|
| Noel Balosu (5. Sezon) | |
|
+20Vynsja Croweix Adolf Maynard Griswald Mustiman Tan'mar Ivyanne Lynn Black Lily Johnson Tatyana Johnson Alexander Calanthia David Kevin Johnson Hayley Mireille Vance Lily L. Black Célia Ellen F. Reeser Anna Luaná del Muñeco Marveille Croweix Hector Tom Andson Elizabéth Adrianna Malfoy Severus Rodney Anthony Akimoto Etsuko Saruwatari Samara Y. Laura D'Owen Daphne Zoe Launy Johnny Amoux Malfoy 24 posters | |
Yazar | Mesaj |
---|
Hayley Mireille Vance Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 219 Yaş : 29 Kan statüsü : Melez Galleon : 12283 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 26/01/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) C.tesi 07 Haz. 2008, 12:37 | |
| Hayley büyük salonan çıktıktan sonra hemen ortak salonun yolunu tutumuştu ama yolda David'i kaybetmişti.Nerde olduğu hakkında hiç bir fikri yoktu ama arayacak zamanıda ama içinde ki ses ortak salona gitmesi gerektiğini söylüyordu hemen ortak salona gitti ama David orda da yoktu Hay artık tek bir ihtimli olduğunu anlamıştı David yatakhanesinde giyinmeye başlamıştı.Hayley kendini bir kırmızı koltuğun üzerine attı.Burası ona iyi geliordu ne kadar kaldığını bilmiyordu ama sonunda biri içeriye girdi Hay girer girmez onu tanımıştı giren başıve David2in başının belası olan Holly idi.Hay bu kzıın ne kadar yaramaz olduğunu bildiği halde onu çok sever kız gelip Hayley'e "Gidip giyinsene" dedi Hayley gülümsedi ama kzı haklıydı doğruldu ve kıza bakıp "Diyene bak sen gidip giyinsene" dedim kıza oda bana baktı ve gülümseyerek "Ben gelmiyorum" dedi Hay hayal kırıklığına uğramıştı ama bu işin sonunu bırakacak değildi "Neden gelmiyorsun?" Holly Hay'ın yüzüne baktı "Gideceğim bir çok ceza varda" Hayley sırıttı ilk önce ama cezayı verenin kim olduunu bilmediği için hemen kesti ama aklına gelen ilk isim ona en yakın olan isimdi "Apollon mu?" dedi kısık bir sesle.Holly Hay'a evet anlamında başını salladı.Hay Noel Balosunda da ceza verildiğini hiç görmemişti.Bunun içinde hemn olaya el koydu "Sen gidip giyin ve bir an önce baloya in,ben şu ceza işini Apollon ve profesör Johnson'la görüşürüm"dedi balodan sonra yapacağı ilk iş bu olacaktı...
Hayley yatağında duran iki elbiseye bakıyordu hangisini giyeceğine br türlü karar verememişti.İkiside arkadaşlarının söylediklerine göre güzel duruyordu üzerinde ama ikisinide giyemeyeceğine göre bir şeçim yapmak zorunda idi.Baloya da çok az kalmıştı sonunda krem olanı seçti ona daha bir güzel görünüyordu o elbise.Hemen alıp üzerine geçirdi giymek çok kolay zannetse de Daff'ın yardımı olmadan biraz zor başarırdı.Gidip aynanın karşısına geçti ve elbiseyi çekirtirmeye başladı biraz daha güzel görünebilmek için.Sonunda yırtılacak nebzeye gelecekti onun için elbiseyi bırakıp saçıyla uğraşmaya başladı.Asasıyla değişik şekiller yapıyordu saçına hepsinide hemen bozuyordu nedense bu baloya hiç olmadığ kadar önem veriyordu Daff'ta öyle çünkü hemen yanıda oda bir şeyler yapıyordu. Kafasının içinde David'in ne yaptığına dair düşünceler vardı muhtemelen oda Hay gibi giyiniyordu. Baloda dans edeceği bu kıyafet onu gerçekten çok heyecanlanıyordu.Nasıl yapacağına dairde pek bir fikri yoktu onu en korkutan şey ise ; David'in onun ayağına basa bileceği ihtimali idi.Eğer öyle bir şey olursa nasıl toparlardı dansı hiçbir fikri yoktu.Sonunda saçını eskisi gibi açık bırakmayı seçti ama elbisesiyle aynı renk bir küçük toka taktı aynaya baktığında gerçekten hoş göründüğünü anladı.İçinden gelen son şey ise makyaj yapmaktı masada kalktı.Ve şimdi onu en çok zorlayan şeye sıra gelmişti;ayakkabılar.Hayley topuklu ayakkabıyı dans dersleri hariç hiç giymezdi sürekli sporlarla gezdiği için her an düşebilirdi zar zor ayakkabılarıda giydi ve kapıya yöneldi.Artık hazır olanlara katılması gerekiyordu.Karşı yatakhaneden Brooke'i bulması gerekiyordu çünkü birikte gideceklerdi ama o daha gitmeden Brooke dışarı çıktı. Hayley Brooke'nin giydiği elbiseye gerçekten hayran kalmıştı bunu onada söyledi "Elbisen güzelmiş" dedi Brooke de onun gibi düşündüğünden aynı şeyleri tekrarladı.Hay Booke'nin önünde Brooke onun hemen arkasında ortak salona inen merdivenlerden iniyorlardı.Bir yandanda elbisesini tutuyordu .Sonunda merdivenler bitmişti.Hayley gülümseyerek hemen önlerinde duran David ve Severus'a baktı.İkiside baya şaşırmış görünüyordu.Hayley merdivenlerden kurtulup David'in yanına geldi onun koluna girdi ve yanağından öptü.Biraz kzarmış görünüyordu ama Hay fazla aldırmadı ama hala konuşmamıştı David'e bakıp "Bir şey demeyecek misin David?" dedi David biraz duraksadı ama fazla bir şey demedi ama dedikleri Hayley'i mutlu etmeye yetmişti bile.Ayakta durmak zorlandığı bu ayakkabılarla nasıl dans edeceğini merak edip dördü birlikte ortak salondan çıktılar.Doğruca büyk salona indiler.
Kapıya yaklaştıklarında önününde bir sürü öğrenci olduğunu fark ettiler bunun için merdivenlerin ucunda beklemeye başladılar Hay bir yandanda David'i inceliyordu bugün çok yakışıklı olmuştu .Hay biraz daha bakacaktı ama sonunda profesör McGonagall ve beraberinde ki bir çok profesör büyük salon kapısını açmışlardı Hayley biraz bekleme konusunda ısrarcı olunca kapıdaki herkes girdikten sonra onlarda içeriye büyük slaona girdi.İçerisi gerçekten çok değişmişti.O kadar çalışmalarına değmişti olduğundan çok farklı göürünüyordu özelliklede dans edecekleri boş pist onu gerçekten çok heyecanlandırıyordu.Sınıf başkanları olarak açacakları balo dansları çok güzel olacaktı buna emindi ayrıca yapılacak gösteri içinde olumlu düşünüyordu.Dördü birlikte David'in seçtiği bir masaya oturdular ordan sahne çok iyi gözüküyordu .Gözleri diğerlerini arıyordu diğer arkadaşlarını henüz gelmemişlerdi ama kafasını kapıya çevirince içeriya girdiklerini fark etti onlara el salladı.Hepsi yanlarında ki masalara oturmuştu Hay'ın mutlululuğuna da diyecek yoktu... hayley'in kıyafeti; https://2img.net/r/ihimizer/img146/164/201nd9qz5.jpg | |
| | | David Kevin Johnson Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 412 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12288 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/01/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) C.tesi 07 Haz. 2008, 15:05 | |
| Kapı bekçiliğinden sıkılan David, akşamın gelemsi için sabırsızlanıyordu. İlk defa sınıf başkanı olmasına lanet okuyarak isyankarca davransa da, kısa süre sonra pişman olacağını biliyordu ki öyle de olmuştu. Akşamın gelmesine henüz iki saat varken, dakikaların saate dönüştüğü izleniminde olan David, can sıkıntısıyla ne yapacağını bilemeyerek dönüp duruyordu. Bir an önce akşamın olup noel gecesinin başlamasını dilerken, etrafında konuşan sınıf başkanları can sıkıntısını arttırmıştı, belki de onların sıkılmamalarını kıskanıyordu. Yere çömeldi, tam bu sırada içeride teftişte olan müdüre ve müfettiş, Büyük Salon'un kapılarından çıkıp yüreyerek ayrılırken, David bir daha hiç çömelmemek üzere ayağa kalktı. Bu durum canını çok sıkıyor, ne yapacağına bir türlü karar veremezken, Hayley'in tatlı sesini duyarak konuşmaya başladı. Sohbet etmek David'e yaramaıştı, bu sayede zaman yine eski gibi geçmiş gibi geliyordu. Akşamın olmasıyla baloya hazırlanmak için tüm sınıf başkanlarına izin verilmişti. Hayley ile birlikte ortak salonlarının yolunu tuttular. Ortak Salon'a vardıklarında kırmızı koltuğa atlayan David, derin bir 'ohh' çekerken, büyük bir sıkıbntıdan kurtulmuş gibi hissediyordu. Hayley'in yanına oturup derin nefes almasıyla, yalnız olmadığını hisseden David, boynunugeriye atarak uyuyakladı. Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordu; ancak bir elin kendisini dürtmesiyle sıçrayarak uyandı. Gözlerini ovuşturarak uyandığında karşısında gördüğü ilk kişi Hayley olmuştu. "Ne oldu balo bitti mi?" diye sordu David bilinçsizce. Hayley ise balonun başlangıcına bir saat kaldığını söyleyince, beynini yeni yeni toparlayan David'in uykulu gözlerinden eser kalmamıştı. Gözleri neredeyse ovalarından çıkacaktı, bir saat mi? David bir saatte nasıl hazırlanacaktı ki?! Hızla koltuktan kalkıp yatakhaneye girdi, Severus, James ve Charlie hazırlanmıştı bile. Aman ne güzel. (!)"Abi siz beni niye uyandırmıyorsunuz?! Bir saat kalmış, nasıl yetişicem ben?! Lanet olsun bir de dans var tabi!"dedi sinirle ve ayapını hemen yanındaki yatağına vurdu. Ayağı çığlık çığlığa acıdan bağırsa da, bozuntuya vermek istemeyen David, durumu çaktırıyor gibiydi arkadaşlarının surat ifadelerine göre. "Durmayın, gülün!" dedi David ve hepsi beraber kahkaha attı. Hızlıca hazırlanamya çalışan David, siyah balo kıyafetini giyindi. Altındaki siyah ayakkabılar uyum içinde olan kıyafeti, siyahlığıyla etrafa asalet yağdırıyordu. ayna karşısına geçen David, görünüşünü beğeneriken, Hayley'in en giyeceğini merak etmeden duramadı. Aklına Hayley'in gelemsiyle içinde filizlenen heyecan, noel balosunun heyecanıyla birleşince David'in eli ayağı birbirine giriyordu. Heyecanlanmamayı umarak saatine baktı. Yirmi dakika vardı, daha saçlarını yapacaktı. Aynanın önüne geçip saçlarını yaptı. Geç kalmamak için çırpınırken, hazırlıklarını bitirdiğinin farkına bile varamamıştı. Severus, James ve Charlie'yle beraber ortak salonlarına indiklerinde, karşısında Hayley'i gören David, büyük bir şok geçirmişti. "Aman Tanrım, bu ne güzellik!" Kalbinin çırpışlarını yanındakilerin duyup duymadığına bile emin olamıyordu. Aşk iksirinin yavaştan etkisini kaybetmesiyle Hayley'le araları daha iyiye gitse de, bu gece iksirin etkisinin devam etmesini diliyordu. Narin ve bir o kadarda zarif yürüyüşle koluna girip yanağına öpücük konduran Hayley'e dönüp: "Çok şık olmuşsun aşkım." dedi.Hepsi birlikte Büyük Salon'a geldi, yuvarlak masalardan önlerdekini seçip oturdular. Arkadaşlarıyla birlikte olmak... Ne güzel bir duygu... Keşke bir de şu balo sınıf başkanlarının dansıyla başlamasaydı. En çok bunun için endişelenen David, yine Hayley'in ayağına basmaktan çok korkuyordu, işin sonunda rezil olmak vardı ne de olsa. Şu danstan niye anlamıyordu ki? Herşeyden anladığı gibi danstan da anlasaydı... Büyük Salon'un göz kamaştırıcı güzelliği herkesi büyülemiş gibi görünüyordu; ama David öğlenleyin gördüğü için pek şaşırmıyordu, gerçi o zamandan bu zaman baya gelişmiti. Özellikle Büyük Salon'un tavanında kar yağıyormuş gibi bir izlenim veren dekor, geceye renk katıyordu.Balo kıyafetim: | |
