı bakışları. Onun yatıştırıcı sözleriyse umduğundan daha çok işe yaramıştı. Kıza kısa bir tebessümün eşliğinde söylediği sözler ise tamamen gerçeği yansıtıyordu.“Sana da iyi şanslar canım.”Nerden çıktı şimdi bu samimiyet? İçini yavaş yavaş kaplayan korku saçmalamasına neden oluyordu anlaşılan. Eşinin yanına giden Ell’e göz kırptıktan sonra Alan’ın yanına ilerledi, İtami ve Darch’a bakıp hafifçe gülümsedikten sonra elbet. Oğlan fena görünmüyordu. Çok kısa sayılmayacak saçları provalarda gördüğünden çok daha düzenliydi. Smokini üzerine oturmuştu ve oldukça şık görünüyordu. Belki de onun hakkında yanılmıştı. Oldukça iyi bir partner olabilirdi. Yine de açılış gösterisinden sonra balonun geri kalanında yalnız takılmak istediğine emindi.
Alan nedense çok sakindi. Heyecanlanması gerekmiyor muydu bu çocuğun? Lanet olsun, bu odada tek korkan Catty miydi? Galiba…
İnce ve zarif parmakları eşinin elini sıkıca kavramışken kapalı tuttuğu gözlerini, Büyük Salon’a açılan kapıların çıkardığı gıcırtıyı duyar duymaz araladı. Ona ve diğerlerine dönmüş meraklı bakışlarla karşılaşınca farkında olmadan Alan’ın elini daha da sıktı. Bunu ancak oğlan hafif bir şekilde inleyince fark etti ve tıpkı hazırlanırken elini saçından çektiği hızla oğlanın elini bıraktı. Yine de buna rağmen sımsıcak bir gülümsemeyle ona bakan Alan elini tuttu ve Salon’a girmeleri için vaktin yaklaştığını belirtti, başıyla işaret ederken. Çıkan Keiran ve Elizabéth’in ardından onu delip geçen bakışlara aldırmamaya gayret ederek elinden geldiğince zarif tutmaya çalıştığı adımlarıyla ilerledi, aynı anda fısıltıyla eşine iyi şanslar dilerken... | |
| | | Anna Luaná del Muñeco Yazar
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 347 Yaş : 40 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12112 Ekspresso Puanı : 18 Kayıt tarihi : 19/05/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Perş. 05 Haz. 2008, 15:33 | |
| Yığınla elbise üstüne üstüne geliyordu Silvia'nın. Dolabı ağzına kadar doluydu elbiselerle. Seçebileceği elbiseler bile artık onun için bir çöptü artık. Yeniliğin zamanı gelmişti galiba artık. Am buna vakti yoktu; bu geceydi balo ve Silvia alışveriş için geç kalmıştı. Neyse ki önemli günler için sakladığı beyaz bir kolsuz elbisesi vardı. Çok sık giymezdi. Onu alelacele çıkarttı. Uzunca bir elbiseydi, yere kadar değiyordu ve kat kat fırfırları vardı. Silvia'nın boyunu bayağa uzun gösteren elbiseydi bu. Geçen yıl alınmış bu o'na. Üstündeki bir kenara fırlatarak kıyafeti giymeye başladı. Ne zamandır giymemişti, dar gelip gelmediği konusunda bir fikri yoktu henüz.
Üstüne giydiğinde biraz boldu. Dar gelmemişti. Birazcık boldu, bu iyiydi Silvia için. Elbisesine üstünde bakarak etrafında bir tur döndü. Güzel olmuş gibiydi Silvia. Sıra saçlarına geldi. Saçlarını topuz olarak sevdiği için bildiğinden şaşmayarak topuz olarak yaptı. Aynada kendine bakınıyordu.
Bu arada zaman epey hızlı geçmişti. Balonun başlama vakti geliyordu. Tom Silvia'yı bekliyordu ortak salonda. Silvia son hazırlıklarını yaparak yatakhaneden çıkarak aşağıya indi. Elbisesi çok ihtişamlıydı. Merdivenlerden aşağıya indiğinde sanki farklı bir Tom görmüştü. Çok çekici ve yakışıklıydı. Koluna doğru girerek Büyük salona doğru ilerlemeye başladılar. Silvia diğer kızlara bakıyordu. Acaba Silvia'dan farklı giyinen var mıydı ? Ya da aynı ?
Beraber Büyük salondan içeriye girdiler. Cin cüceler etrafı bayağa güzelleştirmişlerdi. Ilk geldiği zamandaki haline benzemiyordu. Ikisi beraber Gryfindor masasına doğru ilerlediler. Masada; Hayley, Severus, David, Brooke gibi tanıdıkları vardı. Her birine selam vererek en uç kısma doğru, Tom'un yanına oturdu. Biraz sıkkın gibiydi sanki, ama aslında öyle olmadığı belliydi: Sadece kendini öyle görüyordu.
Balo az sonra başlayacaktı ve açılış dansı için çiftler kalkacaktı. Herkes eğlenecekti bu sene. Noel balolarından çok hoşlanırdı Silvia. " Çok güzel olacağa benziyor, noel balosu " dedi Tom'a. Etrafa baktıkça mutlu oluyordu. Herkesin bir odak noktası vardı. Profesörler masası yine yerli yerinde, bütün hepsi vardı. Müdürenin çıkıp, açılış konuşması yapmasını öğrenciler dört gözle bekliyordu: Hemen dans başlasın diye. Müdüre o sıra o taraflarda yoktu. Daha sonra profesörler masasının arka tarafında belirmişti.
Silvia önündeki yiyeceklere iştahla bakıyordu. Her biri ayrı ayrı yapılmış, çeşit çeşit yiyecekler... Silvia bunların hepsini yiyebileceğini sanmıyordu. Tom'a doğru dönerek: " yemekler çok güzel, sence ? " diye sordu Silvia yemeklere bakarak.
En son Silvia F. Lotthenburg tarafından Cuma 06 Haz. 2008, 10:08 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Hector Tom Andson Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 46 Yaş : 30 Galleon : 12162 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 30/03/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Perş. 05 Haz. 2008, 19:00 | |
| Hector masada oturmuş, ateş viskisini yudumluyordu. Kutlama henüz başlamamıştı. Ama ne olursa olsun, Gryffindorlar'ın gelmiş olması gerekiyordu. Gryffindor'dan sadece David ve Hayley, Severus ve Brooke, Hector ve Silvia vardı. Aslında Gryffindor o an, salonun en kalabalık binasıydı ama geride kalanlar düşünülünce bu fikir pek tatminkar olmuyordu. Neden gelmiyordu bunlar? Hem ne diye başlamıyordu bu kutlama artık?
Hector gözlerini Büyük Salon'da dolaştırmaya başladı. Harika bir süsleme vardı salonda. Öğretmenler Masası şüphesiz her şeyden daha şık görünüyordu o gece. Yalnız öğretmenlerin büyük kısmının bayan olduğu düşünülünce, masa biraz gülünç geliyordu uzaktan.
Gryffindorlar'ın oturduğu süslü masaya bakan iki kız vardı uzakta. Kızlar gözlerini Tom üzerinde sabitlemişti. Hector bunu ilk başta normal karşıladı. O akşam kendisni süzen öyle çok kız olmuştu ki...
Ama bunlar farklıydı. Kızlardan biri felaket tanıdıktı. Düşündü, düşündü... Kimdi bu kız? En sonunda büyük bir mermer kafasına düşmüş gibi hatırladı Hufflepuff'taki kuzeni Samara'yı. Hemen yerinden kalktı. Onun yanına gitti. Kibarca elini öptü ve " Umarım uzun yıllar, beni size unutturmamıştır güzel bayan... " dedi harikulade gülümsemesi ile. Samara'nın ne tepki vereceğini çok merak ediyordu. | |
| | | Samara Y. Laura D'Owen
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1151 Yaş : 28 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12298 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 22/01/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Perş. 05 Haz. 2008, 19:11 | |
| " Umarım uzun yıllar, beni size unutturmamıştır güzel bayan... " dedi ve kibarca elini öptü Samara'nın Hector. Samara kıkırdadı, kuzeninin nezaketli tavrını aklından slip atamaz oldu. Kibar şey... diye geçiriyordu içinden. Yakışıklıydı, salondaki diğer kızların kuzenine bakması rahatsız etmiyor değildi Samara'yı. Dayanamadı...
"Sen... Hector, çok çok değişmişsin kuzen. İnanılmaz yakışıklı olmuşsun, kibar şey... Şunlara baksana, sana nasılda bakıyorlar. Aman dikkat!" dedi muzur muzur gülerek. Kuzeninin takım elbisesine dokundu, eli kayıp gitmişti ceketinden. Kuzeninin sarı saçlarına takıldı tekrar gözleri, bakıyordu ve küçüklüğünü hatırlıyordu. Gözleri dolmuştu, makyajının akmasına izin vermeyerek masadan kaptığı bir peçeteyle narince sildi, göz yaşını akmadan yakaladı...
"Eee... Yengemler nasıllar, amcam? Ahh... boşver şimdi, bunları sonrada konuşuruz. Baloda yalnız mısın kuzen, kız arkadaşın felan...?" Hector şaşkınca bakıyordu Samara'nın gözlerine. Bir yandan da gülümsüyordu içten içe ama belli etmiyordu. Samara Gryffindor masasına şöyle bir baktı, Hay, David, Severus filan vardı ve de bir kız... Uzun uzun baktı sadece, süzmeye başladığı an Hector'un sesiyle irkildi, kendine geldi. | |
| | | Hector Tom Andson Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 46 Yaş : 30 Galleon : 12162 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 30/03/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Perş. 05 Haz. 2008, 19:24 | |
| Hector gerçekten çok duygulanmıştı. Çok tuhaf bir histi bu... Ama güzeldi. " İşte balo keyifli olmaya başlıyor. " diye geçirdi içinden. Samara da kuzenini unutmamıştı demek. Nasıl unutulurdu ki? "Sen... Hector, çok çok değişmişsin kuzen. İnanılmaz yakışıklı olmuşsun, kibar şey... Şunlara baksana, sana nasılda bakıyorlar. Aman dikkat!" dedi gülerek. " Ahh, kimin kuzeniyim? " dedi gülümseyerek. Etrafına bakındı. Gerçekten de etrafında bir bayan çemberi oluşmuştu. Samara anlaşılan bir hayli duygulanmıştı. Gözleri nemlenmişti hemen. Ama Samara çabuk davrandı. Bir peçete kapıp kuruladı gözlerini. Sonra aniden devam etti :"Eee... Yengemler nasıllar, amcam? Ahh... boşver şimdi, bunları sonrada konuşuruz. Baloda yalnız mısın kuzen, kız arkadaşın felan...?" diye sordu. Bir yandan daGryffindorlar'ın yoğunlaştığı masaya bakınıyordu. " Hayır, yalnız değilim canım. Güzellik perisi ile çıkıyorum. " dedi gülümseyerek. Dönüp masaya Francessa'ya bir bakış attı. Cessa Hector'un ne demek istediğini anlamıştı. Kalktı geldi hemen. " İşte sevgillim Silvia. " dedi. " Peki sen yalnız mısın? " diye sordu kuzenine. | |
| | | Samara Y. Laura D'Owen
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1151 Yaş : 28 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12298 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 22/01/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Perş. 05 Haz. 2008, 19:35 | |
| Hayır, yalnız değilim canım. Güzellik perisi ile çıkıyorum. " dedi gülümseyerek Hector. Sonra karşıda duran kıza şöyle bir bakındı. Samara şanslı kızı süzdükten sonra beş parmağınıda birleştirip güzel anlamında bir hareket yaptı. Kızın yakınlarına sürekledi Samara'yı Hector.
" İşte sevgillim Silvia.Peki sen yalnız mısın? " diye sordu Hector. Samara kıza uzaktanda olsa minik bir gülümseme dokundurdu suratına. Hector'un son sorusunu duyunca da başını eğip kafasını salladı.
" Yalnızım, yanımda gördüğün Akimoto... Bir o var, başka... Lanet olsun, yok! Öyle işte, henüz teklif almadım..." dedi üzüntüyle. Bu gün aşk günü olduğunu söylerlerdi öğrenciler hep. Herkes sevgilisini koluna takar, dans ederdi baloda. Samara gibiler de bakarlardı anca, ama kimisinin şansı yaver gider birini buluverirdi kenardan köşeden. | |
| | | Hector Tom Andson Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 46 Yaş : 30 Galleon : 12162 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 30/03/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Perş. 05 Haz. 2008, 19:57 | |
| Samara, Hector'un sorusuna içerlenmişti. Başını eğip iki yana sallayarak " Yalnızım, yanımda gördüğün Akimoto... Bir o var, başka... Lanet olsun, yok! Öyle işte, henüz teklif almadım..." dedi. Hector kuzenini üzdüğü için çok mahcup olmuştu. " Boş ver kuzen! " dedi etrafına pozitif enerji yayıyordu resmen. " Bırak da ne büyük aptallık yaptıklarını düşünsün diğer erkekler! " . Sonra Samara'nın yanındaki kız ile tokalaştı. Şu çekik gözlü kız ile. " Tanıştığımıza memnun oldum. Ben Tom, Hector Tom. Samara'nın kuzeniyim. " dedi gülümseyerek. Böylece Raveclaw'daki ilk arkadaşı Akimoto olmuştu. Ama Hector Yoko'nun bir oğlanla aşk yaşadığını duymuştu sanki. " Şeyy, kuzen, sen, yani, bir oplanla çıkmıyor muydun? " diye sordu mahcup bir şekilde. " Hani Jack miydi, Jhon uydu? " | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Cuma 06 Haz. 2008, 13:13 | |
| Lucy'le birlikte yatakhaneden aşağı inip pek saygıdeğer kavalyeleriyle karşılaştıklarında yüzlerindeki ifadeyi görmek oldukça eğlendiriciydi aslında. İkisi de her zamanki dağınık hallerinden oldukça farklı görünüyorlardı ve Sarah kendisine itiraf edecek olsaydı Keiran’a hayran kaldığını söyleyebilirdi ancak etmedi ve saatini kontrol etti, eder etmez de isterik bir halde Keiran’ın koluna yapıştı: “Çabuk çabuk! Saat kaç olmuş, biz hala buradayız! Bizim geç girmemiz sorun değil ama sen açılış danslarının hepsinde olmak zorundasın Başkan Bey, çabuk!”
Gizli bir kolu çekmiş de her şey hızlanmış gibiydi. Lucy ve Allan da Sarah’nın paniğinden az da olsa nasiplenince Keiran’ın tutuk itiraz cümlelerini işlevini tamamen yitirmiş gibiydi. Sarah eteklerini dalgalandırarak merdivenlerden inerken omzundaki altın zincir saplı küçük kapitone siyah çantanın ne kadar ağır olduğunun hiçbirinin umurunda olmadığını biliyordu bu yüzden söylenmek yerine, hızlı adımlarla merdivenlerden inen Keiran’ın peşinden seyirtti. Koridorda karşılaştığı insanlar onu bir yabancı gibi süzüyorlardı, neden böyle baktıklarını merak etse de bir şey söylememişti Sarah çünkü onların yerinde olsa o da kendi kendine böyle bakardı gibibir his vardı içinde nedense. Lucy’nin bir yandan konuşarak bir yandan koşacak enerjiyi nerede bulduğu da merak ettiği küçük sorular arasındaydı o gece. Kendisi ince bacaklarını hızla hareket ettirirken insanlara çarpmamaya çalışmanın yeterinde zor olduğuna ininıyordu zira. Giriş katına geldiklerinde Keiran’ı itekleyip küçük odaya yenice yönelmiş dansçıların arasına yolladı ve yüzündeki gergin ifadeyi birden silip gülümsedi: “İyi şanslar!”
Dans grubu, oradaki çocukların hepsinden daha göz alıcı görünen cadaloz Fransız kadının ardından itaatkar bir sürü gibi yürürken, aralarında gözüne çarpan Elizabeth’e de el salladı ve salona çoktan girmiş olan Lucy ve Allan’ın peşinden, anne babasına yetişmeye çalışan bir çocuk gibi koşturdu. İri bir çocuk. Fazla iri. Allan’la neredeyse aynı boyda olduğu ayrıntısı göz ardı edilirse bunun bir önemi kalmıyordu aslında. Gerideki masalara kalmış olduklarını üzülerek fark etti ama ön masalardan birinde yer bulma ihtimalle hileyle ve cebren yaratılabilirdi elbette. Tanıdıklara selam vermek, karşılıklı zorunlu veya içten gelen iltifatlar hiç bitmeyecek gibiydi. Lucy’e döndü, nereye oturacağız der gibisinden masaları gösterip ellerini iki yana açtı ve salona göz gezdirdi. Mırıltıların, konuşma ve gülüşmelerin yavaşça sonlandığı göz önünde bulundurulursa dans başlıyor olmalıydı…Sarah'nın elbisesi imzada ve linkte yer almaktadır. Tıkla. |
| | | Célia Ellen F. Reeser
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 600 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12271 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 05/04/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Cuma 06 Haz. 2008, 15:39 | |
| Ayaklarını sürüklüyordu Ellen yorgunluktan. Dolabında bulunan ve annesinin bu yıl Hogwarts için aldığı kıyafetlerden bir kaçını çıkardı. Böyle bir baloya resmi cüppeyle gitme gibi bir salaklık yapmamak için geçen yıl doğum günü hediyesi olarak sevgili ninosunun aldığı elbiseyi üstüne geçirip aynada kendisine bakmaya başladı. Elbise ilk giydiği zamanlarda diz hizasındayken şimdi ise dizlerinin bir kaç santim üstünde duruyordu. Bir yılda bu kadar uzayabilir miydi insan? Su yeşili elbisesinin üzerinde bazı taşlı işlemeler bulunuyordu. Ufak gümüm küpelerini aynanın karşıında taktı Ellen. ilk defa bir heves vardı içinde bir balo için. Hazır olduğu zaman son bir kez yine boy aynasına baktı. Bir kaç yaş büyük gibi duruyordu her zamankinden. Bu görüntü ona mutluluk ve güven vermiş olacaktı ki yorgunluğunu bir anda unutuverdi.
Yatakhaneden çıkarken ortak salondan gelen gülüşmeleri duydu. Kalabalık biraz sonra başlayacak olan balo için son hazırlıkları yapıyor olmalıydı. Ortak slaonun kağısından geçince düşünceleirnde yanılmadığını anladı. Bir çok kız ellerinde ufak çantalarıyla ordan oraya koşuşturuyordu. Bu koşuşturmadan kopan bir kız yavaş yavaş Ellen'ın yanına geliyordu. Ufak bir dokunuş kondurdu Ellen'ın acık olan omuzuna.
"Ellen çok güzel olmuşsun"
Yüzünde beğeni ifadesi bulunan bu kızın Samanta olduğunu sonradan anlayan Ellen onu süzmeye başladı. Esmer tenine sarı askılı elbise çok güzel gitmişti. Simsiyah saçlarını tepeden toplayıp bukleler halinde salmıştı. Sarı elbisesini yine sarı çanta, ayakkabı, far, küpe ve tokalarla tamamlamıştı. Ellen ise sadece sarı ve düz olan saçlarını açık bırakıp bir küpeyle tamamlamıştı kıyafetini.
"Bana diyene bak... Aynada kendini hiç görmedin galiba prensesler gibi olmuşsun."
" Teşekkür ederim canım... Aaa sen hiç makyaj yapmamışsın olmaz öyle benim çantamda bir tane tamda senin elbisenin renginde bir tane far olacaktı. Birde parlatıcı sürdün mü tamam... Ahh tabi birde allık."
Çantasını define ara gibi karıştırmaya başlamıştı Samanta. Ellen eliyle ona engel olmaya çalıştı.
"Hayır. Makyaj falan istemiyorum. Ben büyük salona gidiyorum orada görüşürüz."
Makyaj yapmak istemediği için giyidiyordu büyük salona. şimdi burada durup Samanta'nın dırdırını çekmektense tek başına yapılan provaları ve ya içeri giren aşırı derecede süslenmiş olan kızlara gülmeyi tercih ederdi. Onlardan biri olmadığı için şanslıydı kendine göre.
Koridorlarda yürürken karşılaştığı öğrenciler Ellen'ın tahmin ettiği gibi aşırı derecede süslenmişti. her koridor başında mıtlaka onlardan biriyle karşılaşan Ellen hızlı hızlı yürümeye başlamıştı. Sabah ödül olarak kazanmış olan yorgunluk tekrar üzerine çökmüş gibiydi. Bir an önce varmak istiyordu salona.
Artan müzik sesleri salona yaklaşıldığını haber veriyordu sanki. Kapıları ardına kadar açık olan salona giren Ellen sabah bıraktığı salonla bu salonun hiç benzemediğine yemin edebilecek durumdaydı. Sabah ki karmaşıklık gitmiş hatta hafif bir ferahlık gelmişti buraya. Yavaş yavaş masalardan birine doğru yürüdü. Henüz çoğu kişi gelmese bile salon dolu gözüküyordu. Günlerdir çalışan dans grubu gösteri yapacakları yerde hzır bekliyorlardı. Demek ki balo biraz sonra başlayacaktı.
| |
| | | Samara Y. Laura D'Owen
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1151 Yaş : 28 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12298 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 22/01/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Cuma 06 Haz. 2008, 16:27 | |
| " Tanıştığımıza memnun oldum. Ben Tom, Hector Tom. Samara'nın kuzeniyim. " dedi Akimoto'ya gülümseyerek Hector. Tanışmaları iyi olmuştu, hiç değilse Samara'nın arkadaş çevresi Hector'uda tanımalıydı. Onlar kuzen olmanın dışında iyi bir dostlardı, tarafları her ne kadar farklı olsada.
" Şeyy, kuzen, sen, yani, bir oğlanla çıkmıyor muydun? Hani Jack miydi, Jhon uydu? " dedi mahçup bir şekilde Hector. Samara dudağını büzdü, geniş ufukları aralıyan kısık bakışlarını tavana dikti. Kıyafetini silkeledikten sonra siyah saçlarını geriye attı, sıkılmıştı ve de bunalmıştı. Tek kaşını yan perçeminin altından kaldırdı gizlice.
"Evet, John..." demekle yetindi sadece. Hector'un bunu kimden öğrendiğini bilmiyordu fakat öğrenmeyi çok isterdi. Nasıl sorabilirdi ki? Cesur olsaydı bu kadar seçmen şapka onu zaten Gryffindor binasına seçerdi. Düşündü, sormama kararı aldı kendince. Ama merakından çat diye çatlamak üzereyken
"Lanet olsun, kimin umrunda... Hector, nerden biliyorsun John'u? Biri mi söyledi?" diyebilmişti sonunda. Sözünü bitirip noktayı koyduktan sonra rahatlamıştı, nefesini bıraktı oh dermişcesine. Sırtından bir yük kalkmıştı fakat şimdi başka bir soru sormamak içinde direniş gösteriyordu kendi kendine. John'dan bahsetmek istemiyordu, tam onu unutmuş ve de bu gün aşkın kapısını çalmasını beklerken davetsiz bir sohbetti işittikleri.
| |
| | | Lily L. Black Sihirli Oyunlar ve Sporlar Dairesi Başkanı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2960 Yaş : 29 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12322 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 07/02/08
| | | | Johnny Amoux Malfoy Tılsım Profesörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1643 Yaş : 29 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12197 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 12/03/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) C.tesi 07 Haz. 2008, 11:37 | |
| Şaşkın bakışlarını Lily'e doğru yöneltmişti. Onun gözlerine açık gelen elbisesi üstüne tamı tamına oturmuştu. Epey bir süslenmişti. Kolyeler, incik, boncuk... Gülümsemesini bitirerek siyah, parlak ayakkabılarını yere vurdu ve smokinin iğrenç derecede uzun kuyruğunu ikide bir eliyle yoklayarak etrafı kolaça etmeye başladı. Lily birisini arıyor gibiydi. Kimdi bu? Partneri olabilirdi. Ancak gözleri Gryffindorlulara kayıyordu. Gözlerinin önüne düşen bir perçim saçı eliyle havaya atarak Lily'nin cevabını bekledi. Biliyor muydu? "Hayır Johnny üzgünüm görmedim." Görmemişmiş? Nerede bu o halde? Balo başlayacak. Nerede bu? Büyük salonun en azından kendisi kadar büyük kapısı açıldı ve içeriye bir grup girdi. Keiran'ı gözü ısırmıştı. Yanında Slytherinli bir kız vardı. Güzel bir kız. Dans grubu? Olabilir mi? Darchelle! Evet oradaydı. Keiran'ın tam arkasında. Yanındaki kim? Açılış dansını yapmak için hazırlanıyorlardı büyük bir ihtimalle. Nihayet Darch'ın sarı saçlarını geriye doğru atışını görebilmişti. Büyük bir oh çekerek Lily'nin yanından ayrıldı. Gözleri Sarah'ı ısırdı. Ona doğru kocaman bir gülümseme atarak etrafı gözlemeye başladı. Severus... Yanında Gryffindorlu bir kız, onun elini tutuyordu. Hmmm... Sevgilisi olmalı. Ona bakarak büyük bir iç geçirdi ve büyük salonu incelemeye başladı. Süsler güzel olmuş. Evet, hemde çok güzel. İlgi çekici. Şu gece başlasa. Tek istediği şey buydu. Gecenin hemen başlayıp, hemen bitmesi... Profesörler aralarında konuşup, gülüşüyorlardı. Johnny'nin ise konuşacak kimsesi yoktu. Sıkıntıdan patlamak üzereydi. Bunu gidermek için büyük salonda volta atmaya başladı. Bir Lily'nin, bir Sarah'ın yanından geçip duruyordu. Ardından Keiran'a bakıyordu. Sonra Profesör Charlotte'ye. Keiran heyecanlı gibiydi. Darchelle de öyle. Dans grubu giriş danslarını yapmak üzereydi. Az kalmıştı. Yani gece başlıyordu. Kısa bir süre sonra. Biraz daha artmıştı heyecanı ve artmaya devam ediyordu. Şu dans grubu saçmalığı danslarını tamamlarsa nihayet eşi ile birlikte dans edebilecekti. En güzel dansı yapmaya çalışacaktı. Aklından dans figürlerini geçirmeye başladı. Sağ ayak ve sol ayak uyumu. Yarım ve çeyrek dönüş. Sağ ayağı öne at ve sol ayağı onun yanına. Bir çeyrek dönüş ve hareketlerin tekrarlanması. Neredeyse bu kadardı. Başka bir figür öğrenmemişlerdi ve iki dans dersi herkese az gelmişti. En azından üç tane olmalıydı. Ya da dört. | |
| | | | Noel Balosu (5. Sezon) | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |