| [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] | |
|
+2Adolf Maynard Griswald Mathilda Mythill 6 posters |
Yazar | Mesaj |
---|
Mathilda Mythill Slug & Jiggers Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 210 Yaş : 34 Kan statüsü : safkan Galleon : 11993 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/06/08
| Konu: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Çarş. 06 Ağus. 2008, 13:56 | |
| Yılın son Sihirli Yaratıkların Bakımı dersidir. Yıl boyunca ilk kez Profesör Mythill ders saatinden önce dersin yapılacağı alanda bulunmamaktadır. Hava İskoçya'nın alıştığının tersine fazla sıcak olsa da gölün bulunduğu taraftan hafif bir esinti gelmektedir.- Spoiler:
*Ders Pazartesi günü 1. ve 2. saat gerçekleşmektedir. **Sınıf listesi (yanında # işareti olanlar bu derse katılmazsa atılmayacak ancak katılsalar kendileri için daha iyi olur)
Paula Lilith Do'urden Elina Lora Dark
Elizabeth Clara Murtle V.Chas Le'Borge #Lilian Zoe Sullivan
#John Stewen Peterson #Charlie Adolph Monaghan
#Johnny Amoux Malfoy
Maglor Silimauré
***rp'leriniz en az 5 satır olsun, yine de fazla uzun olmak zorunda değil. Eğlence ön planda olan bir ders bu. İsteyenler derse kayıtlı olmayan bir öğrenciyle de rp yapabilir bu başlık altında.
En son Mathilda Mythill tarafından Paz 07 Eyl. 2008, 12:16 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
|
| |
Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12122 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Çarş. 06 Ağus. 2008, 14:20 | |
| Güzel bir kahvaltı yapmış, midesi belki de bugüne kadar hiç olmadığı kadar tıka basa dolmuştu. Kahvaltıdan sonra ilk derse gitmek için yola çıkmıştı. Araziye ayak bastığı an burnundan içeri giren sıcak ve nemli hava nefes almayı zorlaştırırken, alışkın olmadığı hava durumuna alışmakta güçlük çekeceğini anlayabiliyordu. Kuşların ötüşleri biraz can sıkıcı olmaya başlamıştı. Bir yere kadar güzeldi fakat sürekli olunca.. Dersin işleneceği yere giderken gölden gelen esinti, saçlarını hafifçe kıpırdatmış, gölün serin havasını ve yosun kokusunu içine çekmesini sağlamıştı. Dar patikada ilerlerken profesörün yerinde olmadığını farketmesi uzun sürmedi ve erkenden gelmiş olduğunu düşünerek çantasını yere koydu. Ardından oturabilecek düzgün bir yeri gözleri ile taradı ve çantasını koyduğu yerin sol tarafını kendisine uygun gördükten sonra hafifçe eğilerek oturdu. Şu an oldukça ilginç görünüyordu. Tek başına profesörü olmayan bir derste toprağa oturmuş bir öğrenci. Pek alışılan bir durum değildi.. | |
|
| |
Eurydice Black Slytherin Bina Sorumlusu, İksir Profesörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2206 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12422 Ekspresso Puanı : 89 Kayıt tarihi : 05/06/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Çarş. 06 Ağus. 2008, 17:35 | |
| Yaza yaz denilmesinde en büyük payı olan aylardan biriydi Haziran ayı. Gözün gördüğü yere dek dört bir yanı kuşatan yeşil renk, bir yandan bunaltıcı yaz sıcaklarının başlangıcını, öte yandan da okulların bitiminin habercisiydi adeta. Çıplak ağaçların gövdeleri bazen bir gecede yaprak açabilir; bu yetmezmiş gibi yine bir gecede bembeyaz çiçeklerle sarılıverirdi. Bu durumda rüzgâr esmeye görsün kar beyazı çiçekler uçum uçum uçardı havada. Kelebekler gibi tıpkı... Gün her zamankinden erken ağarıyordu Hogwarts'ta. Güneş ilk kulelere sonra diğer katlara göz kırpıyordu nazlı edasıyla.
Doğa tüm güzellikleriyle ayaktayken gece gözünü kırpmayan bir kız yatağının ortasında, dizlerini kendine doğru çekmiş, uzun zamandır yemek yememekten sararmış yüzü ve üstünden düşen pijamalarıyla annesinden gelen mektubu düşünüyordu. Annesinin ona ettiği hakaretler, "Buraya gelince hesaplaşacağız Elizabeth" cümlesi beynine kazınmıştı. Gözlerini her kapadığında annesinin yüzü geliyordu gözü önüne. Yavaşça ellerini bıraktı. Sol elinin tersiyle gözünden akan yaşı sildi ve ayağa kalktı. Cüppesini isteksizce üzerine geçirdi. Eteği belinden düşmek üzereydi. Son zamanlarda annesinden gelen mektuplar yüzünden birşey yiyememişti. Yüzü sararmış, derilerin altındaki damarlar şişmişti. Bacakları onu taşıyamayacak kadar güçsüzdü sanki. Bin anda kendini yerde buldu. "Ahh ağlama sersem. Sen bir Slytherin'sin. Slytherin'ler ağlamaz. Kendine gel." diye azarladı kendini. Dolaba tutunarak ayağa kalktı. Dağılmış saçlarını küçük bir asa hareketiyle toparladı. Aşağıya indiğinde herkes etrafına toplanmış ne olduğunu soruyordu. "Yok birşeyim." diye geçiştirdi öğrencileri ve kendini dışarı attı.
Dar patikada ilerlerken SYB Profesörü'nün ortalıklarda olmadığını gördü. Gözlerini ovuşturdu ve tekrar baktı. Fakat tek gördüğü bekçi kulübesi ve onun önünde oturmuş bir Hufflepuff... Kafasını göle çevirdi ve tarayıcı gözlerle profesöre baktı. Göremeyince yavaşça aşağıya inmeye devam etti. Hufflepuff'lı çocuğun yanına geldiğinde tek kaşını kaldırıp onu şöyle bir inceledi ve kafasını tekrar göle çevirdi. | |
|
| |
John Stewen Peterson Seherbaz
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 813 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12196 Ekspresso Puanı : 6 Kayıt tarihi : 15/03/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Çarş. 06 Ağus. 2008, 21:36 | |
| John sabahın erken saatlerinde hemen hemen tüm yatakhanedekiler uykularından uyanıp kalkmışken hala yataktaydı.Bir bacağı yatağın sağ ucundan sarkmış, üzerindeki Gryffindor armalı pike sıyrılarak düşmüş, ağzı açılmış ve koyu sarı saçları dağılıp birbirine girmiş bir haldeyken oldukça komik göründüğü açıktı.Ama buna aldırmayan beden yatakta sanki bir şey olmamışçasına uyuyordu.İçinde kesinlikle karmaşık rüyalar döndüğü belliydi.Garipliklerle ve maceralarla dolu bir yaşamında rüyalarında bile gariplikler hakimdi.Bitmeyen koridorlarda garip yüzleşmeler, dünya tersine dönmüşçesine olaylar olan garip köylerde dolaşmalar ve daha başka birkaç rüya daha.Rüyaların çoğunun sanki gerçekmiş gibi olması ve bazılarının bir filmin devamıymışçasına birbirine bağlı olması John’u ürpertiyordu.Şimdi en azından rüyaları go gariplerden biraz daha uzaktı.Ancak yine korkutucuydu.Çok da uzun olmayan bir zaman önce karşılaştığı griffini görüyordu.Griffin ile karşılaşması son anda attığı büyü ve yere yığılması.Griffinin yere düşüş sesini duymasıyla gözlerini açmıştı.
-Lanet olsun… Rüyada düşen griffin olabilirdi ama şu anda düşen kendisi olmuştu.Yatakta o kadar dönüp durursa sonu bu olurdu elbette.Söylenerek doğruldu ve beliyle kol bileklerini kütletti.Aklında hala griffinin görüntüsü dolanıyordu.Merlin aşkına o dersin gecesinde griffinle karşılaşmayı kayal etmişti ve dersten birkaç gün sonrasında merakla girdiği karanlık ormanda onunla karşılaşmıştı.Hala kolunda yeri belli olan bir yarayla kurtulabildiği için kendini şanslı hissetmeliydi.Aslında her ne kadar onun için bir cezaya patlasa da profesörün gelmesi oldukça iyi olmuştu.Merlin aşkına o olmasa ölecekti ki bu John’u profesöre borçlu kılıyordu.Yatağının yanındaki dolaptan asasını buldu ve yatağına doğrultarak bir büyü fısıldadı.Kırışık çarşafın dümdüz hal alması örtünün üzerine geçmesi dağınık diğer her şeyin de toplanması oldukça kolay olmuştu.Parmaklarını kütlettikten sonra elbisesini de hızla giydi ve Gryffindor binasından ayrıldı.
Hızlı adımları merdivenlerden indi ve sonunda büyük çıkış kapısına ulaştı.Tam dışarı çıkacaktı ki bir an sonra fikrini değiştirip ev cinlerinin o muhteşem yemekleri yaptığı mutfağa yöneldi.*Açım... Biraz atıştırmadan hiçbir yaratıkla yüzleşmeye gönüllü değilim.* Açlığın ona yaramadığını anlamıştı.Şimdi büyük salondaki yemekler kaldırılmışken orada birkaç parça bir şey bulabilmeyi umuyordu.Meyveli tablonun önünde durup düşündü.Buraya girerken elmayı mı gıdıklıyordu yoksa armudu mu emin olamıyordu.Anlamanın tek bir yolu vardı elini elma armut ve üzümlerin bulunduğu resimde gezdirdi ve isice bir armudun parmakları üzerinden geçerken kımıldandığını fark ettiğinde sırıttı.Onu gıdıklamaya başlamasından bir süre sonra kapı açılmış ve loş bir havası olan mutfağa girmişti.Mutfağın bütün sehpaları ve zemini soluk gri taşlarla döşenmişti. Ve adımını attığında havanın bütün sıcaklığına rağmen taşların soğuk olduğunu hissediyordu.Muhtemelen yiyeceklerin bozulmaması için ev cinlerinin yaptığı bir sihirdi bu.İlerideki büyük üzerinde solmuş birer Hogwarts arması bulunan dolapları sırayla açıp kapatarak aramaya koyuldu.İlk dolapta tabaklar ikincide çatal bıçaklar bulunca yüzü asılmaya başlamıştı.Fakat üçünce uzunca bir kaşar taze kaşar peyniri, birkaç kavanoz reçel bulunca gülümsedi.Onlardan biraz yemek yapılan sihirli masaya koydu.Sehbanın ilerisindeki ekmek sepetinden bir parça ekmeği asasıyla çağırdı ve kendince küçük kahvaltısını hızla yemeye koyuldu.
-Afiyet olsun küçük efendi…Aç görünüyorsunuz küçük efendi. Ancak Gorby dersin başladığını bildirmek istedi. Bir ev cinin bu sözleri söylemesine kadar iştahla atıştırmaya devam etmişti.Fakat sözlerin ardından sihirli saatine baktığında ibrenin sihirli yaratıklar dersine yaklaşıyor olduğunu görünce şaşkınlıktan yediği reçelli ekmek ve kaşar peyniri neredeyse boğazında kalacaktı.Neyse ki ev cini bir parmak şaklamasıyla ona suyu uzatabilmişti.Kurallardan bahsetmek yerine ona yardım eden bir evcini görmesi iyi olmuştu suyu içtikten sonra rahatlayarak kupayı bıraktı.Ev cinine küçük bir teşekkür ettikten sonra onun tiz mırıldamalarını çok da umursamayarak hızla dışarı çıktı ve koşar adımlarla ilerlemeye başladı.Senenin sonlarına yaklaşması sebebiyle havanın da sıcak oluşunun etkisiyle alnında boncuk boncuk terler birikmişti ve dersliğe ulaştığında gördüğü sadece birkaç öğrenci olmuştu.Rahatlayarak ilerlerde bir yere çöktü ağaca yaslandı ve beklemeye koyuldu. | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Perş. 07 Ağus. 2008, 01:02 | |
| Yatağından zıpladığında saatin çoktan geçmiş ve dersi kaçırmış olabileceğini düşündü. Neyse ki saate baktığında herşeyin yolunda olduğunu anladı. Yattığı yerde derin bir nefes alıp verdi ve ardından da ürküteceğini bile bile Elina' nın yatağına yastığını fırlattı. '' Uyan artık uyuyan güzel, senin yüzünden gözlerim açılmıyor doğru dürüst, ne vardı bütün gece sohbet edicek...'' Halinden memnun şekilde ayağa kalkıp gerinmeye başladı Paula. Elina' dan gelen sevgi dolu cümleleri duymuyormuş gibi yapıyordu. Kızdırdığı için muzur muzur gülümsüyordu sadece. Kafasına doğru gelen yastıktan kaçmak için eğildi ve tekrar kalktığında da '' Hadi daha kahvaltı yapıcaz. '' dedi. Elina da hazırlandıktan sonra, büyük salonda iyi bir kahvaltının ardından bahçeye çıkmak üzere yatakhaneden çıktılar.
Kapıdan çıkar çıkmaz yerden yüzüne vuran ısı yüzünden yanakları biraz kızarmış olan Paula çantasından çıkardığı minik yelpaze ile ümitsiz sayılabilecek kadar serinleten bir rüzgar yarattı. Diğer bir tanesini de Elina' ya uzattı. Dersliğin olduğu yere geldiklerinde profesörü göremedikleri için şaşırmıştı Paula. Elina' ya:
'' Bakalım bizim için bugün ne sürpriz hazırlıyor?! '' dedi gülümseyerek. İçinden hiç görmedikleri bir yaratık tanıyabilmek umudunu tazeledi. Ağacın dibinde oturan Maglor' a selam verdi sahte bir göz kırpmasıyla. Biraz ilerdeki John' a da el salladı. Slytherinli kızı görmezden gelip Elina' yı uzakta biryere oturmaları için çekiştirdi. |
|
| |
Johnny Amoux Malfoy Tılsım Profesörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 1643 Yaş : 29 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12197 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 12/03/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Perş. 07 Ağus. 2008, 12:26 | |
| Her gecesi karanlıkların içinde geçiyordu. Bundan bıkmıştı artık. Gördüğü tüm rüyalar onun bilinçaltına yerleşmişti. Vücudunun tüm hatlarını kemiren bir fare gibi beyninin tüm hatlarını kemiriyordu düşünceleri. Birde düşünceleri, rüyalarına yansıyordu. Bu gece rüyasında yine bir mağaradaydı. Ama bu sefer en kadim dostlarından Sarah, Lucy ve Keiran ile birlikte değil, Lily ile birlikteydi. Soğuk mağara havası el ele tutuşan Lily ile Johnny’nin içinin ürpermesine neden oluyordu. Korkudan sarılmışlardı birbirlerine. Üstünde ilginç resim ve yazılar olan mağaranın sert duvarlarında yansıyan korkunç gölgeler ikisinin de her seferinde ürpermesine neden oluyordu. Rüzgarın kaynağı olan büyük ve heybetli dağın tepesinde devler ateş yakmış, avlarını yiyordu. Simsiyah gökyüzü, karanlık bir çukur misali içe doğru basıktı. Gökyüzünde boy boy yarasalar geziniyordu. Yarasaların uçtuğu noktanın daha üstünde heybetli kartallar ve şahinler kanatlarını iki yana açmış gece gezintisi yapıyorlardı. Tuzlu su kıyıya her çarptığında bir ürperti geçiyordu içinden. Kötü bir şey olacakmış gibi hissediyordu. Zaten ne zaman mağaralı bir rüya göre her zaman iğrenç(!) bir şey oluyordu. İşte içindeki ürpertilerin gerçekleşme zamanı gelmişti. Heybetli dağdan inen, en az dağ kadar heybetli bir dev üstlerine geliyordu. Daha doğrusu Lily’e doğru. Onu korumanın zamanı gelmişti ama koruyacak ne vardı ki elinde. Büyük bir deve ne gibi bir büyü yapabilirdi ki?
“Kaybediyorsun. Onu kaybediyorsun. Aşkını kaybediyorsun. Ne yapabilirsin ki? İzleyeceksin. Başka yolu var mı? İzleyeceksin ölümünü. Acı çeke çeke izleyeceksin. Ama onu kurtarma şansın yok. İzle. Ölümünü izle. Tıpkı arkadaşlarının ölümünü izlediğin gibi. İnsanın acıları zaman zaman yok olur. Bu acı asla yok olmayacak. Beyninde kalacak.”
*Oh be rüyaymış* diye mırıldanarak sırtını yataktan doğrulttu. Bugün bir mucize eseri dışarıdan rüzgar esmiyordu ki rüzgarı engelleyen şey gökyüzünün yarısını kaplamış ve dışarıyı kavuran heybetli güneşti. Gülümsüyordu gökyüzüne güneş. Isısını yayıyordu. *Bugün rahatız desene* Mavi geceliğini çıkararak, yine aynı şekilde mavilere bürünmüş cüppesini giydi ve yemek yemek amacıyla büyük salona indi. Yine burnuna gelmişti minik ev cinlerinin hazırladığı mükemmel yemeklerin nahoş kokuları. Bu kokuları her seferinde içine çektiğinde rüyaları dahil, her türlü sıkıntıyı unutuyor, kendini yemeklerle dolu büyük salonda buluyordu. Büyük salonun profesörler masasına yakın olan tarafında bulunan Ravenclaw masasına oturarak tabağına doldurduğu yemekleri afiyetle yedi. Her gün mükemmel şeyler hazırlıyorlardı ev cinleri Hogwarts öğrencilerine. Johnny yemeğini afiyetle yiyerek haftanın ilk dersi olan Sihirli Yaratıkların Bakımı dersine girmek amacıyla yasak ormanın ve göl kenarının arasında sıkışmış olan ve kulübenin yanında bulunan Sihirli Yaratıkların Bakımı Dersliğine ilerledi.
"Bakalım bize ne gibi sürprizler hazırladı." diye söylendi uzun köprüden geçerken gayet sesli bir şekilde. Uzun baykuşhane kulesini geçtikten sonra yasak ormanın dibinde bulunan dersliğe adımını attı. Neredeyse birçok kişi gelmişti Johnny’den önce. Johnny gözlerine inanamıyordu. Çünkü profesör ilk defa derse geç kalmıştı. Ders zilinin duyulmasından önce genellikle profesör hep sınıfta kocaman ya da küçük bir kafesin yanında bulunur ve öğrencilerini gülerek selamlardı. Ama bu sefer Profesör Mathilda her zamanki yerinde yoktu. Büyük ihtimalle koca bir sezon ders vermekten yorulmuştu ve bırakmıştı okulu. *Merlin’in sakalı!! Umarım bırakmıştır* diye mırıldandı sinsi bir şekilde. Dönem başından beri işledikleri her ders ve verdikleri her ödev çok zor olmuştu. Profesörün gitmesini bu sınıftan herkes umardı. *Ama…* Hatırlıyordu da geçen sene Profesör Malfoy ile işledikleri dersler ne kadar zevkliydi. Gizilgen ne kadar da gizliydi(!). Johnny’nin yaptığı sakarlık ve Keiran’ın gizilgenle başa çıkması. Şimdi aynı derslikteydiler. Ama Keiran yoktu. Sarah yoktu. Lucy yoktu. Göz pınarlarından akan birkaç damla yaşa engel olamayarak gölden esen rüzgar eşliğinde profesörü beklemeye başladı.
| |
|
| |
Mathilda Mythill Slug & Jiggers Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 210 Yaş : 34 Kan statüsü : safkan Galleon : 11993 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/06/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Perş. 07 Ağus. 2008, 21:26 | |
| Profesör Mythill yılın son dersi için yine erkenden uyanmıştı. Beklediğinden de iyi geçen bir yıl ve beklemediği kadar etkileyici bir yıldı bitmek üzere olan. En çok da derse gösterilen ilgiden, öğrencilerinden memnundu. Onlardan birinin seçimi olan bir yaratığı tanıyıp birbirlerine veda edeceklerdi o gün.
Mathilda yavaşça yaklaştı yaratığın camdan yuvasına. Minik bir yavruydu bu. Tehlikeli hayvanları okula getirmek konusunda büyük bir deneyim yaşadığından, bu seferki yaratığın bir yavru ve doğumdan itibaren evcilleştirilmiş olmasını tercih etmişti. Bu özelliklerin hepsine sahip bir mehtucap bulmak zor olsa da, minik yavru işte buradaydı, Mathilda'nın mükemmel bağlantıları sayesinde. Gururla gülümsedi.
Yaratık çoktan uyanmış, minik burnunu cama sürtüyordu. Mathilda temkinli bir şekilde izledikten sonra yavruyu, n'olur n'olmaz diye ejderha derisi uzun eldivenlerini giydi, hayvanı sevebilmek için gerekliydiler. Yaz günü bir işkenceydi bunları takmak! Yakınlarda tehlikeli gezilerde taktığı özel bir şapka da vardı ama bu, öğrencileri korkutmaktan başka bir işe yaramazdı. Mehtucap'ın dikenlerini fırlatmayacağına emindi.
Camdaki yuvarlak kapağı açtı. Mehtucap sevinçle dışarı fırladı. Mathilda şefkatle mehtucap'ın boynunun altını okşadı. Minik dikenleri çok da tehlikeli görünmüyordu. Sihirli tasmayı yavaşça boynuna geçirdi ve boynunu okşamaya devam etti. Bir an hafifçe sıktı ve --
***
Mathilda Mythill sihirli tasmayla tuttuğu mehtucap'ın önderliğinde öğrencilerin yanına geldiğinde her zamankinden farklı görünüyordu. Elindeki ejderha derisi eldivenler ve kafasında her zamanki topuzunun üstünde sallanan turuncu renkli ejderha derisiyle kaplı şapka sirkten fırlamış gibi gösteriyordu profesörü. İlk kez bir kaç tutam saçı salınıyordu. Göz kapakları hafifçe kapalıydı, zaman zaman aniden açılıveriyor sonra gene günlerdir uyumamış gibi kapanıyorlardı. Yüzü iyice kızarmıştı.
Öğrencilerin yanına geldi ve gözleri kocaman açıldı yine. Şaşkın bakışları farketmemiş gibiydi. Sinirle, bağırarak sordu:
"Yasak Orman'da ne işiniz var?" | |
|
| |
Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12122 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Perş. 07 Ağus. 2008, 22:07 | |
| "Öff. Sıkıldım ama." Oturmuş olduğu yerden kalktı ve çantasını sırtına takarak dolaşmaya başladı. Profesör neden bu kadar gecikmişti ki. Her zamanki yerlerinde duruyorlardı işte. Ne getirecekti onlara yaratık olarak? Meraklanmıyor değildi. Sıkılmış bir şekilde güneşin yakıcı parıltısı altında dolanıp duruyordu. Birden bir ses irkilmesine yol açtı. "Yasak ormanda ne işiniz var?" Bir an için şaşkınlıkla etrafına bakındı. Gözleri onu yanıltmıyorsa -ki gözlerinde hiçbir bozukluk yoktu- yasak ormanda değillerdi. Hemen sesin geldiği yere doğru döndü ve faltaşı gibi açılmış gözlerle profesörün tutmuş bulunduğu mehtucapa baktı. Ödevi yaparken profesörün bunu buraya getirme ihtimali tamamen aklından çıkmıştı. Yutkundu ve profesöre bakmaya başladı.
Profesör ilginç bir şekil almıştı. Sanki uyuyormuş gibiydi. Hemen yaptığı ödev aklına geldi. Mehtucapın üzerinde on sekiz adet diken olmalıydı. Hızla saymaya çalıştı. Sağ yanındaki beş çıkıntı ve sol yanındaki beş çıkıntı yerlerini koruyordu. Sırt bölgesindeki yedi tanesi de duruyordu. Fakat baş kısmındaki.. Hemen bir tehlike olduğunu anladı ve bağırmaya başladı. "Profesör! Siz iyi misiniz? O şeyin dikenlerinden biri eksik!" Kafasındaki düşünceler hızla dönüyordu fakat ne yapacağını bilemiyordu. Profesörü sersemletip -ki belki bundan ileride oldukça zarar görebilirlerdi- onu hemen hastahane kanadına götürebilirlerdi. Peki ya mehtucap?
Bembeyaz yaratık oldukça görkemli bir şekilde süzülüyordu. Onlara büyü işletmek oldukça da zordu. Profesöre birşey olursa onunla nasıl başa çıkacaklardı? Ne yapacağını bilemez halde etrafına bakındı. Elini asasının bulunduğu cebine attı ve asasını çıkardı. Profesörün hemen iyileşmesi lazımdı yoksa aklını yitirebilirdi. Görünüşe göre olay yeni olmuştu. Ne kadar erken giderse o kadar iyiydi.. | |
|
| |
Elina Lora Dark
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 405 Yaş : 32 Kan statüsü : Melez Galleon : 11954 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 11/07/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Perş. 07 Ağus. 2008, 23:16 | |
| Elina hufflepuff binasındaki kızlar yatakhanesinin tam ortasında bulunan havuzda yüzüyordu kafasını kaldırdı ve saate baktı çoğu gece saat beşe kadar uyuyamazdı yine saat beşti ellerine baktı buruş buruştu sonra kendi yatağını gördü ve orada yine kendisi yatıyordu gözlerini kocaman açtı kapatıp kapatık tekrar açtı ama havuzun yanındaki yatakta yatıyordu. Kafasına gelen bir yastık ile gözlerini açtı, '' Uyan artık uyuyan güzel, senin yüzünden gözlerim açılmıyor doğru dürüst, ne vardı bütün gece sohbet edicek...'' diye söylehdi Paula. Elina ''Seni şu yastık ile bir gece boğucam sonrada kendi kendine intihar ettiğini söylüyeceğim'' dedi. Paula ona aldırış etmeden kalktı ve hazırlandı sanki hiç bir şey olmamış gibi '' Hadi daha kahvaltı yapıcaz. '' dedi. Elina üzerine örttüğü pikeyi kafasına kadar çekti. Paula da ayak ucundan çekiyordu ve o başarılı olmuştu. Elina ayağa kalktı ve üzerini giyindi berlikte hergün olduğu gibi tıka basa bir kahvaltıdan sonra bahçeye çıktılar Elina elleri ile alnını sildi ve '' merlin aşkına bu ne sıcak '' dedi '' keşke mayolarımızı getirseydik göle girerdik sonra garip yaratıklar da bizi yerdi toptan kurtulurduk '' . Paula gülen bir yüz ile ona baktı '' Ell sanırım başına güneş geçti ' dedi Elina güldü. Konuşurken göl kenarına nasıl vardıklarını anlamamışlardı. Göl kenarında ki hafif esinti Elina'nın hoşuna gidiyordu. Bu sırada profesörün sesi ile irkildi "Yasak Orman'da ne işiniz var?". Elina çevresine bakındı kim vardı ki yasak ormanda.Ta ne olduğunu sorucaktı ki hufflepuffdan bir çocuk atıldı "Profesör! Siz iyi misiniz? O şeyin dikenlerinden biri eksik!" dedi. Elina tam o sırada profesörün tasma taktığı garip dikenli yaratığı gördü onu hiç sevmemişti '' ne olur onları da beslemeyelim '' diye geçirdi içinden. | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Perş. 07 Ağus. 2008, 23:41 | |
| Beklemek sıcak yüzünden gittikçe zorlaşıyordu. Gözüne giren güneş ışıkları yüzünden kaşlarını çatmış etrafa bakan Paula Elina ile konuşmaya dalmıştı ki profesörün geldiğini görür gibi oldu. Yaklaşan kişi her ne kadar profesör olsa da birşeyler farklıydı sanki. Saçları her zamanki gibi düzenli bir topuz değildi. Biraz dağınıktı. '' Ayrıntılarla bu kadar ilgilenen biri için garip...'' dedi Paula sessizce. Yorgun görünen genç kadın yaklaştıkça yanındaki yaratığın bir mehtucap olduğunu gördü Paula. Bu güne kadar hiç yakından görmemişti. Onlar hakkında biraz okumuştu. Kütüphanede Maglor' la karşılaştığında da sorduğu sorulardan aldığı cevaplara göre bu yaratık sevimli görüntüsünün altında oldukça tehlikeliydi.
Profesörün ağzından çıkan ilk sözün '' Merhaba çocuklar... '' olacağını düşünen Paula, '' Yasak ormanda ne işiniz var? '' sorusu ile afalladı pek çok öğrenci gibi. Bu sorunun ardından da az ilerde bağırarak konuşan Maglor' u duydu:
"Profesör! Siz iyi misiniz? O şeyin dikenlerinden biri eksik!"
Maglor' u duyması ile birlikte yaratıkla ilgili bildiklerini hatırladı ve birden bire vücudunu hafif bir titreme aldı. Kalbine, midesine, dizlerine, heryerine hücum eden bir panik ağrısı yayıldı. Elina' ya dönüp '' Ell, bir terslik var sanırım , benim arkamdan gel. '' dedikten sonra oturduğu yerden kalktı. Koşarak Maglor' un yanına gitmek istedi fakat; mehtucapın ürkmesi olasılığını göze alarak yavaş yavaş yürüyerek ona ulaştı. Endişeden çılgına dönmüş gibi görünen Maglor' a '' Sakin ol yoksa aynı şeyler bizim de başımıza gelicek. '' dedi. Gözlerini profesör ve yaratıktan ayırmadan önce profesöre '' Profesör Mythill burası göl kenarı efendim, biz göl kenarındayız ormanda değiliz. Kendinize gelin efendim. '' dedikten sonra Maglor' un kolunu sıktı ve '' Hadi Maglor! Sen onlar hakkında araştırdın. Profesörü burdan uzaklaştırmamız lazım. Bu yaratığı da etkisiz hale getirmek lazım. Ne yapacağız?! ''
|
|
| |
Eurydice Black Slytherin Bina Sorumlusu, İksir Profesörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2206 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12422 Ekspresso Puanı : 89 Kayıt tarihi : 05/06/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Cuma 08 Ağus. 2008, 01:09 | |
| Sıcak rüzgar yüzleri yalayarak esiyordu adeta. Tepedeki güneş etkisini iyiden iyiye göstermeye başlamış öğrenciler cüppelerin içinde eriyip gitmişlerdi. Bir süre sonra Prof. Mythill elinde tasmasını tuttuğu sihirli bir yaratıkla belirdi. Elizabeth'in kafası karışmıştı. Bu yaratığı daha önce görmüş olmalıydı. Düşünüyor fakat bulamıyordu. Açıkçası bu karmaşıklığa annesinin gönderdiği mektubun cümleleri de karışıyordu. Düşündü, düşündü... Bir yandan yerinde yaylanıyor bir yandan da düşünmeye devam ediyordu. "Buldum. Bu bir Mehtucap." dedi sessizce. Profesör öğrencilere yaklaşmış dalgın dalgın onlara bakmaktaydı. '' Yasak ormanda ne işiniz var? '' diye bağırdı bir anda. Elizabeth bu ani tepkiden ürkmüş olacak "Efendim..?" diye bir soru sordu küçük bir sesle. Ardından Hufflepuff'tan bir çocuk yaratığa dikkatlice baktı ve birşeyler yapıyormuş gibi kafasını salladı. Anlaşılan dikenlerini sayıyordu. Bir anda bağırmaya başladı. "Profesör! Siz iyi misiniz? O şeyin dikenlerinden biri eksik!". "Bir dikeni eksik mi? O şeyi benden uzak tutun." diye söylendi Elizabeth. Az önceki sıcak rüzgar şiddetini iyice arttırmış ortama sauna havası katmıştı. O kalın cüppenin altında pişen Elizabeth bu duruma aldırmadan feryat ediyordu. Prof Mythill hiç olmadığı kadr garipti. Yoksa...
"Aman Tanrım....!! Diken profesörün içinde değil öyle değil mi? " diye sordu yanındaki epey şaşkına dönmüş çocuğa. Birden eli cüppesinin içine gitti. Asasını arar gibi... Asaya dokunduğu an hızla çekti ve temkinlice durmaya devam etti. Kızlar diğer taraftan koşturarak geldiler. Siyah saçlı olan bir anda konuşmaya başladı. '' Sakin ol yoksa aynı şeyler bizim de başımıza gelicek. '' 'Bizim başımıza mı?'diye düşündü Elizabeth. Hufflepuff'lı kız hızlı hızlı konuşmaya devam etti.'' Profesör Mythill burası göl kenarı efendim, biz göl kenarındayız ormanda değiliz. Kendinize gelin efendim. Hadi Maglor! Sen onlar hakkında araştırdın. Profesörü burdan uzaklaştırmamız lazım. Bu yaratığı da etkisiz hale getirmek lazım. Ne yapacağız?! ''
"O-o yaratığa dokunacak mısınız yani? Onu öldürmenin kolay olmadığı gibi sersemletmenin de kolay olmadığını eminim benim kadar iyi biliyorsunuz. Kütüphanede bir kitapta okumuştum. Kabuğunun altında ince bir tabaka varmış. Bence Profesörlerden birini çağırmamız gerek veya şifacıyı. Her kim olursa olsun birini bulmamız gerek yoksa bizde Profesör Mythill gibi olacağız..." | |
|
| |
Mathilda Mythill Slug & Jiggers Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 210 Yaş : 34 Kan statüsü : safkan Galleon : 11993 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/06/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] C.tesi 09 Ağus. 2008, 15:45 | |
| Mathilda kaşlarını çattı ve sesi titreyerek konuştu:
"Profesör Mythill'in nesi varmış? Neden onun gibi olmak istemiyoruz?"
Her halinden belliydi alındığı. Dudaklarını büzdü ve mehtucap'a eğilip burnunun üstünü okşadı. Yaratık zevkle kafasını sallıyordu. Onunla birlikte Mathilda da şaşkın haline geri dönmüş, kafasını sallıyordu şefkatle. Öğrencilerin tartışmalarını duymamazlığa geliyordu kontrol edemediği beyni.
Bir anda ayağa kalktı. Yemin kokusunu alan yaratıklar gibi dikkat kesildi ve işaret parmağıyla gölü göstererek bağırdı:
"Sonunda buldum grifini! Orada! Koşun! Gelin peşimden!"
İlginç olan şuydu ki Mathilda yerinden kıpırdamıyordu. Kocaman açılmış gözleriyle gölün üzerinden uzaklara dalıp gitmişti... | |
|
| |
Eurydice Black Slytherin Bina Sorumlusu, İksir Profesörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2206 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12422 Ekspresso Puanı : 89 Kayıt tarihi : 05/06/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] C.tesi 09 Ağus. 2008, 16:57 | |
| Herkesin telaşa kapılmasıyla Prof. Mythill kaşlarını çattı va titrek bi sesle "Profesör Mythill'in nesi varmış? Neden onun gibi olmak istemiyoruz?" dedi. Eliyle mehtucap'ın burnunu okşuyordu. Elizabeth söylemekten kendini alamadı. '' Profesör o yaratığa dokunmayın lütfen. ''. Bu sözleri söylerken sesinin her perdesi daha bir cılız çıkıyordu. Asasını sıkmaktan eli ter içinde kalmıştı. Sağ elinin tersiyle alnını sildi ve tuttuğu nefesini bıraktı. Birkaç saniyeliğine gözlerini kapattı ve adının Maglor olduğunu öğrendiği çocuğa dönüp '' O kızın söylediğine göre-'' eliyle Paula'yı götererek ''bu konuda araştırma yapmışsın. Onun özelliklerini biliyor olmalısın. O halde kaptan sensin. Şimdi bize ne yapacağımızı söyle...'' dedi emredercesine.
Bu sırada ayağa kalkan profesör eliyle uçsuz bucaksız maviliği göteriyordu. "Sonunda buldum grifini! Orada! Koşun! Gelin peşimden!" Elizabeth bu gibi durumlarda neler yapılacağını bilmiyordu. Profesör onlara göle doğru koşmalarını söylemiş fakat kendisi yerinden kıpırdamamıştı. Elizabeth profesöre yüzünü dönmek için hareket ettiğinde ayağının hemen yanındaki taşa takılarak tökezledi. ''Merlin adına! O taşa takıldığımda yaratığın üzerine düşebilirdim. Tanrı beni korumuş.'' dedi ürkek bir tavırla. Sonra gözlerini profesörün irileşmiş ve yavaşça bir kan çanağına dönen gözlerine dikip '' Profesör Mythill. Lütfen bizi dinleyin efendim. Orada hiçbirşey yok.'' dedi eliyle gölü göstererek. Derin bir nefes aldı ve konuşmayı sürdürdü. ''Lütfen Profesör, düşünmeye çalışın. Beni hatırlıyor musunuz?'' | |
|
| |
Adolf Maynard Griswald Ravenclaw 6. Sınıf Öğrencisi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 755 Yaş : 33 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12122 Ekspresso Puanı : 1 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] C.tesi 09 Ağus. 2008, 17:33 | |
| Paula'nın ne yapacaklarını sorgulaması üzerine dikkatle yaratığa baktı ve bir an için ortalığı telaşa vermenin kötü bir hareket olduğunu anladı. Mehtucap'ın normal halini gözlerinin önüne getirdi. Bundan daha büyük olduğu kesindi ve dikenleri de daha uzundu. "O zaman.." diye düşünürken profesörün sesleri üzerine düşüncelerinde sıyrıldı. -Profesör Mythill'in nesi varmış? Neden onun gibi olmak istemiyoruz?-
İçinden gelen kahkaha atma duygusunu zorlukla bastırdı. Telaşa gerek yok diye düşünüyordu. Çünkü bu bir yavru Mehtucap ise zehrinin etkisi en fazla üç saat sürerdi. Bunları düşünürken Slytherinli bir kızın ona karşı konuştuğunu duydu. -bu konuda araştırma yapmışsın. O halde kaptan sensin. O halde bize ne yapacağımızı söyle. Kızın ses tonundan hiç hoşlanmadığı belli oluyordu. En sonunda dayanamadı ve kıza doğru dönüp konuşarak "Eh kaptan ben isem, önce kaptanla nasıl konuşulması gerektiğini öğrenmen gerekecek. Emir alman gereken vaziyette iken, emir veremezsin Slytherinli hanım.." dedi sanki konuşmaktan tiksiniyormuşcasına. Ardından profesörün sözleri ile tekrar kadına doğru yöneltti bakışlarını.
-Sonunda buldum grifini! Orada! Koşun! Gelin peşimden!- Dehşete uğramış gözlerle bir an için profesöre baktı. Grifin kaçmış mıydı? Ah olamaz. Süper.. diye içinden geçirirken herkesin duyabileceği seste "Bu mehtucap henüz yavru. O nedenle zehrinin etkisi fazla sürmez. Zaten etkili olsaydı şimdiye kadar deli bir profesör görürdük. Tamam şimdi de öyle gözüküyor ama- sanki bunları söylemekten utanıyormuş gibi bir hali vardı - gördükleri sadece halüsinasyon. Yaptığından utanç duyduklarını ve korkularını istemsizce belli ediyor. İyileşmesi için gereken şeyi bende bilmiyorum. Tek yapmamız gereken uslu durup Mehtucap'ı kızdırmamak ve profesörün de her dediğini haklıymışcasına onaylamak." dedi yutkunarak ve mehtucapı fazla ürkütmemeye çalışarak profesörün yanına doğru ilerlemeye başladı.
Az önce konuşan kız, şimdi profesöre kendini hatırlatmaya çalışıyordu. Dudak büken Maglor profesöre doğru yaklaştı ve "Peki profesör. Grifin'i yakalamak için bir planınız var mı?" İçinden bir ses bunu sormasını yanlış buluyordu. Ya kadın koşup gölün içine girerse. İşte bu hiçte hoş olmayan bir durum olurdu.. | |
|
| |
John Stewen Peterson Seherbaz
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 813 Yaş : 32 Kan statüsü : Safkan Galleon : 12196 Ekspresso Puanı : 6 Kayıt tarihi : 15/03/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] C.tesi 09 Ağus. 2008, 19:48 | |
| Herkes yavaş yavaş göl kenarındaki ders alanını doldurmaya başlamıştı. John için epey hızlı geçen sezonda kuşkusuz en unutulmayanlar profesörün dersleri olmuştu. Semenderleri, hırpıları, Griffinleri nasıl unutabilirdi? Zaten yaratıkların hepsi özellikle seçilmiş gibi kendisi için bela olmuş denebilirdi. Semenderler küçüklüğünün karanlık haritalarına ibnen hayvanlardı. Küçükken ateşi söndürüp öldürdüğü için kuşkusuz semenderlerin ateşin dışında pek uzun bir yaşamları olmadığını o zamanlar acı bir şekilde öğrenmişti. Hırpılar zaten ayrı belaydı. Küçük yaramaz bir prenses gibi peşinden koşturtmuştu hırpı. o ödev muhtemelen zaten buradaki herkes için ayrı bir ab belasıydı. Griffin’i düşününce omzundaki yarayı hatırlıyordu. Karanlık ormana merakla girmesine deden olmuş ve merakı da bela getirmişti. O gün de hayatının unutulmaz anları arasındaydı. Profesör tüm sertliğine tüm kızgınlığına birkaç gün öncesinde başlayan sert cezasına rağmen unutulmazları yaşattığı için bu okulda gerçekten sevdiği birkaç profesör arasına girmişti. Ona yaşattığı heyecanlar için ne kadar teşekkür etse azdı aslında. Ama bunu kadına söylese kendisini deli olarak görebilirdi. Eh belki de öyle de sayılırdı.
Çok değil birkaç dakika geçmemişti ki profesör görünmüştü. Ancak gelmesi öğrencileri sessizleştireceğine kendi aralarında mırıldanmalara yada profesöre hitaben konuşmalara neden olmuştu. Bu profesörün bir şey sormasından değildi. Bu garipliğindendi. Yasak ormanda griffin’in elinden kurtulduğunda bile bu kadar dağınık bir halde değildi. O zaman bile bu kadar delice dönmüyordu bakışları. Delilik…Evet profesöre bu olmuştu işte. Özellikle yanındaki kemiksi dikenleri olan yaratık düşünülürse. Herkes kendince yorumlar yapıp profesöre bir şeyler söylerken olduğu yerde kaşları çatılmış duruyordu. Profesör gelir gelmez onları karanlık ormanda sanmıştı. Bir şeyleri kavramaya çalışan kafası karanlık orman dediğinde direk griffinle ilgili anılara gitmişti. Griffin’i hatırladı, tehditkar bakışlar atan gözleri, tiz çığlıkları, kartal pençesi şeklindeki ön aslan pençesi şeklinde arka pençeleri, iri gagası ve tümüyle heybetli vücuduyla zihninde canlandığında o korkuyu yine istemişti. Merlin aşkına profesör olmasa ölecekti. Hem de o yaratığın miğdesine gidecekti. O zaman profesör kendisine yardım etmişti ve şimdi eğer yapabilirse sıra kendisindeydi. Öğrenciler arasında en aklı başındaymış gibi konuşan maglora yaklaştı ve onu kenara çekip fısıldayarak konuştu.
-Maglor… Sanırım bir şeyler anlıyorum. Aslında söylememem en doğrusuydu ama profesör bu haldeyken söylemem gerek. Profesörün hafızası geçmişe dönmüş bu delilik yüzünden…Griffinler ve karanlık orman birkaç gün öncesinde yaşadığı bir hatırayla ilgiyle ilgili…Kısacası zihninde o günleri yeniden yaşıyor. Eh az önce dediklerinde haksız da sayılmazsın zaten. Dersini iyi çalışmışsın. Çocukluğuna kadar dönmediği için Merlin’in şansı yardım etmiş. Mırıldanmaları uğultuda başka kimsenin kulağına gitmemişti ancak Maglor anlamışa benziyordu. Eh belki onun da bu yönden bakılınca bir yardımı olabilirdi. Profesöre tedirgin bakışlarla baktı. Profesöre olanlar kısmen bir hafıza kaybına benziyordu. Eh büyük birkaç fark dışında öyleydi. Yanılmadığından neredeyse emindi ki aksini sağlayacak karar da emin kalacaktı. Babası hafızasının bir kısmı silinmiş ve bu yüzden kendini çocuk sanan birini sorguladığını anlatmıştı. *Ona gerçekleri söyleyerek anıları doldurmasını ve o andan çıkmasını sağlamalıyım… Ama nasıl? *Derin bir nefes aldı ve profesörün yanına geldi. Ona acıma dolu şeyler söylerse bu onu daha da çileden çıkarırdı ama yumuşak bir sesle konuşursa belki anlamasını sağlayabilirdi. Yine de bu zor olacaktı. Profesöre tereddütle yaklaştı. Bu sefer de sadece profesör duyuyor olduğundan emin olduktak sonra konuştu.
-Profesör… Orada yalnız değilsiniz değil mi? Ben de varım orada…Şimdi bir kalkan koyacaksınız ve arkasından beraber yaratığı sersemleteceğiz. Sonra atadam gelecek…Bize kızacak. Nereden biliyorum peki? Çünkü yaşadık. Ne olur profesör hatırlayın…Gördükleriniz gerçek değil. | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Paz 10 Ağus. 2008, 00:36 | |
| Profesöre söylediklerinin hiçbir işe yaramadığını anlamış olan Paula, kendisini oldukça akıllı sandığını düşündüğü Slytherinli kıza dönüp ters ters baktı. Maglor' a emrivaki konuşması da hiç hoşuna gitmemişti. Böyle zor bir durumda bile sadece insanları yönetmeye çalışan Slytherinlilerden iyice nefret ettiğini hissediyordu. Bu sözlerini endişeli olmasına yorup tekrar asıl soruna konsantre oldu. Maglro gereken cevabı vermişti zaten.
Maglor' un söylediğine göre bu yavru bir Mehtucap olduğundan dikeninin etkisi çok daha çabuk geçecekti. Bu arada profesörün devam eden garip davranışları, gördüğü açıkça belli olan halüsinasyonlar da herkesi germeye başlamıştı. Yalnız başlarına kalmış gibi hisseden bir topluluktular ve her zaman onları koruyan profesörleri şimdi onlara muhtaçtı. Mehtucap ile dikenin etkisi ile oldukça sıcak bir görüntü sergileyen ve tehlikenin farkında olmayan profesörü bir şekilde uzak tutmak gerekiyordu. Maglor ve Paula' nın yanına yaklaşan John, profesörün az evvel bulduğunu iddia ettiği Griffin hakkında birşeyler söylüyordu. Görünüşe göre bu konu hakkında bir şeyler biliyor gibiydi ve bu profesörü biraz olsun kontrol altona almak için iyi bir yöntem olabilirdi.
Profesörle konuşmak için biraz daha Mehtucap ile genç kadının yanına yaklaştı. Belki de o sırada herkesin gözüne çarpan ama kimsenin söylemeye cesaret etmediği bir şeyi Paula' da farketmişti. Minik Mehtucap tıpkı küçük bir şeytan gibi profesörü etkisi altına almayı başarmıştı ve Jhon' a attığı bakışlara göre bunun farkındaydı da. Sanki yemini çalmaya çalışan bir başka yırtıcı gibi baktığı John, Mehtucap' ın nasıl davrandığının farkında bile değildi belki. Paula endişeli bakışlarla ve gözlerini yaratıktan ayırmadan John' u uyardı:
'' John, Mehtucap biraz sinirli görünüyor, sanırım biraz uzaklaşsan iyi olucak. Senden hoşlandığını sanmıyorum. ''
Altıncı hissinin bu sefer kendisini yanıltmasını diliyordu. |
|
| |
Mathilda Mythill Slug & Jiggers Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 210 Yaş : 34 Kan statüsü : safkan Galleon : 11993 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/06/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Ptsi 11 Ağus. 2008, 21:56 | |
| Öğrenciler Mathilda'nın üstüne geldikçe o daha da bunalıyordu. Yaratık da öyle. Mehtucap bir anda tiz sesiyle havlamaya başladı. İleri atılıyordu kızgınlıkla. Neyseki Mathilda hala kaslarını kontrol edebilecek kabiliyete sahipti. Tasmasından sıkıca tutup daha iyi kontrol edebilmek için ayağa kalktı ve iyice kendine çekti mehtucap'ı. Ardından mehtucap'ın önüne geçip gözlerini yaratığa dikti ve boştaki eliyle cübbesinin paçalarından tutup reverans yaptı.
"Tabi Sayın Bakanım. Size gölün derinliklerini gezdirmekten büyük onur duyarım."
Eliyle mehtucap'ın arkasını, şatoya giden yolu gösterdi.
"Buyrun efendim, buradan..." Tasma hala elinde, yüzüyormuş gibi hareketler yapmaya başladı. Kollarını büyük bir çabayla hareket ettiriyordu. Yine de ayakları yere sabitlenmişti. Olduğu yerde dururken mehtucap da sakin sakin sallıyordu kuyruğunu. Beklenmedik bir anda Mathilda mehtucap'ın kuyruğunu çekti sertçe ve yaratık tiz bir çığlık attı.
"Grifin hakkında konuşmayacağız dememiş miydim?!"
Mathilda'nın ayaklarının dibindeki otlar bir anda yerlerinden fırladı. Cübbesi toprakla kirlendi, otlar etrafa saçıldı. Küçüklüğünden beri ilk kez bu kadar sinirlenmişti. Mehtucap bile hissetmiş gibiydi, hareketsiz durmuş Mathilda'ya bakıyordu. | |
|
| |
Elina Lora Dark
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 405 Yaş : 32 Kan statüsü : Melez Galleon : 11954 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 11/07/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Salı 12 Ağus. 2008, 19:52 | |
| Elina, gözleri yaşlar içerisinde Maglor'a baktı. Maglor ''Bu mehtucap henüz yavru. O nedenle zehrinin etkisi fazla sürmez. Zaten etkili olsaydı şimdiye kadar deli bir profesör görürdük. Tamam şimdi de öyle gözüküyor ama gördükleri sadece halüsinasyon. Yaptığından utanç duyduklarını ve korkularını istemsizce belli ediyor. İyileşmesi için gereken şeyi bende bilmiyorum. Tek yapmamız gereken uslu durup Mehtucap'ı kızdırmamak ve profesörün de her dediğini haklıymışcasına onaylamak." dedi. Elina kabullenmişçesine profesöre baktı. Profesör karşısında biri varmış gibi konuşmaya başladı. "Tabi Sayın Bakanım. Size gölün derinliklerini gezdirmekten büyük onur duyarım.". Elina Paula'ya dönerek ''Sanırım bakan ile konuştuğunu sanıyor'' dedi profesör elleri ile kulaç atarken. Arka tarafta bazı öğrenciler elleri ile deli hareketi yaparken Elina onlara kötücül bir bakış attı. Bu sırada profesör neden olduğunu bilmedikleri nedenden dolaı sinirlemiş çevresinde yer havalanmıştı ve "Grifin hakkında konuşmayacağız dememiş miydim?!" dedi. Elina, Maglor'a baktı ve '' Maglor birilerine haber verelim ya kendine yada bize zarar verebilir Lütfen birşeyler yapalım'' dedi. Maglor düşünmeye başlamıştı Elina hafifçe profesöre yaklaştı, sesini kalınlaştırarak ''Evet, evet üzgünüm bir daha Grifin hakkında konuşmayacağım özür dilerim. '' dedi bir yandan gözlerinden yaşlar akıyordu. Profesöre baktı pek işe yaramamış olabilirdi; ama hiç bir şey yapmamaktan iyidir diye düşündü.
| |
|
| |
Eurydice Black Slytherin Bina Sorumlusu, İksir Profesörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2206 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12422 Ekspresso Puanı : 89 Kayıt tarihi : 05/06/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Salı 12 Ağus. 2008, 20:24 | |
| Elizabeth bütün olanlardan korkuyordu. Korkusundan adını bilmediği çocuğa diklenmişti. Aslında emir vermeyi sevmezdi ama bu durumda onun da aklı karışmış gibiydi. Adının Elina olduğunu öğrendiği kızın gözleri yaşlar içindeydi. Hufflepuff'lı çocuk Elizabeth'i azarladıktan sonra konuşmaya başladı. Aslıda Elizabeth normal zaman olsa ona kızardı ama şuanda umrunda değildi. Korkuyordu. Dizleri titriyor, elleri yavaş yavaş morarmaya başlıyordu. ''Bu mehtucap henüz yavru. O nedenle zehrinin etkisi fazla sürmez. Zaten etkili olsaydı şimdiye kadar deli bir profesör görürdük. Tamam şimdi de öyle gözüküyor ama gördükleri sadece halüsinasyon. Yaptığından utanç duyduklarını ve korkularını istemsizce belli ediyor. İyileşmesi için gereken şeyi bende bilmiyorum. Tek yapmamız gereken uslu durup Mehtucap'ı kızdırmamak ve profesörün de her dediğini haklıymışcasına onaylamak." "Ona yaklaşmayalım lütfen. Herkes en az iki metre uzak dursun lütfen. Ne kadar Hufflepuff olsanız da okul arkadaşlarımsınız. Kimseye zarar gelsin istemiyorum. Bir Slytherin olsam da." dedi çocuğun söylediklerine karşılık olarak. Profesör Mythill iyice kendini kaptırmış karşısında Sihir Bakanı varmış gibi konuşuyordu.
Elina çocuğa dönerek '' Maglor birilerine haber verelim ya kendine yada bize zarar verebilir Lütfen birşeyler yapalım'' dedi. Elizabeth korkudan bayılabilirdi. Günlerdir yemek yemiyordu. Üzüntüsünün üzerine bir de korku binmişti. Ayakta durmakta güçlük çekiyordu. "Şuan diken profesörün içinde mi?O diken çıkmazsa profesöre birşey olur mu?" diyebildi sadece. Ayakta duramamanın yanında bir de konuşamama eklenmişti bu kötü duruma. Güneş öğrencilerin adeta beyinlerine işliyor, düşünmelerine engel oluyordu. O kalın cüppelerin altında yanıyorlardı. Elizabeth elinde tuttuğu bir şeyin elinden kayıp gittiğini fark etti. Evet, evet asası... Asası tam da mehtucap'ın dibine düşmüştü. Dolan gözlerini kapattığında akan yaşlar yanaklarından süzülüyor, cüppesine temas ettiğinde yok oluyorlardı. Derin bir nefes aldı ve yere eğildi. Durduğu yerden asasının bulunduğu yere bakıyordu. Ayağa kalktı. O asayı almalıydı. Ne olursa olacaktı. Belki de dikenlerden biri ona saplanacaktı. Bütün cesaretini toplamış, fakat ağlamasını durduramamıştı. Kendini en kötü ihtimale alıştırmaya çalışıyordu. Asası onun yaşamı demekti. O an binası, tarafı, dersleri hiç önemli değildi. Önemli olan tek şey asasıydı. Beş yıldır annesinin işkencelerinden asası sayesinde korunuyordu. Asası olmadan bir hiçti. Gözlerinden akan yaşlar iyice artmıştı. Kızgın bir mehtucap'ın ayaklarının dibine asası düşmüş ve onu almaya çalışacaktı...
Gözlerini kapadı ve içinden "Tanrım sen herkesi koru." dedi. Belki çok abartıyordu ama ölümü bile göze almıştı. Üçten geriye doğru saydı ve yavaş hareketlerle yere eğildi. Mehtucap'ın minik ayaklarına temas etmemek için elinden gelen özeni gösterecekti. Saçları önüne düşmüştü. Yüzünden damlayan ter ve göz yaşı arada dudaklarına iniyor, tuzlu bir tat bırakıp gidiyordu. Elini uzattı ama o an göz göze gelmiş oldukları mehtucap'a gülümsemeye çalışıp geri çekti. Ona farkettirmeden almanın bir yolunu bulmalıydı. Sağ eliyle yerlerdeki otları okşarken sol elini asasına uzattı. Onu kavradığında tuttuğu nefesini bırakıverdi. Evet almıştı.. Asası elindeydi... Kalkıp gitmeliydi o tehlikeli mekandan...Yavaş yavaş doğruldu. Seri adımlarla uzaklaşırken az önce tutmaya çalıştığı göz yaşları bir nehir olmuş akıyordu. Gözlerini kapattı ve "Çok teşekkürler Tanrım. Çok teşekkürler." dedi... O kadar içten söylemişti ki... | |
|
| |
Elina Lora Dark
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 405 Yaş : 32 Kan statüsü : Melez Galleon : 11954 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 11/07/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] C.tesi 16 Ağus. 2008, 15:28 | |
| Elina profesöre biraz yaklaştı ama yinede kontrolü elinden bırakmıyor en ufak bir harekette kaçmak için kendini hazırlıyordu. Slytherinli kız "Şuan diken profesörün içinde mi?O diken çıkmazsa profesöre birşey olur mu?" diye sordu. Elina profesöre baktı ''Hmm büyük ihtimal içindedir. Ama neresinde olabilir ki...'' dedi ve profesörü baştan aşşağı süzdü. ''Bence elinde. Yani herhangi birinde. Ne yapsak.Ne yapsak.'' bir yandan kafasını kaşıyor bir yandanda düşünüyordu. Bir kaç kez ileri yürüdü ve geri döndü. Sağlıklı düşünemiyordu dibinde delirmiş bir profesör ve nerede olduğu bilinmeyen bir diken vardı.''Off düşün düşün''. Bir anda mehtucap'a gözlerini çevirdi.
Slytherinli kıza bakarak ''Bence ilk önce şu yaratığı elinden alalım.. '' dedi profesör çok masum duruyordu '' Sonra da ellerinne bakar diken hangisindeyse çıkarırız. Dikeni ben çıkarabilirim. Ama şu yaratığı nasıl alıcaz.'' Elina daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi. Yaratığa baktı ''Ya sonuçta bu daha yavru siz dikkatini dağıtın bende tasmasından tutayım şu ağaca bağlayalım baksanıza pek şirin.'' dedi son sözlerine kendide inanmıyordu ama arkadaşlarını motive etmek için en iyi yol buydu. Profesörün tam arkasına geçti, adım adım yaklaşıyordu profesöre; yaratık el sallayan arkadaşlarına bakıyor hırlama gibi sesler çıkartıyordu. Elina profesörün yaratığın tasmasını tutan kolunu sanki profesöre dokununca hastalık kapıcakmış gibi iki parmağıyla ve çok hafifçe tuttu. Profesör bunu fark etmiş gibiydi ama hiç tepki vermedi. Elina profesörün kolunu kendine doğru çekmeye çalıştı ''Lütfen mehtucap farketmesin'' diye tekrarlayıp duruyordu içinden. Profesörün elinden tasmayı aldı yaratığın fark etmemesini sağlayarak tasmayı hemen yan taraflarında bulunan ağacın dalına bağladı yaratık tam o sırada Elina'yı fark etmişti Elina hemen arkasını döndü ve yaratıktan uzaklaşmaya başladı bir eliylede profesörün kolunu kavradı ve mehtucaptan uzağa çekti. Yaratık ağaçtan kendini kurtarmaya çalışıyor ama bir türlü başarılı olamıyordu.
Elina diğerlerine baktı ''Eh şimdi sıra dikende.'' dedi. Ellerine eldivenlerini geçirdi ve profesörün ellerini avucunun içerisine aldı. İkisinde de hiç bir şey yoktu öğrenciler profesör onları ısıracakmış gibi uzakta duruyordu aslında Elina da profesörden korkmuyor değildi ama içinden bir ses profesörün ona zarar vermeyeceğini söylüyordu. Arkadaşlarına dönerek ''Ellerinde değil.'' dedi. Arkalardan bir çocuk ''Üzerii ara bir şey yap.'' dedi. Elina ellerini beline koyarak ''Emredersin canım başka emrin.'' dedi ve profesöre döndü bir yandan da söylenmeyi ihmal etmiyordu ''Salak şey. Kolaysa gelde kendin yap gerizekalı. '' . söylenmeyi bırakıp profesörün üzerini yoklamaya başladı. ''Neresine batmış olabilir ki ''. İlk kollarını yokladı dikeni hissedebilirdi herhalde kafasını çevirdi mehtucap'a baktı dikenleri yeterince büyüktü. Eğildi ve belini yokladı tam bu sırada eline sert bir şey geldi. Elina biraz tereddüt ettikten sonra elini profesörün cebine soktu ve az önce deydiği sert şeyi dışarıya çıkarttı. Çıkardığı uzun çubuğa benzer şeyi mehtucap'a doğru tuttu bu yaratığın dikenlerinden biriydi. Gözlerini profesöre çevirdi. Yüzüne gülümseme yayılmıştı, kızgınlıktan mı? yoksa bu şaka hoşuna gittiği için mi? bilmiyordu. Profesöre bakarak '' Olamaz!! '' dedi. | |
|
| |
Eurydice Black Slytherin Bina Sorumlusu, İksir Profesörü
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 2206 Yaş : 30 Kan statüsü : Safkan. Galleon : 12422 Ekspresso Puanı : 89 Kayıt tarihi : 05/06/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Paz 17 Ağus. 2008, 20:15 | |
| Az önce yaşadığı asa savaşından sonra o yaratığa en az iki metre uzak duracağına yemin etmişti Elizabeth. Bir türlü kesmediği tırnaklarını kollarında tıpırdatıyor, aynı anda ayağıyla ritim tutuyordu. Adını önceleri hatırlayamadığı ama birkaç dakika önce anımsadığı kız -Elina- Elizabeth'e bakarak ''Bence ilk önce şu yaratığı elinden alalım.. Sonra da ellerinne bakar diken hangisindeyse çıkarırız. Dikeni ben çıkarabilirim. Ama şu yaratığı nasıl alıcaz. Ya sonuçta bu daha yavru siz dikkatini dağıtın bende tasmasından tutayım şu ağaca bağlayalım baksanıza pek şirin.'' dedi. Elizabeth gözlerini kocaman açarak ve derin soluklar almaya çalışarak "Oo-olmaz Elina. Asamı almaya çalışırken ölebilirdim. O yaratığa yaklaşam-" diyordu fakat Elina tam bu sırada profesörün arkasına doğru yürümeye başladı. "Ha-hayır Elina... Eminim düşündüğüm şeyi yapmayacaksın. Ona dokunma sakın." . Ama deli kız profesörün arkasına geçmiş tasmaya ulaşmaya çalışıyordu. Elizabeth ona yardım olmaı için ellerini sallamaya başladı. Yaratığın dikkatini çekmeye çalışıyordu. Bu sırada yaratıktan çıkan hırıltılar tamamıyla havlamalara dönmüştü.
Elina tuttuğu tasmayı ağaca bağlayarak hızlıca profesörün önüne geçti. Profesörün ellerini inceliyordu. Mehtucap hiç olmadığı kadar asiydi. Her an dikenlerinden birini öğrencilere fırlatabilirdi. Bu sırada Elina Elizabeth ve diğer öğrencilere dönerek ''Ellerinde değil.'' dedi. Ona yanıt emredercesine bir ses olunca Elina ellerini beline koyarak ''Emredersin canım başka emrin.'' dedi. Elizabeth bu cevaba bayılmıştı. "He-he birazda sinsi olsan kesin Slytherin olurdun Elina." diye bağırdı iki metre öteden. Az önceki korkusunun yerini gülücük almıştı.
Bir süre sonra göl kenarında "Olamaz!!" diye bir ses yankılandı. Elizabeth gülmeyi kesip yavaş adımlarla Elina'ya yaklaştı. "Elina sen iyi misin? Yoksa sana da mı diken battı?". Yutkundu. Derin bir nefes alarak kapattığı gözlerini açtı. Fakat Elina'nın elinde gördüğü sivri şeyle yüzünün hali değişti. "Bu da ne?" deyiverdi birden. Yüreği pır pır atıyordu. Elina'nın elindeki şeyi aldı ve incelemeye başladı. Bir anda gözü mehtucap'a kaydı. Gözlerini kısarak dikenlerine bakmaya başladı. Bu oydu... O diken... Profesör Mythill'in üzerini inceledi. Herhangi bir kan lekesi yoktu. Derilerinde bir yırtık ta yoktu. Düşünüyor ama bunun akla ve mantığa uymadığı kanısına varıyordu. Bir anda beyninde çakan şimşekle gözleri alev almaya başladı. "Yoksa bu bir şaka mıydı?" diye kükredi. Elindeki dikeni yere fırlattı ve bağırmaya devam etti. "Profesör bu bir şaka mıyı? Onca öğrenciyi korkutmak sizce akıl kârı bir olay mı?" . Fakat Profesör Mythill belli etmemeye çalışarak kıs kıs gülüyordu. Elizabeth ise o an çıldırabilirdi... | |
|
| |
Mathilda Mythill Slug & Jiggers Sahibesi
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 210 Yaş : 34 Kan statüsü : safkan Galleon : 11993 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 19/06/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Paz 17 Ağus. 2008, 23:32 | |
| Mathilda kıs kıs gülüyordu. Son haftalarda yaşadığı olaylar üstüne bu ders ilaç gibi gelmişti. Mathilda’daki anlık değişim öğrencileri daha da şok etmişti. Şimdi gözleri yerli yerinde ve sağlıklı görünüyordu, el ve kol hareketleri normal düzeye inmişti ve kafasındaki koruyucu şapkayı da almıştı eline. Murtle’ın elindeki dikeni alıp dikene gözlerini dikti ve kafasını yavaşça sağa sola sallayıp, sahteden düşünceli bir halde konuşmaya başladı.
“Aslında bir an ben de korktum. Belli ki yıl boyunca derslere hazırlıklı gelmeniz gerektiğini öğrenemediğinizden büyük hatalar yaptınız. Öncelikle, Bayan Murtle, mehtucap dikenleri batmakla insanı delirtmez. Sadece değmeleri bile insanı çıldırtır. Bu yüzden...”
Murtle’ın yanına gitti ve elini kızın suratına koyup parmaklarıyla göz kapaklarını açıp kapadı. Şimdilik normal görünüyordu. Mathilda boynuna asılı o gizemli çantasından bir küçük iksir şişesi çıkardı ve Murtle’a verdi.
“Üç yudum alman yeterli olacaktır. Daha fazlası tehlikeli olabilir.” Dedi kızı daha da korkutmak için gözlerini kocaman açarak.
“Merak edilecek bir şey yok. Bay Silimaurë’nin de fark ettiği gibi, bu mehtucap daha çok küçük ve evcilleştirilmiş. Bu yüzden zehri fazla gelişmiş değil. Eğer panzehirim etkili olursa birkaç küçük halüsinasyonla birkaç saat içinde kurtulursun etkisinden, eğer halüsinasyonlar artarsa da Hastane Kanadı’na uğrarsın. Fazla önemsenecek bir durum yok...”
Şimdi işin öğretici kısmına gelmişlerdi. Mathilda daha da ciddileşti. Hayal kırıklığı yaratan bir ders olmuştu bir bakıma, çünkü öğrencilerine bir senede hiçbir şey öğretememiş gibi hissediyordu:
“Bayan Murtle’ın bundan sonra uyarıya bile ihtiyaç duymayacağını biliyorum ama diğerleriniz için şiddetle tekrar ediyorum: Ejderha derisi eldiveniniz olmadan bu tür canavarlara kesinlikle yaklaşmayın. Dokunmak demiyorum bile!” dedi Murtle’ı eliyle göstererek. Kız panzehiri içiyordu o sırada. “Yaklaşmayacaksınız bile, anladınız mı? Bu yüzden Bayan Dark’ı örnek alabilirsiniz.”
Sihirli yaratıkların bakımı dersinin önemli bir parçası olacağını düşündüğü bir konuya gelmişti sıra şimdi de. Mathilda’ya göre canavarlara nasıl yaklaşılacağı, onlarla ansıl iletişim kurulacağı ve yaralanmalar sonucu nasıl hareket etmeleri gerektiğini bilmeleri büyük önem taşıyordu. İşte dersin tüm amacı da buydu:
“Karşınızda bir canavar tarafından zehirlenmiş bir büyücü vardı. Bu büyücü hayaller görüyordu. Neyse ki kontrollü bir delilikti benimki, eğer gerçekten böyle bir insanla karşı karşıya olsanız size asasını sallıyor olurdu. Ve deli bir büyücünün asasından çıkabilecekleri tahmin bile edemezsiniz.” Dedi kaşlarını havaya kaldırarak. Belki de her zamanki gibi durumları abartıyordu korkutucu yönde ama öğrencileri nasıl daha iyi etkileyeceğini bilmiyordu. Şimdilik en iyi yol bu gibi görünüyordu. Bu arada Murtle panzehiri içmiş ve profesöre getirmişti şişeyi. Mathilda şişeyi yine boynundaki çantaya koydu ve konuşmaya devam etti:
“Öncelikle beni etkisiz hale getirmeliydiniz. Böylece hem kendime, hem de size zarar vermezdim. Zaten zarar vermedim ama...” durakladı biraz. “Her neyse... Demek istediğimiz anladınız siz. Ve beni etkisizleştirdiğiniz gibi mehtucap’ın da kontrolünü elinize almalıydınız. Mehtucaplar kolaylıkla sersemletilmez. Belki hepiniz aynı anda büyüyü uygulasanız başarılı olabilirdi ama... Gerçi bu bir yavru mehtucap, dediğim gibi gelişmemiş...” Hızlı hızlı konuşuyordu çünkü fazla vakitleri kalmamış olmalıydı. Konuşmaya devam ederken cebinden eski saatini çıkardı ve saate baktı.
“Bana iyi bir panzehir vermeli ya da direk hastane kanadına götürmeliydiniz ki sizin elinizde hayata gözlerimi yummayayım.” Dedi kinaye dolu bakışlarıyla. “Mehtucap için de bir başka profesörü çağırmalıydınız. Tabi ben de mehtucaplara daha dikkatli yaklaşmayı öğrenmeliydim her şeyden önce.” Dedi gülerek. İlginç bir deneyim olmuştu kendi için, deli taklidi yapmak. Gerçi kendi deliliğine karşılık bulamayınca sıkılmış ve Dark’ın foyasını ortaya çıkarmasını memnuniyetle kabul etmişti ama yine de değerli vaktini değerli bir şekilde harcadığına inanıyordu.
“Ve mehtucaplar hakkında son bir tavsiye, yetişkin ve saldırgan bir mehtucap görünce şimdilik ne yapıyoruz?”
Yavaş çekimde, sıkıntıyla ve gülerek birkaç öğrencinin eşliğinde Mathilda’nın da sesi yükseldi:
“Kaçıyoruuuuz.”
Sınıftaki gülüşmeler Mathilda’yı memnun etti. Belli ki kötü şakasına rağmen affediliyordu. Gülmesini durduramayarak, sağ elinin işaret parmağını salladı ve mehtucap’ın boynunu okşarken söylendi:
“Gene de itiraf etmeliyim... İlk önce dikenleri saymak zekiceydi ve Dark...” Kafasını Hufflepuff’lı kıza kaldırıp gülümsedi:
“Dikeni bulmak için bir Accio büyüsü kullanmadığına sevindim.” Dedi. Gözleri kızın arkasından göle kayarken. Yine anılarına dönmüştü. Accio büyüsü en sevdiği büyülerdendi, Mathilda için hayli kullanışlı bir büyüydü. Ve yararını bildiği gibi, zararını da biliyordu. Canavarlarla değil ama bitkilerle çalışırken bu büyüyü uygulamış ve cezasını almıştı. 1 ay yatakta kalmasına sebep olan zehir hayatı da zehir etmişti ona.
“Koruyucu kıyafetler bile işe yaramaz yeri geldiğinde, o büyü açıkta kalan bir parça tenini buluverir.” Dedi derin bir nefes vererek.
İşte dersin son dakikaları gelmişti. Öğrencilerinden gerçekten çok memnun kalmıştı. Hogwarts’ta zaman tehlikeli geçse de, hem fiziksel hem de ruhsal açıdan, her saniyesine değerdi. Şimdiden bir sonraki yıl için sabırsızlanıyordu Mathilda. Aklında delice fikirler vardı, bu yıl sadece bir başlangıçtı onun için.
“Veda konuşması...” dedi gülümseyerek. İki elini de yana açıp öğrencilere çevresinde toplanmalarını işaret etti. Öğrenciler Mathilda’ya yaklaşırken o da konuşmasını toparlıyordu kafasında:
“Umarım sizin için de, benim için olduğu gibi eğlenceli bir yıl olmuştur. Sizleri tanıdığıma gerçekten memnunum ve umarım seneye de derslerime girersiniz” dedi. Son cümlesini söylerken özellikle 5. sınıflara bakmıştı. Sınavı geçeceklerine güveni tamdı, bu yüzden bu sözü biraz da laf olsun diye söylemişti.
“Gerçekten ilginç bir yıl yaşadım derslerde. Gerçi...” muzırca güldü bu sefer “Gerçi deliliğimin karşılığını da alabilsem daha eğlenceli geçebilirdi ama... Neyse. Sizi tanıdığım için çok mutluyum. Tatilde bol eğlenin ve bol bol gezin lütfen. Çok gezen çok okuyandan daha çok bilir, bu konuda benim sözüme güvenebilirsiniz.” Dedi. Bu sözleri söylerken Peterson ve Silimaurë’ye bakmamak için zorlamıştı kendini. Ama anladıklarını biliyordu. Gece yolculuklarını seven Peterson’ın, kütüphane canavarı Silimaurë’den daha deneyimli olduğunu düşünüyordu.
“İşte bu kadar, minik mehtucap’ı da eldivenlerinizi takmak suretiyle benim yaptığım şekilde sevebilirsiniz.”
Birkaç öğrenci mehtucap’a yaklaşırken Mathilda kendini tutamadı ve ekledi:
“Ve bir sonraki sene için hazırlıklı olun, çünkü pek de sakin geçmeyecek...” | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Ptsi 18 Ağus. 2008, 01:20 | |
| Paula ellerini ve dişlerini sıkmış doğruca profesöre ve arada mehtucapa bakıyordu. Yaratık arada bir garip sesler çıkarsa da şimdilik profesöre olduğundan daha zararlı görünmüyordu. Paula John' u uyardıktan sonra , sanki uyaran kendisi değilmiş gibi biraz yaklaşmaya başladı. İçinden bir ses birşeylerin garip gittiğini söylüyordu. Hemen şimdi bir şifacı bulmalıydılar. Ya da biri mutlaka profesörlerden birine haber vermeliydi. O kadar korkmuştu ki herkes tıpkı Paula gibi kimsenin aklına bulundukları görünmez çemberden dışarı çıkmak için hamle yapmak gelmiyordu. Bu sırada Elina yavaş yavaş profesöre yaklaşıp kendi kendine söylenmelerine yanıt vermeye başladı. Yaptığı belki de profesörü sakin tutmak için akıllıcaydı ama yavru da olsa ir mehtucapa yaklaşmak hiç de akıllıca değildi.
Birden hiç beklemediği birşey oldu ve Slytherinli bir kızın asası mehtucapa oldukça yakın bir yere düştü. Şimdi de kız risk alarak yavaş yavaş yaratığın olduğu yerdeki asasına yaklaşıyordu. Birkaç kişinin yaptığı uyarılara aldırmadan gidip asasını almıştı almasına ama bu arada herkes soluğunu tutmuş ve gerilmişti. Profesör hala garip ve anlamsız bakışlarla ortalığı süzüyor arada bir garip garip sallanıyordu. Elina tıpkı bir kahraman edasıyla kendisini hiçe sayıp profesörü kurtarabilmek adına dikeni bulup çıkaracağını ve mehtucapı uzaklaştıracağını söylüyordu. Paula ne kadar karşı çıksa da bir kere kafasına koymuştu Elina. Bir hayalet gibi hareket edip mehtucapı profesörün yanından alıp bir ağaca bağladı. Paula asasını eline almış olabilecek en ufak bir kaza için müdahale etmek için bekliyordu. Bir süre profesörün üzerini aradı, ellerinde birşey yoktu ama sonunda aradığını profesörün cebinde bulmuştu. Binadaşından yükselen '' Olamaz! '' sesi ile Paula asasını profesöre doğrulttu ama her ikisinin yüzünde de gülümseme görecek kadar beklediğinde oldukça afalladı.
Slytherinli kız olayı anlamış ve bunun bir şaka olup olmadığını sormuştu. Paula elindeki asayı kıracakmışcasına sıkıp '' Ne yani? Bu kadar endişelendik. Onun için kendimizi tehlikeye attık ve o bize şaka mı yapmış! '' diye söyleniyordu içinden. En sevdiği dersti Sihirli Yaratıkların Bakımı dersi. Bu dersi ona profesör Mythill sevdirmişti. Fakat şimdi bir ikilemdeydi. Öğrencilerini böylesine büyük bir şeyle denemek... Çocukça bulmuştu bunu. Belki de Paula biraz garanticiydi. Sonra kendisine biraz kızdı. '' İyiliğimizi istiyordu belki de, böyle uygulamalar olmasa kendimizi dış dünyaya karşı nasıl hazırlarız? '' Siniri geçmişti ve profesörün iyi olmasına da oldukça sevinmişti. Elina' nın yanına geçip omzuna dokundu. '' Çok cesursun ama bir daha böyle bir düşüncesizlik edip kafana göre bir mahtucapa yaklaşma Ell. Senin için çok korktuk. ''
Bunları söylerken en yakın arkadaşının kendisini anlayacağını biliyordu. Daha fazla üstelemeden profesörün sözlerini daha doğrusu önemli nasihatlerini dinlemeye başladı. Gerçekten önemliydi bu yaptığı uygulama adına fakat; başarılı olamamıştı hiç kimse. Profesörün beklediği daha profesyonelce ve daha dikkatli davranışlardı. Söyledikleri herkes için faydalıydı. Böyle bir tatbikatın gerçek olmadığı ve profesör ellerinde telef olmadığı için şanslıydılar. Acemilikleri yüzünden büyük sorunlar ortaya çıkabilirdi.
Saatine bakan profesör herkesi yanına, daha yakınına topladı. Artık konuşulan cümleler bir veda konuşması niteliğine bürünüyordu birleşerek. Paula veda konuşmalarını hiç sevmezdi ve Hogwarts' tan uzak kalmak istemiyordu. Ne vardı ki herkesin yanlarına gitmeye can attığı aileleri vardı. Paula' nınsa sadece görmek istediği bir köpeği. Ne annesini görmek istiyordu, ne de üvey babasını. Sıkılmış bir ifade ile veda konuşmasının bitmesini bekledi. Kendisini zor tutuyordu ağlamamak için. Bu ders sinirlerini oldukça yıpratmıştı.
Eldivenlerini takıp mehtucapı sevebilecekleri haberinin gelmesi bile yüzündeki hüznün gitmesine yetmemişti. “Ve bir sonraki sene için hazırlıklı olun, çünkü pek de sakin geçmeyecek...” Bir sonraki senenin bir an önce gelmesi için dualar ediyordu içinden. Mehtucapa yaklaşıp onu seven öğrencilere bakarken öylece kalakalmıştı profesörün yanında. Çakıldığı yerde, ruhu içinde avaz avaz bağıran bir heykel gibiydi. '' Gitmek istemiyorum. '' diyebildi sessizce.
|
|
| |
Elina Lora Dark
Ruh hali : Mesaj Sayısı : 405 Yaş : 32 Kan statüsü : Melez Galleon : 11954 Ekspresso Puanı : 0 Kayıt tarihi : 11/07/08
| Konu: Geri: [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] Ptsi 18 Ağus. 2008, 14:02 | |
| Elina profesöre baktı, profesör halinden memnun gülümsüyordu. Elina da gülmeye başladı ''Olamaz!! kalbime iniyordu. '' dedi profesöre bakarak. Slytherinli kız bu şakaya biraz bozulmuştu, Elina'nın ise çok komiğine gitmişti kahkahalarla gülmeye başladı. Profesöre arkasını döndü ve Paula'nın yanına gitti. Profesör artık ciddileşmiş dersi anlatmaya geçmişti. Profesör slytherinli kıza döndü ve ona bir iksir verdi Elina profesörün iksiri çıkardığı an kızın elinde eldien olmadığını fark etti. Elina iksiri alan kıza bakarak ''Aman hemen iç bir deliyi daha kaldıramayız.Ve bir kere daha kendimi tehlikeye atmaya niyetim yok.'' dedi ve gülümsedi. Profesör sınıfa eldiven takmalarını söylerken Elina'yı örnek göstermişti. Elina yanaklarının kızardığını hissetti, profesörün onu örnek göstermesi çok hoşuna gitmişti. Profesör dersi anlatmaya devam etmişti bu sırada Elina yanında duran arkadaşının elini tuttu bir an olsun bile sanki bir daha Paula'yı göremeyecekmiş gibi hissetmişti. Birden profesörün adını söylediğini duydu. Profesör acio büyüsünü kullanmamısının akıllıa olduğunu söylüyordu, Elina teşekkürler anlamında kafasını salladı ama büyü kullanmak aklına bile gelmemişti tek aklına gelen annesinin küçükken eline batan dikeni iğne ile çıkarmasıydı ''Muggle yanım ağır bastı.'' diye düşündü. Profesör dersi anlatmayı bitirmiş onlara veda ediyordu. Elina hem hogwartsdan ayrılmak istemiyor hemde evdekileri görmek istiyordu. Arkadaşına döndü onunda üzgün olduğunu gördü. Profesör bir dahaki seneninde hiç kolay geçmeyeceğini söyledikten sonra tüm öğrenciler dağıldı. Paula, Elina'ya dönerek '' Çok cesursun ama bir daha böyle bir düşüncesizlik edip kafana göre bir mahtucapa yaklaşma Ell. Senin için çok korktuk. '' dedi. Elina ellerini Paula'nın yanaklarına götürdü ve iki yana sallayarak ''Ahh benim biricik arkadaşım korkmuşmu?'' dedi. Okula doğru yürürken Elina arkadaşını güldürmek maksadıyla ''Aslında gryffindorlu olucaktımda senin gibi deliyi başka bir delinin zapdeceğina karar vermişler şapka ondan bu binaya yerleştirdi beni. '' dedi. Aslında doğruyda Paula'nın da Elinadan kalır yoktu. Elina okula veda ediyordu ama hala reşit değildi. Bu yazda abisi ile çok uğraşacaktı. | |
|
| |
| [SYB] 4. Ortak Ders [online] [6. sezon] | |
|