| | | Alexander Calanthia
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 123 Yaş : 30 Galleon : 12152 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 04/04/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Paz 08 Haz. 2008, 21:29 | |
| Noel...Aynanın karşısında durup orasını burasını düzelten Alexander, partilerin en sıkıcı yönünün hazırlanmak olduğuna karar vermişti o akşamüstü. Elbise bir türlü tam olarak istediği gibi olmuyordu. Cüppesini "Balo" olucağını bildiği için büyücülük dünyasına ilk adım attıklarında yani Hogwarts alışverişleri sırasında almışlardı. Kendine uymayan bir renkti beyaz, ama annesinin zevkiydi zaten bu da. Orasını burasını çekiştirmeye devam etti Alexander bir süre ayna karşısında. Sonra elleri saçlarına gitti. "Hayır!" sesiyle birden irkildi. "O saçlara dokunma ve artık çekil karşımdan seni sünepe! O güzelim cüppeyi getirdiğin hale bak!" Alexander gözlerini kızgınlıkla aynaya dikti ve bir an canlı olmadığını unutup aynaya vurmaya kalktı. Sonra elini indirdi, ne yapıyordu? Sakinleşmeye çalışarak saçını düzeltmeye devam etti. "Senin fikrini soran olmadı. Çeneni kapalı tut." Gözleriyle bir insamış gibi aynayı süzdü ve bağırtılara aldırmadan saçlarını düzeltmeye devam etti. En son aynanın karşısından ayrılmadan önce "gamzesini" göstererek gülümsemişti. Evet, gayet iyi gözüküyordu. Alexander erkeklerden farklı olarak kendine biraz özen gösterirdi.
Kendine göre "hoş" bir şekilde yatakhaneden çıkıp ortak salonlarına daldı. Bazı kızların kendisini süzdüğünü hissedebiliyordu. Zaten hastanede olduğundan pek tanınmıyordu buralarda. Hem tanınmaması hem de dış görünüşü oldukça dikkat çekiyordu. Tam ortak salondan çıkacakken ayağına tüy yumağı gibi bir şeyin takıldığını hissetti. "Hayır! Bugün olmaz Miranda." diye sert bir biçimde itti kediyi. Kedi hiçbir şey olmamış gibi geri dönmüştü. Bu sefer öyle bir şiddetle itti ki tekme etkisi yarattığı için Miranda acı acı miyavladı. Alexander kurtulabildiğini zannederek Büyük Salon'a doğru gitmek için kapıyı açıp kendini dışarı attı. Ama kedi biraz daha arkadan da olsa sahibini takip etmekteydi. Tabi Alexander bunu bilseydi kediyi çoktan komalık hale sokmuştu...
Büyük Salon'a doğru ilerlerken baloya davet ettiği kızı düşündü. Hufflepuff'tan Laurel...Onunla ilk günlerde tanışmıştı. Nasıl mı? Ortak derslerden biri olmalıydı, ilk başta o kadar da dikkatini çektiğini söyleyemezdi. Biraz ufak sayılırdı Alexander'a göre...Bu da kızı görmesini biraz zorlaştırıyordu. Ama Noel Balosu'ndan birkaç gün önce ideal biri olabileceğini düşündü. Tek kalmak isteyeceği son şeydi zaten. Hem eğlenebileceği birine benziyordu Laurel. En azından şu anda öyle umuyordu. Bu sırada Büyük Salon'un kapısı gözükmüştü. Üzerindeki kıyafete göre fazla "rahat" bir şekilde içeriye daldı. Gözleriyle kızı aradı, görmek bayağı zor olacaktı. Tam bu sırada ayaklarına dolanan şeyle dikkati dağıldı. "Hey! Sen gene mi burdasın?!" Etrafa baktı, ortalıkta yakından tanıdığı birileri yok gibiydi. Kediye bir kez daha küçük bir tekme savurdu. "Defol burada çirkin hayvan." Ve kedinin ne yöne doğru gittiğine bakmadan kalabalığa karıştı. Annesine kaç kere söylemişti hayvan istemediğini? Hem de bir kedi...Ama bu da oldu bittiye getirilmiş şeylerden biriydi...Ve işte! En sonunda kızı görebilmişti. Oralarda bir yerde gülümseyerek birileriyle konuşuyordu. Alexander el salladı kıza ve yavaşça yanına yaklaştı. Diğer zamanlarda göre daha sakin davranıyordu. "Selam." dedi sırıtarak.Kıyafetim
En son Alexander Calanthia tarafından Çarş. 11 Haz. 2008, 14:30 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
| | | Tatyana Johnson Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 569 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12414 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 23/11/07
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Salı 10 Haz. 2008, 18:50 | |
| Tatyana irkilerek uyandığında gökyüzü kızıl bir renge bürünmüştü. Neredeyse akşam olacaktı. ''Allah kahretsin! Bugün balo var'' diyerek bir hışımla yataktan kalktı. ''Nasılda uyuyakalmıştı.Anlamıyordu.'' Yatakhane hemen hemen boş gibiydi. Birkaç tane onun gibi geç kalmış olan kızlar ayna karşısında makyaj yapmakla meşguldüler. Aslında bu baloyu o kadar da önemsemiyordu ama yinede gitmesi gerekiyordu. Bu sene son senesiydi ve bu Hogwarts'da geçireceği son noel balosu olabilirdi. Bu kadar geç kalmışken bile bunları düşünebildiğine inanamıyordu. Hayatının en hızlıduşunu aldıktan sonra annesinin göndermiş olduğu paketleri sandıktan çıkardı. Annesi bir sürü paket yollamıştı.Tatyana da hiç birine bakma tenezzülünde bulunmamıştı. Son ana kadar baloya gitme gibi bir düşüncesi yoktu çünkü. Onu fikrinden caydıran halası ile Lily olmuşlardı. Sandıktaki en süslü kağıtla ambalaj yapılmış olan büyük paketi çıkardı. Ambalaj kağıdını yırtmamaya çalışarak açtı. İçinden mavi renkte çok güzel bir elbise çıkmıştı. Elbiseyi askılarından tutarak üzerine tuttu. Üzerine tam oturan, korsajı taşlarla işli, etekleri katlı çok güzel ipek bir elbiseydi. Tatyana annesinin böyle muhteşem bir elbiseyi yollamış olduğuna inanamıyordu. Kesinlikle bu elbiseyi seçmesinde halası yardım etmişti. Elbisesi çok güzeldi fakat ne saçlarını yapmıştı ne de makyajını. Bu durumda bu elbiseyle baloya gitse bile durumu kurtaramazdı. Dİğer paketler daha küçük gözüküyordu. Tatyana bir tanesini açtı içinden değişik bir kutu çıktı. Kutunun içinde renk renk farlar, rujlar ve benzeri makyaj malzemeleri bulunmaktaydı. Annesi kızının balo için makyaj malzemesinin olmadığını nerden bilebilmişti ki! Saçlarını asası ile yapabilirdi. Hemen aynanın karşısına geçti ve saçlarını açık bıraktıktan sonra gerekli sözcükleri söyledi. Söylerken gözlerini kapatmıştı çünkü sonucun ne olacağını kestiremiyordu. Eğer yanlış hatırlıyorsa sözcükleri aynadaki görüntüsü bir felaket olurdu. Gözlerini yavaşca açtı ve aynaya baktı. Aynadaki görüntüsünü görünce tuttuğu nefesini bıraktı ve kendi kendine gülümsedi. Yüzlerce küçük sarı bukleler omuzlarından aşağıya dökülüyordu. Bir kısmı hoş bir şekilde toplanmış ve güzel mavi bir tokayla tutturulmuştu. Tatyana durumdan memnun bir şekilde makyajını yapmaya başladı. Abartılı makyajlardan nefret ederdi onun için yüzünü daha güzel gösterecek pudrasını sürdü. Gözlerine mavi ve pembe tonlarında farını, çok koyu renkte olmayan rujunu da sürdü. Şeftali tonundaki allığını da bir fırça darbesiyle yüzünde gezdirdikten sonra hazırdı. Sıra elbisesini giymeye gelmişti. Öyle çok zor giyilen bir elbise değildi. Tatyana hızlı bir şekilde elbiseyi giydi. Fermuarının kapatmak için yatakhanede onun gibi geç kalmış ve hazırlanmaya çalışan arkadaşı Erica'ya seslendi. Onun da işi başından aşkındı ama Tatyana'nın da yapacak birşeyi yoktu. Ondan başka yatakhanede yardım edebilecek kimse kalmamıştı. O anda aklına Lily geldi.''Neredeydi bu kız Tanrı aşkına! '' Erica'nın fermuarı kapatmasıyla ona teşekkür etti. O sırada gözüne sandıkta kalmış olan daha küçük bir paket ilişti. Kimdendi acaba bu paket? Audo zaten hediyesini yollamıştı. Paketi yavaşca açarak içinden çıkan çantaya baktı. Ayakkabıları ile uyumlu üzeri minik taşlarla işli, ışık vurduğunda yansıyan çok hoş küçük bir çantaydı. Çantayı açtı içinde küçük bir not vardı. Sevgili yeğenim Tatyana, Seninle uzun bir zamandan beri görüşemiyoruz.Umarım aldığım hediyeyi beğenmişsindir.Yeni yılın kutlu olsun.... Tatyana hediyeyi yollayanın halası olduğunu anlamıştı. Ondan hiç beklemediği bir davranıştı bu. En son yarı yıl tatilinde görüşmüşlerdi. Evde oldukları süre zarfından onlarla pek fazla ilgilenememişti işi dolayısıyla. Şimdi bunu telafi etmek istiyordu anlaşılan. Tatyana balodan sonra ona bir teşekkür mektubu atmayı kafasının bir köşesine yazdı. Saate baktığında artık çıkması gerektiğini anladı. Aynada kendine son kez baktığında boynunda Audo'nun hediyesi mavi taşlı kolye paıl parıl parlıyordu ve oldukça hoş gözüküyordu. Ortak salondan çıktığında herkesin bir telaş içinde Hogwarts koridorlarında hızlı hızlı yürüdüğünü gördü. Kızlar ellerinde ışıl ışıl parlayan minik çantaları, yürürken ritmik ses çıkaran topuklu ayakkkabıları ile büyük salona doğru yürüyorlardı. Tatyana da akıp, giden kalabalığa karıştı. Herkesin yanında birinin olması onun olmaması moralini bozsada Lily ile büyük salonun kapısında karşılacağını düşünüyordu. Herkes yanındaki ile konuşuyor,gülüşüyordu. Kızların yanında ya kavalyeleri vardı ya da grup halinde dolaşıyorlardı. Tatyana ise kendi grubundan hiç bir kimseye rastlamamıştı. Sanki Ravenclawların hepsi bir yere dağılmış gibiydi.Bu düşünceler ile büyük salonun kapısına geldi. Tatyana'nın elbisesi:http://aycu16.webshots.com/image/25615/2001386016856521963_rs.jpg | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12455 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Salı 10 Haz. 2008, 20:47 | |
| Avril, etrafına sıkıntıyla bakınırken, önüne koyulan büyük bir maşrapayla irkildi. Billius, içkileri getirmişti, tepesinde durup teşekkür beklermiş gibi gülümsüyordu. -''Teşekkürler Billius'' Oğlanla aynı masaa baş başa olmak daha önce hiç tatmadığı bir rahatsızlık duygusu veriyordu ona. Ama yinede, güzeldi sanki. Peki Avril niye tedirgindi?
Billius, koca bir yudum içki aldıktan sonra, Avril'e dönmüş bir şeyler söyleyecekti ama Avril'in ağzından çıkan sesle laflar ağzında tıkandı kaldı. -''Bu Tatyana mı? Ah, ne kadar da yalnız!!'' Cümlesi bitmeden, ayağa kalkmış, kızın yanında almıştı soluğu. Tatyana ona şaşkın bir bakışla hoşgeldin dedi. Avril: -''Selam Tatyana. Yalnız görünüyorsun, yanımıza gelsene''
| |
| | | Lily Johnson Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 159 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12412 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 26/11/07
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Salı 10 Haz. 2008, 21:59 | |
| Lily,Tatyanayı aramış bulamayınca kütüphaneye gitmişti.Kitaplara öyle dalmıştı ki saati bile unutmuştu.Birden balo aklına geldi.’’of inanmıyorum balo.’’Hemen kitabı yerine bırakıp kızların yatakhanesine doğru koşmaya başladı eğer Tatyana’yı bulmuş olsa bunlar gelmeyecekti başına.Kızların yatakhanesine girdi Tatyana ortalarda yoktu onu bırakıp baloya nasıl giderdi.Hemen başucun da duran hediye paketlerini yırtmaya başladı.Paketlerin birinden çıkan şeker portakalı rengindeki elbiseye baktı bütün yaz baloda giyeceği elbise için annesiyle kavga etmişti.Lily uzun elbiseleri sevmiyordu ama annesi almıştı mecburdu bunu giymeye.Hemen elbiseyi üzerine geçirdi işte o zaman anladı ki elbise uzun ama önündeki yırtmacıyla uzun olduğu pek belli değildi.Elbisenin alt tarafıda çok güzel gözüküyordu.Diğer paketleri açarken bir yandanda ‘’Tatyana ne giydi acaba’’ diye düşünmeden edemiyordu.Hemen bavulunda bulunan makyaj eşyaları ile aynanın karşısına geçti. Bu sırada aklına Tatyana gelmişti.Ve onda aklından ‘’Hiii Tatyana ne yaptı acaba onda pek makyaj eşyası yoktur.Bunları kullandı mı acaba?’’gibi sorular sorular geçti.Lily ile Tatyana bir çok yönden benziyorlardı süslülük hariç Lily çok süslüydü Tatyana daha sadeydi.Makyajınıda yaptıktan saçlarına baktı zaten dalgalı olan saçlarını birkaç sihirle dalgalarını belirginleştirdikten sonra paketlerin birinden çıkan yine şeker portakalı rengindeki çantayı açtı içinde halasından bir kart vardı.’’Ah canım bizi düşünmeden edemez’’diye düşündü.Hemen çantaya gerekli gereksiz bir sürü eşya doldurduktan sonra büyük salona doğru yürümeye başladı.‘’ Off ,Tatyana of nerdeyse annemle bile senden daha çok görüşüyorum.Nerelerdesin yine?’’diye söylene söylene büyük salona indi kapının önünde Tatyana’yı görünce büyülendi. ‘’Harika olmuşsun tatlım’’ dedi ve ona sarıldı.Hiç durmaksızın konuşmaya başladı.’’ Nerelerdesin sen sabahtan beri seni arıyorum,Kütüphanede okumaya dalmışım müthiş bir kitap buldum harika tavsiye ediyorum….’’diye devam ediyordu.Tatyana ise Lily’nin bu haline alışmış bir şekilde pür dikkat onu dinliyordu.Lily hem konuşup hemde bir yandan Tatyana’nın koluyna girdi birlikte büyük salona girdiler.http://https://2img.net/r/ihimizer/img239/3116/lepouofgbud2.png | |
| | | Tatyana Johnson Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 569 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12414 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 23/11/07
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Salı 10 Haz. 2008, 22:22 | |
| Tatyana büyük salonun kapısında da Lily'yi göremeyince iyice telaşlandı. O yoksa bu balo nasıl geçerdi. Lily'ye güvenipte gelmişti baloya. Çünkü herkesin bir grubu vardı. Lily olmazsa dımdızlak ortada kalacaktı. Bu düşünceler ile yüzü iyice asıldı. Zaten ne zaman bir şeye olumlu yönden bakmıştı ki! Büyük salondan içeriye girdi. İçerisi her noel balosunda olduğu gibi muhteşemdi. Tek fark bu seferlik süslemeleri öğrencilerin yapmış olmasıydı. Tatyana bu iş için ne kadar çok uğraştıklarını görebiliyordu.İlk işlerinden biri balo bittiğinde tanıdık arkadaşlarına bu muhteşem salon için teşekkür etmek olacaktı. İçeriye girdiğinde tahmin ettiği gibi herkes kendi arkadaşlarıyla yada partnerleriyle oldukça güzel vakit geçirmekteydi. Tatyana belki Lily salondadır düşüncesi ile salona göz gezdirdi. Fakat yoktu işte. O anda sinirinin arttığını hissetti. Ve o anda salonu terketmeyi. Tabii bunun hesabını daha sonra Lily'den de soracaktı. Tam gitmeye hazırlanırken Avril'in ona doğru gelmekte olduğunu gördü ve durdu. Çok güzel olmuştu gerçektende. Avril ''Selam Tatyana. Yalnız görünüyorsun, yanımıza gelsene'' dedi. Tatyana şaşırmıştı. Sonuçta bir grup kurmuşlardı gördüğü kadarıyla. Ama Avril hiç çekinmeden davet edebilmişti onu. Gülümseyerek ''Selam Avril.Teşekkür ederim '' dedi. Birlikte gruplarının yanına doğru yürüdüler. Samara, Akimato, Avril ve tanımadığı birkaç kişi daha vardı grupta. Tatyana hepsine ''Merhaba '' dedikten sonra kendisine bir tane içki aldı. O sırada yanına balonun başından beri olması gereken ama olmayan kardeşi Lily gelmişti. İlk sözü ''Harika olmuşsun tatlım '' oldu. Tatyana da Lily'yi baştan aşağıya süzdü ve ''Sende canım benim '' dedi. Gerçekten de Lily harika gözüküyordu. Elbisesi çok yakışmıştı ona. ’’ Nerelerdesin sen sabahtan beri seni arıyorum,Kütüphanede okumaya dalmışım müthiş bir kitap buldum harika tavsiye ediyorum….’! diye hızlı hızlı konuşmaya başlamıştı gene. Tatyana ise onu bu arkasından atlı koşturuyormuşcasına konuşmasına sadece gülüyordu. Lily susup, nefes alınca hemen lafa atladı ve '' Ben uyuyakalmışım yatakahanede. Kalktığımda sen yoktun. Herhalde hazırlanmış gelmişsindir diye düşündüm. Seni burada göremeyince çok kızmıştım '' dedi gülerek. ''Ama geldiğine göre artık bir sorun kalmadı '' dedi .
| |
| | | Ivyanne Lynn Black Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 823 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12340 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 26/12/07
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Çarş. 11 Haz. 2008, 02:59 | |
| Büyük salondan ayrılıp, yatakhaneye geldiğinde kendine ayırabileceği vakit bir saatten ibaretti. Bu kadar kısa bir zaman yetecek miydi acaba hazırlanmasına? Hiçbir fikri olmadığı gibi başı gürültüden kazan gibi olmuş, bağırmaktan boğazı yanmaya başlamıştı. Bu kadar şeye rağmen de dinlenecek bir beş dakikası bile yoktu. Sinirle karışık bir telaşla yatakhanenin kapısını açıp içeriye girdiğinde, az önce büyük salonu süslemeden gelen Gilda’nın çoktan hazırlandığını gördü. Etrafına bin bir gülücük atıyordu. *Aman ne güzel!*
Yüz ifadesini değiştirmeden sandığının olduğu yere yöneldi. İçinden annesinin Fransa’dan yolladığı beyaz renkteki paketten krem rengi elbisesini çıkarıp, aynada üstüne tuttu. Fena değil gibiydi. Annesinin zevkine güveniyordu. En azından güvenmek zorundaydı. Dizlerine kadar uzanan elbisesini giydikten sonra altına hafif topuklu elbisesini tamamlayan krem renginde bir ayakkabı geçirirken fazlasıyla geç kaldığını fark etti. Thomas’ı daha fazla bekletmek istemiyordu ortak salonun ortasında. Yatağının üzerinde duran minik çantayı da alıp, ortak salona giden merdivenlerden aşağıya indi. Thomas’da siyah bir takım elbise giymiş, normalde olduğundan daha derli toplu ve yakışıklı gözüküyordu. Mimiklerine yerleşen şaşkınlık ifadesini gizleyerek, hafif bir gülümseme takındı yüzüne.
Çocuğun koluna girerek, büyük salona geldiler. Elinde olsaydı burada bir dakika bile durmazdı. Her hangi bir süs ya da bir çam ağacı midesini bulandırıyordu artık. Özellikle uzun bir süre okul müdiresini görmek istemiyordu. Kendisine emir verilmesinden hoşlanmadığı gibi bir de yaptığı işi mükemmel yapmak zorundaydı. Gerçi salona baktığında çok da kötü olmadığını düşünüyordu ama yine de sorumluluk almak kesinlikle ona göre değildi.
Boş bir masaya otururken, aklına birden açılış için yapacakları dans geldi. Dans etmekten hoşlanmıyordu, üstelik açılış dansını yapacaklardı diğer sınıf başkanlarıyla. Thomas’ın da kendisinin de düzgün bir şekilde dans edeceğinden emindi ama yine de başı çekmelerinden mutluluk duymuyordu. Kendi kendine düşünürken, çalan müziğin ve Bayan Laurent’in eşliğinde dans grubu sahneye gelmiş, gösterilerini sunmaya başlamışlardı. Dikkatle onları izlerken Thomas’ın ağzından dökülen sözcüklerle bakışlarını ona çevirdi.
“Ehm Vanessa, bu gösteriden sonraki dansı biz yapacağız değil mi? Kendime hiç güvenemiyorum da” Yüzüne yayılan gülümsemeyle çocuğa rahat olmasını belirten bir işaret yaptı Eva. Dans derslerinde çok iyiydi bu çocuk. Her hangi bir hata yapmayacağından da emindi neredeyse. “Rahat ol Thomas, küçük bir vals sadece. Büyütülecek bir şey yok” | |
| | | Daphne Zoe Launy Son Dakika Editörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1162 Yaş : 31 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12455 Ekspresso Puanı : 7 Kayıt tarihi : 21/12/07
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Çarş. 11 Haz. 2008, 18:42 | |
| Tayana'nın tamam demesi üzerinde kolundan çekiştire çekiştire onu masalarına götürmüştü. Billius'un ''Bu da kim'' dercesine kınayan bakışlarını görmemek için kör olmak gerekirdi. Avril utanç içinde kızararak gözlerini devirdi. Ayıp mı olmuştu? ''Harika olmuşsun tatlım ''
Diyen sesin geldiği yöne çevirdi bakışlarını. Gelen, bir ayna görüntüsü gibi Tatyana'ya tıpatıp benzeyen Lily'di. Heyecan içinde koşturarak gelmiş, çocuksu bir neşeyle Tatyana'ya olanları anlatıyordu. Sanki Avril'i görmemişti bile. ’’ Nerelerdesin sen sabahtan beri seni arıyorum,Kütüphanede okumaya dalmışım müthiş bir kitap buldum harika tavsiye ediyorum….’'! diye hızlı hızlı konuşmaya başlamıştı gene. Tatyana ise onu bu arkasından atlı koşturuyormuşcasına konuşmasına sadece gülüyordu. Lily susup, nefes alınca hemen lafa atladı ve '' Ben uyuyakalmışım yatakahanede. Kalktığımda sen yoktun. Herhalde hazırlanmış gelmişsindir diye düşündüm. Seni burada göremeyince çok kızmıştım '' dedi gülerek. ''Ama geldiğine göre artık bir sorun kalmadı '' dedi .
Billus'un demir pençe gibi bakışlarından kurtulmanın tek bir şansı vardı -''Kızlar, bakın bu benim arkadaşım Billius. Billius, bunlarda Tatyana ve onun ikizi Lily''
Kızlar, tatlı birer gülücükle kendilerine uzanan eli nazikçe sıkıp bırakmışlardı. Avril, oturduğu yerden sahneye gözlerini dikerek kendi kendine mırıldanıyordu: -''Dans gösterisi az sonra başlar herhalde'' Gerçekten de, az sonra başlayan bir meldoyile salondaki uğultu yerini güzel bir müziğe bırakmıştı. Bir sürü baş, gösteriyi izlemek üzere sahneye çevrilmişti.
| |
| | | Mustiman Tan'mar Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 22 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12190 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 16/03/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Perş. 12 Haz. 2008, 23:50 | |
| Mustiman karşısındaki yeşil kafalı çocuğa baktı. İşte… Düşündüğünden çok daha iyi bir iş becermişti. O da kabul ediyordu bu giysilerin pek güzel olmadığını ama giyilmesi gerekliydi işte. Joshua’nın üstünde de pek fena durmamıştı onun sayesinde. Kendi üstüne de bir kez baktıktan sonra Joshua’ya artık gidelim dercesine baktı. Çocuk da bunu anlamış gibiydi ki kapıya yöneldi. Bundan sonra onları tatlı bir yolculuk bekliyordu. Yürürken Mustiman durmadan çocuğun yeşil saçlarına bakmaktaydı kendini tutamadan. O yanındaki kızla birlikte gidecekti partiye. Peki o zaman ne yapacaktı ki Mustiman? Bu düşünceyi sonraya bırakarak Joshua’yı Pearl’ün yanına götürme işini üstlendi kendi kendine. Kapıya kadar yürüdüler. En sonunda kapının önündeki kalabalıkla karşılaşarak durduklarında Mustiman Joshua’ya bakarak gülümsedi. Boyundan elde ettiği avantajla birlikte etrafta Pearl’ü aramaya başladı. Joshua onun yanında kıza bakarken oldukça telaşlı görünmekteydi. Yeşil saçların altındaki bu telaş oldukça komik görünmekteydi. Pearl de ortalarda yoktu. Demek ki beklemeleri gerekecekti. Mustiman de bu arada etraftaki insanları inceledi. Koca bir sene geçmişti aradan ve buradakilerden pek azının yüzünü tanıyabiliyordu. Diğer seneyi düşünmekteydi şimdiden. Bu sene içinde dilini de baya geliştirmişti. Peki yazın nereye gidecekti? Kesinlikle onu bir yere gönderirdi dedesi. Ama nereye… Yüzünü somurtarak etrafa bakındığında insanların ilerlemeye başladığını gördü. Kapılar açılmıştı. İşte uzun süre uğraşıp hazırlanan Büyük Salon’a gireceklerdi şimdi. Ve orada yemekler olacaktı. İşte! Pearl’ü bulunca o da onlardan ayrılıp yemek yemeye giderdi. Gülümsedi kendi kendine.
Kalabalık yavaşça dağılırken artık durmayı becerebilmişlerdi sonunda. Bu zamana kadar fırsatı olmamıştı ve anca şimdi inceleyebiliyordu buraları. Görünüşe göre Vanessa iyi iş çıkarmıştı. Her taraf özenle ve planlı olarak yerleştirilmişti belli ki. Joshua’nın mırıltıları arasında etrafa bakınırken Pearl’ün sesini duyarak arkasını döndü. Eh, artık gitme zamanı gelmişti Mustiman için. Joshua’nın heyecanını da katılacak olursa onları yalnız bırakmak en iyisi olacaktı. Joshua’ya pek bir hareket fırsatı tanımadan hemen konuşmaya başladı.
“Şey, ben şimdi yanınızdan ayrılacağım. Sanırım en kısa zamanda yanınıza gelirim.”
İyi olmuştu. İkisine de küçük birer gülümseme attıktan sonra bir iki adım arkaya atarak ayrıldı onlardan. Kalabalığın içine doğru ilerleyerek onlarla olan görüşünün oldukça daralmasını sağladıktan sonra adımlarını ağırlaştırdı. Doğruca yemeklerin bulunduğu bölüme gidiyordu. Büyük Salon bu haliyle Mustiman’in alıştığından çok farklı bir yerdi. Öncelikle Mustiman burayı hep çok geniş bir yer olarak düşünmüştü ama şimdi daha çok yukarıya doğru uzanan bir boru görüntüsü çiziyordu. Gülümsedi bu düşüncelerine karşı. Yanına geldiği yemeklerle dolu koca masaya ellerini dayadı. Masaya boylu boyunca baktı. Vienna ekmekleri yaklaşık on adım ötesindeydi. Kendisinin normal bir zamanda şaşıracağı kadar hızlı adımlarla gitti oraya. Onlardan bir tanesini eline alarak kokladı onu. Müthiş kokuyordu, hem de mutfaktakiler kadar tazeydi de. Arkasını masaya dönüp ekmekten küçük bir parça aldı. Sağ elinde ekmek varken sol elini de masaya dayadı.
Etrafa bakınmaya başladı. Önünden birçok kişi geçmekteydi ve hiç birinin yemeklere baktığı yoktu. “Salak şeyler…” diye mırıldandı kendi kendine. Gözlerini kısarak sahnenin olduğu yere baktı. Neden başlamıyordu bu gösteri? Uzun bir nefes vererek sağ tarafına baktı. Bu da neydi? Sol kolunda bir soğukluk hissediyordu. Birkaç saniye o şekilde kaldıktan sonra başını sola döndürdü. Bir kız, elinde bir kadehle ona bakmaktaydı. Koluna indirdi gözlerini engel olamadan. Kolunda yukardan aşağı inen ve boylu boyunca uzanan bir leke vardı. Kafasını kıza kaldırarak ona doğru bir adım attı ve dibine kadar gitti. Yanaklarının kızardığını hissedebiliyordu.
“Sen!”
Sözcükler ağzından dökülmüyordu. Ne olmuştu Mustiman’e böyle? Kendini toparlamak için derin bir nefes aldı. Kızla ortak salonda konuşmuşlardı, sadece bunu hatırlıyordu ama… Kızın ona olan bakışlarına karşı yüzünü çevirdi ve hızlı adımlarla kapıya doğru ilerledi. Orada durursa neler yapabileceğini bilmiyordu. Bir şekilde bu işi düzeltmeliydi. Ne yapacaktı ki? Sinirle kapıdan içeri doğru akmakta olan insanların aksi yönünde gitti. Belki de bunun yüzünden baloyu kaçıracaktı. Adımlarını yavaşlatmadan Hufflepuff ortak salonuna kadar yürüdü. Ortak salon bomboştu. Mustiman üstünden attı resmi cüppeyi hemen. İki adım atarak onu masanın üzerine serdi. Kolundaki lekeye bir süre baktı sadece. Ardından üstüne abandığı giysiyi rahat bırakarak arkasını döndü. Kız oradaydı hala. Mustiman eline aldığı resmi cüppeyi havada ona doğru gösterdi ve hızla yatakhaneye yürüdü. Artık normal cüppe giymekten başka yapabileceği bir şey yoktu.Yatağının başına giderek resmi cüppeyi sinirle yatağın üstüne attı ve oradaki siyah cüppesini aldı. Dedesi bunu bilemeyecekti nasıl olsa. Eh, kendisi bunu bir şekilde unutacaktı artık. Cüppeyi giyerek koşar adımlarla aynanın önünde durdu. Üstünde güzel duruyordu en azından. Kapıya bir adım atarak elini başına götürdü. Asa… Hızla yatağın üstüne çıkarak cüppeden asasını çıkardı. Ardından elinde asasıyla dışarı çıktı. Kız orada durmuş ona bakıyordu. Ne demesini bekliyordu ki şimdi. Ağır adımlarla yanına gitti kızın. Diyecek söz ararken sözcükler döküldü neredeyse kendi kendine. Ama şimdi balo başlarsa ne yapacaklardı ki? Kıza bir şey deme fırsatı vermeden konuştu.
“Büyük Salon’da konuşalım. Bir şeyler kaçırmanı istemem”
Kızın ona olan bakışlarını incelemeden ve ona konuşma fırsatı vermeden yürümeye başladı. Gülümsedi kendi kendine. Nedenini çok iyi bilse de bunu kendine bile söylemek istemiyordu. Adımlarını hızlandırarak doğruca baloya doğru gitti. Şimdiden birçok şey kaçırmış olabilirlerdi. Ne kaçırmış olabilirlerdi ki? Burada olacak şeylerin pek bir önemi yoktu sonuçta. Ama yine de kaçırmak pek işine gelmeyecekti. Adımlarının hızını hiç bozmadan ve kızın ona yetişmesine izin vermeden gitti Büyük Salonun kapısına kadar. Kapının önünde hala bir iki insan vardı; ancak biraz önceki durumuna göre boş denmeyi hak ediyordu kesinlikle. Tereddütsüz şekilde kapının içine doğru attı bir iki adım. Ardından etrafa bakınmak için durdu. Bir anda kopan alkışla gözlerini sahneye dikti. İşte, göstericiler çıkmıştı. Provalarını izlemeye fırsat bulamamıştı Mustiman hem de. Kıza küçük bir gülümseme atarak onu rahatlatmaya çalıştı. O yanına gelirken kapının önünden dansçıları izlemeye koyuldu. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Cuma 13 Haz. 2008, 23:31 | |
| ‘’ Mevsimler ne kadar da hızlı geçiyor. ’’ diye düşündü Paula. Yazın yakıcı sıcağının sarısı, sonbaharın yeşilden kahverengiye dönerkenki alacalığı ve şimdi bembeyaz kış.Kristal kar taneleri yere düşerken ne kadar yavaş ve tasasızlarsa Paula da o kadar soğukkanlı hissediyordu kendini.
Yatakhanede herkeste bir panik vardı ve Paula bu paniğe anlam veremiyordu. Altı üstü bir baloydu işte ne de olsa. Yatağının üzerine özenle koydu elbisesini, dolabındaki aynada şöyle bir kendini süzdü. Bu akşam onu okulda kimsenin görmeye alışık olmadığı şekilde görünecekti.
Hazır hissediyordu kendisini. Saçlarını maşayla kıvırmış büyük güzel dalgalarını ortaya çıkarmıştı. Yüzünde hafif bir makyaj vardı. Gözlerinin elasını ortaya çıkaracak siyah bir kalem ve uçuk pembe bir parlatıcı sürerek makyajını tamamladı. Doğal görünmek her zaman hoşuna gidiyordu. Elbisesini giyip Büyük Salona doru yavaş adımlarla yola çıkacaktı. Elbisesini giydikten sonra tekrar aynada kendisine baktı. Balo için en uygun kıyafeti bulduğuna inanıyordu. Siyah elbisesi üzerinde şık duruyor ve üzerindeki beyaz kurdele elbiseye ayrı bir hava katıyordu. Kendini çok rahat hissettiği bir kıyafet bulmuş olduğuna sevindi Paula. Kıyafetiyle oturup kalkarken zorlanmak istemezdi. En önemlisi dans ederken.
‘’ Aman Tanrım!Dans! ’’ diye düşünüp az evvelki sakin halinden sıyrıldı Paula. Dans aklına gelince birden Maglor’u düşündü. Hemen birkaç hareket yaptı kendi kendine ayaklarıyla adımları kaçırmamak için. Az evvelki sakinliğinden eser kalmamıştı Paula’nın. Şimdi edeceği danstan çok hata yapacağı ya da yapmayacağı anları düşünmeye başlamış ve telaşlanmıştı. Ayakkabılarına baktı. Bu topuklar ona biraz zorluk çıkarabilirlerdi; ama zarafetinden ödün veremezdi. Bu yüzden birkaç kez ayakkabılarla figürleri tekrarladı. Her şeyin tamam olduğuna emin olduktan sonra saçlarını geriye atıp boynuna, biraz kıyafetine ve bileklerine güzel bir koku sürdü. Unutmaması gerekenleri yanına aldıktan sonra yatakhaneden çıkıp Büyük Salon’a doğru yavaş adımlarla yürümeye başladı. Kendi parfümünün kokusunu duydu ve kendine olan güveninin tazelendiğini hissetti. Gözlerini çok kısa bir süreliğine yumdu ve tekrar yürümeye devam etti. Büyük Salon’un kapısına yaklaştığında kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Maglor hala oralarda değildi. ’’ Bir kaç dakikaya gelir. ’’ diye düşündü Paula. Maglor gelmeden son bir kez görebildiği kadarıyla üstüne başına baktı, saçlarını yokladı. Her şey tamamdı.Artık sadece geriye bir tek şey kalmıştı. Salondan gelen seslerle sınıf başkanlarının dansının başladığını anlayan Paula sabırsızlanıyordu. ’’Hadi Maglor,hadi artık…’’dedi kısık sesle kendi kendine. '' Nerdesin hala?! ''
Paula'nın elbisesi: http://www.resimhayattir.com/data/media/60/1125l.jpg
|
| | | Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12122 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) C.tesi 14 Haz. 2008, 00:10 | |
| "Haha ha!Hey nasıl görünüyorum .Bence de..."
"Cık cuk cık!Hımm..."
"Balo!"
Uykudan yeni kalkmıştı.Dışarıdan görenler onun sanki kötü bir kabus üzerine böyle uyandığını sanabilirdi.Ama ağzından fırlayan bağırmayla konuşma arasındaki ses tonundaki balo sözcüğü yatakhanedekilerin gülümsemesine yol açmıştı.Şaşkın şaşkın etrafına bakınıyordu.Geç kalmış olamazdı çünkü daha yatakhanedekiler yeni giyinmişler ve son kontrollerini yapıyorlardı.O ise hemen hazırlanabilirdi.Böyle şeylerde kendini kasmaya gerek duymazdı.Ancak geç kalmış olma fikri rüyasında onu bulmuş ve hafif paniklemesine yol açmıştı.Yataktan hızla kalktı ve terliklerini ayağına geçirip elini yüzünü yıkadı.Aynaya bakarken göz altında hafif şişlikler vardı."Önceki gece keşke fazla uykusuz kalmasaydım."diye düşündü kendi kendine ve tekrar yatağına döndü.Yatağını hızlıca toparladı ve sandığına doğru koştu.Her zamanki gibi yine rahat kıyafetler sandığındaydı ve ilk tercihi olarak hazır bekliyorlardı.Kıyafetleri arasından hangisini giymesi gerektiğini kısa bir süre düşündükten sonra hızlıca seçimini yaptı.Beyaz bir gömlek,hufflepuff rozeti,kırmızı bir kravat ve biraz bol kot pantalon.Belki abes kaçabilirdi?Belki de komik duruma düşebilirdi?Smokin giyenlerin arasında dikkat çekici de olabilirdi.Ama bunların hiçbiri ile ilgilenmiyordu.Tek düşüncesi rahat hareket edebilmesiydi.
Kıyafetleri sandıktan çıkardı ve hemen üstüne geçirip düzeltmeleri yapmak için aynanın önüne doğru gitti.Üstünü düzelttikten sonra sıra saçlarına gelmişti.Aynanın yanında bir muggle icadı olan jöleden vardı.Daha önce de kullanmıştı bundan.Saça şekil vererek güzel durmasını sağlıyordu.Eline biraz aldı ve avucunun içine iyice yaydı.Ardından başının üst kısmındaki saçlarını ortadan birleştirdi ve yanları aşağı doğru düzelterek saçına şekil verdi.Fena gözükmüyordu.Ama en iyisine de uzaktı.Saatine baktı.Paula'nın çoktan kapıya gitmiş ve onu öldürmeye hazır olarak beklediğine babasının tüm galleonlarına iddaya bile girebilirdi.Tam yatakhaneden çıkacaktı ki yerden gelen sesler ona bir şeyi hatırlattı.Terlikleri ayağında unutmuştu.Hızla ayakkabılarını ayağına geçirdi.Bir şeyi daha unuttuğunu farketti.Parfüm.Hemen sandığından parfümünü de çıkardı ve etrafına bakındı.Başka bir şey unutmak istemiyordu.Yatağının olduğu kısma iyice göz gezdirdikten sonra başka bir şey unutmadığına kanaat getirdi ve hızlı adımlarla yatakhaneden çıktı.
Basamakları üçer beşer iniyordu.Birden yavaşladı.Neden acele ediyordu ki?Soğukkanlı olmalıydı.Zaten bazı çiftler,bazı arkadaş grupları da daha yeni yeni iniyorlardı.Ellerini cebine attı ve ıslıkla Hogwarts şarkısını çalmaya başladı.
"Hogwarts,Hogwarts,Hoggy,Hoggy,Hogwarts..."
Rahatlamış gibi hissetti kendini.Yavaş yavaş büyük salona yaklaşmıştı.Son basamağı da indi ve büyük salonun olduğu yere doğru ilerlerken kalabalık bir grubun arasından hızla geçti.Etrafına bakınmaya başladı.Acaba Paula gelmiş miydi?Gelmişse neredeydi?Acaba nasıl giyinmişti?Merak içinde hissediyordu kendini.Ama kızın güzel olacağından da şüphesi yoktu.Normal hali bile güzelken.Biraz daha ileriye gidince,etrafını tarıyan ela gözler Paula'yı ele verdi.Ona doğru ilerledi.Çok güzel gözüküyordu.Nefesi hızlanmıştı fakat daha Paula kendisini görememişti.Derin derin nefes alarak nefesini düzeltmeye çalışıyordu.Neyse ki bunu başarmıştı.Ona sürpriz yapmayı düşündü bir an ve arkasından yaklaştı.Bir ses kulağına ilişti."Nerdesin hala!?"
Kızı bekletmişti anlaşılan.Birazcık mahçup hissetti kendini.Ama uyuyakalmıştı.Bu onun suçu sayılamazdı ki.Hafifçe yaklaştı ve
"İşte buradayım."
dedi fıslıdarcasına.Ardından kızın önüne geçti ve gülümseyerek onu daha yakından süzmeye başladı.
Kıyafet: https://2img.net/r/ihimizer/img511/5666/steveqx0.jpg
| |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) C.tesi 14 Haz. 2008, 00:29 | |
| Paula kendi kendine söylenirken bir yandan da zamanın geçmesiyle artan heyecanını yatıştırmaya çalışıyordu. Çiftler yavaş yavaş içeri giriyorlardı ve orada yalnız başına beklemek hoşuna gitmiyordu. Yanından geçen öğrencilerin ona baktıklarını gördükçe telaşı biraz daha arttı.
Paula bunları düşünürken bir yandan da gözleriyle etrafa bakınıyordu. Maglor ne giydi acaba diye düşünürken önce kendisine doğru yaklaşan etkileyici parfüm kokusunu, ardından da bu kokuyla birlikte gelen tok sesi duydu.Maglor Paula'ya arkasından yaklaşıp ''İşte buradayım. '' derken Paula derin bir nefes aldı ona hissettirmeden.
Maglor'un kıyafeti hem spor hem de şıktı. Böyle kombinasyonları seven Paula onu farkettirmeden süzdükten sonra siyah gözlerine bakarak ''İyi görünüyorsun. '' dedi. Maglor'un yanında olmasından gurur duyuyordu. İkisi de gerçekten iyi görünüyorlardı. Paula Maglor'a bakıp daha sonra da Büyük Salon'dan içeri baktı. Utangaç utangaç gözlerini tekrar ona çevirip ''Girelim mi? '' diye sordu. |
| | | Elizabéth Adrianna Malfoy Perfect Li(f)e Yazarı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1443 Yaş : 36 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12567 Ekspresso Puanı : 41 Kayıt tarihi : 15/02/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) C.tesi 14 Haz. 2008, 13:37 | |
| Biraz daha kalabalıklaşan ve artık çoğu binadan öğrencinin masaları doldurduğu salon, tüm ihtişamı ile gözlerinin önündeydi. Tanıdık birkaç simayı görür görmez, onların bakışlarına karşılık vermek istemiş fakat aniden, müziğin başlamasıyla birlikte kendine gelerek başlamıştı dansına.. Keiran ile uyumlu bir çift oldukları biliniyordu. Diğerleri de, Elizabéth'in görebildiği kadarıyla dans provalarındaki kadar iyi başlamışlardı şova. Adımları gerçekleştiriyorlar, dönüyorlar, üzerlerinde çalıştıkları hareketleri başarılı bir şekilde uyguluyorlardı. Arada bir duyduğu alkışlar ve nidalar ona moral verse de, kalabalıkta hatrı sayılır bir çoğunluk, gösteri ile pekte ilgileniyora benzemiyordu. Bu kadar çalışarak, emek verdikleri bir şovu - belki de kıskançlıktan - pek takmak istememeleri, tabii ki kızdırmıştı Elizabéth'i.. Çehresine yerleştirmiş olduğu bir anlık o memnunsuz ifadeyi, Keiran'ın uyarmasıyla değiştirmiş, dans sırasında olması gereken bir mimik eklemişti yüzüne.
Göz ucuyla kontrol ettiği Itami, Catty ve Darch hallerinden memnun bir şekilde devam ediyorlardı danslarına.. Eh, korktukları olmamış gibiydi.. Her şey normal seyrinde ilerliyor, olması gerektiği gibi sürüyordu. Sonunda, gösterinin en can alıcı hareketine gelmişti sıra. Uzun bir kendi etrafında dönüşün ardından, Keiran onu belinden yakalayarak yere doğru eğmiş ve müziğin kesilmesi ile de büyük bir alkış toplamıştı salondan. Ell diğerleriyle birlikte doğrularak, zarif bir selam verdiğinde ise hala devam eden alkışa karşılık kibar bir tebessüm yerleştirmişti yüzüne. Sonunda, grupları dağılırken, Keiran'a dönerek konuştu;
'Mükemmeldi. Görüşürüz o zaman..'
El sallayarak Ladies of Slytherin'den oluşan masalarına doğru ilerlerken, hala heyecanlı olduğu söylenebilirdi.. | |
| | | Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12300 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) C.tesi 14 Haz. 2008, 20:56 | |
| Karanlık, göz alabildiğince ve her boşluğu acımasızca dolduran saf karanlık. Ardından ışık. Bembeyaz ışık huzmesi gözlerine hücûm ederken kız, hafifçe gözlerini araladı. Akşamdan kalmaydı, başı dönüyordu. Yanı başına durup, ona tehditkâr bir şekilde bakan kızdan gözünü ayıramamıştı bir dakika kadar. 11:06. Kolundaki eski, zarif saatin kadranları bunu işaret ediyordu. Aceleyle yatağında doğrulup, gözlerini kırpıştırdı. Balo. Aklındaki bu sözcük olanca ciddiyetiyle onun uykusunu darmadağın etmişti bir anda. Amansızca, acımasızca. Kelime oyunlarıyla harcayacak vakti olmamasına rağmen, yüzünde hafif haylazca bir sırıtışla A harfi ile başlayan diğer sözcükleri sıraladı aklında. Askı, az, azamî, aşağı, aşağılık, asi, azim. Başını, bu oyundan kurtulmayı beklercesine iki yana sallayıp ayağa kalktı. Başı dönüyordu. Yüzünü aşırı bir mimikle buruştururken yanı başında dikilen uzun boylu, oldukça iri yapılı esmer kız da perdeleri açtıktan sonra mırıldanarak yatakhaneden çıkmıştı. Sandığına doğru yavaşça ilerleyip, kapağı araladı. Parıltılı kırmızı bir kağıda sarılmış olan giysiyi dikkatlice eline alıp, kapağı tekrar kapattı. Kan kırmızısı, oldukça asil bir tuvalet. Özenle, sanki tuvaleti incitmekten korkarmışçasına giyindi. Saçını özenle topuz yaptı. Yanlardan hafifçe sarkan saç tutamları, ona özensiz ama yine de mükemmel bir hava veriyordu. Aynadaki yansımasına gülümseyip göz kırptı. Siyah kalem, siyah far, hafif kırmızı ruj. Tamamen kusursuzdu şimdi. Yatakhaneden oldukça çabuk çıkıp, balo salonuna doğru yola koyuldu.
Oldukça kötü bir gün. Drake veya Drizzt'le gitmeyecekti baloya. En yakın 4 arkadaşından biri olan JD'nin sevgilisi olan Dayrnt'le gidecekti. Ama tabii ki mutsuzluğu bu yüzden değildi. Akşam 2. sınıflardan bir kız olan Oprah'la kavga etmişti, bir tabloyu yakmıştı ve bunların hepsi yakında bir Profesörün kulağına gidecekti. Yüzünü buruşturup mutlu olmaya çalıştı, takmamaya. Asma, aşırı, abartı, amir. Hâlâ o haylazca gülümseme, bu oyunu oynadığında devam ediyordu. Ne mutlu olunca değişirdi bu, ne de mutsuz olunca. Oldukça değişken olan yapısına rağmen bazı şeyler sabit kalmayı becerebiliyordu. Balo salonuna girdiğinde, oldukça fazla sayıda birçok gözün ona çevrildiğini hissetti. Rahatsız olmuştu. İlgiyi üstüne çekmeyi severdi. Ama övgü ve iltifatlarla beraber. Gizli bakışlardan hiç hoşlanmazdı. Dans pistine yaklaşıp, boş bir masaya oturdu. Dayrnt'in gelmesini umuyor, bekliyordu. Tek başına kalmaktan sıkılmıştı. En yakınında oturan, tanıdığı tek kişi Ell'di. Yüzünde tamamen içten bir gülümsemeyle -çok sık görülebilecek bir olay olmadığı apaçık ortadaydı- kırmızımsı dudaklarından bir çift söz döküldü.
" Ell. Nasılsın? "
Tuvalet resmi için; - Spoiler:
En son Alessia A. Dixyqué tarafından Çarş. 18 Haz. 2008, 14:29 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
| | | Christian Dayrnt Black Britanya ve İrlanda Qudditch Karargahı Başkanı
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1281 Yaş : 29 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12312 Ekspresso Puanı : 4 Kayıt tarihi : 28/01/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Paz 15 Haz. 2008, 09:46 | |
| Dayrnt hiçbirşeyi umursamadan uyuyordu.Yorgundu ve sinirleri bozuktu.Sinirlerinin neden bozuk olduğunu hala çözememiti fakat yorgunluğu dünün bir mirasıydı.Kolundaki ufak,kırmızı kordonlu saatinin alarmı olmasa uyanamayacaktı.
"Dit Dit--Dit Dit--Dit Dit..."
Gözlerini açtı.Pencereden biraz ışık giriyordu.Her sabah perdeleri çekenlere lanetler savurarak uyanıyordu ama bu sabah nerdeyse onlra minnettardı.Bu uyku yorgunluğunu birazda azaltmıştı.Bu sayede yataktan kolyaca doğrulabildi.Ayağa kalktı ve okul cüppesini aramaya başladı.Birden durdu ve bu günün balo günü olduğu aklına geldi.Hızlıca yeni aldırdığı takım elbiseyi ramaya başladı fakat yoktu.En sonunda birinin onun askısını ranzanın ucuna astğını gördü.Heme aldı ve içine baktı.Çok güzel bir takımdı.Baklava dilimi şeklinde kabarık dikişleri vardı ve rengi parlament mavisi ile siyah arasında bir tondu.Üstündeki desenler ona sanki bir elektronik eşya havası katmıştı ama çok güzeldi.Kravatıda aynı şekildeydi.Hiç vakit kaybetmeden üzerindekileri çıkardı ve takımını giydi.
Hazırlığı bitmişti fakat yalnız mı gidecekti?Yoo,şimdi hatırlamıştı.Alessia ile anlaşmıştı ki Alessia onu çoktan orda bekliyor olacaktı.O yüzden elinde tuttuğu parfüm şişesini başucundaki komodine bıraktı ve Büyük Salon'a yöneldi.Koridorda nerdeyse kimse yoktu.Hepsi baloda olmalıydı.
Büyük ve çok güzel hazırlanmış salona girdi.Gözleri Alessia'yı arıyordu fakat ona bakan kızlarada bakmamak elde değildi.Bir an için durdu ve Alessia'yı unuttu.Sonra kafasını salladı ve aptal aptal şeyler düşündüğünü fakr etti.
Dans pistinin yakınında bir masasda kırmızı kıyafetle oturan bir kız vardı.Çok güzel olmuş bir kız...Yavaş yavaş masaya yaklaştı.Evet,bu Alessia'ydı.Ell'e selam veriyordu.Dayrnt masaya yaklaştı ve:
"Özür dilerim Alessia,burda bekleyeli uzun zaman oluyor mu?Bu arada oturabilir miyim?"
dedi gülümseyerek ve bir eliyle sandalyeyi geri çekerek hazır bir şekilde beklemeye başladı.Yorgunluğu tekrar üstüne çöktü.Tek umduğu şey dans olmamasıydı!!! | |
| | | Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12122 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Paz 15 Haz. 2008, 15:45 | |
| Balo başlıyordu.Her ne kadar çoktan başlamış gibi gözükse de -çünkü dans başlamıştı- Maglor için yeni başlıyordu.Bugün büyük gündü.Karşısındaki kız ile ilk defa bu kadar yakınlaşacaktı.Yavaş yavaş ondan hoşlandığını farketti.Ama hislerini kolay göstermemeye niyetliydi.Ta ki karşısındakinin de aynı şeyleri hissettiğini anlayana kadar.Düşünceler kafasının içini bir gaz dumanının odaya hızla dolması gibi doldurmuştu.Bu düşüncelerden kurtulduğu ve önüne düzgünce bakmayı başarabildiği anda siyah gözlerine bir çift ela göz takıldı.
''İyi görünüyorsun. ''
Bir iltifat sayılabilirdi.Ama gerekte yoktu.İnsanların kendi hakkında ne düşündüğü pekte önemli değildi.Tabi bu düşünceleri önünde duran hoş kıza söyleyecek hali yoktu.Bu durumda yapabileceği tek bir şey vardı.Ki onu da yaptı.
"Teşekkür ederim,sen de çok hoş duruyorsun."
Biraz resmi olmuştu.Ama ancak bu kadarı ağzından çıkabilmişti.Aslında daha fazlasını söyleyebilirdi.Hatta balo sonuna kadar onun nasıl gözüktüğünü de anlatabilirdi.Saçmalamamak için kısa kesti.Nasılsa balo da bu resmiyetten uzak olacaktı.Sağ elini başının arkasına götürdü.Saçına dokundu ve jöleli olduğunu hatırladı.Keşke sürmeseydim diye içinden söylendi.Bu kötü işaretti.Kasılmaya başlamıştı.Kasıldığında sinirli olurdu ve bir an önce sakinleşmesi lazımdı.Tekrar Paula'ya bakmaya başladı.Kafasının içinde kasılman için hiçbir neden yok diye binlerce kez aynı cümle tekrarlanıyordu.Kızın o hoş duruşu onu biraz yatıştırmıştı.İçerisi iyice kalabalıklaşmıştı.Maglor tam içeri girelim mi diye soracaktı ki Paula daha önce davranmıştı.
''Girelim mi?"
Zaman gelmişti.Kalbi hızlanmıştı.Heyecan vücudunu sarmaya başlamıştı.Derin bir nefes aldı.Soruyu belki kendi sorsa bu kadar heyecanlanmayacaktı.Ama soran o olmamıştı.
"Pekala.Girelim."
Normal konuşmak istemiş fakat sesi fısıldar gibi çıkmıştı.Umduğu tek birşey vardı o da kızın bunu duymuş olmasıydı.Ardından ileride bir çiftin içeri giriş şeklini gördü,sırıttı.Taklitçilik kötü birşeydi.Ama şu an aklı başında değildi.O da o çiftin giriş şekline göre girecekti.Elini kıza uzattı.O da elini Maglor'un elinin üstüne koydu ve içeri doğru yol aldılar.
Salon içinden daha güzel gözüküyordu.Çok büyük bir zevkle,balo için hazırlanmıştı.Üzerinde epeyce uğraşıldığını anlamak için Merlin olmaya gerek yoktu.Çok rahat bir şekilde anlaşılıyordu bu.Paula'ya gülümseyerek baktı.O da içeriyi inceliyordu.İçeriye girince içinde bir anda bir canlılık oluştu.Hiç oturmak istemeyecek gibi bir his bedeninde kol gezmeye başladı.Az önceki kasıntılığı gitmişti.Şimdi daha rahattı.Dans pistinin yakınlarında durdu.O durunca Paula'da durmuştu.Elini bırakmadan,
"Bu hoş bayan beni dans etmek için onurlandırır mı?
diye sordu.Rahatlamış olmanın verdiği rahatlıkla Paula'ya bu soruyu rahatça sormuştu.Başka zaman olsa odun gibi davranırdı.Ama neyse ki üstünden bunu atmıştı.Gözleri Paula'nın ela gözleri içine delici bir şekilde bakıyordu.Dans zamanı gelmişti..
| |
| | | Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12300 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Paz 15 Haz. 2008, 21:59 | |
| Zarif, uzun beyaz parmaklı elleri gergin bir şekilde saçlarını düzeltirken gözü büyük giriş kapısına takılmıştı. Dayrnt, ona yıllar, asırlar geçmiş gibi gelen bir 5 dakikanın sonunda oldukça koyu bir parlament mavisi takım ile kapıdan girmişti. Bekleyiş, başarı, bardak, buz. Yine, canını sıkmakla ona keyif vermek arasında bir görevi üstlenmiş olan kelime oyunları. Buz mavisi gözlerini kırpıştırıp Dayrnt'e döndü. Bu gün oldukça hoş gözüküyordu. Başkasını sevmese, pekâlâ ondan hoşlanabilirdi. Tabii JD etkeni de vardı. Derin bir nefes aldıktan sonra başını, bu saçma düşünceleri kovalamak istermişçesine iki yana salladı. Tanrım, ben ne düşünüyorum böyle? Gerçi Drake'i sevip sevmediğinden emin değildi. Bir anlık hevesle çıkmaya başlamışlardı. Bugün ya da yarın ondan ayrılmayı planlıyordu sarışın kız. Daha çok abi-kardeş ilişkisi vardı onlarda. Birbirleriyle iyi anlaşmaları, birbirlerinin görünümünün onlara çekici gelmesi çıkmalarına neden olduysa da ona karşı hiçbir zaman arkadaşlıktan öte duygular beslememişti Ales.
" Özür dilerim Alessia, burda bekleyeli uzun zaman oluyor mu? Bu arada oturabilir miyim? "
" Önemli değil, ben de 5 dakika önce geldim zaten. Oturmak için sormana gerek var mı? Ayrıca, Ales dersen memnun olurum.
Yüzünde içten bir gülümsemeyle karşılamıştı oğlanı. Görüntüsü, Ravenclaw'dan bir çocuğa aşırı derecede benziyordu. Bu nedenle onlar tanışmadan önce, Ravenlaw'lunun Dayrnt'in ikizi olduğunu sanırdı hep. Komik, diye düşündü. Kin, korku, kibir, kan. | |
| | | Diego Pellegrino Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 37 Yaş : 35 Galleon : 12010 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 14/06/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Salı 17 Haz. 2008, 23:20 | |
| Diego balo salonundan içeriye hafifçe ürkerek girdi.Kalabalık ortamları,hele de böylesine önemli olduğu zaman,pek sevmezdi.Elbisesinin yakasını son kez düzelttikten sonra kalabalığın içinde ilerlemeye başladı.Kızlarla erkekler yer yer dans ediyor bazen de gülüşerek birşeyler konuşuyordu. Diego kimseye bir şey söylemeden pencerenin yanına kadar gitti.Her yerde olduğu gibi bu ortamda da dikkat etmesi gereken birşey vardı.O şeyi gizlemek için yine olabildiğince yüksek yakalı bir gömlek giymişti.Yüzündeki o lanet yara izini insanlara gösterip,onların ürkmelerini ve onlardan uzak durmasını istemiyordu.Gerçi yıllardır öyle olmuştu ama artık okuldaydı.Belki de evim diyebileceği asıl yerde. Yanından geçen insanların çoğu ona anlayış ve nezaketle gülümsemeye başlayınca Diego'nun güveni ve neşesi yerine gelir gibi oldu.O da mümkün olduğunca arkadaşı olacak insanlara gülümsemeye çalıştı. Kollarını kavuşturup etrafında olanları izlemeye devam etmekten başka yapacağı şey yoktu şu an.O da öyle yaptı.Başını hafifçe sola yatırıp izin görünmemesini sağladıktan sonra öğrencileri izlemeye başladı... | |
| | | Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12300 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Çarş. 18 Haz. 2008, 14:28 | |
| Ales, Dayrnt'in cevâbını beklerken buz mavisi gözleri kapıya gitmişti. Kahverengi, uzun saçlı bir çocuk içeri girmişti. Daha önce konuşmamasına rağmen Slytherin'de olduğunu biliyordu. Çocuk sağına döndüğünde, çapraz bir yara izi çarptı gözüne. Bu iz her nasıl oluştuysa, çok acı vermiş olmalıydı. Çocuğa bakan herkes aralarında fısıldaşıyordu neredeyse. İz hakkında olmalı, diye düşündü. Oldukça belirgindi sonuçta. Çocuk yavaş adımlarla ilerleyip, onların yanındaki masaya çökmüştü. Tedbirli bir şekilde saçlarını düzeltip konuştu.
" İhtişamlı, değil mi? "
Balodan bahsediyordu tabii. Yine de sesi öylesine kısık ve titrek çıkmıştı ki söylediklerinin anlaşılması için rahatlıkla bir hoparlöre ihtiyaçları olabilirdi. O enerjik, umursamaz, canlı Ales gitmiş, yerine bu çocuğun fazlasıyla asabi olacağından korkan, pısırık Ales gelmişti neredeyse. Lanet olsun. Topuz yaptığı saçı gevşemiş, arkadan bir tutam sarkmıştı. Düzeltemezdi, biliyordu. İçinden lanet okuyarak kimsenin görmemesini dilemekten başka yapabileceği birşey de yoktu. | |
| | | Diego Pellegrino Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 37 Yaş : 35 Galleon : 12010 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 14/06/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Çarş. 18 Haz. 2008, 17:07 | |
| Diego,ayakta dikilmekten sıkılınca oturabileceği bir yer aradı gözleriyle.Biraz ilerisinde boş bir yer vardı.Hemen yan masada birileri oturuyordu ve Diego oradaki kızı sima olarak biliyordu.Ya da o olduğu tahmin etmişti.Kalabalık ortamlarda en güvenilir yer her zaman senin tarafında olanların çoğunluk olduğu yerlerdi.Bunu yaşamı boyunca çeşitli deneylerle öğrenmişti.Gördüğü kızın Slytherin olduğuna neredeyse emindi. Ağır adımlarla kimseye bakmadan,kafası önde yürümeye başladı.Masaya gelince sandalyeye ilişti ve biraz önce dikildiği yerdeki iki erkek çocuk birbirlerine Diego'yu işaret edip fısıldaşıyordu. "Allah kahretsin!Yine başladık..." diye mırıldandı Diego ve çocuklara bakıp kaşlarını çattı.Çocuklar korkuyla arkalarını döndü hemen.Korkutmak güzeldi.Ama bazen...Bazen güzeldi.Böyle neşeli bir ortamda hilkat garibesi gibi dolaşıp insanları korkutmak hoşuna gitmiyordu.Hogwarts sandığından da zor geçecekti.O an anladı bunu...
"İhtişamlı,değilmi?" dedi bir ses.
Dönüp sesin geldiği yöne baktı.Tandığını zannettiği kızdı konuşan.Diego bir an ne yapacağını bilemedi,ardından "E-Evet." diye kekeledi. "Hayatımda katıldığım en güzel balo bu sanırım." Gerçi hayatında daha önce hiç baloya katılmamıştı ama olsun. Normalde ona bu şekilde pat diye bir şey söyleyenlere ters cevap verirdi fakat bu durum farklıydı.Karşısındaki bina arkadaşıydı,dahası nezakete değecek birine benziyordu. Kızın cılız sesi ve tereddütlü bakışlarından çekindiği anlaşılıyordu.Diego belki de ilk arkadaşını edinme fırsatını kaçırmamak için mümkün olduğunda sevecen görünmeye çalıştı.Gerçi ne kadar becerebilirdi bunu,o ayrı konu. Etrafına bakınırken müstakbel ilk arkadaşının yanındaki erkeği gördü.O da Slytherin'di muhtemelen.Ama oğlan onunla tanışmaya niyetli görünmüyordu.Daha fazla üstlemeyip kıza hafifçe dönerek "B-Bu tür ortamlardan pek hoşlanmıyorum." dedi ne alakaysa.Sohbet açmakta hep bu kadar başarısız olmak zorunda mıydı?Daha değişik bir strateji uygulayıp kıza elini uzattı ve "Kendimi tanıtmama izin ver.Adım Diego Pellegrino." dedi. Tanışmaya böyle başlaması daha iyi olur gibi geliyordu ona... | |
| | | Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12300 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Çarş. 18 Haz. 2008, 22:41 | |
| Uzun, beyaz parmaklı zarif elleri titrekçe ipeksi simsiyah saçlarına giderken bir yandan da ürkekçe çocuğa -Diego'ya- bakıyordu. Yanında oturan Dayrnt ise tamamen ilgisiz bir tavır içerisindeydi. Boğucu bir sessizlikle geçen ve ona asırlar gibi gelen 3 saniye sonunda Diego da konuşmuştu.
" E-evet. Hayatımda katıldığım en güzel balo bu. "
Ne yazık ki Ales aynı şeyi söyleyemeyecekti bu konuda. Daha önce katıldığı hiçbir balo olmamıştı. Ailesi giderdi hep, o ise evde kalıp arkadaşlarıyla parti düzenlerdi hep. Derin bir nefes alıp o da konuşmaya başladı.
" Bundan önce hiçbir baloya katılmamıştım aslında. Anlarsın ya... " Omuz silkip umursamaz bir tavırla sözüne devam etti. " ...Bana fazla sıkıcı geliyor. "
Evet, kesinlikle sıkıcıydı ona göre. Belli bir kalıba sıkışıp kalmış yüzeysel insanların bir araya geldiği yerlerden biriydi sadece. İnsanların bayağılıklarını zenginleriyle örtmeye çalışmalarıydı bu. Eğlence, içki ve bir maskenin ardına saklanmış düş kırıklıkları. Gözleri dalıp gitmişti bir anda uzaklara doğru. Diego, sanki hislerine tercüman olurmuşçasına konuşmuştu.
" B-Bu tür ortamlardan pek hoşlanmıyorum. "
" Evet, ben de. Belli bir kalıba sıkışıp kalmış yüzeysel insanların bir araya geldiği yerlerden biri sadece. "
Düşüncesini kelimesi kelimesine söylemişti şimdi.
| |
| | | Diego Pellegrino Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 37 Yaş : 35 Galleon : 12010 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 14/06/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Çarş. 18 Haz. 2008, 22:49 | |
| Alessia konuştukça Diego'nun çekingenliği de azalıyordu.Karşısında kendisi gibi daha önce hiç baloya katılmamış birisi vardı ama kız bunu açık yüreklilikle söylerken Diego bahsetmemeyi tercih etmişti.Neden?Çünkü ailesinden utanıyordu.Bunu itiraf etmeyi yıllar önce öğrenmişti. Diego da Alessia gibi bakışlarını kalabalık insanlara çevirmişti.Kendisine benzeyen birini bulduğunu düşünüyordu.Umuyordu ki yalnız kalmama yolunda ilk adımı atmıştı.Ales'in yanındaki oğlana bakıyordu ara sıra da.Sonuçta bu kız onun partneriydi ve kimseyle ilk günden atışmak istemiyordu.Ama oğlan Diego'yu pek takmıyor gibiydi.
"Evet, ben de. Belli bir kalıba sıkışıp kalmış yüzeysel insanların bir araya geldiği yerlerden biri sadece. "
"Çok güzel ifade ettin." dedi gözlerini kalabalıktan ayırmadan ve ekledi. "Kalabalıklar...Görünmekten pek haz etmediğin yerler." Kıza doğru dönünce iki yanağı da rahatça görülebiliyordu ve Ales'in yüzündeki yaraya göz ucuyla baktığını görünce gülümsedi ve "Nedenini tahmin edersin." diyerek yakasını mümkün olduğunca yukarıya çekti. | |
| | | Vynsja Croweix The Nocturnal Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1500 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12300 Ekspresso Puanı : 5 Kayıt tarihi : 11/02/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Çarş. 18 Haz. 2008, 23:45 | |
| Gözlerini birkaç defa kırpıştırıp hafifçe esnedi. Uykusu gelmişti. O kadar sıkıcı bir yerdi ki burası, Diego ve Dayrnt de olmasa çoktan Ortak Salona ya da Yatakhaneye gitmişti. Ortak Salonda uyuklamayı severdi, bir değişiklik olarak. Şöminenin yaydığı sıcaklığın karşısında uyuklamak onu gün boyunca karşılaştığı tüm sorunlardan arındırıyordu, unutmasını sağlıyordu neredeyse. Bir kez daha esneyip eliyle ağzını kapattı.
" Çok güzel ifade ettin. "
Hafifçe gülümseyip başını yana eğdi. Dirseğini masaya dayamış, başını da eline yaslamıştı. Kitap okumanın yararları, diye düşündü. Kelime dağarcığının genişlemesi onu çevresi arasında en düzgün cümleler kuran kişilerden biri haline getiriyordu.
" Kalabalıklar...Görünmekten pek haz etmediğin yerler. " Yakasını olabildiğince yukarıya doğru kaldırıp, yara izini saklamaya çalıştı. "Nedenini tahmin edersin."
Yara izi, diye düşündü istemeden. Çok fazla takılıyordu buna Diego. Birkaç kişinin ona bakması, yara izine bakmaları anlamına geliyordu onun için. Yine de Ales'e göre, onda en az dikkat edilecek taraf yara iziydi.
" Bak, bence buna çok takmamalısın. Sende en çok dikkat edilmemesi gereken taraf da bu yara izidir muhtemelen. " | |
| | | Diego Pellegrino Muggle
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 37 Yaş : 35 Galleon : 12010 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 14/06/08
| Konu: Geri: Noel Balosu (5. Sezon) Çarş. 18 Haz. 2008, 23:54 | |
| Ales üst üste esniyordu.Eğer baloya beraber gelmiş olsalardı,partneri bu kadar sıkıldığı için hem kendine kızar hem de onu buradan götürürdü.Fakat beraber gelmedikleri için ne zaman gideceklerine onlar karar verirdi.Ales'in gitmek için bahane kollamasına karşın partneri ilgiyle etrafı izliyordu. Gülüşen insanların arasına Ales hemen dikkat çekiyordu.Uykulu gözleri ve sıkılmış ifadesiyle dikkat çekmeyecek gibi değildi. "O,en azından ruhsal haliyle dikkat çekiyor.Senin gibi hilkat garibesi olduğu için değil!" dedi içinden bir ses ve Diego acıyla yüzünü buruşturdu.
Alessia sanki Diego'nun içindeki o sesi duymuş gibi "Bak, bence buna çok takmamalısın. Sende en çok dikkat edilmemesi gereken taraf da bu yara izidir muhtemelen." diyerek onu rahatlatmaya çalıştı. Diego "Sandığından daha zor olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim." dedi hafif titreyen sesiyle.Genelde insanlarla bu konuyu konuşmazdı ama Ales'e kanı ısınmıştı.Ona güvenmişti. "Sosyal bir varlığız madem,sosyal ortamlarda başarılı olmamız lazım.Bense..." Acı acı güldü. "...Bu ortamlarda hiç yetenekli değilimdir." Kafasını kaldırıp Ales'e baktı. "Dediğini yapmaya yıllardır alışamadım.Ama yine de ilgin için teşekkür ederim." | |
| | | | Noel Balosu (5. Sezon) | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |